Malezya/Kuala Lumpur Büyükelçisi Merve Kavakçı'nın
yeğenin de Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda çalıştığı ortaya çıktı.
https://odatv.com/bir-kavakci-daha-s...-11011922.html
Trump ‘Kürtlere saldırırsa Türkiye’yi ekonomik olarak mahvederiz’ diye bir tehdit tweeti attı…
Önce Erdoğan’ın sözcüsü İbrahim Kalın tepki verdi: ‘Trump Kürtlerle PKK’yı eşit tutmakla ölümcül bir hata yapıyor’ dedi…
Sonra Erdoğan Trump ile telefonla konuştu: ‘Biz Kürtlere değil, PKK’lı teröristlere karşıyız. Sınır ötemizde terör devleti istemiyoruz…’ dedi…
Hayret verici olan şu…
Erdoğan ve Saray çevresi adeta Trump’ın, ABD’nin 20 yıldır bölgede izlediği politikayı görmüyor, anlamıyor… Kör ve sağır gibi davranıyorlar…
Gerçek şu: ABD-İsrail 1990’lar’dan beri bölgede bir Kürt devleti kurmak istiyor…
Bu BOP Planı’nın özü… Amaç İsrail’e bağlı bir Kürdistan kurarak bölgede suyu ve petrolü İsrail’,in kontrolüne vermek… Irak’ı, Suriye’yi, İran’ı, Türkiye’yi bölerek küçülen devletler haline getirmek…
Yani Trump ve ABD-İsrail, Saray’ın sandığı gibi Kürtleri ve PKK’yı birbirine karıştırmıyor…
Tam tersine ABD, PKK’yı ayırarak, hatta tasfiye ederek bölgede bir Kürt ordusu kurmak istiyor…
Bunu da Suudilere ve BAE’ye, yani Araplara finanse ettirmek istiyor…
Yani Türkiye’ye karşı bölgede bir Arap-Kürt NATO’su kurmak istiyor…
Bu plan saklı gizli değil, açık açık uygulanıyor…
ABD, Irak ve Suriye’de 70 bin kişilik bir Kürt Ordusunu adım adım inşa ediyor…
Eğitiyor, silah ve para veriyor, arkasını sıvazlıyor…
Çünkü ordusu olmadan bir Kürt devleti kurulamıyor…
Kürtler, ABD-İsrail tarafından bölgeyi dinamitlemekle görevlendirilmiş bir ‘etnik azınlık’ olarak görülüyor… Yani seçilmiş ve misyon biçilmiş halk…
Kiralık, taşeron ordu, İsrail’e bağlı yapay devlet…
Yani mesele sadece PKK değil…
Sen hala anlamadın mı?..
Anlaman için daha kaç tweet sopası yemen gerekiyor?..
Kerem Çalışkan
https://odatv.com/trumpin-turkiyeyi-...-15011908.html
İŞLENMEDİĞİ HALDE PERSONELE MAAŞ
Bilimsel araştırma için ayrılan bütçe proje sahipleri tarafından tamamı kullanılmış, ancak projenin bitip bitmediğine dair ise bir rapor düzenlememiştir. Projelerin büyük çoğunluğu açık olarak durmaktadır.
Bursa Uludağ Üniversitesini 132 bin metrekare kapalı alana yapılacak yaklaşık 2 bin araçlık kapalı otopark, kafeterya ve çay bahçeleri, fast food alanları, bankalar, kargo şirketleri, kuru temizleme, kuaför, market, terzi, acente bilet satış ofisleri gibi donanımların bulunduğu Sosyal Yaşam Merkezi projesi için 2016 yılının Eylül ayında 80 Milyon Dolar bedel ile ihaleye çıkmıştır.Sayıştay raporlarına göre ihale adrese teslim olarak belirli özellikler şart koşularak gerçekleştirilmiş ve ihaleye katılan tek firma ile sözleşme imzalanmıştır.
Sayıştay raporunda bu konu ile ilgili eşitlik ilkesinin ihlal edildiği, 24 yıllığına verilen irtifak hakkının karşılığının yıllık ortalama 300 bin dolar kira geliri olduğu vurgulanırken, sadece otoparklar kiraya verilse dahi bu tutarın çok üzerinde kira geliri elde edilmesinin mümkün olduğunun anlaşıldığı belirtildi.
Unvanları 'Kütüphaneci', 'Memur', 'Antrenör' olan personelin önce fakülte yüksekokul ve enstitü sekreterliği kadrolarına atandıkları birkaç ay sonra üniversite bünyesinde değişik şube müdürlüğü kadrolarına naklen atamalarının yapıldığı görülmüştür.
ayıştay denetimleri sırasında ilgililerden idarenin mülkiyetinde bulunan taşınmaz bilgilerini istemiş, idarede bir liste sunmuştur. Sunulan listede yer alan bilgilere göre; 7.070.235 m²’lik 354 adet taşınmazın rayiç değeri 343 Milyon 318 Bin TL’dir. Oysa bilançoda bu tutar 3 Milyon 371 Bin TL belirtilmiş. Dolayısı ile Sayıştay’a sunulan listedeki taşınmazların bedeli ile Bilançoda sunulan taşınmazların bedeli arasında 339 Milyon 946 TL tutarında bir fark gözükmektedir.
İşin daha ilginci idarenin her yıl faaliyet raporlarında mülkiyetinde olan arazi-tarla-orman vasfındaki taşınmazlarını 9.794.338,91 m² olarak açıklaması.! Sayıştay’ın istediği çalışmada sunulan rakam ise 7.070.235 m² ! Bu verilere göre 2.724.103 m2 alan yok gözükmektedir.
https://odatv.com/uludag-universites...-15011930.html
"Müteahhitlere" bir yılda 15 milyar TL ödendi.
2018 yılında "Mal ve Hizmet Alımı" harcamaları da hız kesmedi.59 milyar TL'ye çıktı.
Tüketim malları kaleminden 28.2 milyar TL harcanırken
"Hizmet alımı" kaleminin kamuya yükü daha da arttı.Bu kaleme 22.6 milyar TL harcandı.
Yeni sistemle birlikte 550'den 600'e çıkan milletvekili sayısının kamuya yükü de arttı. Milletvekili Tedavi ve Sağlık Malzemesi Giderleri kalemi için önceki yıl 11 milyon TL olan harcama tutarı 2018'te 14.6 milyona çıktı.
KİRACI DEVLET
Kamunun mallarını "özelleştirerek" elden çıkaran ve "kiralama" yoluna giden AK Parti'nin bu uygulamasının sonucunda devletin kasasından 1.3 milyar TL çıktı.
Hükümet, 2018'de 915 milyonluk taşıt aldı.
"görev zararları" için 80 milyar TL devletin kasasından çıktı.
Bankalara 3.8 milyar TL aktarılırken
SGK'ye de Hazine yardımı olarak 76 milyar TL verildi.
Her seçim dönemi öncesinde "patlama" yaşanan harcama kalemlerinin başında gelen
"hane halkına yapılan transferler" kaleminden 12 ayda 42.6 milyar TL harcandı.
DERNEKLERE 700 MİLYON
TEMSİL VE TANITIM 184.6 milyon TL oldu.
CENAZE VE HABERLEŞME 504 milyon TL'ye çıktı. 1.4 Milyar TL de "haberleşme giderleri"
http://www.bursadabugun.com/haber/ka...i-1064030.html
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)