GDO Kanunu ile neler olacak.BU KANUNA HAYIR!

Herkes giden Mersin'e Türkiye gider tersine! Evet Avrupa ülkeleri bir bir GDO'yu yasaklarken Türkiye'de Bakanlar Kurulunda tasarýyý onaylamak için gün sayýyor. Peki ama zararlarýný bile bile neden bu yapýlýyor? Prof. Dr. Tayfun Özkaya'ya sorduk.

Hükümet, genetiði deðiþtirilmiþ bitkilerin üretimine izin verilmesine yeþil ýþýk yakmýþ. Önce Genetiði Deðiþtirilmiþ Organizmalarý (kýsaca GDO diyoruz) tanýmlayalým. Kendi türünden ya da kendi türü dýþýndaki bir canlýdan gen aktarýlarak bazý özellikleri deðiþtirilen bitki, hayvan ya da mikroorganizmalara "Genetiði Deðiþtirilmiþ Organizma" diyoruz. Genleri; canlýlarýn kuþaktan kuþaða geçen özelliklerini (hastalýklara dayanýklýlýk veya yüksek verim gibi) þifreleyen birimler olarak düþünelim. Örnek olarak pamuða baþka türlerden (örneðin çilekten), hatta bakterilerden (yani düpedüz mikroplardan) veya hayvanlardan özellikler aktararak (genlerle bu aktarma oluyor) güya daha verimli ve gene güya hastalýklara dayanýklý, böylece daha az mücadele ilacý kullanýlacak bitkiler elde edileceði ileri sürülüyor. Benzer þekilde hayvanlarda da GDO uygulamalarý yapýlabiliyor.



Bakanlar Kurulunda ele alýnan tasarýyý açýklayan Baþbakan Yardýmcýsý Cemil Çiçek þunlarý söylemiþ:


"Kanunun yürürlüðe girmesiyle genetiði deðiþtirilmiþ bitkilerin üretimine izin verilmesinin önü açýlacak. Kanunla konulan deðiþik seviyelerdeki bilimsel eleklerden geçen ve sosyo-ekonomik deðerlendirmede yeterli bulunan genetiði deðiþtirilmiþ bitkiler ancak üretim hakkýný elde edebilecektir. Genetiði deðiþtirilmiþ bitkilerin izinsiz kullanýmý, biyolojik çeþitlilik merkezleri ve organik tarým yapýlan alanlara yakýn üretimlerle bebek mamalarý ve küçük çocuk besinlerinde özel amaçla geliþtirilenler hariç kullanýmý yasaklanmýþtýr."

Açýklamadan anlaþýlýyor ki GDO'lu bitkiler bebeklere, küçük çocuklara zararlýdýr. Ayrýca organik tarým alanlarýna ve biyolojik çeþitlilik merkezlerine (örneðin buðdayýn yabani atalarýnýn zengin olarak bulunduðu yerlere) de zarar vereceði kabul edilmektedir. Bebeklere ve küçük çocuklara zarar veren GDO'lar nasýl oluyor da yetiþkinlere zarar vermiyor? Yetiþkinleri gözden mi çýkardýk? GDO'lu mýsýr ürünleri yiyen bir anne bebeðine süt verirse bu bebeðe zarar vermeyecek midir? Unutmayalým ki niþasta bazlý (mýsýrdan yapýlan) þeker yüzlerce üründe kullanýlmaktadýr. Ülkemiz ayrýca dünyada tarýmýn ilk baþladýðý "verimli hilal" denilen bölge içindedir. Buðday, arpa, bezelye, mercimek, nohut gibi bitkiler bu bölgede kültüre alýnmýþtýr. Ülkemiz biyolojik çeþitlilik merkezlerince çok zengindir. Ayrýca organik tarýmý yaygýnlaþtýrma istekleri mayýnlý arazilerde de görüldüðü gibi bizzat yönetimce paylaþýlmaktadýr. Peki, nasýl olacak? Bir yandan organik tarým bir yandan onu ve geleneksel hatta endüstriyel tarýmý tehdit eden GDO'lu ekimler?

GDO'lu tohumlarýn üstün özellikleri olduðu, tarým ilaçlarýnýn kullanýmýný azalttýðý yönünde propagandalar yapýlýyor. Bunlar ne kadar gerçek, yakýndan bakalým. Elimde bir kitap var. GDO'larý savunmak için basýlmýþ. Adý "GDO Gerçeði". Türkiye Gýda ve Ýçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu tarafýndan 2004'de yayýnlanmýþ ve bu konudaki bir konferansýn metinlerini içeriyor. Adýndan eleþtirel yaklaþan bir kitap olduðunu sanýyorsunuz, ancak deðil. GDO'larý destekliyor. Ýþte bu kitapta yabancý bir kaynaða dayanýlarak verilen bir istatistikten anlýyoruz ki 2001 yýlýnda dünyada transgenik (yani GDO'lu) bitkilerin alan olarak %77'si herbisite (ot öldürücü ilaçlar) dayanýklýlýk, %15'i böceklere dayanýklýlýk, %8'i her ikisine dayanýklýlýk, %1'den azý ise virüslere dayanýklýlýk içeriyor. Toplarsak % 85'i herbisite dayanýklýlýk göstermektedir. Bilmeyenler için biraz açalým. Herbisitler otlarý öldürürken, ana bitkiye de (örneðin pamuk veya mýsýr) az çok zarar vermektedir. GDO'lu tohumu üreten firma ayný zamanda herbisiti de üretmektedir. Tohumunu sattýðý çeþit herbisitten az zarar görmektedir. Çiftçi de rahatlýkla korkmadan herbisiti kullanabileceðini düþünüyor. GDO'lu tohumlarýn ekildiði ABD ve diðer ülkelerde herbisit kullanýmýnýn roket gibi yükseldiði biliniyor. ABD Tarým Bakanlýðý bu artýþý açýklamaktadýr. GDO efsanesinin ne kadar yanlýþ olduðu ve ilaç kullanýmýnýn azalmak þöyle dursun arttýðý açýktýr.

Belki bazýlarýnýz böceklere dayanýklýlýk özelliði taþýyan GDO'lu tohumlarla üretilen bitkilerde böcek öldürücü kullanýmýnýn azaldýðýný zannedebilir. Bulgular bu konuda da efsane ile gerçeðin uyuþmadýðýný ortaya koyuyor. Örneðin GDO'lu pamuðu ele alalým. Toprakta bulunan bir bakteri (yani mikrop) olan ve kýsaca Bt denilen Bacillus Thuringiensis'e ait bazý genler pamuða aktarýlmaktadýr. Bu pamuk tohumuna Bt pamuk denmektedir. Böylelikle pamuk týrtýllarý öldürme özelliði kazanmaktadýr. Ýddia böylelikle böcek öldürücü kullanmadan bitki yetiþtirilebileceðidir. Ýlk yapýlan denemeler bu yönde bir durumu ortaya koymuþsa da, çiftçilerin deneyimleri gerçeðin ters yönde olduðunu ortaya koymuþtur. Örneðin Hindistan'da iki araþtýrmacý normal pamuk ekenlerin, Bt pamuk ekenlere göre % 60 daha fazla gelir elde ettiklerini ortaya koymuþlardýr. (Seedling, January 2007, "Bt Cotton- The Facts Behind the Hype" GRAIN | Seedling | 2007 | Bt cotton - the facts behind t) Bt pamuk ekenlerin ilaç kullanýmýný azaltamadýklarý ve verimi arttýramadýklarý araþtýrmacýlarca saptanmýþtýr. Grain adlý saygýn biyoçeþitlilik kuruluþunun yayýnladýðý Seedling adlý dergide baþka pek çok ülkede yapýlan araþtýrma ve gözlemlerin benzer yolda bulgular içerdiði ortaya konmuþtur. Bt pamuk solgunluða daha fazla eðilim göstermektedir. Bu geliþmeler sonucu Hindistan'da tohum satan dükkânlar yakýlmýþtýr. 2003'ten bu yana bu nedenle intihar eden çiftçi sayýsýnýn 16 bini aþtýðý bildiriliyor.



Gene bir grup bilim insaný tarafýndan Nisan 2009'da yapýlan bir araþtýrmada GDO'lu çeþitlerin bir verim üstünlüðü olmadýðý, çevreye ve saðlýða zararlarýnýn göze alýnamayacaðý belirtilmektedir. (Homepage | Union of Concerned Scientists, Failure to Yield- Evaluating the Performance of Genetically Engineered Crops, Union of Concerned Scientists) Araþtýrmacýlar organik tarým ve düþük girdili tarým gibi seçeneklerin tamamen bilgiye dayanarak çok daha yüksek verim artýþlarý ortaya koyabildiðini vurgulamaktadýrlar.

Verimi arttýracak ve tarýmsal mücadele ilaçlarýnýn kullanýmýný azaltacak, hatta sýfýrlayacak baþka teknolojiler bulunmaktadýr. Bunlardan biri de "Entegre Zararlý Yönetimidir". Buna ingilizce kýsaca IPM deniyor. Pamuk dünyada da en fazla tarým ilacý kullanýlan bir üründür. Bu yöntemde birçok yollar denenmektedir. Böceðin böceðe yedirilmesi bunlardan biridir. Mali'de 1140 çiftçinin katýldýðý bir çalýþmada bu yöntemleri kullanan çiftçilerin hiç ilaç kullanmadan, ilaç kullanarak pamuk yetiþtiren çiftçilerden %21 daha fazla verim aldýklarý saptanýlmýþtýr. (Seeding, ayný makale) IPM denilen bu yaklaþýmlar dev tarým þirketleri tarafýndan pek sevilmez. Çünkü bu yaklaþýmlarla çiftçiye tohum, ilaç gibi satýlacak bir þey yoktur. Çiftçiler bu yaklaþýmla güç kazanýrlar, kendilerine güvenleri artar.

Ülkemizde de bu yaklaþýmýn hala emeklemekte olduðunu kaydedelim. Ne yazýk ki bazý büyük çiftçi kuruluþlarý bu tür çevreci ve çiftçiden yana yaklaþýmlara raðbet göstermemekte, GDO'ya heves etmektedirler.

Dev tohum þirketlerinde sadece bir avuç hisse sahibinin çok kâr elde etmesi için, yeni bitkiler yarattýðýný düþünen teknokrat doðaya ve bütün bir insanlýða zulüm yapmaktadýr. Bu yapýlan iþi bilim diye kutsamaya çalýþmak, atom bombasýnýn bol bol üretilip kullanýlmasýný savunmaktan pek farklý deðildir. Yansýz bilim insanlarý da var. Ýskoçya Rowett Enstitüsünde Dr. Arpad Pusztai'nin genetiði deðiþtirilmiþ patates ile beslediði farelerin tümünün iç organlarýnda küçülme, sindirim sistemlerinde bozukluk, baðýþýk sistemlerinde çökme görüldü. Pusztai sonucun açýk olarak yýkýcý olduðunu gördüðünde gerçeði söylemekten kaçýnmamýþtý. Güçlüler Pusztai'yi iþinden attýrdýlar.

Rusya Bilimler Akademisi'nden Dr. Ýrina Ermakova'nýn fareler üzerinde yaptýðý denemede, genetiði deðiþtirilmiþ soya ile beslenen farelerin yavrularýnýn yüzde 55,6'sý, doðumdan 3 hafta sonra öldü.

Modern teknolojiden þüphesiz yanayýz. Biyoteknoloji yararlý þekillerde kullanýlacaktýr. Buna þüphe yok. Ancak GDO'lu tohumlar þirketlerin elinde kâr makinesine dönüþmüþtür. Ýlaç kullanýmýný azalttýðý, verimi arttýrdýðý masaldýr.

GDO'lu tohumlardan yarar saðlayacak olanlar büyük tohum ve ilaç þirketleridir. Çiftçiler bu tohumlarý bir daha kullanamayacaklarýndan ve bir süre sonra yayýldýðý bölgede baþka bir çeþidi yetiþtirmeleri bulaþmalarla zorlaþtýðý için þirketin köleleri haline geleceklerdir.

KAYNAK