Sayfa 2 Toplam 3 Sayfadan BirinciBirinci 123 SonuncuSonuncu
Toplam 21 adet sonuctan sayfa basi 11 ile 20 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Insan Beyninin Gücü

  1. #11
    Üyelik tarihi
    17.Aðustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Oðlum namaz hiç bu vakte býrakýlýr mý?

    Anneannesinin sözleri yankýlandý kulaklarýnda:

    -Oðlumnamaz hiç bu vakte býrakýlýr mý?

    Anneannesinin yaþý yetmiþe dayanmýþtýama ezan okunduðu vakit yerinden
    sýçraryaþýndan beklenmeyecek bir hýzla abdestini alýr ve namazýný kýlardý.

    Kendisi isenefsini bir türlü yenemiyordu.Hep ne oluyorsa?namaz son
    dakikalara kalýyorbu sebeple namazýný alelacele edâ ediyordu.Bunu düþünerek
    kalktý yerindengözü saate kaydý.Yatsý ezanýnýn okunmasýna on beþ dakika
    kalmýþtý.Baþýný her iki yöne piþmanlýkla sallayarak"Yine geciktirdim
    namazý."dedi kendi kendine...

    Kývrak hareketlerle abdestini aldý ve daha elini yüzünü tam kurulamadan
    kendini odasýna attý.Mecburenhýzlý hareketlerle namazýný edâ
    etti.Tesbihatýný yaparken anneannesini düþünmeden edemedi...

    "Bu halimi görsetatlý-sert kýzardý yine bana."dedi.Çok seviyordu onu...Hele
    öyle bir namaz kýlýþý vardý kionu hep bir gökkuþaðý hayranlýðýyla
    seyrederdi.Namazda öyle bir mahviyeti vardý kihicabýndan renkten renge
    girerdi.
    O gün akþama kadar derse girmiþti.Müthiþ bir aðýrlýk vardý
    üzerinde...Duâsýný yaparkenbaþýný ellerinin arasýna alýp secdeye
    durdu.Namazdan sonra bir süre bu þekilde tefekkür etmeyi severdi.Gözleri
    kapanýr gibi oldu.
    "Ne kadar da yorulmuþum"dedi.Daldý gitti öylece...

    Kýyamet kopmuþtu.Mahþeri bir kalabalýk vardý.Her yön insanlarla doluydu.Kimi
    dona kalmýþhareketsiz bir þekilde etrafý izliyor;kimi saða sola
    koþuþturuyorkimisi de diz çökmüþbaþý ellerinin arasýnda bekliyordu.
    Yüreðiyerinden fýrlayacak gibi atýyor adeta kafesinden kurtulmaya
    çalýþýyorsoðuk terler döküyordu.Hayattayken kýyametsorgu sual ve mizan
    hakkýnda çok þey duymuþ ve âhiret hayatý adýna bu kavramlar kendisi için
    köþe taþý olmuþlardý.Ama mahþer meydanýndaki ürpertikorku ve bekleyiþin bu
    denli dehþet vereceðini düþünmemiþti.
    Hesap ve sorgu devam ediyordu.Bu arada onun ismini de okudular.Hayretle bir
    saðabir sola baktý."Benim ismimi mi
    okudunuz?"dedidudaklarý titreyerek...

    Kalabalýk birden yarýlmýþbir yol oluþmuþtu önünde...Ýki kiþi kollarýna
    girdi.Mahþer meydanýnýn vazifelileri olduklarý belliydi.Kalabalýk arasýndan
    þaþkýn bakýþlarla yürüdü.Merkezi bir yere gelmiþlerdi.Melekler her iki
    yanýndan uzaklaþtýlar.

    Baþý önündeydi.Bütün hayatýbir film þeridi gibi geçiyordu gözlerinin
    önünden...Þükürler olsun dedikendi kendine ve devam etti;Gözlerimi dünyaya
    açtýmhep hizmet eden insanlarý gördüm.Babam sohbetlerden sohbetlere
    koþturuyormalýný Ýslâm yolunda harcýyordu.Annem eve gelen misafirleri
    aðýrlýyoryemek sofralarýnýn biri kalkýpbir yenisi kuruluyordu.Ben isehep
    bu yolda oldum.Ýnsanlara hizmete çalýþtým.Onlara Allah'ý anlattým.Namazýmý
    kýldým.Orucumu tuttum.Farz olan ne varsa yerine getirdim.Haramlardan
    kaçýndým.

    Kirpiklerinden aþaðýya gözyaþlarý dökülürken"Rabbimi seviyorumen azýndan
    sevdiðimi zannediyorum"diyordu.Ama bir yandan da "O'nun için ne yapsam
    azCennet'i kazanmaya yetmez diye düþünüyordu.Tek sýðýnaðý Allah'ýn
    rahmetiydi.

    Hesap sürdükçe sürdü.Boncuk boncuk terliyor;sýrýlýsýklam olmuþzangýr zangýr
    titriyordu.Gözleri terazinin ibresindeki neticeyi bekliyordu.

    Sonunda hüküm verilecekti.Vazifeli melekler ellerinde bir kâðýtmahþer
    meydanýndaki kalabalýða döndüler.Önce ismi okundu.Artýk ayaklarý tutmaz
    olmuþtu.Neredeyse yýðýlýp kalacaktý.Heyecandan gözlerini kapamýþokunacak
    hükme kulak kesilmiþti.

    Mahþeri kalabalýktan bir uðultu yükseldi.Kulaklarý yanlýþ mý duyuyordu?Ýsmi
    Cehennemlikler listesindeydi.Dizlerinin üstüne yýðýldý.Hayretten
    donakalmýþtý.

    "Olamaaaaz."diye baðýrdý.Saða-sola koþturdu.Ýnanamýyordu."Ben nasýl
    Cehennemlik olurum?Hayatým boyunca hizmet eden insanlarla birlikte
    oldum.Onlarla beraber koþturdum.Hep Rabbimi anlattým."diyordu.
    Gözleri saðanak olmuþtitrek vücudunu ýslatýyordu.Vazifeli iki melek
    kollarýndan tuttu.Ayaklarýndan sürüyerek ve kalabalýðý yararak alevleri
    göklere yükselen Cehennem'e doðru yürümeye baþladýlar.Çýrpýnýyordu.Medet yok
    muydu?Bir yardým eden çýkmayacak mýydý?

    Dudaklarýndan kelimeler kýrýk dökükyalvarmayla karýþýk döküldü.

    "Hizmetlerim...Oruçlarým...Okuduðum Kur'an'lar...Namazým...Hiçbiri beni
    kurtarmayacak mý?"diyordu...
    Baðýra baðýra yalvarýyordu.Cehennem melekleri onu hiç
    dinlemedilersürüklemeye devam ettiler.Alevlere çok yaklaþmýþlardý.Baþýný
    geriye çevirdi.Son çýrpýnýþlarýydý.

    Resûlullah(s.a.v)"Evinin önünde akan bir ýrmak içinde günde beþ defa yýkanan
    bir insaný o ýrmak nasýl temizlergünde beþ vakit namazda insaný günâhlardan
    öyle temizler"buyuruyordu."Oysa ki benim namazlarým da mý beni
    kurtarmayacak?diye düþünüyordu.

    "Namazlarým...Namazlarým...Namazlarým."diye diye hýçkýrdý.Vazifeli melekler
    hiç durmadýlar.Yürümeye devam ettiler;Cehennem çukurunun baþýna
    geldiler.Alevlerin hareketi yüzünü yakýyordu.Son bir defa dönüp geriye
    baktý.Artýk gözleri de kurumuþtu.Ümitleri sönmüþtü.Baþýný öne eðdi.Ýki
    büklüm oldu.

    Kollarýný sýkan parmaklar çözüldü.Cehennem meleklerinden birisi onu
    itiverdi.Vücudunu birdenbire havada buldu.Alevlere doðru düþüyordu.Tam iki
    metre düþmüþtü kibir el kolundan tuttu.Baþýný kaldýrdý.Yukarýya baktý.Uzun
    beyaz sakallý bir ihtiyar onu düþmekten kurtarmýþtý.Kendisini yukarýya
    çekti.Üstündeki baþýndaki tozu silkerek ihtiyarýn yüzüne baktý."Siz de
    kimsiniz?dedi.

    Ýhtiyar gülümsedi:
    "Ben senin namazlarýným"

    "Neden bu kadar geç kaldýnýz?Son anda yetiþtiniz.Neredeyse
    düþüyordum."dedi...Ýhtiyar yüzünü gererektekrar güldü;baþýný salladý;

    "Sen beni hep son anda yetiþtirirdinhatýrladýn mý?..."

    Secdeye kapandýðý yerden baþýný kaldýrdý.Kan-ter içinde kalmýþtý.Dýþarýdan
    gelen sese kulak kabarttý.Yatsý ezaný okunuyordu.Bir ok gibi yerinden
    fýrladý.Abdest almaya gidiyordu...


    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  2. #12
    Üyelik tarihi
    17.Aðustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Zahidem Türküsünün Hikayesi

    Halk arasinda “Zahidem” adiyla un yapan turkunun sairi Asik Arap Mustafa 1901 yilinda Cicekdagi’na bagli Orta Haci Ahmetli koyunde dunyaya gelmistir. Babasini annesini cok kucuk yaslarda yitirdi. Ilk once bir akrabasinin himayesinde daha sonralari da onun bunun yaninda buyudu.

    Arap Mustafa’nin babasi dugunlerde toplantilarda “Koca Oyunu” adi verilen oyunda “Arap” rolunu ustlenirdi. Bu nedenle Mustafa’ya da “Arap” lakabi takilmistir. Kimsesiz kalan Arap Mustafa 10 yasina gelince Yukari Haci Ahmetli koyunden Haci Burozadeler’den Mehmet’e ciftci durdu. Zaman icinde caliskan babayigit giyimine ozen gosteren yakisikli bir delikanli olan Arap Mustafa Agasinin yeni yetisen Zahide’ye gonlunu kaptirdi. Fakir ve kimsesiz oldugundan bu sirrini bir turlu aciga vuramadi.

    20’sinde askere giden Mustafa’nin akli deliler gibi sevdigi Zahide’de kalmisti. Koydeki dostlarina mektuplar gondererek Zahide’den haber almaya calisan Arap Mustafa Zahide’nin baska biriyle evlendirildigini ve dugunun’un de bir hafta sonra olacagini duyunca uzuntusunu asagida icli misralara dokmustur. Turkuyu Neset Ertas plaga okuyup tanitmistir. (1)

    Zahide Kurbanim n'olacak Halim
    Gene bir laf duydum kirildi belim
    Gelenden gidenden haber sorarim
    Zahidem bu hafta oluyor gelin

    Hezeli de deli gonul hezeli
    Cicekdagi doktu m'ola gazeli
    Dolastim alemi gurbet gezeli
    Bulamadim Zahidem'den guzeli

    Ay ile dogar da gun ile asar
    Zahide’mi gorenin tebdili sasar
    Iyinin kaderi kotuye duser
    Diken arasinda kalmis gul gibi.

    Zahide’m kurbanim kurtar bu dardan
    Baban anlamadi bizim bu haldan
    Kekiline surmus kokulu yagdan
    Derdin beni del’ediyor Zahide’m.

    Ziyaret’ten ciktim Cender’in ozu
    Kum gibi kayniyor Zahide’m gozu
    Aslini sorarsan esalet yerden
    Haci Burolardan Mehmet’in kizi.

    Gurbet ellerinde esinim esir
    Zahide’m kurbanim hep bende kusur
    Eger baban seni bana verirse
    Nemize yetmiyor el kadar hasir.

    Cicekdagi’nda da hic gitmez duman
    Zahide’rn kurbanim hallarim yaman
    Yapamadim su babayin gonlunu
    Fakir diye bana vermedi baban.

    Anamdan dogali cok cektim cefa
    Su yalan dunyada surmedim sefa
    Adimi namimi soran olursa
    Orta Haci Ahmetli Arap Mustafa.

    Arapoglu Mustafa’nin kendisine Mecnun gibi asik oldugundan etkilenen Zahide Mustafa icin siirler soylemistir. Bu siirin uc kitasini H. Vahit
    Bulut 1973 yilinda Yukari Haci Ahmetli koyunden Zahide’nin yakin arkadasi ve sirdasi Fatik’ten derlemistir.(2) Bastaki iki kita tarafimizdan derlenmistir.

    Bu nasil sevdaymis geldi basima
    Felek agu katti tatli asima
    Sevda cekenlere zor gelir gurbet
    Gece gunduz elim kalkmaz isime.

    Asagida sap kagnisi geliyo
    Derdin beni elik elik eliyo
    Kurbanlar olayim gara Mustafam
    Babam beni yad ellere veriyo.

    Arapoglu derler gayeten atik
    Gozleri kara da kaslari catik
    Git nazli y de bir haber getir
    Bastigin yerlere kurbanim Fatik.

    Aglayarak yayigimi yayarim
    Yarim gitti gunlerini sayarim
    Ciksa Buyukoz’e mendil sallasa
    Islik calsa isligini duyarim.

    Coskuna da deli gonul coskuna
    Askindan Zahide dondu saskina
    Sensiz edemiyom nazli civanim
    N’olur bir yol gorun Allah askina.
    Konu EDY tarafýndan (19.Mart.2009 Saat 10:37 ) deðiþtirilmiþtir.
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  3. #13
    Üyelik tarihi
    17.Aðustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Boyayý mý beðenemedin, yoksa boyacýyý mý?

    Hep hikmetli konuþan Lokman Hekim’in derisi siyah, dudaklarý da kalýnmýþ. Deðerli sözlerini duyarak hayraný olan biri bir gün bakmýþ ki hayalinde büyüttüðü Lokman, siyah yüzlü, kalýn dudaklý biri. Þaþkýnlýkla yüzüne bakarken Lokman Hekim, adamýn içinden geçenleri sezmiþ olacak ki, þöyle çýkýþmýþ:
    – Birader, neden öyle þaþkýn bakýyorsun? Boyayý mý beðenemedin, yoksa boyacýyý mý?

    Sonra da ilave etmiþ.

    – Bak, demiþ, benim ne yüzümün siyahlýðýnda, ne de dudaklarýmýn kalýnlýðýnda bir tesirim vardýr. Onlarý Yaratan öyle yaratmýþ, öylesine uygun görmüþ. Benim tercihim deðil...

    Evet, insanlarýn yüz güzelliði, yahut da çirkinliðiyle kendilerine bir pay çýkarmalarý son derece yanlýþtýr. Ne güzellikte bir etkisi vardýr, ne de çirkinlikte. Her ikisini de yaratan ve layýk gören Allâh-ü azimüþþandýr. Ýnsan kendi iradesiyle kazandýðýndan sorumludur
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  4. #14
    Üyelik tarihi
    17.Aðustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Düþünen sahip olduðu nimetin farkýna varýr

    Ýsa aleyhisselam bir aðacýn altýnda dua eden birini gördü. Dikkatlice baktýðýnda adamýn ayaklarý yürümeyen bir kötürüm olduðunu anladý. Ýki gözü de görmüyordu. Vücudunda ise baras hastalýðý olduðu anlaþýlýyordu. Ama adam bütün bunlara raðmen ellerini kaldýrmýþ mutluluktan uçacakmýþ gibi dua ediyordu:
    – Ey nice zenginlere vermediði nimeti bana ikram eden Rabbim! Sana aðaçlarýn yapraklarý sayýsýnca þükürler olsun!.. Hazret-i Ýsa kötürüm adama yaklaþtý:

    – Ayaðýn yürümüyor, gözün görmüyor. Bedenin de sýhhatli görünmüyor? Buna raðmen çoðu zenginlere verilmeyen nimetlerin sana verildiðini düþünmekte, bunun için de büyük bir mutlulukla þükretmektesin. Hangi nimettir nice zenginlere verilmediði halde sana verilen?

    Kapalý gözleriyle sesin geldiði yana yönelen kötürüm adam dedi ki:

    – Efendi! Allah bana öyle bir kalp vermiþ ki, o kalple Onu tanýyorum. Öyle de bir dil vermiþ ki, o dille de ona þükrediyorum. Halbuki, dünyanýn serveti elinde olan nice zenginler var ki, kalbinde Onu tanýma sevinci, dilinde de Ona þükretme mutluluðu yoktur. Ama gel gör ki, ayaklarý topal, gözleri kör, bedeninde hastalýklar bulunan bu kötürüm adama Rabbim, bu sevgiyi ihsan eylemiþ, bu nimetin farkýna varma tefekkürünü nasip eylemiþ. Ýþte bunu düþününce kendimi tutamýyor da:

    – Nice zenginlere vermediði nimeti bana veren Rabbim! Sana aðaçlarýn yapraklarý sayýsýnca þükürler olsun! Diye teþekkürden kendimi alamýyorum.

    Kafa gözü kapalý da olsa kalp gözü açýk olan bu adama yaklaþan Ýsa aleyhisselam:

    – Ver þu elini öyle ise! diyerek elinden tutar, eðilerek görmeyen gözlerinden öper.

    Peygamberin dudaklarýnýn deðdiði gözler anýnda açýlýr. Karþýsýndakinin Ýsa aleyhisselam olduðunu görünce heyecanlanan adam:

    – Sen þu ölüleri dirilten, hastalara þifalar bahþeden mucizelerin sahibi Peygamber deðil misin? der. Ýsa Peygamber:

    – Belli olmuyor mu? deyince:

    – Gözlerimden belli oluyor da ayaklarýmdan henüz belli deðil, der. Tebessüm eden Hz. Ýsa:

    – Sen hele bir ayaða kalkmayý dene! Deyince, silkinen kötürüm adam dimdik ayaða kalkar.

    Ayaklarý üzerine dikilebildiðini anlayýnca söylediði ilk sözü þu olur:

    – Ey Allahýn Nebisi, sendeki bu mucizeler de O’ndan deðil mi? Öyle ise izin ver de geç kalmayayým, O’na þükredeyim, diyerek hemen yere iner, baþýný secdeye koyar ve der ki:

    – Rabbim! Seni tanýyan bir kalple, þükreden bir dil nimetinin þükrünü yapmaktan acizken, þimdi gören bir çift gözle, yürüyen iki de ayak da lütfettin. Artýk bilemiyorum nasýl þükretmem gerekiyor bu eþsiz nimetler karþýsýnda?

    Bu sýrada çevreden toplanan halk, gösterdiði bu mucizelerden dolayý Ýsa aleyhisselamýn elini öpmek isterler. Ama Allahýn Nebisi iþaret eder:

    – Benim deðil secdedeki þu kötürüm adamýn elini öpün!..

    Derler ki:

    – Onu secdeye indiren nimetlere biz baþtan beri sahibiz. Ama hiç birimiz onun duyduðu gibi bir mutluluk duymadýk.

    – Öyle ise, der, tefekkür edin, siz de düþünün.

    Sözünü þöyle baðlar Allahýn Nebi’si:

    – Düþünen sahip olduðu nimetin farkýna varýr. Düþünmeyen ise kendisini mahrumiyette sanýr!
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  5. #15
    Üyelik tarihi
    17.Aðustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Felsefenin sonu

    Kadýzade Hýzýr Bey'in oðlu olan ve sonradan üstün zekâsý ve son derece kaabiliyeti sayesinde büyük ilim adamlarýndan olan Sinan Paþa, gençlik çaðlarýnda felsefeye çok önem verirmiþ. Babasý Hýzýr Bey her ne kadar oðlunu bu yoldan çevirmeye çalýþmýþsa da bir türlü baþaramazmýþ. Hatta öyle olmuþ ki, bir gün baba-oðul beraber yemek yerlerken yine münakaþaya baþlamýþlar. Baba oðlunun her þey hakkýnda þüphe etmesine çok sinirlenmiþ.
    Bir ara demiþ ki:
    -Yahu Sinan, sende o kadar evham var ki, her þey için o kadar þüpheye düþüyorsun ki, neredeyse þu yemek yediðimiz tabaða bile bakýr deðil diyeceksin, demiþ.
    -Doðru söylüyorsun baba! Ýnsanýn hisleri bazan o kadar galip gelir ki, ben bu tabaða "bakýr deðildir" diyebilirim, demiþ.
    Bunun üzerine son derece sinirlenen Hýzýr Bey, yemek yedikleri tabaðý kaldýrdýðý gibi, oðlunun kafasýna geçirmiþ.
    Sinan Paþa, daha sonra ilmini ilerletip hakikatý anlayýnca bu vehim sevdasýndan tamamen vazgeçip, deðerli ilim adamlarýndan olmuþtur.
    Hatta o kadar yükselmiþ ki, Fatih Sultan Mehmet Han tarafýndan Edirne medreselerinden birine, hadis müderrisi olarak tayin edilmiþ, bilahare, Fatih onu sarayýna alarak maiyetinde bulundurmuþtur.
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  6. #16
    Üyelik tarihi
    17.Aðustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Zayiflama Ilaci

    Ýmam Þafiî Muhammed b. Ýdris Hazretleri anlatýyor:

    Eski zamanda pek þiþman bir kral varmýþ. Þiþko kral zeki hekimlerden birinden kendisini zayýflatacak ilaçlar talep etmiþ. Doktor onu görünce þöyle demiþ:
    - Allah seni ýslah etsin! Ben ilerisini gören bir doktorum. Sana bakýnca anladým ki, senin ancak bir aylýk ömrün kalmýþ! Ýlacýn sana bir faydasý olmaz ki!
    Bunun üzerine kral, söylediklerinin doðru olup olmadýðýný anlamak için hekimi hapsettirir. Kral da bu süre içinde halktan gizlenir. Fakat içini öyle bir üzüntü sarar ki, bir ay içinde iyiden iyiye zayýflar.
    Bir aylýk zaman geçince kral sað salim ortaya çýkar ve hapisteki hekimi de yanýna çaðýrýr. Der ki:
    - Yalanýn ortaya çýktý. Ýþte ben ölmedim. Bu yalanýn sebebiyle seni fena halde cezalandýracaðým. Hekim ise telaþlanmadan cevap verir:
    - Allah kralý ýslah etsin! Ben geleceði bilmede Allah'ýn en düþük kuluyum. Fakat ben anladým ki, senin þiþmanlýðýný gidermenin tek ilacý, ancak keder ve üzüntüdür. Ýþte bu sebepten dolayý, sana söylediðimi söyledim!
    Bunun üzerine kral onu serbest býrakýr ve kendisine iyiliklerde bulunur.'
    Ýmam Þafiî bu hikayeyi þu maksatla anlatmýþ: 'Fazla dert ve tasa, bedeni zayýflatan ve solduran þeylerdendir.' (Tabii ki sýkýntýdan fazla yeme durumu hariç)
    Yine o þöyle derdi:
    'Sana dininden bilgi verecek bir alimin ve beden durumundan bilgi verecek bir doktorun bulunmadýðý bir memlekette oturma.'
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  7. #17
    Üyelik tarihi
    17.Aðustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Yalnýz Allah bilsin

    Büyüklerden bir zat, ahaliden para toplamak istedi, düþmana karþý tedbir almak, bazý mevkileri tamir ve tahkim için... Hak bu parayý vermedi. o büyük zat, bundan mahzun oldu ve aðladý. Geceleyin, yatsý namazýndan sonra birdenbire bir adam peydahlandý ve o büyük zatýn önüne bir kese içinde iki bin akçe býraktý ve dedi.
    - Bu parayý dilediðiniz iþe sarfediniz!...
    Bu meçhul insan, ebu Amr... O büyük zat parayý kabul ve ona iyi dualar etti.
    Sabahleyin o büyük zat, dostlarýndan ve yakýnlarýndan ibaret bir kjalabalýk topladý, keseyi meydana çýkardý ve sevinç içinde:
    - Biz, dedi; Ebu Amr hakkýnda çok ümide düþtük. dün gece bana, müslümanlarýn kendilerini düþmana karþý müdafaa etmeleri için iki bin akçe getirdi. Allah iyiliðin karþýlýðýný versin.
    Birdenbire Ebu Amr'ýn kalabalýk içinde doðrulduðu görüldü. Ebu Amr haykýrdý:
    - Dün gece size verdiðim para anneme aitti. Annem paranýn bu iþe sarfolunmasýna razý deðildir. Lütfen bana iade ediniz ki, ben de kendisne vereyim!...
    Büyük zat hemen elini keseye atýp Ebu Amr'a uzattý. Ebu amr keseyi aldý, uzaklaþtý.
    Yine akþam, gece, yatsý namazýndan sonra... O büyük zat odasýnda bire köþeye çekilmiþ düþüncede... Yine Ebu amr birdenbire peydahlanýyor... Yine elinde ayný kese ve kesenin içinde iki bin akçe... Ebu amr parayý o büyük zatýn önüne koyuyor ve fýsýldýyor:
    - Parayý getiriyorum ve sizden tek bir þey rica ediyorum: Bu parayý o türlü sarfediniz ki, ikimizden baþka kimse birþey bilmesin... Onun nereden geldiðini yalnýz Allah bilsin....
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  8. #18
    Üyelik tarihi
    17.Aðustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Ýran Hikayeleri

    Bir gün sormuþlar ermiþlerden birine. "Sevginin sadece sözünü edenlerle onu yaþayanlar arasýnda ne fark vardýr?"

    "Bakýn göstereyim" demiþ ermiþ. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiþ olanlarý çaðýrarak onlara bir sofra hazýrlamýþ. Hepsi oturmuþlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sýcak çorbalar gelmiþ ve arkasýndan da derviþ kaþýklarý denilen bir metre boyunda kaþýklar.

    Ermiþ

    "Bu kaþýklarýn ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir de þart koymuþ.

    "Peki" demiþler ve içmeye teþebbüs etmiþler.

    Fakat o da ne? Kaþýklar uzun geldiðinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar aðýzlarýna. En sonunda bakmýþlar beceremiyorlar öylece aç kalkmýþlar sofradan.

    Bunun üzerine "Þimdi..." demiþ ermiþ. "Sevgiyi gerçekten bilenleri çaðýralým yemeðe" Yüzleri aydýnlýk gözleri sevgi ile gülümseyen ýþýklý insanlar gelmiþ oturmuþ sofraya bu defa.

    "Buyrun" deyince her biri uzun boylu kaþýðýný çorbaya daldýrýp sonra karþýsýndaki kardeþine uzatarak içmiþler çorbalarýný. Böylece her biri diðerini doyurmuþ ve þükrederek kalkmýþlar sofradan.

    "Ýþte" demiþ ermiþ.

    "Kim ki hayat sofrasýnda yalnýz kendini görür ve doymayý düþünürse o aç kalacaktýr. Ve kim kardeþini düþünür de doyurursa o da kardeþi tarafýndan doyurulacaktýr. Þüphesiz þunu da unutmayýn. Hayat pazarýnda alan deðil veren kazançlýdýr her zaman..."
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  9. #19
    Üyelik tarihi
    17.Aðustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Her Kadýn Bir Hikayedir

    Hayatýnýz boyunca kaç kadýný tanýdýnýz? Ya da soruyu þöyle soralým kaç kadýný GERÇEKten tanýdýnýz? Bir kadýna bakarken aklýnýzdan geçenler neler? Her kadýn kendi içinde bir yaþamdýr.. Yaþamýn iniþ çýkýþlarý onlarýn da içindedir.. Eðer bir kadýna baktýðýnýzda aklýnýzdan göðüsleri bacaklarý ya da kalçalarý geçiyorsa asla bir kadýný tanýyamayacaksýnýz demektir.. Bir kadýn duygularýyla vardýr.. Güzellik gelip geçici olsa da içindekiler kalýcýdýr.. Bir kadýný tanýma serüveni hayatýn en sürükleyici anýdýr.. Kadýn herkese sunmaz gerçek yüzünü.. Erkek egemen toplumun açmazlarý kadýný da oyunculuða iter.. Küçük yalanlar büyük yalanlarý doðurur.. Büyük yalanlar dev itiraflara yolculuktur.. Ýster 15 olsun ister 25 isterse 35 Her kadýn bir hikayedir.. Kadýnýn anlamý içindeki hikayelerdir.. Herþeyi bulabilirsiniz orda.. Aþklarý.. Hayalleri.. Hayal kýrýklýklarýný.. Býrakýp gitmeleri.. Sevmeleri.. Çocukluklarý.. Zekayý.. Yalanlarý.. Herþeyi.. Hikayelerin sonu mutlu ya da mutsuz olsun yýllar sonra bile orada kalacaktýr.. * Erkeðin hayatý kadýnlarý tanýdýkça yükselir.. Kadýnlarý tanýdýkça hayata bakýþý deðiþir erkeðin.. Komplekslerinden arýnýr erkek kadýnlara deðer vermeyi öðrenir.. Deðer verdikçe kendi deðerinin yükseldiði hisseder.. Deðer verilen erkek sürprizlere hazýrlýklý olmalýdýr.. Herþey vardýr bir kadýnýn yüreðinde.. Erkekþüncelerinin tek düzeliði içinde anlayýþsýz olur.. Onlar için yaþam sadece içinde yaþananlardýr.. Kadýnlarýn yaþamý uzun bir süreçtir.. Bu yüzden farklýdýrlar.. Kadýnlar oyun oynamayý da severler.. Mesajlarýnýn ardýnda küçük gizemler yerleþtirilmiþtir.. Üþüdüm diyen kadýn gerçekten üþümüþtür belki.. Ama istediði bir palto ya da mont deðildir erkeðin sevgisiyle ýsýnmak ister.. Hikayeler devam eder.. Hayattaki en güzel yolculuklarsa bir kadýný tanýma evresindekilerdir.. Hayatýn sýrrý bir kadýnýn küçük yüreðinde saklanmýþtýr.. Her erkek kadýnlarýn kendisinde býraktýðý izleri yaþamak zorundadýr.. Kadýný tanýdýkça izleri artar.. Ýzler arttýkça sürüklenen yerlerin derinliði de yükselir.. Ýzlerin kendisini sürüklediði yerler ne kadar derin olursa olsun adým atmaktan çekinmemelidir.. Orda hayatýn özü vardýr çünkü.. Hayatýn her evresi kadýnýn iç dünyasýnda saklýdýr.. Kadýn çocuktur. Kadýn annedir Kadýn sevgilidir Kadýn gizemdir.. Kadýn hayattýr.. Kadýn herþeydir.. Þimdi tekrar sorun kendinize.. Kaç kadýný tanýyorsunuz?
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  10. #20
    Üyelik tarihi
    17.Aðustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teþekkür / Beðeni

    Standart 1999 marmara depreminde yaþanan bir olay

    Her þey güzel olacaktý. Sen ben ve hayatýmýz... Hayallerimiz ve hedeflerimiz... Seni tanýyýp sevdikten sonra hayatýma dair verdiðim sözler… Hepsi çok güzel olacaktý sen de olsaydýn…
    Seni tanýmak bana hayatý tanýmak gibi geldi. Seni tanýmak ve senin ideallerini hayata taþýma yolunda beraber olmak için söz vermiþ ve bu . beraberliði ömür boyu sürdürme kararýmýzý nikâhla noktalamýþtýk. Daima mutlu olacaðýz ve bir gün gelip ölüm muvakkaten ayýrsa bile birbirimizi unutmayacaðýz. diye nikâh memuruna söz verdik. Önce kilometre taþýmdýn þimdi ise hayat arkadaþým…
    Henüz üç aydýr seninle ayný evi paylaþýyordum. Henüz üç aydýr seninle kitap okuyor çay içiyor ve hayata ayný pencereden bakýyordum. Evet henüz üç aydýr inanç ve ideallerimizi birlikte paylaþýyor ve henüz üç aydýr yaþýyordum.
    Mutluydun… Bunu biliyor ve görüyordum. Senin mutluluðun beni de mutlu ediyordu. Seninle sevginin týlsýmýný çözmüþtük. Evet ebedî bir sevginin kaynaðýnýn irbirine bakmak deðil irlikte ayný yöne bakmak olduðunu anlýyorduk... Senin baþtan beri . kalýcý güzelliklere olan baðlýlýðýndý seni bana sevdiren. Allahýn kalblerimize koyduðu muhabbetullah hissi ve oradan yayýlan varlýk sevgisi etrafa dalga dalga yayýlýyordu. Gece ve gündüzümüz hep o sevgiyle aydýnlanýyordu sanki. Huzurluyduk… Ve yuvamýzýn huzur kaynaðý belki de senin geceleri sessizce yaptýðýn o dualardý. Tâ ki o geceye kadar…
    17 Aðustos günü seninle alýþveriþe çýkmýþ epey yürüdükten sonra dönüþte annenlere uðramýþtýk. Onlarýn dualarýný almýþtýk iki dünya mutluluðu adýna. Bulaþýcý bir yaný vardý mutluluðun bizi görenler de neredeyse bizim kadar mutlu oluyorlardý. Eve geç dönmüþtük. Yorgun olmamýza raðmen uyumaya pek niyetimiz yoktu. Sen birer kahve yaptýn ve uzun uzun sohbet ettik. Önümüzdeki günler hakkýnda hedeflerimiz adýna niyetlerimiz adýna konuþtuk. Etrafýmýzdaki insanlara daha çok nasýl faydamýz olur bildiklerimizi nasýl daha çok anlatabilir bilmediklerimizi nasýl daha iyi anlayabiliriz diye eserleri nasýl okumalýyýz diye düþündük… O gece bir kez daha inandým senin gönül dünyandaki güzelliklere ve bilmenin sevginin baþlangýcý olduðuna…
    Saate bakmýþtým bir an üçe geliyordu. "Artýk uyumalýyýz." diye düþündüm. Sen her gün biraz okuduðun baþ ucu kitabýndan birkaç sayfa okumak istedin. Ben ise tam sana iyi geceler dilemiþtim. Ýþte o an… Ömrümde ilk defa duyduðum o uðultu koptu. Hiç bilmediðim bu uðultu korkunç bir sallantýya dönüþtü. Bu neydi Allahým… Sehpanýn üzerindeki bardaðý bile anýnda yere fýrlatan bu sarsýntý neydi? Evet Allahýn Celâl isminin bir tecellisi olan bu sarsýntýyý kabullenmek gerekiyordu bu bir zelzeleydi… Gözlerindeki mânânýn adý ise acziyetten gelen þaþkýnlýktý… Hemen elinden tuttum ayaða kalkýp kapýnýn eþiðine gittik; ama boþunaydý gayretlerimiz… Sallantý toz bulutu haline gelmiþti. Biz dýþarý çýkamadan tavan üzerimize çökmüþtü. Ben senin üzerine düþtüm portmanto ise benim üzerime… Ve sen acý çekiyordun. Çünkü kýrýlan camlar bacaðýna batýyor üstüne üstlük ben de hareket edemiyor ve sana acý veriyordum. Sen o kadar ince ruhluydun ki beni üzmemek için kendi acýný unutup bana hissettirmemeye çalýþýyordun.
    On sekiz saat bizi fark etmelerini feryadýmýzý duymalarýný bekledik. On sekiz saat birbirimizin ellerini tutup birbirimize teselli verdik. O durumda iken bir aralýk bana Eðer ölürsem seni orada bekleyeceðim. dedin. Ve on sekiz saat kim bilir belki de on sekiz ölümü bekledin.
    Aradan dört gün geçmiþti. Þehir o þehir deðildi. Ýzmit bambaþka bir mekân olmuþtu. Ben felâketi biraz olsun atlatmýþtým. Senin durumun ise kötüydü. Doktor bacaðýnýn kesileceðini söyledi. Bunu duyar duymaz ikinci bir zelzele ile dünya baþýma yýkýldý sandým. Ama sen hâlâ gülümsüyordun. Sen nasýl bir insandýn? Ne dünyaya ne de dünyalýða önem veriyordun. Senin için maddenin ve kaybedecek olduðun bir bacaðýn hiç önemi yok muydu? Hattâ hayatta kalmanýn bile…
    Sekizinci gündü… Bir kibrit kutusu gibi yýkýlan evler evlerin altýnda kalan canlar ümitler... Çýðlýklar Sesimi duyan var mý?lar... Ýsyanlar sabýrlar… Nice hikâyeler mucizeler ve gönüllerde derin bir fay hattý… Þehirde keskin bir ceset kokusu ve insanlarda büyük bir hüzün hâkim… Boþ arsalar kireçlenmiþ toplu mezarlarla dolu… Evini annesini kendisini kaybetmiþ insanlar… Ýnsanlarýn dilinde tek kelime: Deprem.
    Fakat sadece bacaðýn gidecek derken sen birlikte olacaðýmýz ebedî âleme gittin geride dolu dolu yaþanmýþ üç ay ve ideallerini yaþatma azmi kaldý… Elimde senin en çok sevdiðin çiçek naif bir kýrmýzý gülle mezarýnýn baþýndayým. Artýk sen yoksun yanýmda ne . de gönül pýnarýnýn heyecanlarý… Sen gittin geride hüzün geride ben gâye-i hayâllerimiz… Þimdi omzumu sývazlayan yakýnlarým Býrakma kendini. Unutur yeni bir yuvayla yine mutlu olursun. diyorlar. Aslâ!.. Sen bana o zor dakikalarda ne demiþtin? Biz seninle " ötelere" sevdalandýk.
    Þimdi mezarýnýn baþýnda seninleyim. Bu bize yeter…
    Ey benim ötelerdeki eþim ve eþ ruhum bana unutursun diyenlere sadece acý bir tebessümle bakýyorum. Biz seninle sürekli "öteleri" aradýk. Sen buldun aradýðýný. Ben ise yoldayým hâlâ.
    Ýmtihanýn bu en zor anýnda sabýr diliyorum Rabbimden. Ne olur seni sevdiðimi her an dua ettiðimi ve sana kavuþacaðým günü þafak sayar gibi beklediðimi bil.
    Vekillerin En Güzeli e emanet ol...

    alýntý
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

Sayfa 2 Toplam 3 Sayfadan BirinciBirinci 123 SonuncuSonuncu

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanýcýlar

Þu anda 1 kullanýcý bu konuyu görüntülüyor. (0 kayýtlý ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajýnýzý Deðiþtirme Yetkiniz Yok
  •  
YASAL UYARI
Ekonomi, Borsa ve Para piyasalarý" bölümünde yer alan yatýrým bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatýrým danýþmanlýðý kapsamýnda deðildir. Yatýrým danýþmanlýðý hizmeti Sermaye Piyasasý Kurulu tarafýndan yayýmlanan Seri:V, No:52 Sayýlý "Yatýrým Danýþmanlýðý Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara Ýliþkin Esaslar Hakkýnda Teblið" çerçevesinde aracý kurumlar, portföy yönetim þirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müþteri arasýnda imzalanacak yatýrým danýþmanlýðý sözleþmesi çevresinde sunulmaktadýr. Burada ulaþýlan sonuçlar tercih edilen hesaplama yöntemi ve/veya yorum ve tavsiyede bulunanlarýn kiþisel görüþlerine dayanmakta olup, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabileceðinden sadece burada yer alan bilgilere dayanýlarak yatýrým kararý verilmesi saðlýklý sonuçlar doðurmayabilir.Yatýrýmcýlarýn verecekleri yatýrým kararlarý ile bu sitede bulunan veriler, görüþ ve bilgi arasýnda bir baðlantý kurulamayacaðý gibi, söz konusu yorum/görüþ/bilgilere dayanýlarak alýnacak kararlarýn neticesinde oluþabilecek yanlýþlýk veya zararlardan www.keyborsa.com web sitesi ve/veya yöneticileri sorumlu tutulmaz.
Google Privacy Policy
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193