Toplam 2 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 2 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Can Dündar: Demokrasiden ümidi kesenlere...

  1. #1
    Üyelik tarihi
    10.Mart.2007
    Yaş
    47
    Mesajlar
    9,262
    Teşekkür / Beğeni

    Standart Can Dündar: Demokrasiden ümidi kesenlere...

    Can Dündar: Demokrasiden ümidi kesenlere...
    Tarih: 17.04.2007

    Geçenlerde bir bilim adamı bana demokrasiden dert yandı:
    "Alfabeyi bulanla, okuma yazması olmayan aynı oy hakkına sahip... Böyle adaletsizlik olur mu?" dedi.
    Bu yakınmaların nedeni, AKP'yi iktidar yapan sandığın, Erdoğan'ı da Köşk'e taşımak üzere olması...
    Bunu kabullenemeyen, ama elinden de bir şey gelmeyenler, bir imam hatiplinin Köşk'e çıkacak olmasının suçunu demokrasiye yüklüyor.
    "Cahile oy hakkı verirsen sonu böyle olur" demeye getiriyor.



    Devrimler tam oturmadan çok partili demokrasiye geçilmesinin karşı-devrime fırsat verdiği, otoriter bir rejimle devrimlerin sürdürülmesi gerektiği, pek tekrarlanan bir görüştür.

    * * *

    Bugün Köy Enstitülerinin kuruluş yıldönümü...
    Oradan örnek vereyim:
    Enstitüler, Cumhuriyet'in aydınlanma projelerinden biriydi. Amaç, taşranın tutuculuğunu kırmak, değişimi köylere yaymaktı. Hasan Ali Yücel'in deyişiyle, "Köye imam yerine devrimci düşüncenin adamını göndermeyi" planlıyorlardı.
    Yaptılar da...

    Hem de Nazilerin Trakya'ya yürüdüğü yıllarda...
    40 bin köyün 31 bininde okul yoktu.
    Köy çocuklarının yüzde 81'i okula gidemiyordu.
    Anadolu'nun dört yanında 20 enstitü planlandı. Lakin devletin parası yoktu... Kim kuracaktı okulları?..
    İnönü'ye sordular:
    "Her köyde cami yok mu? O camiler nasıl yapıldıysa okul da öyle yapılacak" dedi.
    Öyle yapıldı.
    Anadolu çocukları, köylülerle el ele kurdular enstitüleri...
    O okullarda okuyacaklar, mezun olunca 20 lira aylıkla 20 yıl mecburi hizmet yapacaklardı.
    Kemal Tahir gibi pek çok aydın, "Köy çocukları, azla yetinmelerinden istifade, ağır işlerde çalıştırılıyor; köylerine mahkûm ediliyor" diye eleştirdi uygulamayı...
    Demokratik miydi?
    Hayır.
    Sonuç verdi mi?
    Kısmen...

    Köy çocukları, kız-erkek birlikte okudular. Modern zirai teknikleri öğrendiler. Sanatın, edebiyatın ışığıyla tanıştılar. Aralarından değerli yazarlar çıktı.
    Bunun üzerine İnönü, "20 enstitüyü 60'a çıkaralım" dedi. "Kadro da yok, para da" diyenlere şu cevabı verdi:
    "Bunu şimdi yaptık, yaptık. Savaştan sonra hiçbirini yaptırmayacaklar."
    Savaştan sonra demokrasiye geçileceğini ve o zaman bu politikalara fırsat verilmeyeceğini biliyordu.
    Nitekim sandık kurulunca, ucuz işgücüne el konan köy ağaları Meclis'e baskı yaptı; gericiler karma eğitimi dile doladı; "Komünistlik öğreniyorlar" suçlaması yaygınlaştı. Seçimlere 3 ay kala, CHP'nin bundan oy kaybedeceği anlaşılınca enstitüler, bizzat İnönü tarafından kapatıldı.
    Erdal İnönü'nün deyişiyle, "Köy Enstitüleri, demokrasinin ilk kurbanı oldu".

    * * *

    Başa döneyim:
    Suçlu demokrasi gibi görünüyor değil mi?
    Oysa demokrasinin alternatifinin diktatörlük olduğunu ve demokrasideki sakıncaların geçmişteki askeri rejimler altında çok daha ağır yaşandığını unutmamalıyız.
    Evet, seçim sisteminin sakıncaları var; ama bunlar daha çok temsille ilgili...
    Asıl sorun, daha derinde:
    Cumhuriyetçi kadroların, demokrasi içinde yeni kalkınma hamleleri, yeni toplumsal projeler üretememesinde...
    "Laik devlet" vurgusunun "sosyal devlet"i ertelemesinde...

    "Adalet" ve "Kalkınma" hedefinin sağ partilere terk edilmesinde...

    Bilmeliyiz ki, alfabeyi bulmak yetmez; okutmak da gerekir.
    Alfabeyi bulan, okuması yazması olmayana el uzatmazsa gün gelir, okuması yazması olmayan, alfabeyi bulanı devirir.


    Milliyet
    17/04/2007

  2. #2
    Üyelik tarihi
    10.Mart.2007
    Yaş
    47
    Mesajlar
    9,262
    Teşekkür / Beğeni

    Standart Taha Akyol: Hangi demokrasi?

    Makale: Taha Akyol: Hangi demokrasi?

    DEMOKRASİ, devlet gücünün meşruiyetini, yetkisini halktan alması demektir. Ama Fransız Jakobenleri de, Hitler de "halk iradesi" deyip duruyorlardı! Stalin'in icadı da "Halk demokrasileri" idi.

    Gerçekten, liberal özgürlükleri içermediği zaman "cumhuriyet" ve "demokrasi" kavramları böyle totaliter felsefelere dönüşebilir. J. L. Talmon'un "Totaliter Demokrasinin Kökenleri" adlı eseri bir siyaset bilimi klasiğidir: Kurucu babası J. J. Rousseau olan totaliter felsefeler. Artık Tanrı adına değil, ulus, ırk veya sınıf adına, mutlak bir hâkimiyet, sınırsız bir devlet kudreti! "Kuvvetler birliği" ilkesi, yani yasama, yürütme ve yargının tek elde toplanması!..



    Halbuki liberal demokrasinin alfabesi, kuvvetler ayrılığı ve devlet iktidarının bireysel özgürlüklerle toplumsal dinamikler lehine sınırlanmasıdır.

    Özgürlüğün Geleceği

    Jakoben yazar Özdemir İnce, yayımlanmasından üç yıl sonra keşfettiği liberal Fareed Zakaria'nın "Özgürlüğün Geleceği" adlı kitabından alıntılar yapıyor. Ulus ya da halk adına kurulan otoriter rejimlere karşı liberalizmin yönelttiği eleştirileri alıyor, Türkiye'deki 'seçilmiş' iktidarlara karşı 'atanmışlar'ı savunmak için kullanıyor!
    Zakaria'nın temel tezini çarpıtmaktır bu!
    Zakaria'ya göre, ister 'seçilmiş' olsun, isterse farazi olarak 'ulus'u temsil ediyor sayılsın, liberalizmin klasik özgürlüklerini tanımayan her rejim 'illiberal'dir; liberal özgürlüklere aykırıdır; adı demokrasi de olsa, cumhuriyet de olsa!

    Bireysel yaratıcılığı ve sosyal dinamizmi engelleyerek sosyal gelişmeye de zarar verir. Zakaria'nın kanıtı, tarihte Jakoben Fransa ile bürokratik Almanya'nın, liberal İngiltere'ye göre geri kalmış olmasıdır.
    Fransa ve Almanya'da devlet, belli bir sosyal amaç için aşırı yetkilere sahip olmuş, toplumu zapturapt altında tutması da sosyal dinamizmi frenlemiştir. Liberal devlet ise bireyin ve toplumun önünü açıyor, gelişmeyi hızlandırıyor. Fransa ve Almanya "liberalizm noksanı"nı İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra gidermek suretiyle bugünkü seviyelerine ulaştılar. (Sf. 65-68)

    Statükocu kim?

    Zakaria'nın kitabını, Türkiye'de yanılmıyorsam ilk defa ben tanıttım. (Milliyet, 4 Ağustos 2003) Şimdi Kırmızı yayınlarından tercümesi çıktı. Demokrasi, cumhuriyet, liberalizm gibi büyük felsefelere ilişkin tartışmalarda son derece yararlı olacak bir kitap.
    Türkiye'de tarihen sanayileşmeye, modernleşmeye öncülük edecek girişimci orta sınıf güçsüz kaldığı için bu işlevi devlet ve bürokrasi üstlendi, Fransa ve Almanya gibi bizde de 'illiberal', baskıcı bir 'ilerici' otoriter devlet oluştu.

    Ama, ekonomik ve demokratik gelişmeler sayesinde, bugünkü Türkiye güçlü bir girişimci orta sınıfa sahiptir, modernleşmenin lokomotifi artık bu sivil dinamiklerdir ve eski devletlû 'ilerici'ler artık statükocudur!

    Zakaria'nın şu satırları araba ile atın yerini karıştırmamak konusunda da tarihsel bir uyarıdır:
    "(Gelişmenin önünü açmada) anahtar, dinsel değil, siyasi ve ekonomik reformdur. İslamın değişimi üzerine vurgu yapmak, meseleyi yanlış yere koymaktır. Hıristiyanlığın moderniteye uyumundaki anahtar, Kilise'nin aniden ilahiyatın liberal yorumunu kabul etmesi değildi. Toplumun modernleşmesi Kilise'nin de bunu kabulünü gerektirmişti..." (Sf. 156)



    Milliyet
    24/04/2007

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
YASAL UYARI
Ekonomi, Borsa ve Para piyasaları" bölümünde yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan Seri:V, No:52 Sayılı "Yatırım Danışmanlığı Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ" çerçevesinde aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çevresinde sunulmaktadır. Burada ulaşılan sonuçlar tercih edilen hesaplama yöntemi ve/veya yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmakta olup, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabileceğinden sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi sağlıklı sonuçlar doğurmayabilir.Yatırımcıların verecekleri yatırım kararları ile bu sitede bulunan veriler, görüş ve bilgi arasında bir bağlantı kurulamayacağı gibi, söz konusu yorum/görüş/bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan www.keyborsa.com web sitesi ve/veya yöneticileri sorumlu tutulmaz.
Google Privacy Policy
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193