DÜÞTÜ


Baþýboþ zamanlardan gizli bir melâl düþtü,
Kuþku bedesteninde kardelene al düþtü.


Çocuksu düþlerimde seccadesine anam,
Geçmiþin aynasýndan puslu bir hâyal düþtü.


Sýðýndýðým rýhtýmlar yýkýldý birer birer,
Bahtýma nâhak yere kendimle cidal düþtü.


Sessi çýðlýklar indi düþüncemin üstüne,
Zamanýn kýskacýnda akla ihtilâl düþtü.


Akrepten bal bekledim nedamet sahrasýnda,
Yýldýzlar güldü geçti, baþýma Zühâl düþtü.


Geceler sinsi sinsi pususunu kurarken,
Mehtabýn gül yüzüne hüzünlü bir hâl düþtü.


Her cefa tufanýnda kezzap yüklü damlalar,
Acýlar harmanýnda ruhum bîmecâl düþtü.


Nisyan kelepçe vurdu albümde resimlere,
Hayatýn girdabýnda hatýralar lâl düþtü.


Hangi gülistandaki mahzun güle aðlayým,
Gurbetin pençesinde yollara muhâl düþtü.


Umut yaylalarýný tayfunlar savurmada,
Ýfrit bilmecesinden cevapsýz suâl düþtü.


Vefasýzlýk burcunda baykuþlar çýðlýk çýðlýk,
Bir buz parçasý gibi omzuma hilâl düþtü.




Ýbrahim Saðýr