Avrupa ve ABD’de yeni yol ayrımındayız
Dünya piyasaları yeni ve uzunca bir çalkantı dönemine girdi. 2008’den beri halının altına süpürülen ve üzeri badanayla kapatılan sorunlar misliyle geri geliyor.
Bu ortamda:

Dolara ne olur? ABD’de risk: Ekonomik daralma. Henüz var mı, yok mu, tartışmalı. İşaretleri izleniyor. FED’in çareleri sınırlı. Her durumda dolar, çapraz kurlarda düşük kalacak. Düşük dolarla ABD girdiği çukurdan çıkmaya çalışacak. Ancak ABD yeniden resesyona girerse, yeni ve haritası çizilmemiş sulara gireriz. Euro’ya ne olur? Asıl heyecan ve macera Euro’da. Euro’nun geleceği konusunda önemli bir kavşaktayız. Salı günü Paris’teki Merkel-Sarkozy çay partisinin sonuçlarından Euro’nun geleceğini görebiliriz.

Euro ölür, küllerinden yeniden doğar

Merkel ve Sarkozy Paris’te buluştular. İlk bakışta, birşey yapmadılar. Açıklamalarda gidişatı, Euro Bölgesi’nin kara talihini değiştirecek birşey söylemediler. Ve hareketsiz kalarak, birşey yapmayarak önemli bir süreci başlattılar.

Her ne kadar söylemeseler de süreç, Euro’nun zayıf halkalarının kopuş sürecidir. Türkçesi, Yunanistan başta ve muhtemelen İspanya ve İtalya sonda, bütün zayıf halkaların Euro Bölgesi’nden çıkışının önünü açtılar. Euro’yu mevcut 17 üyeyle arızasız götürmek için çok kapsamlı adımlar atılması ve Almanya’nın bütün Euro Bölgesi’nin borcunu yüklenmesi gerekiyordu. Onu zaten beklemiyorduk. Öte yanda çürüklerin ayıklanması için de siyasi dirayet olmadığını düşünüyorduk. Ancak Fransa ile Almanya artan iç riskler karşısında -önce can, sonra canan- deyip, dirayet kazandılar. Ve Euro Bölgesi’nin dış çeperini kurda kuşa teslim etmek üzereler. Toplantı sonunda -Herkes 2012 yazına dek, denk bütçe şartını anayasalarına eklesin- dendi... Yani yangın sürerken, ev sahibine -Şimdi bana söz ver, gelecek yıla dek yangın sigortası yaptıracaksın- demek gibi birşey. Sonra bütün ülkelere -verimliliği artıracak, istihdamı sağlayacak ve Euro Bölgesi’nin istikrarına yarayacak bütün önlemleri almaları- söyleniyor. Verimlilik, istihdam... olsa yapacaklar. Bunların içinde özelleştirme var. Eski Sovyet cumhuriyetleri gibi, Euro Bölgesi’nde hâlâ özelleştirme konuşuluyor. Ve de Euro ülkelerini kurtarma fonu EFSF’ye yeni para koymuyorlar. Kullanılacak para sınırlı. Bitecek ve yenisi yok. Özetle Merkel ve Sarkozy zordaki ülkelerin önüne bir sürü yüksek engel koydular. Ve aşamayacakları biliniyor. İşin kötüsü, Avrupa Merkez Bankası’nı da açığa düşürdüler. AMB, arkasında Almanya olduğunu zannederek açılıp saçılmıştı. Batık kağıtları kasasına doldurup, kendini riske attı ve şimdi destek görmüyor. Faiz indirmesi zorunluluğu belirdi.

Bu durumda Euro Bölgesi bir süre böyle çalkantıyla gider, sonra zordaki ülkeler sıkışmaya başlar ve bu ülkeler birer ikişer Euro Bölgesi’nden izne ayrılırlar. -Nihai olarak çıkmıyorsunuz, geçici... Tabii ki işler düzelince geri gelirsiniz- denerek süresiz ve ücretsiz izne çıkartılacaklar. Bu geçici süre belki 10, belki 50 yıl sürecek. Çürüklerin çıkmasıyla Euro, Almanya-Fransa merkezli Kuzey Avrupa ülkelerinin sağlam parası olarak devam edecek. Ancak bu izne ayrılma ve yeniden toparlama hayli çalkantılı geçecek ve birkaç kez yürekler ağza gelecek. Ve de bu işler en fazla bir yıl içinde olacak.



Almanya patron, yamağı Fransa

Bayan Merkel’in iç siyasi baskı altında ve seçim kazanmak zorunda olduğunu söylemekteydik. Merkel Paris’e -Seçim kazanmak zorundayım ve çürüklerin maliyetini taşıyamam, yoksa seçmenim ayaklanır- diye geldi. Ve Almanya’nın Avrupa’yı tek başına yönetmesi garip karşılanacağından, Sarkozy’e, -Yanımda dur- dedi. Bayan Merkel’in asıl sıkıntısı içeride. Seçim yaklaşıyor ve ekonomik gidişattan ürken Alman seçmeni sokağa çıkıp para harcamıyor. Büyüme durma noktasına geldi. -Euro çökecek- haberleri eşliğinde Alman seçmeni-tüketicisi nakitte duruyor ya da altın alıyor. Merkel bu seçmeni yeniden kazanmak ve hem harcamasını hem de oy vermesini sağlamak zorunda. Sarkozy yangını Yunanistan’da durdurmayı umuyordu, ama geçen hafta yangın Paris’e geldi... Fransa’nın kredi notu düşürülecek- dendi, bankaları için -batacak- söylentisi başladı, hisseleri paspas oldu. Bu durumda Fransa kendini kurtarma derdine düştü. Fransa’nın bankalarında arıza var. Maliyesini bankaları kurtarmak için kullanırsa, kredi notu düşecek. Avrupa kurtarma fonuna para verirse, yine notu düşecek. O yüzden Fransa, Almanya’nın yanında yer aldı. Uslu duracak ve ateşten uzak kalacak. Sarko bu sayede seçim kazanmayı umuyor.