MELİH MERİÇ MİTİNGİ YAZDI...LAİKLER, DEMOKRASİYİ KEŞFETTİ.
Laikler, İslamcılar'ı sever mi?

16.04.2007 19:36


Demokrasi, 14 Nisan'da ilk kez ev sahibi tarafından "resmi davet"
aldı.

Diplomatik deyimle, Türkiye demokrasiyi "tanıdı"

Solcular, eşitlik,özgürlük, demokrasi dediğinde İslamcılar bunu
din düşmanlığı olarak anlıyordu. Oysa, ev sahibi tarafından dövüldükleri için demokrasi istiyorlardı. İşkenceye, fikirleri nedeniyle hapse atılmaya, siyasetin dışında tutulmaya karşıydılar. Ama kime ne?
Kurtarmak istedikleri ülkenin çocukları onları idam sehpasına götürdü.
Bu nedenle demokrasiyi önce solcular keşfetti.

Demokrasi kalesinde ilk bayrak bu ülkenin solcuları tarafından dikilmiştir. Bugün kimi reklamcı, kimi gazeteci, kimi işadamı eskinin militan solcularına Türk demokrasinin büyük bir minnet borcu var.

Demokrasi demek, dini duyarlılıkları yüksek siyasi akımlar için "din
dışı" olmaktı. "Tanrısal buyruğun" dışında bir yol öngörmekti.
Demokrasiye de, onu çağrıştıran özgürlüklere de "yoldan çıkarıcı"
sapmalar olarak bakıyorlardı. "Demokrasiyi araç olarak görmek",
siyaset teorisinde, siyasal sisteme yapılan eleştirilerden biri değil
aynı zamanda derinde yatan bu "aşağılama"yı da anlatıyordu. Çünkü
demokrasi, "insanın, Tanrının emrettiğine karşı geliştirdiği bir
siyasal öneriydi, hepsi bu kadar."

Fakat ne zaman ki, seçimi kazandıkları halde Refahçılar iktidardan
uzaklaştırıldı, mensupları cezaevine gönderildi işte o zaman
"demokrasiyi" tartışmaya başladılar. Damdan düşünce demokrasiyi
keşfettiler. Demokrasiyi aradıklarında, gittikleri yerde eski
solcuları buldular... Yakın zamanda Ertuğrul Günay'la-Mehmet Bekaroğlu'nun dile getirdikleri müslaman-sol yaklaşımı bu buluşmanın adının konmasından
ibaret

Şimdi sıra ev sahibi Laiklere geldi.

Cumartesi günkü miting, Türk demokrasi tarihi açısından bir devrimdir.
Mitige liderlik eden Şener Eruygur'un adının darbe ile ilintisi,
mitingde dile getirilen bir çok anti demokratik konuşmaya karşın, bu
miting Türk demokrasisine ev sahibi tarafından verilen ilk resmi
davettir.

Türkiye'nin ev sahipleri, Laiklerin derin bilinçaltında şu vardı
"Birileri meydanlarda konuşur, seçilir, gelir gider... Ama Ankara'daki
sihirli eller gereği yapar..." Bu nedenle, meydanlara çıkmazlar,
"ötekilerin" yaptığının aksine fiyakalarını bozmaz, sokaktakilere müstehzi bakar, ev sahibi olmanın güveni içinde otururlardı.

Şimdi iş değişti. AKP iktidarı onlara "sıradan vatandaş" muamelesi
yapınca, ihmal edildiklerini görünce onlar da demokrasiyi keşfetti.

Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt'ın, miting için "demokratik hakkı"
savunması bu miladı tarihe geçiriyor. Silahlı Kuvvetler artık sadece
"Laikliğin" değil, "demokrasinin" de güvencesi.

Gerçek şu ki, canı yanmadan kimse demokrasiyi benimseyemiyor.
28 Şubat nasıl Refahçıları demokratlaştırdı ise, AKP iktidarı da
Laikleri demokratlaştırıyor.


Marksist yaklaşımla, demokratik devrimi mülkiyet ilişkilerindeki
sarsıntıya borçluyuz. Ankara'da mülkiyet el değiştirmeye başlayınca,
eski malikler sokağa döküldü.

Nasıl İslamcılar, eskiden hiç bir biçimde yollarının kesişmediği
Solcular'ı anlamaya, sevmeye başladılar ise, Laikler de İslamcıları
anlamaya, sevmeye başlayacaktır.

Eski komünist-solcuların ruhu ise bu ayini yukarıdan mütebessim bir olgunlukla izleyecektir.

melihmeric@haberturk.com

YARIN:
TÜRKİYE NE ZAMAN NORMALLEŞECEK? TARİH VERİYORUM