Ali’nin hayatı, evi ve sahibi olduğu bakkal dükkânı arasında monoton bir düzen içinde geçmektedir. Her gün aynı şeyleri yapmaktadır. Bu sıradan hayatı mahalleye taşınan Zeynep ile değişmeye başlar. Zeynep’e duyduğu platonik aşk onun hayatına beklenmedik bir heyecan katmıştır. Ali’nin aynı zamanda kiracısı olan belalı işlerle meşgul olan bir adam daha vardır: Kemal, ki Ali’nin kâbusu olmuştur. Kirasını ödemediği gibi onu korkutarak borç diye ama hiç geri ödemediği paralar almaktadır.

Ali’nin, mahalleye taşınan Zeynep’in bakkaldan alış veriş yapmasıyla başlayan küçük sohbetleri olur. Bu sohbetlerden etkilenen Ali, Zeynep’i merakla takip etmeye başlar ve onun hayatında bir başka erkek olduğunu öğrenir: Mehmet. Ama Zeynep’in mahalleye taşınmasının gerçek amacının hayatından Mehmet’i çıkarmak için bir adım atmak olduğunu öğrenmiştir. Bu Ali’yi bir parçada olsa umutlandırmıştır. Fakat Ali, Zeynep’in Mehmet’le ilişkisine devam ettiğini ve evden ikisini birlikte çıkarttığını görür. Takip eder. Bir türkü bara peşlerinden girer. Uzaktan gizli gizli onları izler. Sevdiği kızla adamın bar çıkışı peşlerindedir. Bir anda Mehmet ve Zeynep kavga etmeye başlar. Mehmet, Zeynep’i dövmektedir. Ali ilk kez hayatında başkaldırır ve sevdiği kızı adamdan korumak için adama saldırır. Ama o anda sevdiği kızın Ali’ye dönüp kendini döven sevgilisine artık vurmamasını çünkü onu çok sevdiğini söylemesiyle yıkılır. Hayatında ilk kez sevdiği bir şeyi elde etmek için tüm kurallarını yıkmıştır ama sevdiği onu istememiştir. Bu Ali’nin yıkımı olmuştur. Onu yine tek düze hayatının başlangıcı olan evinin terasında kendisiyle baş başa buluruz…