Sayfa 1 Toplam 2 Sayfadan 12 SonuncuSonuncu
Toplam 14 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Yerli Otomobil

  1. #1
    Üyelik tarihi
    18.Ağustos.2011
    Nereden
    T Ü R K İ Y E mde...
    Mesajlar
    1,334
    Teşekkür / Beğeni

    Standart Yerli Otomobil

    Yerli otomobile Türk tüketicisi de sahip çıkmaya başladı.

    OYDER'in müşteri anketine göre yerli otomobili alırım diyenlerin oranı 2011'in başındaki yüzde 12 seviyesinden aralık sonunda yüzde 72'ye çıktı. Son dönemin gündem maddesi haline gelen yerli otomobil, tüketicilerden de tam destek görmeye başladı. 900'den fazla otomotiv yetkili satıcısını temsil eden Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği'nin (OYDER), "Türkiye'nin Otomotiv Müşteri Profili" araştırması da bunu doğruluyor. Araştırmanın 2011 yılı sonuçlarını açıklayan Başkan Şükrü Ilısal, Türkiye çapında 2 bini aşkın müşteriyle gerçekleştirdiği araştırmanın çarpıcı sonuçları ortaya koyduğunu söyledi.

    Almam diyenlerin oranı yüzde 8

    Müşterilerin, Türkiye'nin yerli otomobil markası yaratma yaklaşımını yüzde 80'i aşkın bir oranda desteklediğini söyleyen Ilısal, "Bu müşterilerden yüzde 72'si de satın alırım yanıtını Verdi. Bu oran yılbaşında sadece yüzde 12'ydi" dedi. Yerli otomobili satın almayacağını söyleyenlerin oranının sadece yüzde 8 olduğunu ifade eden Ilısal, "Yüzde 76'lik bir kesim yerli marka otomobilin hemen yollara çıkmasını isterken, gönüllerinden geçen fiyat aralığını ise % 47'lik bir baskın oran ile 20-25 bin lira arası olarak belirlediler" diye konuştu. Türk halkının artık yerli üretimi de benimsediğine işaret eden Ilısal, şöyle devam etti: "Almışken yerli olsun diyor. Bu sebeple de ürün gamında yerli üretim bir modeli olan markalar yerli olarak algılanıyor. Müşteri o markanın ithal modelini bile yerli olduğunu düşünerek alıyor. "

    " Yazdıklarım şahsi düşünceler, analizler ve yorumlarım olup yatırım tavsiyesi kapsamında değerlendirmeyiniz..."

  2. #2
    Üyelik tarihi
    18.Ağustos.2011
    Nereden
    T Ü R K İ Y E mde...
    Mesajlar
    1,334
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Yerli otoyu yapmayan pişman olacak

    Ergün, "Yerli otomobil konusunda erken davranan sadece bir adım değil birkaç adım öne fırlayacaktır. Yapmayan yapmadığına pişman olacak" dedi

    7.1.2012 - 15:21

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, ''Bu ülkede bir avuç idealist mühendis 1961 yılında bir araya gelip bir araç ürettiyse devrim arabalarını bugün üretememenin bir izahı yoktur'' dedi.

    Bakan Ergün, Leyla Atakan Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen ''MÜSİAD Otomotiv Sektör Kurulu Türkiye İstişare Toplantısı''nda yaptığı konuşmada, Türkiye'de üretilmesi gereken binek otomobillerin arasında muhakkak surette Türkiye'nin kendi otomobillerinin olması gerektiğini söyledi.

    Türkiye'nin kendine ait markalarının vaktiyle bir şekilde başlayıp da vazgeçilen projelerden oluştuğunu belirten Ergün, başka ülkelerde her marka aracın olduğunu ancak kendi markalarının da bulunduğunu belirterek, ''Bizim ülkemizde de her marka olacak ama biz de 'şu da bu da kendi markamız' diyebilmek durumundayız. Yapamayacak olsak tamam yapamayız. Boşu boşuna bu işleri konuşmayalım. Ama bunlar yapacağımız şeyler. Şunu memnuniyetle ifade etmeliyim ki, artık bugün çok sayıda firmamız, bu konuyla ilgili çok değişik çözümler ve arayışlar içinde'' diye konuştu.

    Firmaların bu konuda çok ciddi çalışma içinde olduğunu bildiklerini ifade eden Ergün, ''Biz reel sektörümüzün sadece bir tane değil birkaç firma çıkaracağına yani bir firma bu işe odaklanacak değil, birkaç firmanın bu işe odaklanacağına ve birkaç marka çıkacağına şahsen inanıyoruz'' dedi.

    ''Bu ülkede bir avuç idealist mühendis 1961 yılında bir araya gelip bir araç ürettiyse devrim arabalarını, bugün üretememenin bir izahı yoktur'' diyen Ergün, şöyle devam etti:

    ''İdealist kelimesinin altını çiziyorum, idealist mühendis, idealist sanayici, profiline ihtiyaç var. Türkiye gibi ülkelerde herkesin idealist olması gerekir. Sanayicide bu idealizmin zayıfladığını görüyoruz. Siyasetçinin, bürokratın işadamının, gazetecinin ülkenin hedefleriyle ülkenin idealleriyle örtüşen davranışlar içinde olması lazım. Onun da hedeflerinin ona göre olması gerekir. Ben sadece otomotiv sektörü için de söylemiyorum. Başka bir sektörden kalkıp birisi de bu sektöre girebilir. Şu an otomotiv sektöründe hiç bir faaliyeti olmayan bir gurup da gelip bunu yapabilir.''

    -Yerli otomobil-

    Bir takım risklerin olduğunu, risk olmayan yerde kazancın da olmayacağına işaret eden Ergün, şöyle konuştu:

    ''1961 yılına şöyle bir yolculuk yapacaksak göreceğimiz manzara şu olur: O gün darbe yapılmış, memleketin başbakanı idam edilmiş, idam edilmek üzere yargılanıyor. İçe kapalı bir toplum var. Böyle bir toplumda sanayi diye bir şeyden bahsetmek neredeyse son derece zor. Ama bugünün manzarasına baktığımızda manzara şu. Her geçen gün güçlenen demokrasi dünyanın en sağlam ekonomilerinden biri, birçok açıdan rekabetçi bir özel sektör... Sadece bu mukayese bile başka bir söze sanırım hacet bırakmaz. Türkiye bu işleri bugün biraz daha başarılı bir şekilde yapabilir.

    Yerli otomobil konusunda erken davranan sadece bir adım değil birkaç adım öne fırlayacaktır. Yapmayan yapmadığına pişman olacak. Yapma imkanı ve gücü varsa yapmıyorsa yapmadığına pişman olacak. (Niye ben yapmadım) diye. Çünkü Türkiye bu potansiyeli açığa çıkaracaktır. Bakın ikinci el araçlarda 4 milyondan fazla devir olmuş 2011 yılında. Bu başka bir dinamizmi bize göstermiyor mu -... Bu 4 milyondan fazla devrin çok önemli bir bölümü aslında piyasadan çekilmesi gereken araçların devri şeklinde doğuyor. Ve piyasadan çekilmesi gereken araçların da piyasadan çekilmesi için gereken altyapıları kurulduğunda bu sektörün ana sanayinin günün marka ve modellerin piyasada nasıl bir atılım yapacağına dair önemli bir işaret değil midir.

    Bugün 600 bin 1 milyon diye konuştuğumuz rakamın bugün 1,5 milyon 2 milyon gibi bir rakama ulaşması onun işareti değil mi bunlar. Niye bunu görmüyoruz, 'kime satacağız' diyorsun. Kime satacağız sorusu son derece yanlış bir soru. Önce kendi ülkemizin vatandaşlarına ve bütün dünyaya. Ama kendi ülkemizin, kendi ayağı yere basacak markalaşacak kendi imkanlarına sahip bir üretim olacak. Bunun için ilerde 'ah vah' etmeden Türkiye'deki bu gelişmeleri bu sektördeki bu işe kafa yoranların iyi değerlendirmesi lazım.''

    -Ar-Ge ve tasarım-

    Otomotiv sektöründe en çok önem verilmesi gereken şeyin Ar-Ge ve tasarım alanı olduğunu vurgulayan Bakan Ergün, özellikle yeni nesil teknolojiler ve çevre dostu ürünler konusunda büyük fırsatlara sahip olduklarını dile getirdi.

    Türkiye'nin içten yanmalı motor teknolojisine geç başlamış olabildiğini anlatan Ergün, şöyle konuştu:

    ''Yarışı gerilerden takip etmiş olabiliriz. Ön sıraları zorlayacak bazı hamleleri yapmakta biz de zorlanabiliriz. Şimdi yeni teknolojiler konusunda hemen hemen bütün dünya yarışa aynı noktadan başlıyor. Bu yeni yarışa iyi başlamamız ve ön sıralarda başlamamız mümkündür ve gereklidir de. Otomotiv stratejisinde de yeni nesil araçların hem üretimini hem tüketimini teşvikiyle ilgili önemli eylemler bulunuyor.

    Her türlü Ar-Ge ve tasarım çalışması için büyük önem taşıyan test merkeziyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah Türkiye'nin çok güzel bir otomotiv test merkezi de kurulmuş olacak. Elekrikli araç dönüşümüyle ilgili teknik ve hukuki mevzuatı hazırladık. Bugün mevcut bir aracı elektrikli araca döndürmek de mümkündür. Bununla ilgili arkadaşlarımız hazırlıkları tamamladılar. Çalışan başlayan firmalar da var. Ben Türkiye'nin ilk yerli otomobilinin bu yeni nesil teknolojilerde gerçekleşme imkanını şahsen görüyorum.''

    Bakan Ergün, yeni teşvik programını kısa zaman içerisinde kamuoyuyla paylaşacaklarını söyleyen Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:

    ''Hazırlıklar tamamlanmak üzere. Yeni teşvik paketi özellikle cari açık sorununa yönelik bir paket olarak hazırlanacak. Şimdi detaylarını paylaşamıyoruz ama şunu söyleyebilirim ki teşvik paketi otomotiv sektörümüz için de yeni açılımlar getirecektir.

    Özellikle ana ve yan sanayi ilişkilerini dikkate alan böylece üretimde yerli girdi kullanımını artıracak bir anlayışı benimsiyoruz. Açık söylemek gerekirse yüzde 80'i ithal ürünlerden oluşan bir yerli markadan bahsetmiyoruz. Türkiye'de üretilen ama yerli oranı yüksek olan herhangi bir otomobil daha fazla katma değer anlamına gelmektedir. Biz Türkiye'de üretilen bütün otomobilleri aslında yerli otomobil olarak sayıyoruz. Yerli malı olarak sayıyoruz. Kimseye yabancı gözüyle bakmıyoruz.

    Ama 'niye markalaştırma niye Ar-Ge ve tasarım kabiliyetimizi ortaya koyamıyoruz' diye hayıflandığımız için bunu söylüyoruz. Biz bu sektör, Ar-Ge ve tasarım faaliyetini markalaştırma kabiliyetini nasıl ortaya koyamaz, bu kadar güzel üretim kabiliyeti, montaj kabiliyeti, üretim kabiliyeti varsa öteki kabiliyetin de olması lazım.

    Yoksa Türkiye'de üretilen araçları otomobilleri dışlayan bir yaklaşım içinde değiliz. Onları da Türkiye'nin bir değeri olarak her zaman sahiplendik. Niye diğer markalara da 'gelin siz de burada yatırım yapın, Ford'a, Opel'e, Wolksvagen'e niye söylüyoruz. En çok içeride siz mal satıyorsunuz. Burada üretin bunu diyoruz.

    Bakanlık olarak bu ülkenin yerli otomobil markası oluşturulmasına biz de bu açıdan çok büyük önem veriyoruz. Ve bunun yanında Türkiye'de üretilen yerli taşıtlarda da yerli girdi oranını yükseltmeye de çalışıyoruz.''

    -İhracat ve ithalat dengesi-

    Türkiye'de üretilen bir otomobilin parçalarının yerli tedarik zinciriyle karşılanmasının önemine değinen Bakan Ergün, sözlerini şöyle tamamladı:

    ''Teşvik paket son halini aldığında yerli otomobil markası oluşturmak için firmalarımızla daha yakından bir diyalog içinde olacağımızı da hatırlatmak isteriz. Zaten firmalar da bunu bekliyorlar. Yani yerli otomobilin hem üretim safhasını ve diğer safhaları nasıl destekleneceği ne tür bir destek modeliyle yola çıkılacağı onların da hakkı, onların da bir beklentisi. Bugün Türkiye birçok açıdan dünyanın en başarılı ekonomilerinden birine sahip olduğunu gösterdi. 2010 yılında yüzde 9 oranında büyüyen ekonomimiz 2011 yılında da yüzde 8 oranına yaklaşık bir büyüme gösterdi.

    Bu yıl içinde de orta vadede belirlediğimiz hedeflere rahatlıkla ulaşacağımızı düşünüyorum. 2012 hedeflerini de Türkiye yakalayacaktır. Belki de aşacaktır. Türkiye ekonomisindeki büyüme unsurları reel sektör ve üretim kaynaklı büyümedir. Bunu istihdam rakamlarından, yatırımlardaki artışlardan ve ihracattan da anlayabiliyoruz. TİM rakamlarına göre 2011 yılında 2008'deki seviyemizi aştık ve 135 milyar dolarlık ihracat rakamını yakaladık. 2023 yılında ise hepinizin bildiği gibi bu rakamın 500 milyar dolar olmasını ve dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olmayı hedefliyoruz. Ancak her zaman söylediğim bir iki husus var ki 500 milyar dolar ihracat yaparken 1 trilyon dolar da ithalat yapmak istemiyoruz. Burada bir denge kurmak mümkünse ihracat rakamının ithalat rakamından fazla olmasını sağlamak gibi bir amacımız olmalı. Bu nedenle otomotiv gibi kritik sektörlerde daha fazla yatırım çekmenin Ar-Ge ve tasarım çalışmalarında bir üs haline gelmenin yollarını birlikte bulmak ve bu yolda birlikte ilerlemek durumundayız.''

    AA
    " Yazdıklarım şahsi düşünceler, analizler ve yorumlarım olup yatırım tavsiyesi kapsamında değerlendirmeyiniz..."

  3. #3
    Üyelik tarihi
    18.Ağustos.2011
    Nereden
    T Ü R K İ Y E mde...
    Mesajlar
    1,334
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Otomobilden önce yerli tren

    Ulaştırma Bakanlığı Ankara Metrosu’nda kullanılmak üzere 324 set metro aracı almak üzere 14 Şubat’ta ihale yapacak

    18.1.2012 - 08:02

    İhale şartnamesinin sürprizi ise alınacak setlerin ilk 75’i için yüzde 30, kalan 249’u için ise yüzde 51 yerli katkı şartı konması oldu. Sanayiciler 2023’e kadar toplamda 10 milyar euro’luk bir pazar yaratacak tren ve vagonlardan oluşan metro/raylı sistem araçları üretimi için organize olmaya hemen başladı.

    Türkiye, sanayi sektöründe yaklaşık 8-10 milyar euroluk pazarı yerli sanayicilere açıyor. Türk sanayiciler, böylece yerli otomobilden önce yerli metro/raylı sistem araçları üretecek.

    Türkiye, yaklaşık 15 yıl içinde iç pazarının yanısıra uluslararası pazarlarda da söz sahibi olmaya soyunacak çok kritik bir adım atıyor. Ulaştırma Bakanlığı, Ankara Metrosu için 324 set metro aracı almak üzere 14 Şubat’ta yapılacak bir ihale açtı. İhale şartnamesinde araçların 14 ayda teslim edilecek 75 seti için ‘yüzde 30 yerli sanayi katkısı’ şartı koydu. Kalan 249 araçta ise ’yüzde 51 yerli katkı’ istedi. Bakanlığın metro ve raylı sistem araçlarında Türkiye’de yeni bir sanayi hamlesi yaratacak bu adımı büyük heyecan yarattı.

    Yaklaşık 600 milyon euroluk ihale için ‘yerli şartını’ gündeme getiren ve bunun için hükümet nezdinde çaba harcayan Ankara Sanayi Odası (ASO) yönetimi, gelişmeyi sanayicilere müjde olarak duyurdu.

    Söz konusu gelişmeyi, ASO Başkanı Nurettin Özdebir’in yakın zamanda basın toplantısıyla kamuoyuna duyuracağı öğrenildi. Türkiye’deki metro ve raylı sistemlerde kullanılmak üzere Ulaştırma Bakanlığı’nın 2023 yılına kadar 5 bin araç seti temin etmesi gerekiyor. Her bir araç seti minumum 4-5 vagondan oluşuyor. Bunun toplam ekonomik değerinin 8-10 milyar euroyu bulacağı hesaplanıyor. Bu nedenle, metro/raylı sistem araçlarında Türk sanayicisine kulvar atlatacak bu ihale, yerli sanayi için kritik önem taşıyor.

    Yerli katkı sürprizi

    14 Şubat’ta yapılması kararlaştırılan ihalede Ankara Metrosu için bakanlık 324 set metro aracı alacak. Her bir set minumum 4-5 vagondan oluşuyor. İhale şartnamesinde, Türkiye’de bir ilk yaşanıyor.

    Buna göre bakanlık satın alacağı metro araçları için ‘yerli katkı’ oranları belirleyerek, şartnameye koydu. Şartnameye göre söz konusu 324 set aracın tamamı 29 ayda teslim edilecek. Bakanlık bunların ilk 75’inin,14 ayda teslim edilmesini zorunlu tuttu. Bu ilk parti araçlarda yerli katkı oranını yüzde 30 olarak belirledi. Yani bu araçların yüzde 30’unda yerli sanayi olacak.

    Kalan 249 set aracın üretiminde ‘yerli katkı oranının’ yüzde 51 olması zorunlu tutuldu. Böylece metro ve raylı sistem araçlarında yerli sanayiye sıçrama yaptıracak zemin de yaratılmış oldu.

    İhaleye hazırlanacağız

    Yerli sanayi için katkı payı zorunluluğu getirilmesi için uzun zamandır hem Hükümet, hem de Ulaştırma Bakanlığı nezdinde çaba gösteren ASO Başkanı Nurettin Özdebir, gelişmeyi şöyle değerlendirdi:

    “Dünyada bunu üreten firmaların sayısı belli. ASO olarak, bu işi Türkiye’de hangi firmalar yapabilir, Ankara, İstanbul, Kocaeli, Eskişehir, tüm Türkiye’de bu işte yerli sanayi olarak kimler görev alabilirler diye bir çalışma yaptık. Bu ihaleye hazırlanacağız. Bunu yapabilecek şimdiden en az 10 firma tespit ettik. Dünyada bu konuda üretim yapan uluslararası firmalar için Türkiye’de üretim yapan yerli firmalar bulduk. Ulaştırma Bakanlığı’nın açtığı bu ihale ve yerli katkısını şartnameye koyması, çığır açacak bir adım. Türkiye’nin 15 yıl içinde toplamda 5.5 bin araç setine ihtiyacı var. Bugün bunun toplam parasal büyüklüğü 8-10 milyar Euro olarak hesaplanıyor. Yani yerli sanayiye 10 milyar euroluk bir pazar açılmış oluyor.

    Bursa’da yaptılar, 3 yerine 1 milyon dolara mal ettiler

    ASO Başkanı Nurettin Özdebir, ihale şartnamesine yerli katkı şartının konmasının ekonomik açıdan bütçeye de büyük fayda sağlayacağına dikkat çekti. Bu noktada Bursa örneğini veren Özdebir, şöyle konuştu: “Yerli katkılı ve Türkiye’nin kullandığı bir araç, tüm dünyaya önemli bir referans olacak. Dünyada da bu araçlarla ilgili üretim yapan belli başlı birkaç firma var. Böylece araçlarla ilgili yerli sanayi, dünya pazarında da söz sahibi olabilecek. Bu bir yerli sanayi hamlesidir. Bu yerli otomobilden çok daha önemli bir noktadır. Öte yandan önümüzde bir örnek var. Tanesi 3 milyon dolara alınan bir araç setini, yerli firmalar 1 milyon dolara ürettiler. Bursa Belediyesi bunları kullanıyor. Yani aynı paraya yerli üretimde 1 yerine 3 tane satın alınabiliyor. Bu Türkiye’nin hem maliyetini düşüren hem de cari açık, ithalat sorunlarına karşı ciddi bir tedbir olacak. Burada en büyük endişemiz ithalat lobisinin ciddi baskıları var. Buna en ufak bir taviz vermememiz gerekiyor. Şu anda Türkiye’de metro ve raylı sistem dahil hepsinin toplamı 925 tane araç seti var. Ama Paris’te sadece metroda, raylı sistem hariç 3.450 set var. Londra’da 4.900, New York’ta 6.400 araç seti var. Düşünün bunlar sadae metro araç setleri. Türkiye’nin 2023’e kadar ihtiyacı 5.500 set. Burası şu anda çok büyük bir pazar.”

    EN BÜYÜK ÜRETİCİ FRANSIZ ALSTROM

    Dünyada raylı sistem/metro araç setleri üreten firma sayısı oldukça sınırlı. Bu sektörde en büyük üretimi Fransız Alstrom firması yapıyor. Yıllık üretimi 2.500 araç olan Alstrom’u, yıllık 2.400 araçla Japon Mitsubishi firması izliyor. Arkasından gelen İsveç - Kanada ortaklığındaki Bombardier firmasının ise yıllık üretimi 2.000 araç. Güney Koreli Hyundai ise yılda 1.000 araç üretiyor. Vatan
    " Yazdıklarım şahsi düşünceler, analizler ve yorumlarım olup yatırım tavsiyesi kapsamında değerlendirmeyiniz..."

  4. #4
    Üyelik tarihi
    28.Temmuz.2008
    Mesajlar
    4,807
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    ERGÜN: EĞER FIAT İLE TOFAŞ TÜRKİYE'DEN BİR MARKA VE MODELİ TÜRKİYE VE DÜNYA PAZARLARINA SUNMAK ÜZERE ANLAŞMIŞLARSA BUNDAN BÜYÜK BİR MUTLULUK DUYARIZ

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, yerli otomobil konusunda
    ''Eğer FIAT ile TOFAŞ Türkiye'de böyle bir ortaklığı tesis etmek,Türkiye'den bir
    marka ve modeli Türkiye ve dünya pazarlarına sunmak üzere anlaşmışlarsa bundan büyük bir mutluluk duyarız'' dedi.

    Ergün, ''Eminim Türkiye önümüzdeki birkaç yıl içerisinde sadece bir markayı
    değil birden fazla markayı piyasaya sunabilecek güçtedir, bundan da memnuniyet
    duyuyoruz'' dedi.

    Ergün, yerli otomobile ilişkin, ''Sektör her türlü yatırımı yapabilecek
    güce sahiptir, hem ekonomik güce hem teknolojik birikimine hem de yetişmiş insan gücüne sahiptir'' dedi.

    Foreks Haber Merkezi

  5. #5
    Üyelik tarihi
    18.Ağustos.2011
    Nereden
    T Ü R K İ Y E mde...
    Mesajlar
    1,334
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Bakan'dan KOÇ'a 'Yerli Otomobil' Tepkisi

    Bakan Zafer Çağlayan, Koç Grubu'nun Fiat'la yapacağı "yerli otomobil" projesini olumlu bulmadı. Çağlayan, motorundan civatasına kadar biz yaparsak yerli otomobil olur dedi?

    Koç Holding ve İtalyan Fiat'ın yerli otomobil üretimine yönelik açıklamalarını yeterli bulmayan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, motor gibi katma değeri yüksek parçaların da Türkiye'de üretilmesi gerektiğini söyledi.

    Bakan Çağlayan, "Yerli otodan kastımız kendi tasarımımız ve her parçası Türkiye'de üretilen bir otomobil. İşi, yüksek katma değerli bir yapıya dönüştürmemiz lazım." dedi.

    Türkiye'nin kendi otomobilini üretmesi projesi konusunda Koç Holding Başkanı Mustafa Koç'un, "Yerli otomobil, ne Palio ne de Albea'nın platformunda değil, yeni bir platformda üretilecek." açıklamasına rağmen hükümet, bunu cari açığın kapanması açısından yeterli bulmuyor.

    Motoru dışarıdan alarak aktarma organlarının Türkiye'de yapılmasını yeterli bulmadıklarını belirten Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "Bizim burada istediğimiz ve Başbakan'ımızın babayiğitlikten kastı aracın tüm parçalarını Türkiye'de üretmeye soyunacak bir güçlü irade var mı?" dedi.

    Konunun gündeme gelmesiyle şartların ancak olgunlaştığını belirten Bakan Çağlayan, "10-15 sene önce bunu söyleyemezdik, bize gülerlerdi. 2023'e kadar kendi otomuzu üreteceğiz. Bundan kastımız, kendi tasarımımız ve her parçası Türkiye'de üretilen bir otomobil. Bundan sonra hamallık değil, işi yüksek katma değerli bir yapıya dönüştürmemiz lazım." dedi.

    Türkiye'deki otomotiv yan sanayinin son derece başarılı olduğuna dikkat çeken Çağlayan, ana sanayide de başarılı olduğumuzu ve bu yıl yaklaşık 6 milyar dolarlık motor ve aktarma organı ithalatı yapıldığını anlattı. Microsoft ve Google gibi dünya devi teknoloji şirketlerinde bile sayısız Türk mühendis çalıştığını söyleyen Bakan Çağlayan, şunları dile getirdi: "Yerli otomobil projesi hayata geçerse binlerce tasarımcı ortaya çıkacak. Bizim burada anladığımız, beklediğimiz babayiğitlik, tırnak içinde söylüyorum bunu cıvatasına kadar Türkiye'de yapacak olanlardır. Yoksa ben motoru dışarıda yaptırmışım, aktarma organını dışarıda yaptırmışım zaten yapıyorum onu. Bunun adını A koymuşsun B koymuşsun değişen bir şey yok."

    Motor üretene ciddi teşvik var

    Yeni teşvik programının hem ana sanayi hem de yan sanayiyi kapsayacağını belirten Bakan Zafer Çağlayan, teşviklerin teknolojik, yüksek katma değerli yapıya dönüştürülmesi kapsamında stratejik yatırımlar boyutuna da bakacaklarını ifade etti. Çağlayan, TÜBİTAK ile beraber çalışıldığını kaydederek, "Türkiye'de üretilmeyen ürünü Türkiye'de üretecek olan sistemin adını 'stratejik yatırım' koyduk. Stratejik yatırımlar da çok ciddi teşvikler alacak. Örneğin, motor ve aktarma organları stratejik yatırımlara giriyor." dedi.

    Otomobilde 1,8 milyar dolarlık açık

    Euro Bölgesi'nde devam eden kriz nedeniyle 12 aylık otomotiv ihracatının 790 bin adette kalması dış ticaret açığını artırdı. Otomotiv Sanayi Derneği'nin (OSD) 11 aylık verilerine göre, binek otomobilde dış ticaret dengesi 1 milyar 601 milyon dolar açık verirken geçen yılın aynı döneminde bu rakam 104 milyon dolardı. 134 aracın satıldığı aralık ayı da eklendiğinde binek otoda dış ticaret dengesinin eksi 1,8 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Otomotivde cari açığın büyümesinde daralan AB pazarlarının yanı sıra artan ithalat etkili oldu. 2011'de binek otomobilde ithalatın payı yüzde 70'e yükselerek, son 11 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Geçen yıl satılan 593,5 bin otomobilin 414 binini ithal modeller oluşturdu. Geçen yıl satılan yerli araç sayısı ise 179,5 binde kaldı. Binek otomobilde dış ticaret dengesi 2003, 2004, 2005 ve son olarak 2010 yılında açık verdi. Motorlu taşıt araçları dış ticaretinde ise 11 ayda 1 milyar 78 milyon dolarlık açık ortaya çıktı.

    http://www.aktifhaber.com/bakandan-k...si-550993h.htm
    " Yazdıklarım şahsi düşünceler, analizler ve yorumlarım olup yatırım tavsiyesi kapsamında değerlendirmeyiniz..."

  6. #6
    Üyelik tarihi
    18.Ağustos.2011
    Nereden
    T Ü R K İ Y E mde...
    Mesajlar
    1,334
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Yerli Otomobile Ay yıldızlı far



    Kocaeli'nde bir öğrencinin yerli otomobil için çizdiği "ay yıldızlı" far tasarımına bakan da onay verdi.
    23.01.2012 - 15:58

    Kocaeli Sabancı Anadolu Teknik Lisesi Bilgisayar Bölümü 11. sınıf öğrencisi Emrah Özen, yerli otomobil için çizdiği 'ay yıldızlı' farlara Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün de onay verdiğini söyledi. Özen, yapılacak yerli otomobilde yaptığı farların kullanılabileceğini dile getirdi.

    Lise öğrencisi Emrah Özen (17), 2009 yılında izlediği 'Devrim' isimli filmden sonra 'Neden bizim de son model yerli bir otomobilimiz olmasın?' diyerek, otomobil çizimine başlamış. Özen, 2010 yılı sonlarına doğru çizdiği otomobilin patentini alır. Özen'in tasarımının en önemli özelliği ise farlarının 'ay yıldız' olması.

    Çizdiği yerli otomobilden ötürü Milli Eğitim Müdürlüğü'nden ve Kocaeli Valiliği'nden Onur Belgesi alan Özen, 2 yıldır hayalindeki yerli otomobilin çizimini yaptığını söyledi. Özen, "Otomobille ilgili değişik tasarımlar çizdim. Son olarak ülkemizin yerli bir otomobili olması gerektiğini düşündüm. Diğer otomobillerden farklı olması için farının ay yıldız olmasına karar verdim." dedi.

    http://www.ensonhaber.com/yerli-otom...012-01-23.html
    " Yazdıklarım şahsi düşünceler, analizler ve yorumlarım olup yatırım tavsiyesi kapsamında değerlendirmeyiniz..."

  7. #7
    Üyelik tarihi
    18.Ağustos.2011
    Nereden
    T Ü R K İ Y E mde...
    Mesajlar
    1,334
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    'Biz zaten yerli oto üretiyoruz'

    Oyak Renault Genel Müdürü Tunalıoğlu, yerli otomobil tartışmalarıyla ilgili soruları yanıtladı.

    2.2.2012 - 17:22

    Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, Türkiye'nin bu yıl da dahil olmak üzere önümüzdeki yıllarda da büyümesini sürdüreceğini, buna şüphe duymadıklarını belirterek, ''Bu yıl otomotiv toplam pazarı geçen yıla göre yüzde 10 daralma gösterebilir'' dedi.

    Yerli otomobil

    Bir gazetecinin ''yerli otomobil''e ilişkin bir sorusu üzerine de Tunalıoğlu, ''Yerli otomobilin tarifi nedir? Önce ona bakmak lazım. Eğer yerli otomobilden Türkiye'de üretilen yerlilik oranları yüksek otomobili anlamamız gerekiyorsa, bizim 10 yıldan beri ürettiğimiz yerli otomobilimiz var. Bizim Sembol modelimizin yerlilik oranı yüzde 67 seviyelerinde. Yerli otomobil tarifinde 22-25 bin lira arasında yerlilik oranı yüksek bir otomobilden bahsediliyor. Biz bunu Türkiye'de üretiyoruz. Belki üstündeki isminde bir eksiklik var. Ancak Sembol'ü yerlilik oranı ile yerli otomobil sayabiliriz. Biz geçen yıl Sembol modelimizden 37 bin adet satabildik. Yepyeni bir modelle çıkıp 150-200 binlik adetlere ulaşmanın ne kadar zor olduğunu görmek lazım'' ifadelerini kullandı.


    " Yazdıklarım şahsi düşünceler, analizler ve yorumlarım olup yatırım tavsiyesi kapsamında değerlendirmeyiniz..."

  8. #8
    Üyelik tarihi
    18.Ağustos.2011
    Nereden
    T Ü R K İ Y E mde...
    Mesajlar
    1,334
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Yerli otoda baba ve yiğit

    Başbakan'ın "yerli oto üretecek" babayiğidi; ilginç bir profile bürünmeye başladı

    8.2.2012 - 12:12

    Geçen yılki profil; OSD idi. Süre istediler, verildi ve ortaya "neden yapılamayacağına dair" kapsamlı (!) bir rapor çıkardılar.

    Başbakan işin peşini bırakmadı; bu defa "Koç" gibi babayiğit modeliyle profil "kişiselleşti" ve "Fiat ile yapılabilir" noktasına gelindi. Şimdi benzer modelde, potansiyel babayiğitler kamuoyunun dikkatini çekmeye başladı.

    Gördüğüm, bütün babayiğit profillerinin; "atanmış sanayici" beklentisinde olduğudur. Tamam, otomotiv derin bir sektördür.

    Yığınca uzmanlık ve ölçek ekonomisi gerektirir. Fakat bütün bunlar neticesinde ortaya "yerli otomobil iş planı" çıkar ve bunu gerçekleştirene "babayiğit" dememize gerek yoktur. Zira ortada kamunun "babalığı" olsa bile girişimciliğin "yiğitliği" yoktur.

    Burada kamunun babalığı ile girişimciliğinin yiğitliği noktasında PPP modeli de konuşulmaya başladı. Kamu Özel Ortaklığı dediğimiz bu modele uygun girişimcilere bakınca; ya "Eflak ve Boğdan'ı da isterem" diyenlerine veya 3'üncü Köprü'ye teklif sürecindeki gibi "zamanı değil" diyenlere rastlıyoruz. Peki bu her iki durumda da "yiğitlik" nerede?

    Kamu deyince de Başbakan'ın ve birkaç bu işe gönül vermiş bakan dışındakilerin "yerli marka oto" için ölüp bittiklerini sanmayın. Ortalığın prototipten geçilmediği fakat bunlardan hiçbirinin seri üretime başlayamadığı ortamda kabahatin yalnızca "girişimcide" olduğunu söylemek, insafa sığmaz.

    Bana gelen şikâyetlerden ve topladığım bilgilerden yola çıkarak söyleyeceğim şudur:

    Nasıl ki yabancı bir devin "yerli üretirsen bozuşuruz" şantajı yaptığı gibi, bazı ekonomi bürokratlarının kendilerine yapılan müracaatlarda "daha da caydırıcı" davrandıklarını biliyorum. Maharet "iltifata tabidir" ve yiğitliği anlatır. Mazeret; iltifat gerektirmiyor.

    Şeref Oğuz/SABAH
    " Yazdıklarım şahsi düşünceler, analizler ve yorumlarım olup yatırım tavsiyesi kapsamında değerlendirmeyiniz..."

  9. #9
    Üyelik tarihi
    18.Ağustos.2011
    Nereden
    T Ü R K İ Y E mde...
    Mesajlar
    1,334
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Yerli arabaya 9 bin 500 isim önerisi

    Habertürk’ün başlattığı Türk otomobil markasının “adını sen koy” kampanyasına birinci günde 9 bin 500’ün üzerinde isim önerisi yapıldı.

    Yapılan öneriler arasında ciddi olanlar, yerli markanın Fiat ile gerçekleştirilecek olmasını eleştirenler, inceden dalgasını geçenler olduğu gibi 80’li yılların, “galeride beklerken çürümeye başlayan” otomobillerini hatırlatarak yenisinin de çyle olacağına gönderme yapanlar olduğu da dikkat çekti.

    Ancak haber yayınlanır yayınlanmaz sayıları 9 bin 500’ü aşan önerinin gelmesi, yerli marka konusunun yorumları olumlu olumsuz farketmeksizin Türk halkının ilgisini çektiğini gösterdi.

    İŞTE YAPILAN ÖNERİLERDEN BAZILARI

    CİDDİLER:
    Anadol (Anatolia, Anatoly), Devrim (Revolution), Angora, Turkcar, Cevher, Koç, İstanbul, Turkay, Osmanlı (Ottoman), Sultan, Fatih, Kanuni, Yavuz, Pars (Pardus), Bozkurt, Asena, Kangal, Bosfor, Dardanel, Ototurk, Truva (Troya), Turkuaz

    DALGASINI GEÇENLER:
    Feriha, Kebap, Tarkan, Maşallah, Camoka, Benzin, Yusuf Yusuf, Sağlam, Kıvanç, Hürrem, AVDV (Araban var mı derdin var kısaltması)

    MUHALİFLER:
    RTE (elektrikli versiyonu: RT-E), Hurda, Ergenekon, Oneminute, Biat, Gülen, Çakma, Hurda, Zam
    " Yazdıklarım şahsi düşünceler, analizler ve yorumlarım olup yatırım tavsiyesi kapsamında değerlendirmeyiniz..."

  10. #10
    Üyelik tarihi
    18.Ağustos.2011
    Nereden
    T Ü R K İ Y E mde...
    Mesajlar
    1,334
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    %100 yerli otomobil mümkün değil

    Yerli otomobilin 'muhatabı' olarak gösterilen Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, yüzde 100 yerli otonun mümkün olmadığını söyledi

    15.2.2012 - 07:40

    Türk malı otomobil' ekonomi başlıklarının en ilgi çeken haberlerinden... Konu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Elbet bu işi yapan bir babayiğit çıkar' açıklamalarından sonra alevlenmiş, 'O babayiğit Koç' başlıklarıyla sayfalarımızı süslemişti. Önceki gün bir öğle vakti İstanbul'daki Divan Otel'de buluştuğumuz Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç ve Holding'in CEO'su Turgay Durak'a ilk sorumuz da bu oldu..

    Mustafa Koç, yerli otomobilin yüzde 100 yerli olmasının mümkün olmadığını söyledi ve ekledi: Yerli otomobil üretilmesi fikrini İtalyan ortağımız Fiat ile ciddi olarak oturduk, konuştuk. Fiat, Türkiye'ye olan güvenini sıkça dile getiriyor. Ancak derseniz ki 'her parçası Türkiye'de üretilecek', böyle bir şey dünyada yok. Bugün en iyi yedek parça ile en iyi otoyu üretmeye çalışıyoruz. Kaldı ki tüm dünyada şirketler birbirlerinin platformlarını kullanıyorlar. Örneğin Tofaş'ın platformunu birçok şirket kullanıyor. Apple neden iPad üretimini Çin'de yaptırıyor? Fiat 'Biz desteğe hazırız' diyor. Daha ne olsun.'

    35 BİN SATMASI GEREKİR

    Geçmişte 'Dikiz aynaları olmayan otomobil satıyorlardı' yönündeki eleştirilerle ilgili düşünceleri sorulduğunda ise Koç, böyle bir açıklamayı duymadığını söyledi. Koç, Türkiye otomotiv sanayiinin bugün geldiği önemli seviyeyle ilgili şu samimi itirafta bulundu: 5 yıl önce Transit, ABD'ye ihraç edilecek dense en başta ben gülerdim... Yerli otomobil konusu çok kritik bir süreç. Bir oto yaptığınızda 35 bin adet satması gerekir.'

    Koç Holding, 2011'de yüzde 38 büyüdü

    Türkiye ekonomisinin rekor büyümeye imza attığı 2011'de Koç Holding'in de çok iyi performans gösterdiği ortaya çıktı. Koç Holding CEO'su Turgay Durak, grubun banka hariç büyümesinin yüzde 38 olduğunu söyledi. Holding, 2010'da ise konsolide bazda 53.8 milyar lira ciro elde etmişti. 2012'de ise ekonomideki büyüme hızındaki yavaşlamaya paralel bir seyir beklediklerini anlatan Mustafa Koç da 'Ocak ayları yavaş geçer. Şubat'ta ise hava şartalarının olumsuz etkisi oldu. Ertelenen taleplerin önümüzdeki aylarda kendini göstereceğini bekliyoruz' dedi. Koç, 2012'de tarihin en büyük yatırım bütçesi olan 6.5 milyar liralık programda bir değişiklik olmadığını, yatırımların devam edeceğini söyledi.

    Maşaallah çok iyi durumdayız

    Ortadoğu'daki karışıklığı da değerlendiren Mustafa V. Koç 'Bu kadar karmaşık bir coğrafyanın içerisinde ülkemiz maşaallah çok iyi durumda, hakikaten şükretmemiz lazım' dedi. Avrupa'daki krize de değinen Koç, şunları söyledi: 'Biliyorsunuz pazar olarak ihracatımızın neredeyse yüzde 70'i Batı pazarlarına gidiyor. O nedenle pazar çeşitlendirmesi yapmak mecburiyetindeyiz. Arçelik, Güney Afrika'nın beyaz eşya devi Defy şirketini satın aldı. Avrupa'nın içinde bulunduğu durumdan çıkması zaman alacak. O bakımdan tabii ki alım için ilginç bir gelişme olursa çok ciddi şekilde değerlendirmeye alacağımız aşikar.' Arap Baharı öncesinde Koç grubu şirketlerinden Arçelik'in Mısır'da üretim tesisi kuracağını, ancak olaylar nedeniyle askıya aldıklarını hatırlatan Koç, Mısır yatırımını yeniden düşündüklerini, Mısır Ticaret Bakanı'nın 'her türlü desteğe açığız' dediğini aktardı.

    Hükümetin kararına uyarız

    GÜNDEMDEKİ diğer konu da İran... Söz, İran'a ambargodan açıldı. Herkes dikkat kesildi... Zira Tüpraş, işlediği petrolün 4'te 1'ini İran'dan alıyor... Koç Holding şirketlerinden Tüpraş'ın İran'dan aldığı petrol için, olası yaptırım durumunda ne yapacaksınız diye sorduk. Turgay Durak anlattı: 'Hükümetimiz ne öngörürse biz de ona uyacağız. Fiyatlar herkes için belirli bir miktarda yükselecektir. Sadece biz etkileneceğiz diye bir şey yok.' Söze giren Mustafa V. Koç'ta konuyla ilgili şunları söyledi: 'Biz bu konuda kontratlarımız bitene kadar almaya devam ediyoruz. Kontratların bitmesine daha var, en az hazirana kadar devam edecektir.'

    Opet, Harvard'da okutulabilecek vaka

    KOÇ Grubu içerisinde en dinamik şirketin hangisi olduğu yönündeki soruya Mustafa Koç, şu yanıtı verdi: 'Hepsinin yeri ayrı, her şirketimizin kendine has özellikleri var. Örneğin Opet'e baktığınız zaman Harvard Business School'da okutulabilecek bir vakadır. Yüzde 50'sini 125 milyon dolara almıştık. Şimdi piyasa değeri 2 milyar dolar. Zira Yapı Kredi de aynı şekilde, banka 6 yıl içerisinde çok ciddi başarılarla dolu bir süreç geçirdi.'

    AKŞAM
    " Yazdıklarım şahsi düşünceler, analizler ve yorumlarım olup yatırım tavsiyesi kapsamında değerlendirmeyiniz..."

Sayfa 1 Toplam 2 Sayfadan 12 SonuncuSonuncu

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. Yerli ette hormon TEHLİKESİ
    Konu Sahibi simurg Forum Sağlık - Health
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 17.Aralık.2011, 12:11
  2. Koç gibi otomobil için yılda 1 milyar $ lazım !
    Konu Sahibi tyr Forum Türkiye Gündemi
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 24.Ocak.2011, 15:12
  3. Yerli sinema+Operasyoncu+"2008"
    Konu Sahibi Operasyoncu Forum Yerli sinema
    Cevap: 10
    Son Mesaj : 15.Ekim.2008, 09:45
  4. Yerli sinema+Simurg+"2008"
    Konu Sahibi simurg Forum Yerli sinema
    Cevap: 3
    Son Mesaj : 16.Şubat.2008, 22:38

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
YASAL UYARI
Ekonomi, Borsa ve Para piyasaları" bölümünde yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan Seri:V, No:52 Sayılı "Yatırım Danışmanlığı Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ" çerçevesinde aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çevresinde sunulmaktadır. Burada ulaşılan sonuçlar tercih edilen hesaplama yöntemi ve/veya yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmakta olup, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabileceğinden sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi sağlıklı sonuçlar doğurmayabilir.Yatırımcıların verecekleri yatırım kararları ile bu sitede bulunan veriler, görüş ve bilgi arasında bir bağlantı kurulamayacağı gibi, söz konusu yorum/görüş/bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan www.keyborsa.com web sitesi ve/veya yöneticileri sorumlu tutulmaz.
Google Privacy Policy
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193