hidayetullah Nickli Üyeden Alıntı
Ebru, Hat, tezhip ve diğerleri onlar da arayış, onlarda sanat ve fakat hepsi de sözü süslüyorlar.
Bazen Ezelî Kelam'ı gözlere daha ilginç kılmak ve bazen onun güzel mânâsına uygun bir biçimde sunmak için ruhlara süslerler onu. Bâzen bütün zamanların en güzel söz söyleyenini bir sözünü, bâzen bir derin ve geniş bir aklın ya da kalp ve ruhun sözlerini süsler bunlar.
Ve lakin edebiyat işte süslenen odur. Yani mananın âdâba en uygun tarzda sunulması...Mânânın söze dönüşmesi ve her akılda anlaşılabilecek ve her kalpte akis bulacak şekilde kulaklara ve insanın içine ulaşmasıdır.
Söz ehemmiyetli, sözden hesap va ve sözledir cennet.Ebedi mutluluk SÖZLERDEDİR.
...............
Estetik sahibi gözler zamanında sözler, tezhipler; mermerde taşta kendini göstermişti.Kalas şahesere dönüşmüştü o devirlerde
-yüzbinlercesi belki-.
Her şey gibi insanın da estetikten mahrum, ham ve kaba yetiştirildiği (felaket ve hilaket) zamanında ise ne söz ne mâna ve ne de sözü ve mânâyı süsleyenlerin ehemmiyeti ruhlarımıza şırınga edilmedi.
Fakat en mühimmi ne sizlerce..? Ebru sanatı için kurslar açılıyor semt semt, hattatlardan ders almak için sıraya girmiş insanlar... Artık moda cümle oldu "Ebru kursuna gidiyorum" demek. Mühim olan sözün süsü mü sözün aslı mı. Acaba inşa etmeye çalıştığımız binanın neresinden başlamışız..?
Fikirlerinizi istirham ediyorum, Efendim.