Yoksulluk sınırı 1785 YTL

[simurg]

Yoksulluk sınırı 1785 YTLKasım ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı belirlendi. İşte son rakamlar...

08.12.2007 12:30Memur-Sen'in yaptığı araştırmada, Kasım ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırını yaklaşık 659, yoksulluk sınırını ise 1785 YTL olarak hesapladı.

Memur-Sen AR-GE'nin gerçekleştirdiği araştırmaya göre, Kasım ayında 4 kişilik bir ailenin tüketmesi zorunlu olan gıdalar için harcaması gereken ve açlık sınırı olarak belirlenen tutar 659 YTL 28 YKr oldu.

Gıda, giyim, sağlık, barınma ve eğitim başta olmak üzere, ''vazgeçilmesi mümkün olmayan'' 14 zorunlu harcama kalıbı esas alınarak belirlenen 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı ise 1785 YTL 19 YKr olarak hesaplandı.

Araştırmaya göre, bazı ürünlerin fiyatlarındaki önceki aya göre yaşanan değişim şöyle oldu:

''Yoksulluk sınırına etki eden madde grupları arasında en fazla değişim yüzde 4,23'lük artış ile giyimde gözlendi. Giyim madde fiyatlarında Ekim ayına göre en göze çarpan değişimin yüzde 18,50 artışla manto, yüzde 18,27 artışla palto ve yüzde 17,41 artışla kaban fiyatlarında oldu.

Gıda fiyatları ortalama yüzde 0,726 oranında azaldı. Patlıcan fiyatı yüzde 17,32, fasulye fiyatı yüzde 6,66, mercimek fiyatı yüzde 4,93, makarna fiyatı yüzde 4,54, yağ fiyatı yüzde 3,86, peynir fiyatı yüzde 3,73 oranlarında arttı. Bununla birlikte karnıbahar fiyatı yüzde 27,74, ıspanak fiyatı yüzde 22,01, tavuk eti fiyatı yüzde 20,66, mandalina fiyatı yüzde 15,78 azaldı.

Isınma maddelerinin fiyatları yüzde 3,34 yükseldi. Tüp fiyatları yüzde 9,20, kömür fiyatları yüzde 3,18 arttı.

Barınma fiyatları ortalama yüzde 1,01 yükseldi.

Sağlık madde fiyatları ortalama yüzde 0,143 oranında azaldı. İğne fiyatları yüzde 0,438 arttı, hastane yatak fiyatları yüzde 0,241, ilaç fiyatları yüzde 2,45 geriledi.

Ulaşım madde fiyatları ortalama yüzde 1,30 arttı. LPG fiyatları yüzde 10,59, mazot fiyatları yüzde 10,38, benzin fiyatları yüzde 8,80 yükseldi, şehirlerarası otobüs bilet fiyatları yüzde 3,49 azaldı.

Haberleşme madde fiyatları ortalama yüzde 0,093 arttı.

Temizlik madde fiyatları yüzde 1,01 arttı. Sabun fiyatları yüzde 5,3 yükseldi.

Eğitim-kültür madde fiyatları yüzde 0,783 azaldı. Sinema bilet fiyatları yüzde 1,95, kitap fiyatları yüzde 1,74 arttı, tiyatro bilet fiyatları yüzde 1,33 azaldı.

Çevre ve su madde fiyatları yüzde 2,29 arttı. Su birim fiyatı yüzde 14,1 yükseldi.''

A.A.

[simurg]

Cumhurbaskani Abdullah Gul, ''turkiye,
Kibris Sorununun Kapsamli Cozumu Icin Bm Parametrelerini Esas Alarak
Calismaya Devam Edecek'' Dedi.
Cumhurbaskani Gul Ile Resmi Ziyaret Icin Ankara'ya Gelen Kktc
Cumhurbaskani Mehmet Ali Talat, Cankaya Kosku'ndeki Bas Basa Ve Heyetler
Arasi Gorusmelerin Ardindan Ortak Basin Toplantisi Duzenledi.
Gul, Talat Ile Yaptigi Gorusmede, Kibris Sorununun Icinde Bulundugu
Asamayi Degerlendirdiklerini Ve 2008 Yilinin Getirebilecegi Gelismeleri
Dikkate Alarak, Genis Istisarelerde Bulunduklarini Ifade Etti.
Turk Tarafinin Adil, Kalici Ve Kapsamli Cozum Icin Uzerine Duseni
Fazlasiyla Yaptigini Ve Dunya Kamuoyunun Da Bunu Yakindan Izledigini
Anlatan Gul, Turkiye'nin, Kibris Sorununun Kapsamli Cozumu Icin Bm
Parametrelerini Esas Alarak Calismaya Devam Edecegini Ve Kktc'nin
Cabalarini Da Sonuna Kadar Destekleyecegini Vurguladi.
Cumhurbaskani Gul, Kibris'ta Yasanabilir Cozumun, Ada'nin Gerceklerine,
Iki Ayri Halk, Iki Demokrasi Ve Iki Devletin Varligina Bagli Olduguna
Dikkati Cekerek, Kapsamli Cozume Ulasilmasi Halinde, Dogu Akdeniz'de
Turkiye, Kibris Ve Yunanistan'i Icine Alan Is Birliginin Mumkun
Olacagini Soyledi.
Gul, ''turkiye Daima Barisi Desteklemistir, Huzuru Desteklemistir.
Inaniyorum Ki Dunya Kamuoyu Da Ada'nin Gerceklerini Dikkate Alarak
Hareket Etmeye Baslayacaktir'' Dedi.
Kktc'ye Uygulanan Izolasyon Ve Ambargonun Da Adim Adim Kalkacagina Olan
Inancini Dile Getiren Gul, Bu Yonde De Mesafeler Alindigini Belirtti.
Kktc'nin Cozum Icin Adim Attigini Ve Sozunu Tuttugunu Ifade Eden Gul,
''simdi Diger Taraflara Da Verdikleri Sozleri Tutma Sorumlulugunu
Hatirlatiyorum'' Diye Konustu.
Gul, Kktc'li Bir Gazetecinin, Abd'ye Yapacagi Ziyareti Hatirlatarak, Bm
Genel Sekreteri Ban Ki-mun Ile Gorusmesinde, Kibris Konusunu Gundeme
Getirip Getirmeyecegini Sormasi Uzerine, Gorusmenin Bir Bolumunu Kibris
Konusunun Olusturacagini Soyledi.
Kibris Sorununun Cozumunde Bm Ilkeleri Ve Parametrelerini Esas
Aldiklarini Yineleyen Gul, Bm Genel Sekreteri Ban'dan, Bm'nin Daha Aktif
Olmasi Ve Kapsamli Cozum Icin Yeni Bir Hareket Baslatmasini Talep
Edecegini Bildirdi.

-aa-

[simurg]

Diyarbakır savaş alanına döndüDiyarbakır'daki patlamanın hemen ardından çekilen sıcak görüntüler..

03.01.2008 20:14 Diyarbakır'da meydana gelen patlamanın hemen ardından çekilen görüntüler yayınlandı.
Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yanan araçları söndürmek için yoğun çaba harcadı.
VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

[simurg]

'5 dakika sonra patlasaydı katliam olurdu'Dershane öğretmeni Metin Alpaslan:"Allah yüzümüze baktı"

03.01.2008 22:46
Diyarbakır'da özel bir dershane önündeki patlamanın, öğrencilerin dağılmasından 5 dakika önce meydana geldiği bildirildi.
VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Dershanede rehber öğretmen olarak görev yapan Metin Alpaslan, yaptığı açıklamada, patlama sırasında 700 öğrencinin dershanede bulunduğunu, saat
16.55'te meydana gelen patlamanın öğrencilerin dağılmasından 5 dakika olduğunu söyledi.
Dersanenin bulunduğu binanın çok büyük bir patlamayla sarsıldığını belirten
Alpaslan, şunları kaydetti:
''Korkunç patlama sanki dershanenin içinde oldu. Dershanenin giriş koridoru dumanla doldu. Bekçi kulübemiz yerinden fırladı. Paniğe kapılan öğrencilerimiz
aceleyle dışarı çıkmak istedi. Onlar sakinleştirmeye çalıştık. Dershanenin ön
duvarında bir bölüm yıkıldı, tüm camlar kırıldı. Çok sayıda öğrencimiz yaralandı.
Bazı arkadaşlar sokakta parçalanmış ceset görmüş. Patlama sırasında dershanede 700 öğrenci bulunuyordu. Patlama, tam öğrenciler çıkmak üzereyken gerçekleşti. Öğrencilerin çıkışına tam 5 dakika kalmıştı. 5 dakika sonra patlasaydı katliam olurdu. Allah yüzümüze baktı.''
'Alevlerin içerisinde kaldık'

Diyarbakır'ın Devegeçidi mevkisinde bulunan 16. Zırhlı Tugay Komutanlığında görevli subay ve astsubayları taşıyan 46 kişilik sivil plakalı servis aracının dolu olduğu öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, subay ve astsubayları taşıyan sivil aracın
Diyarbakır'ın Devegeçidi mevkisindeki 16. Zırhlı Tugay Komutanlığı ile patlamanın meydana geldiği yere 200 metre mesafedeki Levent Asker Lojmanları arasında çalıştığı bildirildi.
Patlamada yaralanan ve Devegeçidi'nden Levent Asker Lojmanlarında görevli
subay ve astsubayları taşıyan servis aracının şoför Cahit Kara, Diyarbakır Asker Hastanesinde tedavi altına alındı.
Kara,telefonda yaptığı açıklamada, Devegeçidi'nden görev yapan astsubay ve subayları Levent Asker Lojmanlarına getirdiği sırada patlamanın meydana geldiğini belirtti.
Kara, şöyle konuştu:
''Lojmanlara yakın olan Mimar Sinan Caddesi'nde seyir halindeyken tam
aracımız geçtiği sırada büyük bir patlama oldu. Servis aracının sağ tarafında
patlama oldu. Sağ tarafta boş bir arazi vardı. Patlama o yönde oldu. 46 kişilik
servis aracı doluydu. Alevlerin içerisinde kaldık. Patlamada yaralandım ve Asker
Hastanesinde tedavi altına alındım. Servis aracında da yaralananlar vardı. Bana servis aracında hayatını kaybeden olmadığını söylediler.''

[simurg]

DIYARBAKIR'DA ASKERI SERVIS ARACININ GECISI SIRASINDA PATLAYAN BOMBA SONUCUNDA
YARALANANLARIN SAYISININ 110'A CIKTIGI BELIRTILIYOR.
DIYARBAKIR'IN YENISEHIR SEMTINDE, DEDEMAN OTELI ARKASINDA DUN SAAT 16.50
SIRALARINDA PATLAMA MEYDANA GELMISTI. ASKERI SERVIS ARACI ILE SIVIL ARACLARIN
ALEV ALDIGI, CEVREDEKI BINALARIN CAMLARININ KIRILMASINA NEDEN OLAN PATLAMA,
ASKERI ARACIN GECISI SIRASINDA MEYDANA GELDI. OLAYDAKI YARALI SAYISININ 110'A
CIKTIGI BELIRTILIYOR. RESMI KAYNAKLARI ISE HENUZ BU BILGIYI DOGRULAMADI.
PATLAMADA 3'U COCUK 5 KISI HAYATINI KAYBETMISTI.


-cha-

[simurg]

Tartışmalı iftarda tarihi mesajlarİşte AKP'nin Alevi iftarından ilginç notlar...

12.01.2008 10:12Uzun süredir tartışma konusu olan AKP’nin Alevi iftarı, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla dün gerçekleşti. Ankara Bilkent Otel’de düzenlenen iftara kabine ve AKP yöneticileri neredeyse tam kadro katıldı.

Mersiye ve sofra duasının ardından iftara geçildi. Yemeğin ardından da AK Parti İstanbul Milletvekilleri Reha Çamuroğlu ile İbrahim Yiğit’in selamlama konuşmalarının ardından Başbakan Erdoğan, iftara katılanlara hitap etti.


HZ. ALİ VE ATATÜRK POSTERİ

Bilkent Oteli Sakarya Salonu’nda Hz. Ali ve Atatürk’ün posterleri asıldı. Her iki posterin ortasında da Türk Bayrağı yer aldı. Salonda ayrıca Hz. Ali’nin, “Bin kere mazlum olsan da, bir kere olsun zalim olma” sözlerini yansıtan pankart yer aldı.



MATEM, BİZİMDİR

Erdoğan konuşmasına “Sevgili canlar, ben buraya sizin mateminizi paylaşmaya değil, hep birlikte bizim matemimizi paylaşmaya geldim. Bu matem, bizim matemimizdir. Bu duygu seli, bizim ortak duygu dünyamızın bir parçasıdır. Bu davete gönül huzuruyla icabet ettim” diyerek başladı.

Salondakilere, “Sevgili canlar, değerli kardeşlerim’’ sözleriyle seslenen Erdoğan, “Biz gelmedik kavga için, bizim işimiz sevgi için. Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik’’ diyerek şunları ekledi:

“Hiç kimsenin aklı, iradesi, gönlü, başkasının ipoteği altında değildir. Dinin tek bir sahibi vardır, o da Yüce Allah’tır. Kimse kimseye din bahşetme, din lütfetme hakkına sahip değildir. Aynı kaynaktan su içen, aynı kıbleye yönelen, aynı vahdet iklimini soluyan insanlar olarak bize düşen, şüphesiz tarihin vebalini birbirimizin üzerine yıkmak değildir.

Bütün mesele; birbirimize kendi doğrularımızı dayatmadan, medeni bir ülkenin vatandaşları olarak birbirimizin hukukunu korumaktır. Bütün mesele; Cumhuriyetimizin şimdiye kadarki bütün kazanımlarını koruyarak, birlikte medeniyet yolunda yürümektir.’’

AHENK SÜRECEK

Vatandaşları birbirine düşürmek için, vatandaşların aralarına girip, birbirlerini duydukları muhabbeti zedelemek isteyenlerin olduğunu belirten Erdoğan, “Bizim zaafa düşmemizden kendilerine güç devşirmek için bu bereket sofralarımızı, bu gönül meclislerimizi çok gördüler, ama buna muvaffak olamadılar, olamayacaklar. Yetmiş milyon insanımız adına açık ve net olarak söylüyorum ki asırlardır bir kalp gibi aynı bedeni ve aynı ruhu canlı tutan bu milletin ahengi asla bozulmayacaktır” diye konuştu.

AŞIK VEYSEL’İN REÇETESİ

Başbakan Erdoğan, “Büyük şair, büyük ozan Aşık Veysel yıllar önce bize bir reçete bırakmıştı. Gözleri görmeyen, ama gönül gözü açık olan Veysel ne diyordu; ‘Değil miyiz, hep bir kardaş, Bizi yakar bizim ataş, Söndürmektir tek çaresi’’ diyerek, “Allah’ın, Türk milletinin sabır ve metanetini artırarak birlik, beraberlik ve kardeşliği ebedi kılması’’ temennisinde bulundu. Erdoğan, sözlerini, “Gelin canlar, bir olalım, diri olalım, iri olalım’’ diyerek bitirdi.

BARDAKOĞLU CÜPPESİYLE GELDİ

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, iftara cübppesiyle katıldı. Yemeği organize eden AKP’li Çamuroğlu, Meclis’te cuma namazına giden Başbakan’ı işaret eden gazetecilerin kendisine “Siz de cumaya gitmeyecek misiniz?” diye takıldığını aktardı. Çamuroğlu, “Ben bu işler (Alevi sorunu) çözüme ulaşınca Süleymaniye’de şükür namazı kılacağım” yanıtını verdiğini söyledi.

‘Dede midir papaz mıdır kimi nereden kovuyorlar’

AKP Milletvekili Reha Çomuroğlu, iftar sonrası gazetecilerin ‘’İftar yemeğine katılanların düşkün ilan edilmesi’’ konusunu sormaları üzerine, şunları söyledi: Dede midir, papaz mıdır belli olmayan engizisyon üyeleri kimi nereden kovuyorlar? Kimin bahçesinden kimi kovuyorlar? Büyük saygısızlık var. Katolik kilisesi bile çoktan terk etti bu aforoz meselesini.

Gözyaşlarına boğuldular

İftar yemeği öncesinde Mersiye ve sofra duaları okunurken, salonda duygusal anlar yaşandı. Eski Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ve Prof. Dr. Hüseyin Hatemi’nin de aralarında bulunduğu pek çok davetli gözyaşlarına boğuldu.

İlanla tepki gösterdiler

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı AKP Milletvekili Reha Çamuroğlu’nun ev sahipliğini üstlendiği Alevi iftarı Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) üyesi 10 ve Hacı Bektaş Anadolu Vakfı (HBVAKV) üyesi 10 dernek tarafından gazetelere verilen ilanla protesto edildi. Dernekler yemeğe katılmayacaklarını çünkü hükümetin Alevi sorunu ve sorunların çözümüne ilişkin bir girişimde bile bulunmadığını dile getirdiler.

İşte Alevi iftarı notları

# İftara 17.10’da katılan Erdoğan, salona girişinde ayakta ve alkışlarla karşılandı. Erdoğan, beklenenin aksine eşi Emine Erdoğan’ı getirmedi. Erdoğan’ın oturduğu masada Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, AKP milletvekilleri Reha Çamuroğlu, İbrahim Yiğit ve eşleri de yer aldı.

# Hayati Yazıcı, Said Yazıcıoğlu, Mehmet Aydın, Beşir Atalay, Mehdi Eker’in yanı sıra AK Parti genel başkan yardımcıları, grup başkan vekilleri ve 50’ye yakın milletvekili de iftara katıldı.

# Alevi iftarının bir diğer konuğu da TBMM eski Başkanı Bülent Arınç oldu. Arınç, Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve Milletvekili Salih Kapusuz ile aynı masaya oturdu.

# İftar duasını, Malatya Hacı Bektaş Veli Vakfı Başkanı Hasan Meşeli yaptı. Türkçe “Birlik ve beraberliğimiz bozulmasın. Bozanları Allah ıslah etsin, edemiyorsa rezil rüsva etsin” diyen Meşeli’den sonra Kerbala’ya Ağıt Mersiyesi okundu.

# Meşeli’nin Türkçe duasına Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ve bazı bakanlar da el açarak eşlik ettiler. Başbakan Erdoğan, Türkçe duanın sonunda okunan Fatiha suresine eşlik etti.

SADECE 5 DERNEK

# İftara 279 Alevi derneğinden sadece 5 tanesi katılım gösterdi. Ehl-i Beyt Derneği, Abdal Musa Kültürünü Araştırma ve Tanıtma Vakfı, Malatya Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı, Cemevleri Birliği Federasyonu, Ateş Tuğla Hacıbektaş Derneği’nin temsilcileri iftarda yer aldı.

# Başbakan Erdoğan’ın konuşmasında Alevi ve solcu Hasan Hüseyin Korkmazgil’in “Biz acıyı bal eylemesini bildik” sözlerine atıf yapması dikkat çekti.

Masada su ve bıçak yoktu

Yemek mönüsü, iftariyelik tabağı, mercimek çorbası, peynirli su böreği, sebze türlü, pilav, hoşaf ve dondurmalı kazandibinden oluştu. Alevi inancı gereği mönüde et yemeklerine yer verilmezken, masalarda bıçak ve su bulundurulmadı. İsteyen davetlilere ise su servisi yapıldı. Başbakan Erdoğan’a, hazırlanan mönünün dışında salata tarzı özel bir diyet mönüsü sunuldu.

# İftar öncesinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Polisler, gelen arabaları polis köpeklerine koklattı.

Akşam

[KUTERO]

Alevilik mi laiklik mi, aforoz mu


DOĞRUSU, Alevi "dede"lerine ilişkin haberi okuyunca şaşakaldım. Nutkum tutuldu.

Çünkü bu zevát basın toplantısıyla duyurmuş ki, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dün akşam düzenlediği Muharrem orucu iftarına katılacak her Alevi "düşkün" sayılacaktır.

Başka bir deyişle, af buyurun kıçına tekme, cemaatten kapı dışarı edilecektir.

Tá musalla taşında cenaze namazı kılınana dek, her türlü selám sabah kesilecektir.

Üstelik, Şii mitolojisindeki on iki imamı simgeleyecek biçimde kürsüye de yine on iki kişi olarak çıkan aynı "dede"ler işi aba altından yaba göstermeye vardırmışlar.

Demirel hükümetine güvenoyu verdiği için eski Birlik Partisi’nin yine "düşkün" ilán edildiğini hatırlatarak, davete gidenlerin de aynı ákibete uğrayacağı tehdidini savurmuşlar.

Sanki "El Ezher" ûleması "fetva" buyuruyor ve bunun adı "aforoz" değil de nedir?
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/8013607.asp

[güneşş]

hepimiz yoksuluz işte...

[simurg]

Genelkurmay, K. Irak`ta 70 Hedef Vuruldugunu Acikladi.
Genelkurmay`dan Konuya Iliskin Su Aciklama Yapildi:

`turk Hava Kuvvetlerine Mensup Savas Ucaklari, Irak`in Kuzeyindeki
Avasin-basyan Ve Hakurk Bolgelerinde Tespit Edilen Pkk/kongra-gel Teror
Orgutune Ait Hedefleri, 04 Subat 2008 Gunu Saat 03:00`den Itibaren
Icra Edilen Etkili Bir Hava Harekati Ile Vurmuslardir.
Hava Taarruzu Esnasinda, Istihbarat Kaynaklarinca Tespit Ve Teyit Edilen
11 Adet Hedef Grubu (yaklasik 70 Hedef) Ates Altina Alinmis Ve
Gorevlerini Basariyla Tamamlayan Ucaklarimiz Saat 15:15 Itibari Ile
Emniyetli Bir Sekilde Uslerine Donmuslerdir.
Harekatta Teror Orgutune Ait Oldugu Kesin Olarak Teyit Edilen
Hedeflere Taarruz Edilmis; Bolgedeki Sivil Halkin Harekattan Etkilenmemesi
Icin Azami Hassasiyet Gosterilmistir.

[simurg]

Anvers İstinaf Mahkemesi'nin, AB'nin listesinde yer alan DHKP-C'yi terör örgütü olarak kabul etmemesine ve örgüt üyesi 3 kişiyi beraat ettirmesine Dışişleri sert tepki gösterdi.

Türkiye, Brüksel'deki avukatları aracılığıyla son aşamadaki kararı usul yönünden temyiz etmeye hazırlanıyor. Mahkemenin gerekçeli kararı alındıktan sonra başta dava hâkimi olmak üzere Türkiye hukuki ve siyasi girişimde bulunacak.

“Bir ihlalin oluştuğu şüphesizdir “

Dışişleri Bakanlığı kararın ardından dün yaptığı yazılı açıklamada, alınan ilk bilgiler ışığında "mahkemenin kararını verirken DHKP-C'nin Türkiye, Almanya veya Hollanda'da terörist faaliyetlerinin Belçika'daki davayı etkilemeyeceği değerlendirmesiyle hareket ettiği doğru ise, bu değerlendirmenin başta BM Güvenlik Konseyi kararları olmak üzere terörle uluslararası mücadelenin temel ilkelerinin bir ihlalini oluşturduğu şüphesizdir" denildi. Dışişleri, "Mahkemenin bu değerlendirmesi DHKP-C'yi Mayıs 2002'den bu yana terör örgütleri listesine dahil eden AB Konseyi kararları, dolayısıyla AB hukuku ile de çelişecektir" diyerek Belçika adaletini eleştirdi. Açıklamada, Anvers İstinaf Mahkemesi'nin kararı ile sanıkların terör örgütü veya çete mensubu olma suçlarından beraat ettiğini, içlerinden üç teröristin belgede sahtecilik ve silah bulundurma suçlarından cezaya çarptırıldığını ancak cezalarının tecil edildiğini anımsattı. Cezalandırılanlar arasında 9 Ocak 1996 tarihinde Özdemir Sabancı ve çalışma arkadaşlarının ölümüyle sonuçlanan suikastın faillerinden Fehriye Erdal'ın da bulunduğunu ve halen firarda olan Fehriye Erdal'ın Sabancı suikastıyla ilgili Belçika Gand Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildiği hatırlatıldı. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ise "Belçika Hükümeti'nin altına imza koyduğu uluslararası anlaşmalar bağlamında, bu kararı ve kararları uluslararası zeminlerde değerlendireceğimizi ifade etmek isterim'' diye konuştu.

Şahin'den de DHKP-C kararına tepki

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Belçika Anvers Temyiz Mahkemesi’nin terör örgütü DHKP-C üyeleriyle ilgili beraat kararını değerlendirirken, "Belçika yargısının öteden beri uluslararası terörle mücadelede başarılı bir sınav vermediğini ifade etmek isterim. Terör örgütü üyesi ve Türkiye’de cinayete karıştıkları bilinen kişileri, himaye eder bir görüntü, Avrupa hukuku ve adalet anlayışı ile bağdaşmamaktadır" dedi.