KALMAMIŞ

Sürüklenen bir hazan yaprağından farksızız,
Geçmiş asırlardaki şevket-i şan kalmamış.

Zamanın değirmeni öğütmüş aslımızı,
Edeb-i asaletten zerre nişan kalmamış.

Batı taklitçileri kuşatmış aklımızı,
Basiretimiz şaşmış, millî vicdan kalmamış.

Bir müebbet mahkûmdan medet ummak ne ola,
İdare-i devlette demek iz’an kalmamış.

Akıl tutulmasına düçar olmuş beyinler,
Düşünen kafalarda ilmi irfan kalmamış.

Felaket tellalları açmış ağızlarını,
Olur, olmaz konuşur dilde mizan kalmamış.

Siyaset bir curcuna anlayana aşk olsun,
Bu çirkef batağında nezih lisan kalmamış.

En basit meseleler büyür büyür dev olur,
Herkes herkese düşman hiç hüsnü zan kalmamış.

Hudutlar delik deşik, dağlar katil yuvası,
Yollarımızda bile gayrı eman kalmamış.

Hoşgörü terk eylemiş gönül denen sarayı,
Sevgisiz sinelerde din-i iman kalmamış.


İbrahim SAĞIR