Tweet
Fitch: TL’de görülen oynaklığı yakından takip ediyoruz
Fitch Kıdemli Bankacılık Yöneticisi Lindsey Liddell Bloomberg HT’ye yaptığı değerlendirmede Türk lirasındaki kıymet kaybının Türk bankalarının kredi profilleriyle ilgili riskleri artırdığını belirtti.
“Sektörün kredilerinin yüzde 36’lık değerli bir kısmının Döviz cinsi olduğu düşünüldüğünde TL’deki kıymet kaybı varlık kalitesi risklerini artırıyor” diyen Liddell, döviz cinsi risk yüklü kalemlerdeki artıştan ötürü kurdaki yükselişin birebir vakitte sermaye yeterlilik oranlarında düşüşe neden olduğunu lisana getirdi.
Liddell, bankaların döviz cinsi risk yüklü kalemlerdeki hesapta 252 günlük ortalamayı kullanmalarına müsaade verilmesini sağlayan sermaye hesabı kolaylıklarıyla ilgili düzenlemenin uzatılmasının Türk lirasındaki düşüş durumunda sermaye yeterlilik oranlarına dayanak sağladığını vurguladı.
Türk lirasındaki paha kaybının yüksek döviz cinsi borçluluktan ötürü Türk bankaları için refinansman riskini de artırdığını belirten Liddell, Türk lirasındaki bedel kaybının döviz cinsi mevduat çıkışları düşünüldüğünde likidite riskleri de yaratabileceğini vurguladı.
“Kurda görülen oynaklığı yakından takip ediyoruz”
Kurumun yakın vakitte bir orta kıymetlendirme raporu yayımlayıp yayımlamayacağıyla ilgili soruya ise Kıdemli Yönetici Erich Arispe, “Son günlerde kurda görülen oynaklık düşünüldüğünde bunun makroekonomik ve finansal istikrara olan tesirlerini ve ilgili makamların reaksiyonlarını yakından takip ediyoruz” dedi.
En son yaptıkları not değerlendirmesinde ödemeler istikrarı ve makroekonomik istikrar ile ilgili risklere vurgu yaptıklarını belirten Arispe, “Bunların ortasında döviz rezervlerinin erimesi ya da beklenenden erken gelen faiz indiriminin yatırımcı itimadını düşürerek bankacılık ve özel dal üzerindeki baskıyı artırması da yer alıyordu” diye ekledi.
“Türk banka notları operasyonel ortamın baskısı altında”
Fitch Ratings, Ekim ayında yayımladığı bir raporda Türk bankaların büyük kısmının kredi notlarının kuvvetli operasyonel ortam nedeniyle baskı altında kalmaya devam ettiğini belirtmişti.
Kredi derecelendirme kuruluşu tarafından yayımlanan raporda, Fitch’in Türk bankacılık kesimi için operasyonel ortam puanının ‘B+’ olduğunu hatırlatılarak, bu puanın “Türkiye’nin makro ve siyasi oynaklığını, para ünitesi zayıflığını, enflasyonist baskılarını ve yatırımcı algısını” yansıttığı söz edilmişti.
Raporda, “Bankaların varlık kalitesi operasyonel ortam oynaklığı, kayda bedel döviz borçlanması, yüksek TL faiz oranları ile inşaat, gayrimenkul, güç ve turizm üzere yüksek riskli kesimlerle ilgileri nedeniyle baskı altında” denilmişti.
Fitch Ratings, Ağustos ayında Türkiye’nin kredi notunu “BB-” , görünümünü ise “durağan” olarak teyit ettiğini açıklamıştı.
Fitch Kıdemli Bankacılık Yöneticisi Lindsey Liddell Bloomberg HT’ye yaptığı değerlendirmede Türk lirasındaki kıymet kaybının Türk bankalarının kredi profilleriyle ilgili riskleri artırdığını belirtti.
“Sektörün kredilerinin yüzde 36’lık değerli bir kısmının Döviz cinsi olduğu düşünüldüğünde TL’deki kıymet kaybı varlık kalitesi risklerini artırıyor” diyen Liddell, döviz cinsi risk yüklü kalemlerdeki artıştan ötürü kurdaki yükselişin birebir vakitte sermaye yeterlilik oranlarında düşüşe neden olduğunu lisana getirdi.
Liddell, bankaların döviz cinsi risk yüklü kalemlerdeki hesapta 252 günlük ortalamayı kullanmalarına müsaade verilmesini sağlayan sermaye hesabı kolaylıklarıyla ilgili düzenlemenin uzatılmasının Türk lirasındaki düşüş durumunda sermaye yeterlilik oranlarına dayanak sağladığını vurguladı.
Türk lirasındaki paha kaybının yüksek döviz cinsi borçluluktan ötürü Türk bankaları için refinansman riskini de artırdığını belirten Liddell, Türk lirasındaki bedel kaybının döviz cinsi mevduat çıkışları düşünüldüğünde likidite riskleri de yaratabileceğini vurguladı.
“Kurda görülen oynaklığı yakından takip ediyoruz”
Kurumun yakın vakitte bir orta kıymetlendirme raporu yayımlayıp yayımlamayacağıyla ilgili soruya ise Kıdemli Yönetici Erich Arispe, “Son günlerde kurda görülen oynaklık düşünüldüğünde bunun makroekonomik ve finansal istikrara olan tesirlerini ve ilgili makamların reaksiyonlarını yakından takip ediyoruz” dedi.
En son yaptıkları not değerlendirmesinde ödemeler istikrarı ve makroekonomik istikrar ile ilgili risklere vurgu yaptıklarını belirten Arispe, “Bunların ortasında döviz rezervlerinin erimesi ya da beklenenden erken gelen faiz indiriminin yatırımcı itimadını düşürerek bankacılık ve özel dal üzerindeki baskıyı artırması da yer alıyordu” diye ekledi.
“Türk banka notları operasyonel ortamın baskısı altında”
Fitch Ratings, Ekim ayında yayımladığı bir raporda Türk bankaların büyük kısmının kredi notlarının kuvvetli operasyonel ortam nedeniyle baskı altında kalmaya devam ettiğini belirtmişti.
Kredi derecelendirme kuruluşu tarafından yayımlanan raporda, Fitch’in Türk bankacılık kesimi için operasyonel ortam puanının ‘B+’ olduğunu hatırlatılarak, bu puanın “Türkiye’nin makro ve siyasi oynaklığını, para ünitesi zayıflığını, enflasyonist baskılarını ve yatırımcı algısını” yansıttığı söz edilmişti.
Raporda, “Bankaların varlık kalitesi operasyonel ortam oynaklığı, kayda bedel döviz borçlanması, yüksek TL faiz oranları ile inşaat, gayrimenkul, güç ve turizm üzere yüksek riskli kesimlerle ilgileri nedeniyle baskı altında” denilmişti.
Fitch Ratings, Ağustos ayında Türkiye’nin kredi notunu “BB-” , görünümünü ise “durağan” olarak teyit ettiğini açıklamıştı.
Yorum