SevÝvelÝ saygili ve gÜzel muhabbet ve bÝlgÝ paylaÞimi ÝÇÝn.....
SevÝvelÝ saygili ve gÜzel muhabbet ve bÝlgÝ paylaÞimi ÝÇÝn.....
Daha önceki yorumda, 64 bin desteðine kadar gelindiðini ve o sýrada 63.850 seviyelerinin görülmesi üzerine bu desteðin kýrýlabileceðini dolayýsýyla alým için beklemede kalmak gerekliliðini vurgulamýþtýk. 64 bin desteði kýrýlýnca panik satýþlardaki artýþla birlikte endeks 62.867 seviyesine kadar indikten sonra þu an 63.245 seviyelerinde bulunuyor. 60 dakikalýk ve günlük grafiklerde TKE göstergesi yeni bdipler yaptý. Bu nedenle önümüzdeki 1-2 hafta içinde 60.500 ile 62.000 aralýðýndaki boþluk dolabilir. Ama endeksin 63 bin seviyesinden itibaren 64.250-64.500 civarýna kadar bir tepki yükseliþi olabilecektir. Bu tepki yükseliþine katýlmak isteyenler þu an alým yaparak 500-850 puan yükseliþte hemen satmalýlar veya 63 binin altýna gerileme olduunda stop-loss yapmalýlar. Ama TKE göstergesinde daha yeni bir dip oluþtuðu için, bunun ikinci dibini beklemek daha akýllýca olur. Yani izlemede kalmak daha uygun ama, yukarý yönlü tepkiler yatýrýmcýyý kendine doðru çekecektir. EN büyük düþüþler bankalarda oluyor. Daha önceki yorumlarýmda bunun nedenine deðinmiþtim. Bu yýl bankalar kar daðýtamayacaklar (BDDK baþkaný Tevfik Bilgin açýklamýþtý) ve faiz indirimi en çok banka karlarýný artýracak olmsýna raðmen, yabancýlar nasýl olsa "karlar artsa bile bunlar daðýtýlmayacak" diye banka kaðýtlarýný satýyorlar ama yerine de Sabancý ve Koç Holding'de alým yapýyorlar. Bu kaðýtlar ve özellikle de temettü daðýtan bir grup olan Koç Holding þu anli piyasa þartlarýnda çok iyi tutunuyor.
Bu arad Dow endeksi de 11.500'e yaklaþtýktan sonra þu an yüzde 0.32 aþaðýda bulunuyor. Yani bütün göstergeler, þu an alým için bekle diyor. Biz daha önce 65.850 civarýnda satýþ yapýlýp beklenilmesini belirtmiþtik ve endeks 66 binin üzerini de görerek, iyi bir satýþ fýrsatý vermiþti. Bir sonraki alým sinyali zannedersem gelecek hafta veya öbür hafta içinde gelebilir. Þu an banka kaðýtlarýndan uzak durulmalý. Reel sektörde her yýl kar eden, karlarýný daðýtan ve mali yapýsý güçlü firmalar daha fazla yabancý raðbeti görecektir. Çimento sektörü de 2011 yýlýnýn iyi sektörlerinden biri olabilir. Ýyi bir hafta sonu diliyorum. Saðlýcakla kalýn, paranýz saðlýðýnýzý bozmasýn...
Yaþar ERDÝNÇ
TEKFEN
2010 yýlýnda 54. yaþýný büyük bir coþkuyla kutlayan Tekfen‘in temelleri, üç genç giriþimci olan Feyyaz Berker, Nihat Gökyiðit ve Necati Akçaðlýlar’ýn 1956 yýlýnda ideallerini gerçekleþtirmek üzere bir araya gelmeleriyle atýlmýþtýr. Hepsi de öðrenimini inþaat mühendisliði üzerine yapan ortaklarýn Amerika’dan döndükten sonra devlet görevlisi olarak çalýþtýklarý Bayýndýrlýk Bakanlýðý, Tekfen’in kurulmasýnda etken olan en önemli kesiþim noktalarýndan biridir.Ortaklardan önce ikisinin, ardýndan üçüncüsünün devlet görevinden ayrýlarak bir araya gelmesiyle Tekfen Holding‘in çekirdeðini oluþturan ilk giriþim, Türkiye’nin NATO’ya üye olmasý nedeniyle mühendisliðin önem kazandýðý ve yurt çapýnda imar faaliyetlerinin hýzla arttýðý bir dönemde Feyyaz Berker ile Ali Nihat Gökyiðit tarafýndan mühendislik ve danýþmanlýk alanýnda hizmet vermek üzere kurulan “Feyyaz-Nihat Müþavir Mühendislik” (kýsaca FN) adlý þirkettir.
Þirket bünyesinde ilk olarak çeþitli danýþmanlýk, mühendislik ve kontrol hizmetleri vermek amacýyla sýnýrlý bir sermaye ve kýsýtlý imkânlarla bir laboratuvar kurulmuþ, bu laboratuvarda müteahhitlere malzeme testleri ve toprak analizleri yapýlmýþ, kum ve çakýl ocaklarýnýn tespiti gibi konularda danýþmanlýk verilmiþ, zemin etütleri gerçekleþtirilmiþ ve daha çok kalite kontrol iþleri sürdürülmüþtür.
FN‘nin ilk iþi olan Sinop Havaalaný inþaatýndaki hizmetlerin ardýndan gelen ikinci önemli deneyimi, dönemin baþbakaný Adnan Menderes tarafýndan Ýstanbul’da baþlatýlan imar faaliyetine yönelik olarak, bazý yollarýn yapýmýný üstlenen Veziroðlu Ýnþaat’a laboratuvar ve kontrol hizmetlerinin verilmesidir.
Bu deneyimlerin verdiði güven ve saðladýðý iliþkilerle, danýþmanlýk hizmetleri yanýnda inþaat alanýnda da faaliyette bulunmak amacýyla Feyyaz Berker ve Nihat Gökyiðit tarafýndan 1957 yýlýnda FN’nin kardeþ kuruluþu olan Tekfen Ýnþaat Limited Þirketi kurulmuþtur. “Tekfen” þirketi adýný, ortaklarýn yaþam felsefelerini ortaya koyacak bir biçimde “Teknoloji” ve “Fen” sözcüklerinden almýþtýr. Þirketin kurulmasýndan sonra gerçekleþtirilen ilk iþ, Türkiye’nin çeþitli bölgelerinde inþa edilen 9 NATO havaalanýnýn banket stabilizasyon çalýþmalarýdýr.
Tekfen’in üçüncü ortaðý olan Necati Akçaðlýlar’ýn 1959 yýlýnda Türkiye Hava Meydanlarý ve Akaryakýt Tesisleri Daire Baþkanlýðý’ndan ayrýlýp Feyyaz-Nihat ikilisine katýlmasýyla danýþmanlýk þirketi adýný “Feyyaz-Nihat-Necati Müþavir Mühendislik”, yani kýsaca FNN olarak deðiþtirmiþ, inþaat alanýndaki faaliyetlerde ise büyük bir sýçrama gerçekleþtirilmiþtir.
Jp Morgan’dan Hisse Önerisi
Yabancý yatýrým bankasý Jp Morgan Türk Borsasýndan bir banka hissesininde aðýrlýk arttýrma tavsiyesinde bulundu. Vakýfbank hisselerinde 2011 yýlýnda %30 yükselme potansiyeli gören Jp Morgan Vakýfbank Hisseleri için hedef fiyat olarak 5, 3 lira seviyesini belirledi.
Uluslararasý yatýrým kuruluþu Commerzbank, TCMB tarafýndan yapýlan faiz indiriminin ülkeye fon akýþlarýný engelleyip engellemeyeceði konusunda þüpheli olduðunu bildirdi.
Kuruluþun deðerlendirmesinde, "50 baz puanlýk indirimin ülkeye yönelik akýþ dinamiðini önemli oranda deðiþtireceði kanaatinde deðiliz. Bunu yapmanýn tek yolu açýk sermaye kontrolleri" dedi.
Commerzbank'tan Tatha Ghose'nin imzaladýðý raporda, "Bununla birlikte bu adým ne uzun vadeli bir çözüm olur, ne de Türkiye'nin küresel piyasalarda oluþturmak istediði piyasa temelli ekonomiye katký yapar" yorumunda bulunuldu.
ABD ÇÖKÜYOR MU?
2 milyon kiþi iþsiz kalacak", "Amerikan ekonomisi iflas edecek", "ABD’de iþten çýkarýlan 3 milyon insanýn yakýnda yeniden iþe alýnmasý zor"
ABD ekonomisinin ne kadar saðlýklý bir durumda olduðuna iliþkin tartýþma tüm hýzýyla sürüyor. Dün Reuters haber ajansý konuyu detaylý ele alan bir analiz yazýsý yayýmladý. “ABD dünyanýn hasta adamý mý?” baþlýklý yazýda ABD’de 2003 yýlýndan bu yana imalat sektöründe kepenk indiren iþletme sayýsýnýn 20 bine ulaþtýðý, bunun ülkedeki niteliksiz iþsiz sayýsýnýn hýzla artmasýna neden olduðu vurgulandý.
Reuters analizinde dünyanýn en büyük tahvil yatýrým fonu Pimco’nun yöneticisi Bill Gross’un, “Son 20 yýlda daha fazla refaha kavuþmak için sadece borçlandýk. Bunun istikrarlý ve güvenli yolunun bir þeyler üretmek olduðunu unuttuk. Þimdi de bedelini ödüyoruz” sözleri de yer aldý.
Bu tartýþma dün Ýstanbul’da CNBC-e’nin 10. kuruluþ yýlý etkinlikleri kapsamýnda düzenlenen “Geleceði Görmek: Ekonomide 1000 günde neler olacak?” baþlýklý konferasýnýn da ana gündem maddesiydi. Konferansýn konuþmacýlarýndan Wall Street’in adý “Tatlý Cadý” ya çýkan ünlü bankacýlýk analisti Meredith Whitney, “ABD’de 2 milyon kiþinin iþsiz kalacaðýný tahmin ediyorum. Önceden iþsiz kalan 3 milyon kiþi ise iþe geri alýnmayacak” diye konuþtu.
Zenginlerin aðýr vergiler getirilen eyaletlerden ayrýlarak baþka eyaletlere taþýnacaðýný, bu kapsamda göç hareketleri gözleneceðini ifade eden Whitney, “Bankacýlýk sektöründe ise 1.5 yýlda 5000, 2015’e kadar 10 bin banka þubesi kapanýr. Önümüzdeki 2 yýlda ABD finans piyasasýnýn yüzde 42’si borcunu çevirmekte daha da zorlanacak” diye konuþtu.
Whitney, ABD Merkez Bankasý Fed ile ilgili ise, “Orta sýnýf Fed’in politikalarýndan fayda saðlamýyor. Bence hükümet sorumluluk almak istemiyor, bütün sorunlarý Fed’in çözmesini bekliyor. Fed, siyasi bir kurum haline geldi” deðerlendirmesini yaptý.
ABD konusunda karamsar konuþan Whitney, Türkiye ekonomisine ise övgüler yaðdýrdý. Whitney, Türkiye’nin ekonomik büyüme potansiyeli açýsýndan önemli konumda bulunduðuna, ekonominin çeþitlilik arz ettiðine iþaret ederek, bu çeþitliliðin iþsizlikle mücadelede önemli bir unsur olduðunu söyledi. Türkiye’nin ticaret ortaklýðý açýsýndan iyi bir bölümlendirme yaptýðýný belirten Whitney, “Bu, Türkiye’yi Avrupa’daki diðer ülkelere göre öne çýkarýyor. Ýhracat, ticaret hacmi için ayný þey geçerli” dedi.
Türkiye’den çiftlik alýn
Toplantýya video konferans baðlantýsýyla katýlan yatýrým danýþmaný Marc Faber ise Amerikan ekonomisinin iflas edeceðine inandýðýný ifade ederek, “Ama iflas etmeden önce de para basýyorlar” dedi. Milliyet'te de yer alan habere göre, geliþmekte olan ekonomilerin hýzlý büyüdüðüne ve bu ülkelerin bir araya geldiðinde, küresel ekonominin neredeyse yarýsýný oluþturduðuna deðinen Faber, “Yatýrýmcýlar, bence parasýnýn en az yarýsýný geliþmekte olan ekonomilere yatýrmalý. Yatýrýmcý olarak veya özel sektör olarak odaklanmamýz gereken yer geliþmekte olan ülkeler olmalý” diye konuþtu.
Faber ayrýca cazip olan iki yatýrým aracýnýn hisse senetleri ve emtia olduðuna dikkat çekerek, “Ben hisse senedinden yanayým. Düzeltme döneminde piyasadan çýkýp emlak ya da emtiaya girmek lazým. Emlak, arsa alýn. Hatta Türkiye’den çiftlik alýn” tavsiyesinde bulundu.
Meredith Whitney:
- Zenginler aðýr vergiler getirilen eyaletlerden ayrýlarak baþka eyaletlere taþýnacak
- 2 milyon kiþi iþsiz kalacak
- ABD’de büyüme bir tek kamu borcunda
- ABD’de iþten çýkarýlan 3 milyon insanýn yakýnda yeniden iþe alýnmasý zor
- Bence hükümet sorumluluk almak istemiyor, bütün sorunlarý Fed’in çözmesini bekliyor. Fed, siyasi bir kurum haline geldi.
Yatýrým danýþmaný Marc Faber:
- Amerikan ekonomisi iflas edecek
- Ama iflas etmeden önce para basýyorlar
- Yatýrýmcýlar bence parasýnýn en az yarýsýný geliþmekte olan ekonomilere yatýrmalý
- Devlet tahviline yatýrým yapmayýn
- Cazip olan iki þey hisse senedi ve emtia. Ben hisse senedinden yanayým
- Altýn ve gümüþü tutmak önemli
- Emlak, arsa alýn. Hatta Türkiye’den çiftlik alýn
KAYNAK
haberturk.com
Newsweek'ten korkutan yorum
Geliþmekte olan ekonomilerin yaþadýðý dönüþüm son dönemde bu ülkeleri yatýrýmcýlarýn gözdesi haline getirdi ancak yaþanan varlýk balonu riski her þeyi kaybetme tehlikesini de beraberinde getiriyor.
Geliþmekte olan ülkeler eskiden, acil bir durumda kaçmanýn mümkün olmadýðý
ekonomiler olarak kabul edilirdi. Tarih genç ve hýzlý büyüyen ülkelerin mali
felaketlerini anlatan hikayelerle dolu. Arjantin’in 1890’lardaki iflasý ve
1990’lý yýllarda Asya’yý derinden sarsan mali kriz gibi.
Aslýnda, geliþmekte olan ekonomilerde kalkýnmaya baþlamadan önce en azýndan bir
kere büyük ve sarsýcý bir ekonomik krizin yaþandýðý görülüyor. ABD de bu
örnekler arasýnda yer alýyor. ABD’de demiryolu sektörüne yaptýklarý yatýrýmlarla
19’uncu yüzyýlda ülkenin büyüme hýzýný artýran Ýngiliz yatýrýmcýlar, daha sonra
giriþimlerinin sonucunda büyük zararlara uðradý.
Þimdi ise tam tersi bir durum yaþanýyor. Hemen hemen bütün büyük kurumlar ve
finansal danýþmanlýk veren uzmanlarýn büyük çoðunluðu, yatýrýmcýlarý geliþmekte
olan ülkelere ait hisse ve tahvillere yöneltiyor.
Þu ana kadar yatýrýmcýlar da kendilerine sunulan tavsiyeleri harfi harfine
yerine getirdi. Yýlýn ilk dokuz ayýnda, geliþmekte olan ülke varlýklarýyla
oluþturulan fonlara akan para bundan önceki yýllýk bazdaki rekorun dört katýna
ulaþtý..
Bu dönemde fonlar geliþmekte olan ülkelerdeki hisse senetlerine yatýrým yaklaþýk
50 milyar dolar aktarýrken, ABD, Japonya ve Avrupa’dan toplam 80 milyar dolar
çekti.
PÝYASA AÞIRI SICAK
ABD merkezli aracý kurum CLSA, bu çeyrekte tek baþýna Çin’e sýcak para akýþýnýn
1 trilyon dolarý aþmasýný bekliyor.
Geliþmekte olan ülkelerdeki her türlü finans aracýna ilgi o kadar büyük ki
Meksika hükümeti geçtiðimiz günlerde yüzde 6 faizle 100 yýllýk devlet tahvilini
satýþa çýkardý.
Brezilya ve Hong Kong’daki gayrimenkul sektöründe, vade öngörülmeyen sürekli
tahviller dahi çýkarýldý. Bu þekilde paranýzý sonsuza dek kullanmalarýna izin
verme þansýnýz oluyor.
FED’ÝN KARARI ETKÝLÝ OLDU
Geliþmekte olan ülkelere ilginin bir anda bu kadar büyük çapta artmasýna, ABD
Merkez Bankasý’nýn (Fed) dolarýn deðer kaybetmesine neden olan bir hamleyle,
ikinci bir parasal gevþeme programý hazýrlayacaðýna yönelik haberler ve sonunda
Fed’in bu adýmý atmasý da önemli etki yaptý.
Fed’i eleþtirenler parasal gevþemenin hiçbir iþe yaramayacaðýný söylerken, bunun
ülkede yüksek enflasyon yaratabileceðine dikkat çekiyor. Bu eleþtirilerin büyük
bir kýsmýnda haklýlýk payý yüksek olsa da parasal gevþeme, aslýnda bazý
sorunlara çözüm getirebilir.
Fed’in yeni teþvik paketi, Çin ve diðer yükselen güçlerin ekonomik sistemlerini
gözden geçirip, karþýlaþacaklarý risklere odaklanmalarýný saðlayarak, para
politikalarýný deðiþtirmeyi düþünmeye sevk edebilir.
Ancak son paket, borsalarý kriz öncesi seviyelere çekti ve geliþmekte olan
ülkelere sýcak para akýþýný oldukça tehlikeli bir seviyeye çýkardý.
ÝKÝ UCU KESKÝN BIÇAK
Bu sýcak para akýþý sonucunda, geliþmekte olan ülkelerde daha fazla varlýk
balonunun oluþmasý ya da yüksek enflasyon gibi sýkýntýlar baþ gösterebilir.
Doðal olarak, geliþmekte olan ülkeler bu tip durumlarda tehlikeden kaçmak için
para faiz artýrma gibi politikalarýný sýkýlaþtýrma seçeneðine baþvuruu. Ancak bu
tercih ülkelerin para birimlerinin deðerlendireceði için mevcut þartlarda yeni
sorunlarý da beraberinde getirebilir.
Ekonomi yetkilileri, para birimlerini yükselterek ihracatta rekabet
avantajlarýný ortadan kaldýracaðý, gayrimenkul piyasasýnda fiyatlarý aþaðý
çekeceði ve ülkeleri büyüme için yeni kaynak arayýþýna iteceði için sýký para
politikasýndan kaçýyor.
Ancak unutulmamalý ki, varlýk balonlarýna izin verilmesi de sonunda büyük
zararlara yol açabilir. Örneðin Hollanda 17 yüzyýldaki fiyatlarýn çok hýzlý
arttýðý Lale Krizi’ne kadar süper bir güçtü ancak bu kriz nedeniyle gücünü
kaybetti. Japonya da 1980’lerde yaþadýklarýnýn etkilerini hala üzerinde atmaya
çalýþýrken, ABD’nin 1930’lu yýllarda yaþadýðý çöküþten çýkmasý da bir dünya
savaþýna mal oldu.
Varlýk balonlarý yatýrýmcýlarý da rahatsýz eden bir durum yaratýyor. Eðer
piyasalar hýzla yükselirken yatýrým yapmamýþsanýz bu üzüntü yaratabilir ancak
asýl üzüntüyü piyasalar geri döndüðünde yatýrým yapmýþ durumda yakalanýrsanýz
yaþarsýnýz
Citi: Türkiye yerine Polonya
Yabancýlar Türkiye'yi terk mi ediyor.Citi Group Cuma günü yayýnladýðý raporda yatýrýmcýsýna Türkiye yerine Polonya'yý tavsiye etti. Ýþte Citi'nin Türkiye yerine Polonya tercih nedeni:
Yapýlan açýklamada Polonya'nýn neden tercih edilmesi gerektiði 5 maddede açýklandý
"Son olarak Türkiye için tavsiyemizi Nötr'e indirirken Polanya için tavsiyemizi Aðýrlýk Artýr'a yükselttik. Gelecek aylarda Polonya hisse senedi piyasalarýnýn Türkiye hisse senedi piyasalarýndan daha iyi performans göstereceði yönündeki beklentimizin gerekçelerini 5 madde ile özetlemek gerekirse:
1. Karlar... Gelecek yýl Polonya hisse senedi piyasanýn Türkiye'nin çok daha üzerinde bir karlýlýk artýþýna þahit olmasýný bekliyoruz (% 4'e karþý % 27).
2. Deðerlemeler... F/K bazýnda, Polonya piyasasý Türkiye'den daha pahalý ancak F/D bazýnda Polonya Türkiye'ye karþý rekor % 22 iskontolu iþlem görüyor.
3. Ekonomi... Her iki ülke de komþularýnýn çoðundan daha hýzlý bir þekilde toparlanýyor. Büyüme açýsýndan Türkiye, Polonya'dan daha güçlü bir performans sergiliyor ancak bu, büyük ölçüde Türk ekonomisinin geçen yýl kaydettiði derin daralmanýn bir sonucu.
4. Pozisyonlar... GEM yatýrýmcýlarýnýn Türkiye için aðýrlýk artýr Polonya için ise aðýrlýk azalt pozisyonunda olduklarý görülüyor.
5. Giriþler... Polonya'da yapýlan yeni düzenlemelerle birlikte gelecek yýldan baþlayarak ülkedeki hisse senetlerine dýþarýdan daha fazla paranýn girmesinin yolu açýlabilir. Bu, hisse senetleri üzerinde belki çok büyük bir etki yaratmayacak ama yine de Polonya için artý bir geliþme." denildi.
PARANIN PSÝKOLOJÝSÝ
Davranýþlarýmýza neyin biçim verdiðini incelemek son derece ilginç. Özellikle soðuk rakamlar ve ruhsuz verilerin egemen olduðunu varsaydýðýmýz yatýrým dünyasýnda psikolojinin ne kadar önemli bir rol oynadýðýný görmek çok þaþýrtýcý. Ýþ yatýrým kararlarý vermeye gelince, davranýþ biçimlerimiz bazen istikrarsýz, çoðu zaman çeliþki dolu ve ara sýra da ahmakça oluyor. Mantýk dýþý kararlarýmýz bazen istikrarlý birbiçimde mantýksýz olurken, kimi zamanda bu kararlarýn arkasýnda farkedilebilir bir düzen bulunmuyor. Anlaþýlmaz nedenlerle veya hiç nedensiz kötü kararlar veriyoruz.
Asýl endiþe verici olan ve her yatýtýmcýnýn anlamasý gereken nokta ise, kötü karar verdiðimizin çoðu zaman farkýnda olmayýþýmýz. Piyasalarý ve yatýrým yapmayý tam anlayabilmek için bu mantýksýzlýklarýmýzý iyi anlamamýz gerekiyor. Bu bir yatýrýmcý için bilanço ve gelir tablosunu okumayý bilmek kadar önemli.
Psikoloji karmaþýk, þaþýrtýcý ve ilginç bir bilim dalý. Ýnsan varlýðýnýn pek az yönü parayla ilþkimizde olduðu kadar duygusallýk içeriyor. Kararlarýn arkasýnda yatan en yaygýn iki duygu da hýrs ve korku. Yatýrýmcýlar çoðu zaman bu hýrslarý ve korkularý, veya her ikisi yüzünden þirketin içsel deðerinin çok üzerinde aptalca fiyatlara hisse senedi alýyorlar. Baþka bir deyiþle, yatýrýmcý pisikolojisi bir hisse senedinin fiyatýný temel verilerden daha çok etkiliyor.
Ýnsanlarýn hisse senedi alýrken verdikleri kararlarý etkileyen unsurlarýn çoðu davranýþ biçimi ilkeleriyle açýklanabilir. Tanýmý itibarýyla piyasa dediðimiz þey, tüm hisse alýcýlarýnýn toplu kararý olduðuna göre, piyasanýn tamamýnýn psikolojik güçlerle itilip kakýldýðýný söylemek abartma olmaz.
Dolayýsýyla, piyasaya karlý bir katýlým yapmak isteyen herkes duygularýnýn devreye girmesine izin vermemelidir. Bu çift taraflý bir konudur: Kendi duygularýnýzý kontrol altýnda tutarken, baþkalarýnýn duygusal karalarýnýn size altýn fýrsatlar tanýyacaðý zamaný kaçýrmamak için tetikte olmak gerekir.
Yatýrým yaparken duygularýn etkisine doðru deðer biçmenin ilk adýmý onu anlamaktýr. Çok þükürki bu konu hakkýnda elde çok bilgi var.
Gerçek Yatýrýmcýnýn Huyu
Ben Graham, (The Intelegent Investor;Akýllý Yatýtýmcý ve Security Anlysis;Menkul Kýymetler Analizi kitaplarýnýn yazarýdýr. Deðerleme sistemimizde Ben Graham’in Akýllý Yatýrýmcý kitabýný baz kabul edeceðimiz belirtmiþtik.) öðrencilerinin yatýrýmcý ile spekülatör arasýndaki farký öðrenmelerini þiddetle desteklemiþti. Spekülatörün amacýnýn fiyat deðiþimlerini tahmin ederek kar saðlamak olduðunu, buna karþýlýk yatýrýmcýnýn makul fiyatlarda þirket almayý amaçladýðýný söylemiþti. Baþarýlý yatýrýmcý sakin, mantýklý ve sabýrlý olmalýydý. Halbuki spekülatörler sabýrsýz, mantýksýz ve heyacanlý olurlardý. Onlarýn en büyük düþmaný hisse senedi piyasasý deðil, kendileriydi. Matematik, muhasebe ve finans alanalarýnda istedikleri kadar üstün yetenek sahibi olsunlar, duygularýný dizginleyemedikleri müddetçe yatýrým sürecinden kar etmeleri için gereken becerilere sahip olmazlardý.
Graham piyasanýn duygusal bataklýðýný belkide pisikolaglardan bile daha iyi biliyordu. Gerçek yatýrýmcýlarýn becerileriyle olduðu kadar davranýþ biçimleriyle de sýyrýldýklarý savý bugün de geçerliliðini koruyor.
Gerçek yatýrýmcýlar sakindir. Hisse senedi fiyatlarýnýn mantýklý mantýksýz her türlü güçten etkileneceðini ve kendi ellerindekiler dahil olmak üzere bir inip bir çýkacaðýný iyi bilirler. Bunu aðýr baþlýlýkla karþýlarlar. Yatýrýmcý olarak kendilerini baþtan cezbeden özelliklerini koruduðu müddetçe, bir þirketin hisse fiyatýnýn geri çýkacaðýnýn farkýndadýrlar. Bu zaman zarfýnda paniklemezler.
Buffet bu konuda son derece açýktýr: Hisselerinizin %50 deðer kaybetmesini paniklemeden seyredecek güce sahip deðilseniz hisse senedi piyasasýna gelmeyin. Hatta þöyle ekler; Sahip olduðunuz þirketlerden hoþnut olduðunuz sürece, düþük fiyatlarý, þirketteki payýnýzý karlý bir biçimde arttýrmanýzý saðlayacak fýrsat olarak görmelisiniz.
Gerçek yatýrýmcýlar, madolyonun diðer yüzünde, devreye kalabalýk girdiðinde de sakinliklerini korurlar. Bir hisse senedi, bir sektör veya bir yatýrým fonu gözde olmaya baþlar baþlamaz kalabalýk oraya hucum eder. Ne varki, “herkes” yapýlamasý gereken tek iþ olduðuna kanaat getirdiði o hareketi yaptýðý zaman kar elde etme olasýlýðý ortadan kalkar. Buffet’ýn buna iliþkin yorumlarý 1999 yýlýnda Fortune dergisinde çýkmýþtý. Orada birçok boða piyasasý yatýrýmcýsýnýn kanýna giren “bu parti kaçmaz” unsurundan bahsetmiþti. Ona göre gerçek yatýýtmcýlar partiyi kaçýrmaktan deðil, partiye hazýrlýksýz gelmekten korkarlar.
Gerçek yatýrýmcýlar sabýrlýdýr. Gerçek yatýrýmcýlar kalabalýðýn heyacan ruzgarýna kapýlacaklarýna, doðru fýrsatýn ortaya çýkmaýsný beklerler. Evetten çok hayýr derler. Her veri kendi lehine deðilse, Graham asla alým yapmazdý.
Buffet, bu günün yatýrýmcýlarýnýn birçoðunun sadece birkaç olaðanüstü þirketin ortaya çýkmasýný beklemektense, bir sürü sýradan hisse senedi alma gereði hissetiðine inanýr. Bir yatýrýmcý ömrü boyunca ancak yirmi delik delebileceði bir karta sahip olduðunu düþünmelidir. Vereceði her yatýrým kararý, elindeki karta bir delik açacak ve bundan sonrasý için açabilceði deliklerin sayýsý bir adet azalacaktýr. Eðer yatýrýmcýlar kendilerini bu þekilde sýnýrlarlarsa çok iyi bir yatýrým fýrsatý ortaya çýkana dek sabýrlý olmayý öðreneceklerdir.
Gerçek yatýrýmcýlar mantýklýdýr. Dünyaya ve piyasalara yaklaþýmlarý özünde yalýn düþünceler yatar. Ne gereksiz yere kötümser, ne de mantýksýzca iyimserdirlerdir. Sadece mantýk yürütürler.
Fiyatlar yükselirken iyimser, düþerken kötümser olan yatýrýmcýlarýn bu duygularý bir sonraki aþamada harakete geçtiðinde, düþük fiyatlarda satýþ, yüksek fiyatlarda da alým yapmýþ olurlar. Bu da pek karlý bir strateji olmasa gerek.
Gereksiz iyimserlik, yatýrýmcýlar kaderin artýk onlara bir þekilde güleceðini ve o kadar hisse arasýndan kendilerinkinin uçuþa geçeceðini umut etmeye baþladýklarýnda kendini gösterir. Bu özelikle uçuk beklentilerin kol gezdiði boða piayasalarý için doðrudur. Ýyimserler, gerçek uzun vadeli fýrsarlarý belirleyecek temel araþtýrma ve analizler yapma ihtiyacý hissetmezler, çünkü kýsa vadeli rakamlar çok baþtan çýkarýcýdýr.
Gereksiz kötümserlik ise, ister tek þirkete, ister tüm piyasaya yönelik olsun, yatýrýmcýlarý yanlýþ zamanda satmaya zorlar. Düþük fiyatlarýn en yaygýn nedeni kötümserliktir der Buffet. Biz bu koþullarda iþ yapmayý severiz. Kötümserlik hoþumuza gittiðinden deðil, kötümserliðin neden olduðu düþük fiyatlarý sevdiðimizden. Mantýklý bir alýcýnýn düþmaný kötümserlik deðil iyimserliktir.
Bir yatýrýmcýnýn iyimser yada kötümser olmasý elbette gelecekle ilgili beklentilere baðlýdýr. Gelecekte ne olacaðýný kestirmeye çalýþmak, zaten zor biþ iþtir. Kaldý ki, araþtýrmadan ziyade duygulara dayanan bir iyimserlik veya kötümserlikle yapýlan tahminler tam bir ahmaklýktýr. Buffet bir zamanlar “hisse fiyatlarýný tahmin etmeye kalkanlar, sadece falcýlardan daha iyidirler,” demiþti. O asla piyasanýn ne zaman yülselip ne zaman düþeceðini tahmin etmeye kalkýþmaz. Aksine, piyasayý hakimiyeti altýna almýþ duygularýn trendine bakar ve ona göre harekete geçer. Tek yaptýðýmýz iþ, baþkalarý hýrs dolu iken korkmak, baþkalarý korkarken hýrslanmaktýr,” diye açýklar.
Huzurlarýnýzda Bay Piyasa
Özel bir iþte bay piyasa ile ortaklýk yaptýðýnýzý varsayýn. Bay Piyasa hiç aksatmadan her gün size gelip hisselerinizi kaça alabileceðini veya kendi hissenizi ona kaça satabileceðinizi bildiriyor. Sahip olduðunuz iþin ekonomik özelikleri çok þükürki gayet iyi ama Bay Piyasanýn kotasyonlarý öyle deðil, çünkü o duygusal biri. Bazý günler çok neþeli, aþýrý iyimser ve gelecekle ilgili parlak beklentileri var. Böyle günlerde hisselerinizi satýn almak için yüksek fiyatlar teklif ediyor. Diðer günler ise cesareti kýrýk ve aþýrý kötümser. Gelecekten sadece kötü þeyler bekliyor ve hisselerimize çok düþük fiyatlar teklif ediyor.
Graham’e göre Bay Piyasa’nýn hoþ bir kiþiliði var, çünkü reddedilmek onu kýrmýyor. Bir yanýt alamaz ise ertesi gün yeni bir kotasyonla yine karþýmýza çýkýyor. Graham öðrencilerine Bay Piyasa’nýn bilgisinin deðil not defterinin faydalý olduðunu söylüyor. Eðer karþýnýza ahmakça bir ruh haliyle çýkarsa onu göz ardý etmekte ve ondan faydalanmakta serbestsiniz, ama etkisi altýnda kalýrsanýz sonuçlarý felaket olur.
Yatýrýmcýlar baþarýlý olmak için saðlam karar vermeli ve Bay Piyasa’nýn yarattýðý duygular girdabýndan korunma yeteneðine sahip olmalýlar. Bunlardan birisi yoksa diðeri baþarýya yetmez.
Ýþ yatýrým yapmaya geldiðinde, duygular insanlarýn davranýþ biçimlerini, dolayýsýyla da piyasa fiyatlarýný etkiliyor. Yatýrýmlarýmýzda insan dinamiðini anlamanýn neden bu kadar deðerli olduðunun iki sebebi;
1) Yaygýn hatalarý yapmanýzý önleyecek yön göstericilere sahip olacaksýnýz.
2) Baþkalarýnýn hatalarýný, onlardan kar edebilecek bir zamanlamayla göreceksiniz.
Hepimiz kiþisel baþarýlarýmýzý etkileyebilecek yargý hatalarý yapabiliriz. Binlerce veya milyonlarca kiþi yargý hatalarý yaptýðýnda, bu hatalarýn toplu etkisi piyasayý yýkýcý bir yöne itmek oluyor. Daha sonra kalabalýðý takip etme dürtüsü o kadar artýyorki bu birikmiþ yanlýþ yargýlar katlanarak büyüyor. Mantýk dýþý davranýþlarýn çalkantýlý denizinde mantýkla davranabilen ancak birkaç kiþi hayatta kalabiliyor.
Yatýrýmý ticaret gibi yapýlýrsa akýllýca olur. Her kurumsal menkul kýymet, ilk aþamada belli bir iþin ortaklýðý olarak görülmelidir. Hisse senedini aldýðýmýz þirketin ortaðý olduðumuzu düþünmeliyiz. Ýþin bir kýsmýnýn veya tamamýnýn sahibi olamak arasýndaki en temel farklýlýk sermaye tahsisidir. Yani bir þirketin binde birine sahip olamk ile þirketin yüzde ellisine sahip olmak iþten kazanýlan paralarýn veya konulan sermayenin nereye tahsis edeileceði kararý dýþýnda herkes için aynýdýr(imtiyazlý hisse senetleri hariç). Eðer bir kiþi hisse senedi alýp satarak kar elde etmek istiyorsa tek baþýna bir iþe atýlyor demektir ve eðer baþarmak istiyorsa iþ hayatýnýn kurallarýna uymak zorundadýr.
1) Ne yaptýðýný ve Ýþini bil; Menkul kýymet deðerleri hakkýnda, iþ hayatýnda üretip sattýðýnýn deðeri kadar bilgi sahibi deðilsen, normal faiz ve kar payý getirileri haricinde bir “iþ karý” bekleme.
2) Paranýzý ne yapacaðýnýz hakkýnda vereceðiniz karara baþkasýnýn ne kadar etkili olacaðýný belirleme konusunda, eðer o kiþinin performansýný yakýndan izleyip doðru bir þekilde deðerlendiremiyorsan ve etik yeterliliði ve yeteneði üzerinde olaðan üstü bir güvene sahip deðilsen, iþin yönetimini (sahip olduðun portföyün yönetimini) baþkalarýna teslim etme.
3) Güvenilir bir hesap yöntemi ve süreci, makul bir getiri sonucu vermiyorsa, bu iþe girme. Özelikle kazancý az riski bol iþlerden uzak dur. Yatýrým kararlarýný iyimserliðe deðil matematiðe dayandýr. Getiri kýsýtlýysa riskide kýsýtla.
4)Bilgi ve deneyiminize daynarak cesur olun. Eðer verilereden bir sonuç çýkardýysanýz ve yargýnýzýn saðlam olduðuna inanýyorsanýz, baþkalarý duraklasa ve hatta karþý gelse bile bildiðinizi yapýn. Kalabalýk sizinle ayný fikirde deðil diye haklý veya haksýz olamazsýnýz. Verileriniz ve yargýnýz doðru olduðu için haklý olursunuz.
Bununla ilgili olarak Warren Edward Buffet’tarafýndan Benjamin Graham ve David L.Dodd tarafýndan 1934yýlýnda ilk baskýsý yayýnlanan “Security Analsys (Menkul Kýymetler Analizi)” kitabýn 50. yýl dömünümde Colombia Üniversitesinde yaptýðý konuþmadan bir pasaj aktaralým.
Graham ve Doddsville’li yatýrýmcýlarýn ortak entellektüel “tema”sý “bir iþin deðeri ile o iþin piyasada bulunan küçük parçalarýnýn fiyatý arasýndaki çeliþki ve farklýlýklarý bulmak”týr. Bu iki grubun müritleri, bu þeliþkilerden yararlanýrken, piyasa analistlerinin meraklý olduklarý ayrýntýlarile uðraþmazlar. Hisse senetleri pazartesi mi yoksa Perþembe günü mü, Ocak ayýnda mý, yoksa temmuzda mý alýnmalý türü konulara dalmadan onlar tüm dikkatlerini çeliþkilere ve farklýlýklara yoðrunlaþtýrýr.
Sýrasý gelmiþken þu noktayý vurgulayalým: Ýþ adamlarý bir iþ (þirket vs.) için alým kararý verirken, haftanýn belli bir gününü veya yýlýn belli bir ayýný seçmez. Bizde hisse senedi yatýrýmý yaparken belli bir günde vaya ayda alým yapmanýn peþinde olmamalýlýyýz. Bir iþin veya þirketin tamamý satýn alýnýrken haftanýn hangi günü olduðu farketmiyorsa, ayný iþin küçük parçalarýnýn alýnmasý neden farketsin. Odaklanýlmasý gereken Fiyat ve Deðer dir.
Þu anda 1 kullanýcý bu konuyu görüntülüyor. (0 kayýtlý ve 1 misafir)