Kriz Avrupa kýyýlarýna vurdu

08.08.2008 | Haluk Bürümcekçi | Yorum






Küresel kredi krizinin tam bir yýlýný bu hafta geride býrakýrken, mali piyasalardaki bu krizin reel ekonomiler açýsýndan niye deniz tabanýnda oluþan depreme benzetildiðinin daha net olarak anlaþýldýðýný düþünüyoruz. ABD konut piyasasýnda oluþan balonun patlamasý, aynen bir deniz tabanýnda oluþan tektonik kaymanýn bir Tsunami üretmesi gibi para, sermaye ve kredi piyasalarýný vurmuþ, þimdilerde ise bu dev dalga reel ekonominin kýyýlarýna çarpmaktadýr. Bir yýl önce oluþan endiþeler haklý çýkmýþ, ABD ekonomisindeki belirgin yavaþlama yaklaþýk 6-7 aylýk bir gecikmeyle Euro Bölgesi'ni etkilemeye baþlamýþtýr.



Büyümede riskler artýyor
Her iki bölgede de öncü aktivite göstergesi olan PMI endeksleri geniþleme ve daralma dönemlerini ayýran kritik 50 seviyesinin altýnda seyretmekte, Japonya'da ise benzer seyir beþinci ayýný doldurmuþ bulunmaktadýr. Bu ülkeler dýþýndaki bir çok yerde de, konut balonunun patladýðý Ýngiltere, Ýspanya ve Ýrlanda'da daha bariz olmak üzere, PMI endeksleri aþaðý yönlü seyrini sürdürmüþ ve küresel büyüme açýsýndan da risklerin arttýðýný göstermiþtir. Geliþmiþ ülkelerdeki bu durumun teknik olarak resesyon ilan edilip edilmeyeceði çok da önemli deðildir.
Uzun sürecek durgunluk veya trend-altý büyüme dönemlerinin tahribatý da benzer boyutlarda olabilecektir. ABD'de 2007 yýlý son çeyrek büyüme verisinin yüzde 0,2 daralma olarak revize edilmesi, agresif faiz indirimleri ve vergi iadeleriyle teknik resesyonun eþiðinden dönüldüðünü yansýtmýþtýr. Ancak ilk yarýda bu sayede gözlenen beklenenden yüksek büyümenin, zaten büyük ölçüde tüketicilerin artan akaryakýt harcamalarýyla aþýnan vergi iadelerinin etkisinin de geçmesiyle, yerini daha zayýf gerçekleþmelere býrakmasý beklenmektedir. Bu doðrultuda ilk sinyal haziranda kiþisel harcamalarýn reel olarak azalýþ göstermesi olmuþtur.

FED'in de bakýþý deðiþti
Büyümeye yönelik algýlamanýn bu yönde deðiþmesi ilk planda beklenen etkiyi yapmýþ, bu geliþmeden baþta petrol fiyatlarý olmak üzere emtia fiyatlarý olumsuz, tahvil piyasalarý ise olumlu etkilenmiþtir. Ýlk aþamada enflasyon baskýlarýnýn azalmasý büyüme üzerindeki risklerin artmasýna göre aðýr basmýþ ve hisse senedi piyasalarýnýn büyümedeki yavaþlamadan olumsuz etkilenmediði gözlenmiþtir. Emtia fiyatlarýnda bir trend deðiþimi olup olmadýðý henüz bilinmese de, son bir ayda petrol fiyatlarýnýn 25 dolar civarý düþmesi, tarýmsal hammadde ve metal fiyatlarýnýn gerilemesi, para politikasý karar alýcýlarýna nefes aldýran geliþmeler olmuþtur. Bu eðilim ABD Merkez Bankasý (FED) son toplantý özetlerinde de gözlenmiþtir. FED faizleri beklendiði gibi deðiþtirmeden yüzde 2 olarak býrakmýþtýr.
Ancak, önceki toplantýdan farklý olarak büyüme üzerindeki risklerin azaldýðý þeklindeki yorum metinden çýkarýlmýþtýr. Büyüme üzerindeki aþaðý yönlü risklerin devam ettiði, enflasyon görünümünün de Banka için önemli bir endiþe olduðu bu toplantýda daha açýkça belirtilmiþtir Böylece, önceki toplantýda enflasyonu öne çýkaran ve bu doðrultuda faiz artýrýmý beklentilerini besleyen görünüm yerini beklendiði gibi daha dengeli bir yaklaþýma býrakmýþtýr. Karar sonrasýnda Reuters'ýn yayýnladýðý ankette yýl sonuna kadar faiz deðiþikliði olmayacaðýna neredeyse kesin gözüyle bakýlýyor, ancak ilk deðiþimin artýþ yönünde olmasý bekleniyordu. Bu konuya ve Türkiye üzerindeki yansýmalarýna Salý günkü yazýmýzda devam edeceðiz.