Toplam 8 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 8 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Rasim Köroğlu

  1. #1
    Üyelik tarihi
    12.Mart.2007
    Mesajlar
    85
    Teşekkür / Beğeni

    Standart Rasim Köroğlu

    RASİM KÖROĞLU url=http://www.wtresim.com/upload][/url]
    HAKKINDA

    Şair Rasim Köroğlu 1953 Mart'ında, dört kardeşten ikincisi olarak Eskişehir ili, Beylikova ilçesi, Halilbağı köyünde dünyaya geldi. Halilbağı köyü şairimizin doğduğu yıllarda Sivrihisar ilçesine bağlı idi. Ailesi, Rasim Köroğlu, üç-dört yaşlarında iken Beylikova'ya göç etti.

    Rasim Köroğlu, ilkokulu ve ortaokulu Beylikova'da okudu. Daha sonra 1974 yılında Ankara İlköğretmen Okulu'dan mezun oldu. Öğretmenliği sırasında Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Eğitim Önlisans bölümünü bitirdi. 25 yıl sınıf öğretmeni olarak çalıştı ve Şubat 2000 tarihinde kendi isteği ile emekliye ayrıldı. İki kızı ile bir oğlu vardır. Sevgili eşi Fevziye Köroğlu, 2001 yılı aralık ayında vefat etti.

    Aşık edebiyatına ve aşıklık geleneğine büyük bir ilgi duyan şairimiz" Saz ile hislendim,türkü ile beslendim." diyor.Kendi kendine saz çalmayı öğrendi. Köylerde öğretmen olarak çalışması nedeniyle uzun yıllar şiir dünyasından kopuk yaşamak durumunda kaldı. Aşık Edebiyatı üzerine çeşitli araştırma ve incelemelerde bulundu.Türk Halk Şiirindeki türlere ait bir çok örnekler verdi.Yurdumuzun bir çok il ve ilçesinde yapılan aşıklar şölenine katıldı ve bir çoğunu yönetti. Yerel bir televizyonda "Aşıklar Sohbeti" adlı programlar yaptı. Çeşitli ulusal televizyonlarda programlara katıldı. Şiirleri bir çok kültür ve sanat dergileri ile çeşitli gazetelerde yayınlandı. Bunun yanı sıra, bazı şiirleri, çeşitli kitaplarda taşlama, hiciv ve yergi'ye örnek olarak verilmiştir.

    Osman Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü son sınıf öğrencisi Soner Uğur bitirme ödevi;

    Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi son sınıf öğrencisi Zeynep Bulut seminer ödevi olarak şair Rasim Köroğlu'nun hayatı ve eserleri hakkında incelemelerde bulundular.

    Katıldığı yarışmalarda birincilik dahil çeşitli ödüller alan şairimiz gerek halk ozanı olarak gerekse, kalem şairi olarak çalışmalarını sürdürmektedir
    Konu ali şahin tarafından (22.Mart.2007 Saat 19:01 ) değiştirilmiştir.

  2. #2
    Üyelik tarihi
    12.Mart.2007
    Mesajlar
    85
    Teşekkür / Beğeni

    Standart taşlama şiirleri

    ARABA

    Biz de bir araba almadan önce,
    Özenir herkese bakar giderdik.
    Kim derdi ki hemen alıverince,
    Garip başımızı yakar giderdik.

    Çocuklar itirir, hanım çekerdi,
    Konu komşu çıkar, seyre bakardı,
    Benzini bitince yağı yakardı,
    Dumanı havaya diker giderdik.

    Arada sırada basarsa marşı,
    Sesinden ayağa kalkardı çarşı,
    Kurulup içine ellere karşı,
    Kasıla kasıla çeker giderdik.

    Arıza yapınca verirdik tehir,
    Uçmadık ne dere kaldı ne nehir,
    Zindana dönerdi koskoca şehir,
    Vurunca direği yıkar giderdik.

    Yollara düşerdik sabah ezanı,
    Pikniğe varırdık yatsı zamanı,
    Lastiklerin yoktu dini,imanı,
    Günde üç beş kere söker giderdik.

    Rampayı inerken benzerdi kuşa,
    Dolardık içine eğlene, coşa,
    Hanımı çekmezdi vursak yokuşa,
    Gahi evli gahi bekar giderdik.

    Vurdukça, çarptıkça boyardık onu,
    Üzerinde vardı her rengin tonu,
    Dönmezdi arada direksiyonu,
    Yoldan şarampole çıkar giderdik.

    Delik deşik idi altının sacı,
    Yerlere değerdi ayağın ucu,
    Kaç kere düşmüştü içinden bacı,
    Yolcuyu yollara döker giderdik.

    Eskiydi koltuğun çulu çaputu,
    Rüzgarda uçardı hep ön kaputu,
    Sanırsın mübarek müzikli kutu,
    Sesinden kulağı tıkar giderdik.

    Evden sanayiye zar zor varırdı ,
    Nerde usta görse, orda dururdu,
    Çırak kızar, kalfa çekiç vururdu,
    Sağlam kalan yeri büker giderdik.

    Sermayeyi sardık ala kediye,
    Almazdı kimseler, etsek hediye,
    Rasim der ki nazar değmesin diye,
    Her yanına boncuk takar giderdik.


    Rasim Köroğlu

  3. #3
    Üyelik tarihi
    12.Mart.2007
    Mesajlar
    85
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    DÜRZÜ

    Ağlattığın için yetimi, dulu,
    Senin de yüzün hiç gülmesin *****,
    Görmesin ceplerin parayı pulu,
    Delinsin dipleri dolmasın *****.

    Malını, mülkünü kumarda satsın,
    Briçte kazansın pokerde batsın,
    Kafelerde gezsin, otelde yatsın,
    Avradın evine gelmesin *****.

    Her gün sabah banyo yapıp süt'ünen,
    Dolaşsın çarşıyı elde it'inen,
    Koca arasın hep internet'inen,
    Kızını kimseler almasın *****.

    Sokmasın işini felek ayara,
    Söz geçmesin oğlun denen hıyara,
    Virüs girsin evde bilgisayara,
    İçinde program kalmasın *****.

    Telefonda sapık biri arasın,
    Kapatır kapatmaz geri arasın,
    Hiç ara vermesin seri arasın,
    Gözlerin uykuya dalmasın *****.

    Etrafını sarsın bütün arsızlar,
    Kredi kartını çalsın hırsızlar,
    Senin gibisine yürek mi sızlar,
    Dostların derdini bölmesin *****.

    Sen dururken niye garibi tutsun,
    Dilerim Hindistan Gribi tutsun,
    Tedavi edecek tabibi tutsun
    Derdinin dermanı olmasın *****.

    Hastalık imamı yatağa tıksın,
    Müezzin senelik izine çıksın,
    Musalla taşını ürüzgar yıksın,
    Kimse namazını kılmasın *****.

    Rasim sana derin bir mezar açsın,
    Onun da altından fay hattı geçsin,
    Her sene sallansın, her sene göçsün,
    Arayan kabrini bulmasın *****.
    Rasim Köroğlu

  4. #4
    Üyelik tarihi
    12.Mart.2007
    Mesajlar
    85
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    TELEVİZYON
    Şu televizyona işin yolunu,
    Bulanlar çıktı da ben çıkamadım.
    Sosyetenin damat ile gelini,
    Olanlar çıktı da ben çıkamadım.

    Kimisi kapalı, kimisi açık,
    Kimisi akıllı, kimisi kaçık,
    Köşklerin önünde çırılçıplacık,
    Kalanlar çıktı da ben çıkamadım.

    Hani gizli idi ibadet, niyaz,
    Ekranda dedem de göründü biraz,
    Naklen yayın ile camide namaz,
    Kılanlar çıktı da ben çıkamadım.

    Bu konuda, medet beklemem tıptan,
    Kırkımı geçtim de düşmedim çaptan,
    Gücünü viagra denilen haptan,
    Alanlar çıktı da ben çıkamadım.

    Yerindeyse eğer budu, kalçası,
    Mühim değil sözün önü, arkası,
    Bir klibi ile birkaç parçası,
    Olanlar çıktı da ben çıkamadım.

    Nereyi açarsan üç ile beşi,
    Müzikte popçular çekiyor başı,
    Röportaj yaparken sahnede çişi,
    Gelenler çıktı da ben çıkamadım.

    İntihar etmeye gelmişti güya,
    Sıkıca yapıştı, düşmedi suya,
    Boğaz Körüsü'ne bir boydan boya,
    Dolanlar çıktı da ben çıkamadım.

    Futbolla doldurup koca kasedi,
    Çatlattılar benim gibi hasedi,
    Mezarlıktan gece vakti cesedi,
    Çalanlar çıktı da ben çıkamadım.

    Olmak mı ilazım onun ikizi,
    Belgeselde çıktı yaban öküzü,
    Lotoda, totoda; yedi, sekizi,
    Bilenler çıktı da ben çıkamadım.

    Benzetmişler beni koca kütüğe,
    Takılır demişler gidip RTÜK'e,
    Rasim gibi biraz aklı yitiğe,
    Gülenler çıktı da ben çıkamadım.
    Rasim Köroğlu

  5. #5
    Üyelik tarihi
    12.Mart.2007
    Mesajlar
    85
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    GİDERDİ
    Bizim köylü Kör Hacı'nın Ali'si,
    Yanlış yolu tuta tuta giderdi,
    Olmuş idi yedi köyün delisi,
    Sağa sola çata çata giderdi.

    Kurtulmazdı yüzü, gözü yaradan,
    Döver idi konu komşu sıradan,
    Kavga bitip sıyrılırsa aradan,
    Horozlanıp öte öte giderdi.

    Çehre çökmüş çeke çeke şarabı,
    Gören sanır iresimin arabı,
    Bulunmazdı ayağında çorabı,
    Çamurlara bata bata giderdi.

    Dost olmuştu kaypak ile kalleşe,
    Karga gibi konar idi her leşe,
    Sigarayı getirince beleşe,
    Baca gibi tüte tüte giderdi.

    Gerek yoktu her gün abdest almaya,
    Niyeti de yoktu namaz kılmaya,
    Camilerden ayakkabı çalmaya,
    Cemaati ite ite giderdi.

    Zor çıkardı kışı, bulursa yazı,
    Kanlanırdı biti, artardı hızı,
    Görür görmez güzel gelini, kızı,
    Türlü çalım sata sata giderdi.

    Pek severdi bar, pavyonu gezeni,
    İçki, kumar idi bütün düzeni,
    Çok kazıdı garip, kazı kazanı,
    Cüzdanını üte üte giderdi.

    Sormaz idi ak mı, yoksa kara mı ?
    Ayırmazdı helal ile haramı,
    Rasim der ki, aldı gitti paramı,
    Borç üstüne yata yata giderdi.
    Rasim Köroğlu

  6. #6
    Üyelik tarihi
    12.Mart.2007
    Mesajlar
    85
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    BOŞADI
    Çürük Ahmet otuz iki avradı,
    Kandırıp üst üste aldı boşadı,
    Daha ilk celsede işi kavradı,
    Hepsine bir sebep buldu boşadı.

    Kırk kapıya dünür gitti nenesi,
    Otuzunda avrat gördü sinesi,
    Düşük çıktı Döne Kızı'n çenesi,
    Dırdırdan usandı, yıldı boşadı.

    Neriman kör idi, Ayşe sağırdı,
    Necmiye'nin eli biraz ağırdı,
    Kezban geldiği gün ikiz doğurdu,
    Bak şu işe dedi, güldü boşadı.

    Televizyon, radyo kendine kaldı,
    Yatağı, yorganı Fadime aldı,
    Sıra yerde duran halıya geldi,
    Onu da ikiye böldü boşadı.

    Saymakla biter mi kafir'in suçu,
    İmam nikahlıydı avradın üçü,
    Sarılıp giderken Ayten'in göçü,
    Ardından teneke çaldı boşadı.

    Hacıdan getirdi güzel Serap'ı
    Veresiye aldı gidip şarabı,
    Canından bezdirmek için arabı,
    İçip içip eve geldi boşadı.

    Türlü derdi çeker iken Nezahat,
    Üzerine kuma geldi Sebahat,
    Üzülmedi öldü diye Nebahat,
    İki rekat namaz kıldı boşadı.

    Bir şarkıcı kadın almıştı bardan,
    Bütün köylü bıktı cazdan, gitardan,
    Şikayet gelince Koca Muhtar'dan,
    Babasına haber saldı boşadı.

    Avrupa'da geçti sekiz, on ayı,
    Bir Alman kocadan aldı Helga'yı,
    Ondan da kaçırdı Süleyman Dayı,
    Elleri böğründe kaldı boşadı.

    Böyle evlat olmaz ben gibi erden,
    Diyerek fırladı olduğu yerden,
    Kopyalamış dedi komşu Ömer'den,
    Hacer'in suçunu bildi boşadı.

    Nikah memurunun canına yetti,
    İlçede evlenme cüzdanı bitti,
    Beşini nikahsız idare etti,
    Hepsini gönlünden sildi boşadı.

    Dokuz avrat daha aldı sırayı,
    Rasim der ki, O da buldu belayı,
    Boşayamaz denen Cadı Nuray'ı,
    İnat için kendi öldü boşadı.
    Rasim Köroğlu

  7. #7
    Üyelik tarihi
    12.Mart.2007
    Mesajlar
    85
    Teşekkür / Beğeni

    Standart diğer şiirleri

    EŞİME AĞIT


    Fevziye Köroğlu

    1953 - 2001

    Bu şiiri eşinin vefatı üzerine mezarlıktan dönünce doğaçlama olarak söylemiştir.Orada bulunan şair arkadaşı "Lütfü Kılıç" kaleme almıştır.


    Çekilir mi sensiz hayatın zoru.
    Derdimi ortadan bölenim benim.
    Yüreği tertemiz, gözleri duru,
    Baktıkça yüzüme gülenim benim.

    Güneşe benzetip kursam hayali,
    Anlatamam yine sendeki hali,
    Kış gününde ılık rüzgar misali,
    Estikçe içime dolanım benim.

    Herkes neler kurdu, neler düşledi,
    Feleğin kılıcı bize işledi,
    Derdin yedi sene önce başladı,
    Kırkında sararıp solanım benim.

    Tabut seni değil beni götürdü,
    Bu günü, yarını, dünü götürdü,
    Bedenim içinden canı götürdü,
    Şimdi neye yarar kalanım benim.

    Yanına çağırdı yüce Emreden,
    Bizlerden ayrılan sadece beden,
    Kopamam diyordun oğlum Emre'den,
    Üç yavruma ana olanım benim.

    Sanmaki dünyada hoşca kalırım,
    Yavrular olmasa hemen gelirim,
    Huri elin olsun, seni alırım,
    Mahşerde arayıp bulanım benim.

    Melekler halini bir bir söylesin,
    İmanı bütüne ateş neylesin,
    Yaradan yerini cennet eylesin,
    Kabrine nur ile gelenim benim.

    Rasimde yanmadık yürek mi kaldı,
    Dünyayı tutacak direk mi kaldı,
    Bilmem başka söze gerek mi kaldı,
    İçimden geçeni bilenim benim.
    Rasim Köroğlu

  8. #8
    Üyelik tarihi
    12.Mart.2007
    Mesajlar
    85
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    TÜRK'ÜN GÜREŞ DESTANI

    Öğrenmek istersen eğer güreşi,
    Dolaşıp yurdumu gez bizim elde.
    Bulunmaz güreşte Türkler'in eşi,
    Yaşanmış destanı yaz bizim elde.

    Ulaştık dünyada bir haklı üne,
    Güreşle başlarız toya,düğüne,
    Hazreti Hamza'dan geldik bu güne,
    Pirlerden alınır giz bizim elde.

    Koca Yusuf denen bir acı kuvvet,
    Yeterdi cihana o Kara Ahmet,
    Yağlanmış vücudlar,ayakta kıspet,
    Yiğidin resmini çiz bizim elde.

    Kızılcıklı Mahmut,Adalı Halil,
    Kel Aliço'yu dersen ehilmi ehil,
    Usatnın yanında kalınmaz cahil,
    Yetişir çıraklar tez bizim elde.

    Çıkınca meydana o Çolak Mümin,
    Hasmının altında kayardı zemin,
    Yenmedi kimseler ederim yemin,
    Başkadır güreşte hız bizim elde.

    Bir pehlivan görsen sorma nereli,
    Araştır aaslını bak Kurtdere'li,
    Kırkpınar'da boy boy aslan sıralı,
    Çöktürür rakibi diz bizim elde.

    Şamdancı İbrahim,Kazıkçı Bekir,
    Erlerin meydanı kalır mı fakir,
    Çok Taşçı'lar çıkar Allah'a şükür,
    Neler görürsünüz siz bizim elde.

    Filiz Nurullah'tan Aydın Demir'e,
    İdmanda mandayı gömdük çamura,
    Uyar amma Hakk'tan gelen emire,
    Varmaz güreşmeze kız bizim elde.

    Hüseyin'dir adı bir Tekirdağlı,
    Sevilmez mi güreş olursa yağlı,
    Belinden kasnaklı,paçadan bağlı,
    Pırpıta dönüşür bez bizim elde.

    Ordulu Mustafa,Hüseyin Çokal,
    Yiğidin elini tutamaz çakal,
    Bilmezsen bunları etme hasbıhal,
    Konuşma,ağzını büz bizim elde.

    Gün gelince biz de geçtik mindere,
    Albayrağı çektik hemen göndere,
    Rakibin sırtını vurdukça yere,
    Yükselir havaya toz bizim elde.

    Dağıstanlı denen yiğit Mustafa,
    Tutardı güreşte dünyaya kafa,
    Bu nasıl sevgidir,bu nasıl vefa,
    Gel de sen bu sırrı çöz bizim elde.

    Mersinli Ahmet,Müzahir Sille,
    Tevfik Kış,Bayram Şit, Gazenfer Bilge,
    Yaşar Doğu ise tarihi belge,
    Yanıyor meşale, köz bizim elde.

    Hasan gemici ve Cemal Yanılmaz,
    Acar, Bayrak, Ayvaz nasıl anılmaz,
    Kartal, Doğan, Zafer zaten yenilmez,
    Verilmez rakibe koz bizim elde.

    Celal Atik,Yaşar Erkan bir nefer,
    Çıktılar kürsüye bilmem kaç sefer,
    Ali Yücel bir de Nureddin Zafer,
    Oldular çorbaya tuz bizim elde.

    Rakip mi dayandı İsmet Atlı'ya,
    Çevirdi çoğunu yedi katlıya,
    Bağlarız güreşi daim tatlıya,
    Güldükçe gülüyor yüz bizim elde.

    Ağırbaştı Dursun, Adildi Atan,
    Hamit'i sorasan yırtıcı kaplan,
    Hasan Güngör ile İsmail Ogan,
    Güreştikçe verdi haz bizim elde.

    Ahmet Ayık koltuk altı geçerdi,
    Medved O'ndan köşe bucak kaçardı,
    Saltosunu yiyen gökte uçardı,
    Yarpardı hasmını kaz bizim elde.

    Alirıza Alan, Muharrem Canbaş,
    Mahmut Atalay'la Hüseyin Akbaş,
    Bilek, Oktav, Nasuh temelden kardaş,
    Seçilmez üveyle öz bizim elde.

    Türküm söz söyletmem alın terime,
    Kimse göz dikmesin benim yerime,
    Sevgi, saygı Mehmet Akif Prime,
    Methiyeler yazsam az bizim elde.

    Sebahattin Öztürk düşmezdi zora,
    Reşit Karabacak vardı bir ara,
    Rüzgardı minderde o Salih Bora,
    Estikçe erirdi buz bizim elde.

    Mahmut Demir derler devlerin devi,
    Bünyesi sağlamdır, yüreği kavi,
    Zekeriya Güçlü bulmuşken tavı,
    Yürüsün bellidir iz bizim elde.

    Pehlivan sözünden çıkmaz dışarı,
    Unutmak mümkün mü Hakkı başar'ı,
    Çoşturuyor Turan Ceylan beşeri,
    Değmesin hiç nazar göz bizim elde.

    Hamza'yı sorarsan bir yerli kaya,
    Güldürdü yüzümü bak doya doya,
    Pehlivan dediğin çekmez mi soya,
    Hamuru,mayası öz bizim elde.

    Unutma atanı,tanı dedeni,
    Rahmetle anarız gelip gideni,
    Duydukça bir ateş basar bedeni,
    Vursun davul,zurna,saz bizim elde.

    Gerçektir sözlerim,bulunmaz yalan,
    Kusura bakmasın geriye kalan,
    İşlemez gavurun kurduğu plan,
    Kardeşçe yaşarız biz bizim elde.

    Rasim'im yazdım bir güreş destanı,
    Anmadan geçemem Koca Mestan'ı,
    Günlerce dinletir nice insanı ,
    Açılsa güreşten söz bizim elde.
    Rasim Köroğlu

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
YASAL UYARI
Ekonomi, Borsa ve Para piyasaları" bölümünde yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan Seri:V, No:52 Sayılı "Yatırım Danışmanlığı Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ" çerçevesinde aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çevresinde sunulmaktadır. Burada ulaşılan sonuçlar tercih edilen hesaplama yöntemi ve/veya yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmakta olup, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabileceğinden sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi sağlıklı sonuçlar doğurmayabilir.Yatırımcıların verecekleri yatırım kararları ile bu sitede bulunan veriler, görüş ve bilgi arasında bir bağlantı kurulamayacağı gibi, söz konusu yorum/görüş/bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan www.keyborsa.com web sitesi ve/veya yöneticileri sorumlu tutulmaz.
Google Privacy Policy
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193