Herkes Pinokyo gibi tahtadan insana dönüşme şansı bulamadı,
Kimileri hep odun kaldı...(Goethe)
Herkes Pinokyo gibi tahtadan insana dönüşme şansı bulamadı,
Kimileri hep odun kaldı...(Goethe)
Herkes Pinokyo gibi tahtadan insana dönüşme şansı bulamadı,
Kimileri hep odun kaldı...(Goethe)
Herkes Pinokyo gibi tahtadan insana dönüşme şansı bulamadı,
Kimileri hep odun kaldı...(Goethe)
1400 barış elçisi, Hüsnü Mübarek'e mektup yazdı
Gazze'ye gitmek üzere yaklaşık 3 hafta kadar önce yola çıkan ''Filistin'e Yol Açık'' uluslararası konvoyunun Akabe Körfezi'nden Nuveybe limanına geçişlerine izin vermesi için yaklaşık 1400 kişi, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'e başvurdu. Mübarek'e hitaben bir mektup kaleme alan Özgürlük Konvoyu yolcuları ve destekçileri, "Eğer tüm girişimlerimiz iptal olursa, yalnız Gazze'deki Filistinliler değil, binin üzerinde yabancı da haksız yere zarar görecek" dediler.
Londra'dan başlayıp yaklaşık 3500 kilometre yol kat eden konvoy, Mısır'ın topraklarından geçişine izin vermemesi nedeniyle halen Ürdün'ün Akabe kentinde beklemesini sürdürüyor.
Uluslararası Dayanışma Hareketi'nden verilen bilgiye göre, 43 ülkeden 1362 kişi adına yazılan mektupta, barış için çabalayan bu insanların Mısır'a herhangi bir sorun çıkarmak ya da bir çatışmaya neden olmak için gelmedikleri vurgulanarak, "Biz buraya, Gazze'deki Filistinliler de dahil, tüm insanların onurlu bir şekilde yaşamak için ihtiyaçları olan kaynaklara ulaşmaları gerektiğine inandığımız için geldik" denildi.
Mısır'ın kendilerine gereken misafirliği göstereceğine ve bu amacı destekleyip, toprakları üzerinden Gazze'ye ulaşılmasına yardım edeceğine inandıklarını vurgulayan barış eylemcileri, adalet ve insan haklarına inanan kişiler olarak, sadece ve sadece İsrail'in ezici ablukası altındaki Gazzelilerle dayanışma amacıyla, kıt kaynaklarıyla bu konvoya katıldıklarını belirttiler.
Aralarında doktor, avukat, öğrenci, öğretim üyeleri, şairler ve müzisyenlerin bulunduğunu, genç veya yaşlı, Müslüman, Hristiyan, Yahudi, Budistler ve diğerleri dahil, her dilden ve dinden kişinin yer aldığı kaydedilen mektupta, bu konvoyun Gazze'deki sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte düzenlendiği ifade edildi.
Binlerce dolarlık tıbbi yardım, okul gereçleri, çocuklar için kışlık giysiler taşıdıklarını vurgulayan konvoy mensupları, tüm bunlar yanı sıra asıl olarak Gazze'deki Filistinlilerin moral desteğe ihtiyacı olduğunu dile getirdiler ve "Biz, Gazzelilere acılarını artıran operasyonun bu zor yıldönümünde destek vermek için geldik" dediler.
Bu girişimin başlangıcında Mısır büyükelçiliklerinin de kendilerine destek verir şekilde davrandığını, katılımcılar hakkında bilgiler istendiğini hatırlatan mektup sahipleri, istenen her tür soruya cevap verdiklerini, aylardır Mısır hükümetinin geçişlerini sağlayacağı beklentisiyle çalışmalar yaptıklarını ve cevap beklediklerini kaydettiler.
Zamanın daralması nedeniyle yürüyüş başlatmak durumunda kaldıkları ifade edilen mektupta, Gazze'deki sivil toplum kuruluşlarının da aylardır bu yürüyüşü organize etmek için çaba gösterdikleri, toplantılar, atölyeler, konserler hazırladıkları hatırlatıldı.
"Eğer Mısır hükümeti Gazze Özgürlük Yürüyüşü'nü engelleme kararı alırsa, tüm bu çalışmaların ve harcanan paraların boşa gideceği" kaydedilen mektupta, "İş bununla da bitmiyor. Artık oyunun burasında bu kadar insanın Mısır'a gitmesine engel olmak istesek bile mümkün olamaz. Dahası, çoğunun Mısır'da önceden kararlaştırılmış bir buluşma noktasına ulaşıp hep birlikte Gazze sınırına yönelmenin ötesinde başka bir planı yok. Bu planlar iptal edilirse, yalnızca Gazze'deki Filistinliler değil, kafalarında soylu duyguların ötesinde bir şey olmayan 1000'in üzerinde yabancı da haksız yere zarar görecek" denildi.
Mektupta, Mübarek'ten Gazze Özgürlük yürüyüşçülerine izin vermesi ve böylece konvoydakilerin 31 Aralık'ta Gazze'dekilerin yürüyüşüne katılmalarını sağlaması istendi.
-"GAZZE'YE SADECE 4 SAAT UZAKTAYIZ"-
Grubun önderliğini yapan İngiliz milletvekili George Gallowey de, konvoyun Gazze'ye geçişini engelleyen Mısır'ı eleştirirken, Mübarek'ten kendilerine yardımcı olmasını istedi.
Gallowey, basın mensuplarına yaptığı açıklamada "Hepimiz için acayip bir Noel oldu bu. Akabe'de yüzlerce kişi, 210 araç, Gazze'dekilerin ihtiyacı olan tonlarca yardımla takılıp kaldık. Ürdünlü dostlarımız bizi beslemek, ağırlamak için ellerinden geleni yapıyorlar" dedi.
Çok karmaşık bir durumla karşı karşıya olduklarını dile getiren Gallowey, bundan sonra nasıl bir yol izleyeceklerini henüz bilmediğini vurgularken, Mübarek'ten Nuveyba'ya geçişlerine izin vermesini istedi ve "Gazze'den sadece 4 saat kadar bir uzaklıktayız" diye konuştu.
Mısır'ın iktidardaki Ulusal Demokratik Parti milletvekillerinden Macid Botros ise, El Cezire televizyonuna yaptığı açıklamada, "kritik bir bölge" olarak nitelendirdiği İsrail-Mısır sınırından geçecek 250 kadar kamyondan bahsedildiğini vurgulayıp, "Teknik olarak buna izin vermek çok zor" dedi.
Botros, bu kamyonların Mısır güvenlik kuvvetleri için büyük bir sızma problemi yaratabileceği iddiasında bulundu. Ancak yolcular, konuştukları Mısırlı yetkililerin kendilerine bunun bir yardım konvoyu olmaktan çok, "siyasi konvoy" olduğunu söylediklerini, bütün sorunun buradan kaynaklandığını savundular.
Herkes Pinokyo gibi tahtadan insana dönüşme şansı bulamadı,
Kimileri hep odun kaldı...(Goethe)
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırısının birinci yıl dönümünde Taksim Meydanı'nda protesto gösterileri düzenlendi.
İsrail ve Mısır protesto edildi / Türkiye / Radikal İnternet
Herkes Pinokyo gibi tahtadan insana dönüşme şansı bulamadı,
Kimileri hep odun kaldı...(Goethe)
Gazze konvoyu açlık grevinde
4 gündür Mısır izin vermediği için Akabe Körfezi'nde bekletilen Gazze konvoyundaki 5 İngiliz açlık grevine başladı. Katılımcılar, Mısır Konsolosluğu'na yürüyerek olayı protesto etti.
OKTAY MEHMET - ERGÜN ÇOLAKOĞLU
Mısır tarafından Ürdün'ün Akabe Körfezi'nde bekletilen Filistin Konvoyu'nda bulunan 5 İngiliz, dün sabah açlık grevine başladı. Eylemciler, Mısır'ın Gazze'ye girişlerine izin verene kadar açlık grevine devam edeceklerini bildirdi. Bu arada, konvoydaki katılımcılar, geçişlerine izin vermeyen Mısır'ı konsolosluğa yürüyerek protesto etti. Yol boyunca pankart açan ve sloganlar atan gruba Ürdün polisi müdahale ederek Mısır Konsolosluğu'na gitmelerine izin vermedi.
FİLİSTİN'E SIRTINIZI DÖNDÜNÜZ
68 yaşındaki İngiliz aktivist Sylvia Wall, “Dünyanın harekete geçmesini bekliyorduk; ama dünya Filistin'e sırtını döndü. İsrail, önceki gün yine 6 Filistinliyi öldürdü. İsrail kurulduğunda 9 yaşındaydım, o gün bugündür hiç durmadı. Dünya İsrail'i durdurmalı, bu savaş bitmeli” diye konuşurken, İngiltere'den gelen Arshad Ali de, “Biz buraya geri dönmek için gelmedik” dedi.
1500 MUM YAKILDI
Öte yandan, Gazze saldırılarının yıldönümü nedeniyle yapılan anma programında konvoydaki yabancı vatandaşlar, öldürülen 1500 Filistinli için 1500 mum yakarak dua ettiler.
Ariş inadı
Mısır Ariş Limanı konusundaki inadını sürdürüyor. Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Ebu Geyt, Gazze konvoyunu Mısır yönetiminin istediği istikamette ilerleyerek 3 Ocak'tan önce Mısır topraklarına girmeye çağırdı. Geyt, aksi takdirde konvoyun Mısır'a girişine izin verilmeyeceğini duyurdu.
Mısır'a one minute
Yürüyüşte küçük bir çocuk tarafından açılan “One minute” pankartı dikkat çekti. Konvoydakiler, Başbakan Erdoğan'dan Mısır'a yönelik bir “One minute” çıkışı beklediklerini söyledi. İHH Başkanı Bülent Yıldırım, İsrail'in savaş suçuna Mısır'ın da ambargoyla ortak olduğunu, İslam dünyasından 'dur' çağrısı beklediklerini belirtti.
Taksim'de İsrail'e protesto İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının yıldönümü nedeniyle Taksim Meydanı'nda toplanan, aralarında Mazlum-Der ve Özgür Der'in de bulunduğu sivil toplum örgütleri, İsrail'i kınadı. 'Hepimiz Filistinliyiz direneceğiz', 'Filistin'de vurulan kardeşin ölen sensin' yazılı dövizler taşıyan yaklaşık 500 kişilik grup, 'Gazze'de direniş Mısır'da ihanet', Yaşasın küresel intifada' sloganları attı. Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak yaptığı konuşmada, “İsrail ilk kez bu kadar yalnız kaldı. İngiltere'de bir mahkeme Livni'nin İngiltere'ye girmesi durumunda tutuklanmasına karar verdi. İsrailli bir grup haham, İsrail devletinin meşruiyetinin tartışmalı hale geldiğini söyledi. Bunlar ilk kez oluyor” dedi. İsrail bayrağının yakıldığı eylem olaysız sona erdi.
Herkes Pinokyo gibi tahtadan insana dönüşme şansı bulamadı,
Kimileri hep odun kaldı...(Goethe)
Lieberman kestirip attı: Ben bakanken Türkiye arabulucu olamaz
İsrail Sanayi Bakanı Binyamin Ben Eliezer'in ziyareti ve iki ülke cumhurbaşkanları Abdullah Gül ile Şimon Peres'in Kopenhag'da yaptıkları görüşmelerin ardından İsrail-Türkiye ilişkilerinde oluşan kısmi olumlu havaya Tel Aviv'den yeni bir darbe geldi.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, "Suriye ile İsrail arasında yeniden arabuluculuk yapmaya hazırız." açıklamasının ardından İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, dışişleri bakanı olarak kaldığı sürece Şam ile müzakerelerde Ankara'nın arabuluculuğunun mümkün olamayacağını söyledi.
İsrail basınında yer alan haberlere göre, şahin çıkışlarıyla bilinen Lieberman, Kudüs'te İsrail'in büyükelçileriyle bir araya geldiği toplantıda yaptığı konuşmada, İsrail ile Suriye arasındaki barış müzakerelerinde hükümetteki kimi arkadaşlarının tersi yöndeki girişimlerine karşın Türkiye'nin arabuluculuğuna yer olmadığını bildirdi.
İşçi Partisi Genel Başkanı ve Savunma Bakanı Ehud Barak ile Sanayi Bakanı Ben Eliezer'i bu konuda eleştiren Lieberman, onlara, "Unutun gitsin.'' diye seslendi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail hakkındaki sözlerinden sonra Türkiye'nin arabuluculuğunda mutabık olmalarının mümkün olmayacağını kaydetti. Lieberman, "Ben dışişleri bakanı olarak kaldığım ve İsrail Evimiz Partisi de hükümette olduğu sürece Türkiye'nin arabuluculuğu olmayacaktır.'' dedi. Lieberman, Şam ile sadece doğrudan müzakere yapabileceklerini kaydetti. FİLİSTİN'LE 10 YIL İÇİNDE BARIŞ OLMAZ Lieberman, Filistinliler ile barış müzakereleri konusunda da olumsuz konuştu. Diplomatlarından, Filistinliler ile bir barış anlaşmasına varmak için İsrail'in yeterince çaba harcadığını dünyaya da göstermelerini isteyen İsrailli bakan, "gelecek 10 yıllık süreçte Filistinliler ile bir barış anlaşması imzalanmayacağı'' tahmininde bulundu. Filistin liderliğinin bir barış anlaşmasına hazır olmadığını savunan Lieberman, 1967 sınırlarına da çekilseler, Kudüs'ü de bölseler, bunun iki taraf arasındaki çatışmaya son vermeyeceğini ve hiçbir şeyin değişmeyeceğini öne sürdü.
ZAMAN
Herkes Pinokyo gibi tahtadan insana dönüşme şansı bulamadı,
Kimileri hep odun kaldı...(Goethe)
GAZZEDEN
SELAM
VAR
Bir gün bağımsız Filistin’e döneceğiz
star’ın girdiği Ürdün’deki El Bak’a Kampı, Gazze gibi 30 yerleşim daha olduğunu hatırlatıyor. 8.5 milyon Filistinli insanlık dramı yaşıyor
SELİM EFE ERDEM EL BAK’A
İngiliz Viva Palestina ve Türk İHH organizasyonuyla farklı din ve milletlerden sivillerin oluşturduğu Barış Konvoyu, Gazze’ye yardım için çıktığı yolda sorunun büyüklüğünü de göz önüne serdi. Barış Konvoyu, Gazze’ye doğru Suriye ve Ürdün’den geçerken onlarca mülteci kampında milyonlarca Filistinli’nin yaşadığı insanlık dramına dikkatleri çekti. 2 milyon mültecinin yaşadığı Ürdün’de 1968’de kurulan kamplardan birindeyiz... Kampta Filistin bayrağı asmak hatta zafer işareti yapmak dahi yasak. 40 yıl önce Filistin’den kopanların da Filistin’i hiç görmemiş olduğu halde Filistin öyküleriyle büyüyen üçüncü nesil çocukların da ortak bir sözü var: Bir gün bağımsız Filistin’de yaşayacağız...
KAMPTA DOĞUP BÜYÜYEN NESİLLER
Mısır’ın izin vermediği Barış Konvoyu, Akdeniz üzerinden Gazze’ye ulaşmak için Suriye’ye dönerken konvoydan ayrılarak Gazze dışındaki Filistinlilerin yaşadığı mülteci kamplarına yöneliyoruz. Ürdün’ün başkenti Amman’ın dışında bulunan El Bak’a Kampı’na ulaştığımızda, burada gönüllü olarak görev yapan Filistinli Feda Adil’den kampın 1968’de kurulan ilk mülteci kamplarından biri olduğu bilgisini alıyoruz. O da 1971’de bu kampta dünyaya gelmiş. Gönüllü Feda Adil, Ürdünlülere misafirperverliğinden dolayı teşekkür ediyor ve onların yanlış anlayabileceği konuşmalardan mümkün olduğu kadar uzak duruyor. Fakat kamptaki görüntü başka bir söze gerek bırakmıyor.
FİLİSTİN’İN YASAK OLDUĞU KAMP
Kampın sokaklarında dolaşırken konuşmaya çalıştığımız Filistinli çocukların ürkekliği dikkatimizi çekiyor. Çocukların pek çoğu konuşmak dahi istemiyor. İçlerinden bir kaçı heyecanlanıp “Viva Palestina” diye bağırıp zafer işareti yapınca, Feda Adil onları hemen uyarıyor. Kampta Filistin’i çağrıştıracak hiçbir simge yok.
Ara sokaklarda, kampa ilk gelen yerleşimcilerden 85 yaşındaki Muhammed Süleyman’ı buluyoruz. ‘Ben bir mücahittim’ diyor. Filistin’den ayrılıp, toprakları dışındaki bir mülteci kampında 41 yıl geçirmenin, ölümden beter olduğunu söylüyor. “Benim oğlum, Ahmet, buradan ayrılıp bir mücahit olarak öldü” diyor. Mücahit Süleyman, torunlarıyla birlikte verdiği yaşam mücadelesini şu sözlerle anlatıyor:
TORUNLARIM EVDE YAŞAYACAK
“İsrail bizi topraklarımızdan çıkararak buralara sürdü. İlk yıllar çok zor zamanlardı. Çadır ve çamurlar içinde yaşıyordum. Ürdün bize kucak açtı, bize burada ev verdi. Bana burada geçen 41 yılı tek kelimeyle ifade etmemi soruyorsanız, bunun tanımı “Kahır...” Topraklarımızdan uzakta kahroluyoruz. Deseler ki tüm dünyaya karşılık 10 gram Filistin toprağını bize ver, yine kabul etmem. Ben olmasam da, torunlarım birgün bağımsız Filistin topraklarında yaşayacak.”
Tek hayalim dönüş
EL Bak’a Mülteci Kampı’nda 1968 yılında gelen Adile Handan, bir gün Filistin’e geri dönebilmek için her gün dua ettiğini söylüyor. Elektriksiz ve susuz, 10 metre karelik evde üç çocuğu ve torunlarıyla yaşadığını belirten Ümmü Muhammed, iki elini yana açarak “Burada nasıl yaşadığımızı ben ne anlatayım, her şey ortada. Bir gün Filistin’e geri dönüş hayaliyle yaşıyorum” diyor.
Kampta geçen üç nesil
Kamptaki Filistinlilerin büyük çoğunluğu Ürdün vatandaşlığına geçmiş. İçlerinde hala vatansızlar var ve diğer kamplardaki Filistinlilerin çoğunluğu da vatansız. Her ailede ortalama 8-10 birey bulunuyor ve geçinebilmeleri için günlük en az 10 dinar gerekiyor. Çalışmaları yasak. Yakalanırlarsa cezaevine giriyorlar. Ama yaşamak için her türlü riski göze alıyorlar. Filistili mülteciler, içlerinde bu toprakları hiç görmemiş olanlar da dahil bir gün özgür Filistin’de yaşayacaklarından emin....
Ölüm nedenleri: Kahır
Okul çıkışı sokakta ders çalışırken bulduğumuz 10 yaşındaki Osman Vehbi’nin annesi ve babası, kanserden ölmüş. Nasıl hastalandıklarını sorduğumuzda, ‘Kahırdan’ yanıtını alıyoruz. Neredeyse her sokak köşesine ders çalışan bir Filistinli çocuk görüyoruz. Nedenini sorduğumuzda, “Tek kurtuluş yolu okumak ve çok başarılı olmak” yanıtını alıyoruz. Ürdünlü çocukların devlet üniversitelerine girebilmeleri için 60 puan almaları yeterli olurken, Filistinli çocuklar 93 puanla dahi bu okullara girememekten, girseler dahi mesleklerini yapamamaktan şikayetçi.
8.5 milyon Filistinli kamplarda
İsrail ve Filistin dışında, BM denetiminde 30 mülteci kampı bulunuyor. Ayrıca, Batı Şeria’da 20, Gazze’de 8 Filistin Mülteci Kampı bulunuyor. Kamplarda yaşayan Filistinli sayısı ise bilinmiyor. Ancak Gazze’de 1.5 milyon Filistinli’nin yaşadığı, Ortadoğu’da Ürdün, Suriye ve Lübnan’a dağılmış kamplar ve diğer ülkelere iltica etmiş 7 milyon Filistinli’nin bulunduğu tahmin ediliyor.
Batı Şeria’daki kamplar: Ammar, El-Calzon, El-Fevvar, El-Arub, El-Far’a, Nur Şems, Cenin, Tulkarim, Balata, Askar, Camp Number, Kalandia, Aida, Dehişe, Akabet Cebr ,Ain El-Sultan, Şufat, Beyt Cibrin ,El-Amari, Deişeh.
Gazze’deki kamplar: El-Nuseyrat, El-Bureyc, Beach (El-Şati’), Han Yunis, Cebeliy, Rafah, Deir El-Balah, El-Magazi.
Lübnan’daki kamplar: Tel El-Za`tar, El-Bedevi, Burj El-Barajna, Jal El-Bahr, SabraŞatilla, Ain El-Helva, Nahr El-Bared, Raşidiye, Burc El Şimali, El-Buss, Vavel, Mieh Mieh, Dbayeh, Mar Elias.
Ürdün’deki kamplar: El-Bak`a, El-Hussien, El-Vihdet (Yeni Amman), El-Zarka, Hiteen (Marka), Ceraş (Gazze), Souf, El-Talbiye, Irbid, Al-Husn, El-Suhne, Madaba, El-Amir Hasan Kuartır, Dikvane ve Nebatiye.
Suriye’deki kamplar: Ramana, Al-Neirab, Yermük, Hims, Sbeina, Han Eshieh, Dera`a, Hama, Kabr Essit, Caramana, Lazkiye, Ain El-Tal.
Konvoyun imdadına Türk gemisi yetişti
Suriye’nin Lazkiye kentinden Mısır’ın El Ariş Limanı’na ulaşmak için gemi arayan Barış Konvoyu’nun imdadına Türk gemisi yetişti. Bir Türk Ro-Ro gemisinin bugün Lazkiye Limanı’na ulaşması bekleniyor. Ro-Ro cinsi gemi konvoyda bulunan 200 araç ve yaklaşık 400 kişi aynı anda Mısır’a taşınabilecek.
Önceki geceyi Lazkiye’de geçiren konvoydakiler, Lazkiye izci kampında ve uyku tulumlarında uyudu. Lazkiye’de bulunan Filistin Camisi’nde cuma namazı kılan konvoydakiler, namazdan sonra Filistin’e destek eylemi yaptı. Konvoy, Ürdün üzerinden Mısır’a geçmeye çalışmış, ancak Mısır’ın bu güzergaha izin vermemesi üzerine Suriye’nin Şam kentine dönmüştü.
Herkes Pinokyo gibi tahtadan insana dönüşme şansı bulamadı,
Kimileri hep odun kaldı...(Goethe)
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)