Gülistanı mekân tutsa baykuşlar,
Bülbül kahırlanır, gül kahırlanır.
Kapasa yolları uçtan uca kar,
Hancı kahırlanır, yol kahırlanır.

Gurbetçinin elem yağar üstüne,
Canavarlar girer kuzu postuna,
Sitem etse dostun biri dostuna,
Dudak kahırlanır, dil kahırlanır.

Elden bir şey gelmez kader küsünce,
Gül bağını ayrık otu basınca,
Hazân rüzgârları deli esince,
Yaprak kahırlanır, dal kahırlanır.

Sevgisiz, sevgiye olunmaz nâil,
Gönül ummanında sevgidir sahil,
Yazı yazsa ak kâğıda bir câhil,
Parmak kahırlanır, el kahırlanır.

Dostun dosta sevgisinden ün gelir,
Kem söz etme, sana döner gün gelir,
Gönlünden nedamet ahı yükselir,
Kucak kahırlanır, kol kahırlanır.

Sağır’ım, nadanda olmaz merhamet,
Dünyanın törpüsü her türlü zahmet,
Zahmet çeke çeke bükülür kamet,
Ayak kahırlanır, bel kahırlanır.


İbrahim SAĞIR