önce 50 000 ler sonra 300 000 ler....

[kuzu]

bu hissenette actıgım ilk topicti....orada hedef 58 000 demiştim...

2016 sonu veya 2017 ilk çeyrek ise....ZAMANLAMAM dı.....

dayandıgım arguman ise....ÖZETTE....DOLAR DEGERİ VE AMERİKAN HAZİNE BONOSU FAİZLERİ İDİ....

AYNEN...verdigim zamanlamada....LİBOR ON DOLLAR....fırladı....faiz on american hazine bonosu fırladı...

buda 58 000 tl endeksi gündeme getirecek...

neden....ne alaka diyenler vardır....sarlatan ve yavsak turkoloji bölümünden...

cugap....yawrim turk bankaları ve aldıkları LİBOR ARTI...krediler...onlarda zorlanıp....para yaratmak üçün BORSAYA ÜFLÜYECEKTİR...

orada actıgım her topigin devamını burada acıp...görüşlerimin boş degil tamamen bilgi ürünü oldugunu göstermektir...

bugun bu 58 000 yolculugu basladı...iç dinamikler tamam artık....

[kuzu]

bu topic halka acık....istiyen istedigini yazabilir....

[oya]

kuzum geçmiş olsun.Sağlık önemli. En kısa zamanda tekrar aramızda olmanı dilerim.

[tumer1960]

KISA VADE .........72.000

ORTA VADE........58.000

UZUN VADE.......48.000


HEDEF DEGERLER GERÇEKLEŞEBİLİR.

[tumer1960]

, Düşünülenin aksine ABD yeni yönetimi, kısmi parasal genişlemeye yeniden başlayacağını söylüyor fakat bilinen yöntemle değil. Söylediği, 2009 da seçilmiş olan mevcut yöntemi uygulamayacağı. Neden böyle bir tercih değişikliği yaptıklarını daha önce belirtmiştim. Aksine yeni yöntemde ABD liler için daha fazla para vaadi/refah var. Ama diğer ülkeler için maalesef yok. Yani aslında her genişleme/daralma aynı tarzda genişleme/daralma değildir ve haliyle dünya için sonuçları da aynı değildir. İfade edilen, artık dünyanın kalanı için bedava dolar olmayacağıdır. Sonuçlar diğerleri için farklı olacak. Cumhuriyetçilere seçimi kazandıran önemli etkenlerden biri budur.

FED ve yeni yönetimin söyledikleri ABD halkına değil, dünyanın kalanına ve özellikle gelişmekte olan ülke piyasalarına. Detaylarına aşağıda gireriz. Yani obezi daha da obez yapacaktır, aç olan diğerleri ise daha da aç hale gelebilirler. Zaten varlığı emperyalizm üzerine kurulu bir sistemin bunun aksini yapması hayatın akışına aykırıdır.

Özetle, gevşek bütçe sıkı para politikası yani artan kamu harcamaları/borçlanma, vergi indirimleri, artan tahvil ve piyasa faizleri(enflasyon baskısı). Yani iş sadece FED'in basit bir faiz artışı söylemi değil, ekonomi politikasının başlı başına değişimidir. Bunu uygular yada uygulamazlar şu anda bilemeyiz 6-7 ay içerisinde ortaya çıkacaktır. Fakat geçmiş yöntemin başarılı olmadığı aşikar olduğu için uygulamaları olasıdır.

Piyasalarında bu açıklamaları önemsediği gerçektir. ABD Tahvil getiri eğrisinin dikleşmesi/enflasyonist baskı işareti, fon yöneticilerinin bunları risk analizlerine alması ve bu yönde açıklama yapması, içeride ve dışarıda para otoritelerinin/ekonomistlerin bu konuya dikkat çeken açıklamalar yapması önemlidir.



Şimdi ABD'nin izlediği para politikasını birkaç yıllık dar periyotlara indirmek yerine daha geniş zaman aralığında değerlendirmek gerekir. Para politikalarında döngüsellik/kendini tekrarlama hakimdir. Enflasyon, istihdam, büyüme verilerine göre bu döngüsellik içerisinde para politikasında(Politika Faizi, reeskont, karşılıklar, api vs araçları ile) 5-10 yıllık süreçlerde daraltıcı/genişletici değişiklik yapılır.(kırılgan ekonomilerde bu süreç çok daha hızlı çalışır) Eğer bunlar olmasaydı faiz oranları dalgalı bir seyirden ziyade düz bir çizgi olurdu. Tabii bu süreçler uzun olduğu için sanki değişmesi mümkün değilmiş gibi hissedilebiliyor. Ama tarih benzer döngüsellik içinde sürüp gidiyor.

[tumer1960]

; faizler artacak denilince genişlemeci para politikasından tamamen vazgeçildiği algısının oluşması. Aslında Yeni yönetim ve fed genişlemeci para politikasını yeniden başlatıyor. Aksine büyüme ve enflasyon hedefleri hala devam ediyor. Konuyla ilgili ilk gönderimde belirttiğim gibi sadece bunun yöntemini değiştireceğini söylüyor. Ben bu parayı eskisi gibi kağıt bazlı olarak özel sektöre, bankaya dağıtacağıma(bu yollada tüm dünyaya) , gevşek bütçe ile kamu yatırımları/harcamaları(600 milyar dolar seviyesinde alt yapı yatırımları vs) ve vergi indirimleri ile direkt ABD içine dağıtacağım ve tüketime yansıtacağım diyor.

Eski yöntemde para bankalar kanalıyla yönlendirildiği için halkın/reel sektörün eline tam olarak geçememiş, beklenen ekonomik aktivite sağlanamamış ve iç tüketime(dolayısı ile enflasyona) beklenen etkiyi yaratmamıştır. Aksine bu paralar hisse senedi, tahvil ve gelişmekte olan piyasalara gitmiştir. Mevcut yönetim bu konuda ciddi eleştirilmiştir.

Şimdi yeni yönetim diyor ki, "ben bu parayı büyüme ve tüketim yaratması için yapacağım harcamalar vasıtasıyla direkt ilk elden reel sektöre ve haliyle orada çalışan bireylere de vereceğim, ayrıca harcasınlar diye vergide indireceğim ve aracıyı aradan çıkarıp enflasyonu ilk elden sağlayacağım" diyor. Yani para politikasında klasik yöntemle genişleme yapacağım diyor. Burada ki ana amaçlardan biri eski genişleme yönteminde mevduat müşterisi haline gelmiş reel sektör firmalarını tekrar kredi müşterisi haline getirmektir. Yani mevcutta bitmiş olan parasal genişleme söyleme göre yeniden başlayacak fakat değişik yöntemle. Yani ABD halkı için değişen bir şey yok aksine mevcut durumdan daha fazla refah vaat ediliyor. Fakat bu tipteki genişlemede, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, 2009 da başlatılan genişlemedeki gibi bir refah imkanı ve dolar bolluğu olmayacak. Bu şekilde büyüme ve enflasyon hedeflerine ulaşılacak. Asıl daralma o noktadan sonra olacak. Ayrıca Carry Trade ile gelişmekte olan ülke ekonomilerinden daha fazla dolar emilme olasılığı kalmadığından ilk yöntemi devam ettirmeye ihtiyaç da kalmamıştır.

Fakat burada ki nüans şu; kamu harcamaları için borçlanma yapılacağından, haliyle tahvil faizlerinde artış beklentisi mevcut(Enflasyonist baskı) Buda dolara olan talep demektir. Buna normal sürecinde yapılması planlanan FED artırımları da eklenince piyasa beklentisinin önüne geçiliyor. Doların tüm dünyada hızlı değer artışı ve ABD tahvil getirilerinin artmaya başlaması piyasanın bunu önemsediğini gösteriyor. Bu konuda piyasa henüz yolun çok başında.

Burada faiz konusuna da değinmek gerekir. Başta ABD ve gelişmiş ülkelerde tahvil piyasası çok derin ve önemlidir. Tahvil fiyatlaması ve faizi piyasaya yön veren durumdur. Orada faiz denildiğinde akla ilk gelen tahvil fiyat ve faizlerdir. Kırılgan ve gelişmekte olan piyasalarda ise tahvil konusu tam olarak öne çıkamamış ve anlaşılamamıştır. Bu nedenle faiz denilince akla ilk gelen mevduat/kredi faizleridir.

Politika faizi ile piyasa faizini kontrol etmek bir yere kadar mümkündür. Merkezlerin politika faizi(ayrıca gecelikler) üzerinden piyasayı fonladıkları miktar ihtiyaç duyulan likiditenin çok az bir miktarıdır. Bu nedenle, piyasa eninde sonunda kendi faizini belirler. Bu da tahvil piyasasında ve mevduat/kredi tarafında kendini gösterir. Borç verme faizlerinde yapılan ciddi indirimler piyasada aynı etkiyi yaratmayabilir.

Fed'in uygulamış olduğu parasal genişlemelerin bitişinin özellikle gelişmekte olan piyasalarda ciddi etkileri olmuştur. Parasal genişlemenin biteceğinin ilanı Mayıs 2013'den günümüze gelişmekte olan piyasalar paraları(rand, ruble, real vs) %80-120 civarı değer kaybetmiştir. Bunun büyük bir kısmı da genişlemenin tamamen sonlandırıldığı Ekim 2014 tarihinden sonra gerçekleşmiştir. Sonuç, dışa bağımlılık oranına göre o oranda oluşan enflasyondur. Bu piyasalarda hisse senetlerinde de dolar bazlı ciddi kayıplar oluşmuştur. Yani hisse senedi yatırımcısı, parasının yüzdesel değer kaybı ile endeks yüzdesel değişimi arasındaki fark kadar kadar zarara uğramıştır. (yerel para biriminde para kazanmış gözükse bile) Hisse bazında farklılıklar olabilir.

Bu noktadan sonra ABD'nin izleyeceğini söylediği para politikası sonucu oluşacak tahvil faizleri artışı ve FED'in olası politika faizi artışı/artışları bu değer kaybı eğilimini sürdürebilir. (tabii bu bir süreçtir, bugünden yarına değil) Ayrıca kırılgan piyasalarda son 1 ayda tahvil faizlerinde ortalama %10-15 arası artış olmuştur.(bizim piyasamızda dahil) Bunun anlamı tahvili elinde tutan yatırımcının kısmen sattığıdır. Aynı süreçte Doların bu piyasalardaki degerlenmesine bakarsak, yatırımcının tahvilden çıkıp dolara geçtiği söylenebilir.

ABD dinamikleri ve metodu farklı da olsa benzer bir şekilde 1980 li yıllarda Japonya'nın canına okumuş ve batma noktasına getirmiştir. Ders niteliğinde anlatılır.(konumuzla ilgisi yok sadece paylaşmak istedim http://www.asyaekonomileri.com/?p=11)

Peki seçimi diğer grup kazansaydı ne olacaktı? Buradaki şahsi fikrim benzer yaklaşım yine uygulanacağıdır. Aktör farklı ama plan aynı olacaktı. Çünkü hastalık ilaca bağışıklık kazanınca ilacı değiştirmek şarttır. Ne kadar nasıl uygularlar, ne etkileri olur yaşayıp göreceğiz.

Son düzenleme : izag; Bugün saat: 03:43.

[Misafir]

Bizt'De de 58'ler tam 'the points' tabelada. 3 vakte yanasıca..

(100 endeks - Viop30'sal 70-73, lowest 7X's)

Son bir güdük te olsa yükseli$ yapabilmesi i$imize de gelir

shortingen anlamında.. Ke$ke yapabilse.. Ki çok zor,

bu kısmı bile $ans neredeyse ??..

Belki de te oralardan orta vade hisse bile almalık 58' olur mu

olur.. Olacak mı olacak..

Bu haftasonu daha netle$ti görüntü.. Tesadüfün böylesi.. Yanlız da değiliz

asla, olamaz öyle zaten, kısmen o kadar, esası gittikçe geometrik bir çarpan

artanla gerçeklik inşallah..

Gelelim HeR arenadaki yaw$..lık ve $arlatanlık meselesine, insanlık namına

hepsine ölüm.. derler ya hani.. Ondan olsun..

[METE99]

Dolar kurunda 2018 hedefelerini yakalamışız .
İmdi sayın büyüklerimizden 2019 2020 2021 2022 hedeflerini de istiyoruz, bu hızla hepsini sıraya dizelim..

[Misafir]

Bu olası dü$e$ dü$ü$te mesele ;

Değerlendirebilmek ve terste kalıp zarar görmemek.

[Misafir]

$Dolare$de hedef 3-5 kötü günler, 2 iyi günler.. Epey bi vade..

Güncelleriz gerekince..

[prodrive]

; faizler artacak denilince genişlemeci para politikasından tamamen vazgeçildiği algısının oluşması. Aslında Yeni yönetim ve fed genişlemeci para politikasını yeniden başlatıyor. Aksine büyüme ve enflasyon hedefleri hala devam ediyor. Konuyla ilgili ilk gönderimde belirttiğim gibi sadece bunun yöntemini değiştireceğini söylüyor. Ben bu parayı eskisi gibi kağıt bazlı olarak özel sektöre, bankaya dağıtacağıma(bu yollada tüm dünyaya) , gevşek bütçe ile kamu yatırımları/harcamaları(600 milyar dolar seviyesinde alt yapı yatırımları vs) ve vergi indirimleri ile direkt ABD içine dağıtacağım ve tüketime yansıtacağım diyor.

Eski yöntemde para bankalar kanalıyla yönlendirildiği için halkın/reel sektörün eline tam olarak geçememiş, beklenen ekonomik aktivite sağlanamamış ve iç tüketime(dolayısı ile enflasyona) beklenen etkiyi yaratmamıştır. Aksine bu paralar hisse senedi, tahvil ve gelişmekte olan piyasalara gitmiştir. Mevcut yönetim bu konuda ciddi eleştirilmiştir.

Şimdi yeni yönetim diyor ki, "ben bu parayı büyüme ve tüketim yaratması için yapacağım harcamalar vasıtasıyla direkt ilk elden reel sektöre ve haliyle orada çalışan bireylere de vereceğim, ayrıca harcasınlar diye vergide indireceğim ve aracıyı aradan çıkarıp enflasyonu ilk elden sağlayacağım" diyor. Yani para politikasında klasik yöntemle genişleme yapacağım diyor. Burada ki ana amaçlardan biri eski genişleme yönteminde mevduat müşterisi haline gelmiş reel sektör firmalarını tekrar kredi müşterisi haline getirmektir. Yani mevcutta bitmiş olan parasal genişleme söyleme göre yeniden başlayacak fakat değişik yöntemle. Yani ABD halkı için değişen bir şey yok aksine mevcut durumdan daha fazla refah vaat ediliyor. Fakat bu tipteki genişlemede, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, 2009 da başlatılan genişlemedeki gibi bir refah imkanı ve dolar bolluğu olmayacak. Bu şekilde büyüme ve enflasyon hedeflerine ulaşılacak. Asıl daralma o noktadan sonra olacak. Ayrıca Carry Trade ile gelişmekte olan ülke ekonomilerinden daha fazla dolar emilme olasılığı kalmadığından ilk yöntemi devam ettirmeye ihtiyaç da kalmamıştır.

Fakat burada ki nüans şu; kamu harcamaları için borçlanma yapılacağından, haliyle tahvil faizlerinde artış beklentisi mevcut(Enflasyonist baskı) Buda dolara olan talep demektir. Buna normal sürecinde yapılması planlanan FED artırımları da eklenince piyasa beklentisinin önüne geçiliyor. Doların tüm dünyada hızlı değer artışı ve ABD tahvil getirilerinin artmaya başlaması piyasanın bunu önemsediğini gösteriyor. Bu konuda piyasa henüz yolun çok başında.

Burada faiz konusuna da değinmek gerekir. Başta ABD ve gelişmiş ülkelerde tahvil piyasası çok derin ve önemlidir. Tahvil fiyatlaması ve faizi piyasaya yön veren durumdur. Orada faiz denildiğinde akla ilk gelen tahvil fiyat ve faizlerdir. Kırılgan ve gelişmekte olan piyasalarda ise tahvil konusu tam olarak öne çıkamamış ve anlaşılamamıştır. Bu nedenle faiz denilince akla ilk gelen mevduat/kredi faizleridir.

Politika faizi ile piyasa faizini kontrol etmek bir yere kadar mümkündür. Merkezlerin politika faizi(ayrıca gecelikler) üzerinden piyasayı fonladıkları miktar ihtiyaç duyulan likiditenin çok az bir miktarıdır. Bu nedenle, piyasa eninde sonunda kendi faizini belirler. Bu da tahvil piyasasında ve mevduat/kredi tarafında kendini gösterir. Borç verme faizlerinde yapılan ciddi indirimler piyasada aynı etkiyi yaratmayabilir.

Fed'in uygulamış olduğu parasal genişlemelerin bitişinin özellikle gelişmekte olan piyasalarda ciddi etkileri olmuştur. Parasal genişlemenin biteceğinin ilanı Mayıs 2013'den günümüze gelişmekte olan piyasalar paraları(rand, ruble, real vs) %80-120 civarı değer kaybetmiştir. Bunun büyük bir kısmı da genişlemenin tamamen sonlandırıldığı Ekim 2014 tarihinden sonra gerçekleşmiştir. Sonuç, dışa bağımlılık oranına göre o oranda oluşan enflasyondur. Bu piyasalarda hisse senetlerinde de dolar bazlı ciddi kayıplar oluşmuştur. Yani hisse senedi yatırımcısı, parasının yüzdesel değer kaybı ile endeks yüzdesel değişimi arasındaki fark kadar kadar zarara uğramıştır. (yerel para biriminde para kazanmış gözükse bile) Hisse bazında farklılıklar olabilir.

Bu noktadan sonra ABD'nin izleyeceğini söylediği para politikası sonucu oluşacak tahvil faizleri artışı ve FED'in olası politika faizi artışı/artışları bu değer kaybı eğilimini sürdürebilir. (tabii bu bir süreçtir, bugünden yarına değil) Ayrıca kırılgan piyasalarda son 1 ayda tahvil faizlerinde ortalama %10-15 arası artış olmuştur.(bizim piyasamızda dahil) Bunun anlamı tahvili elinde tutan yatırımcının kısmen sattığıdır. Aynı süreçte Doların bu piyasalardaki degerlenmesine bakarsak, yatırımcının tahvilden çıkıp dolara geçtiği söylenebilir.

ABD dinamikleri ve metodu farklı da olsa benzer bir şekilde 1980 li yıllarda Japonya'nın canına okumuş ve batma noktasına getirmiştir. Ders niteliğinde anlatılır.(konumuzla ilgisi yok sadece paylaşmak istedim http://www.asyaekonomileri.com/?p=11)

Peki seçimi diğer grup kazansaydı ne olacaktı? Buradaki şahsi fikrim benzer yaklaşım yine uygulanacağıdır. Aktör farklı ama plan aynı olacaktı. Çünkü hastalık ilaca bağışıklık kazanınca ilacı değiştirmek şarttır. Ne kadar nasıl uygularlar, ne etkileri olur yaşayıp göreceğiz.

Son düzenleme : izag; Bugün saat: 03:43.

Sayın Tümer,

Başka bir forum ortamında, başka bir isimle yaptığım analizlerimi zaman zaman paylaştığınız, önemsediğiniz ve bilginin yayılmasına emek verdiğiniz için teşekkür ederim. Paylaşmak istediklerinizi tam metin olarak yayınlamanızın konu bütünlüğü açısından daha faydalı olabileceğini düşünüyorum. Karar sizindir. İyi çalışmalar dilerim. Sevgiler...

[ihakki]

Sayın Tümer,

Başka bir forum ortamında, başka bir isimle yaptığım analizlerimi zaman zaman paylaştığınız, önemsediğiniz ve bilginin yayılmasına emek verdiğiniz için teşekkür ederim. Paylaşmak istediklerinizi tam metin olarak yayınlamanızın konu bütünlüğü açısından daha faydalı olabileceğini düşünüyorum. Karar sizindir. İyi çalışmalar dilerim. Sevgiler...

Sayın prodrive
Sizin başka bir forumda paylaştığınız çalışmaları sayın Tümer oradan alıp burada paylaşacağına , siz direkt burda da paylaşsanız daha iyi olmaz mı?
Saygılar.

[CR7]

KISA VADE .........72.000

ORTA VADE........58.000

UZUN VADE.......48.000


HEDEF DEGERLER GERÇEKLEŞEBİLİR.

Sayın tumer1960

Grafikte yukarıya doğru da çizgiler var sanki ...Rakkamları alabilirmiyiz lütfen.

[CR7]

Zamanlama sorunsalı

Her zamanki gibi.


Sayın prodrive ... bilginin paylaştıkça daha da büyümesi adına ...

[kuzu]

KAPİTALİST MODE da geldigimiz nokta....

herseye 2013 de ki yazılarımla baslamıstık...neydi bu hersey...üç seyi şiddetle yazıyordum....ALTIN...PETROL...DOLAR...

PETROL...100 ila 150 dolar arasında dolasıyordu...altın 1900 dolarda...dolar tl 1.70 lerde idi...

birden ve aniden...altın 1900 ken....delianlının biri bi topic actı bu forumda....

baslıgı....ALTIN ÇÖKECEK....ÖNCE 1200...SONRA 900....

güldüler....graf koyup imkansız dediler...lagaluga yaptılar...iş yapmadılar...biz altını sattık ve shortladık...altın 1050 ye düştü...

yettimi.....yetmedi....borsa 50 000 dolar endekste....borsada çökecek demez mi durzu...shortlayın..

grafikler...hadi lemler...imkansızlar derken...iş yapmayıp lagaluga yaptılar...biz TIR yükledik seyrettiler...

borsa 50 000 dolar endeksten....22 000 dolar endekse düştü....tl grafta az düştü diye...acımadıki....acımadı ki diye inlediler...PARA KAYBETTİLER...

yettimi....yetmedi....dolar tl 1.70 lerde iken...DOLARA BİNİN...HEDEF....2.40....2.80...3.20....3.60...DEMEZMİ DURZU...der...

binenler biner...öbürleri graf asar...imkansız...felan ve filan derken....dolar 3.40 a cıkmaz mı....çıkarrrrr....

yettimi....yetmedi....

petrol...100 ila 150 arasında dolasıstı durdu...baslık...petrol önce 50 sonra 30 dolara düşecek...çüşşşşş....

grafikler asıldı...imkansızlıklar dile getirildi....felan ve filan...ve küütttt petrol 35 dolar....


bak su şık sıralamaya....***** elede düzgün sıralamıskı....insan hayranlıgını gizliyemiyor....

sonra....usaglar diyor....SON TANGO geliyor....bu baslık....


kim diyor butun bunları 2013 den beri....ulaa kuzu diye biri var o dedi....

bu yazdıklarında iç politika var mı....hayır yok....KAPİTALİST MODE DİYOR....bide SKENDER diyor habire...