Anladım ki,
bildim, gördüm , yaşadım dediklerim,
daha bilmem gerekenlerin yarısıymış…
mücadele edip savaştığım sular,
daha hikmet denizinin kıyısıymış….
aklım ve ruhum, bu gerçeklerin karşısında
nede çocuk kalmış…
Anladım ki,
hayat, bir tebessüm kadar kısaymış,
gözlerden akan bir damla yaş kadar küçükmüş,
ama bunu kavrayabilmemiz için
geçmemiz gereken deryalar nede büyükmüş…
Anladım ki,
huzursuzluğum, sınırlı kavrayışlarımdanmış,
insan, ruhuna bağladığı masiva zincirlerini kırmadan,
gerçekleri kavrayamaz ve huzura kavuşamazmış…
Şems’inde söylediği gibi,
bu gerçekler anlatılmaz, ancak yaşanırmış…
............