Sayfa 1 Toplam 13 Sayfadan 1234511 ... SonuncuSonuncu
Toplam 122 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Ömer Hayyam

  1. #1
    Üyelik tarihi
    29.Nisan.2008
    Mesajlar
    4,717
    Teşekkür / Beğeni

    Standart Ömer Hayyam

    Birçok bilim adamınca Batıni, Mutezile anlayışlarına dâhil görülür. Evreni anlamak için, içinde yetiştiği İslam kültüründeki hakim anlayıştan ayrılmış, kendi içinde yaptığı akıl yürütmeleri eşine az rastlanır bir edebi başarı ile dörtlükler halinde dışa aktarmıştır.
    Çadırcı anlamına gelen "Hayyam" takma adını babasının çadırcılık yapmasından almıştır.

    Hayyam aynı zamanda çok iyi bir matematikçiydi Binom Açılımını ilk kullanan bilim adamıdır.

    Geçmişte yaşamış birçok ünlünün aksine Ömer Hayyam'ın doğum tarihi günü gününe bilinmektedir. Bunun sebebi Ömer Hayyam'ın birçok konuda olduğu gibi takvim konusunda uzman olması ve kendi doğum tarihini araştırıp gün be gün doğru bulmasına dayanmaktadır.
    Rubailerinde, dünya, varoluş, Allah, devlet ve toplumsal örgütlenme biçimleri gibi hayata ve insana ilişkin konularda özgürce ve sınır tanımaz bir şekilde akıl yürüttüğü görülmektedir. Akıl yürütürken ne içinde yaşadığı toplumun ne de daha öncesi zamanlarda yaşayan toplumların kabul ettiği hiçbir kurala/tabuya bağlı kalmamış, kendinden önce yaşayanların insan aklına koymuş olduğu sınırları kabullenmemiş, bir anlamda dünyayı, insanı, varoluşu kendi aklıyla baştan tanımlamış; bu nedenle de çağını aşarak "evrenselliğe" ulaşmıştır. Ancak unutmamak gerekir ki Hayyam'ın yaşadığı dönem, kendisi gibi çağları aşan ve tarihin gördüğü en büyük düşünürlerden birini yaratacak sosyo-kültürel altyapıya sahipti. Kendi tarihinin belki de en aydınlık dönemlerini yaşayan İslam dünyasında felsefenin hakettiği ilgiyi gördüğü,Selçuklu saraylarında ise sentez bir Ortadoğu kültürü (Türk-Hint-Arap-Çin-Bizans) oluşmaya başladığı bir dönemde yaşayan düşünür, böylece nispeten yansız ve bilimsel bir öğrenim görmüş, müslüman fakat felsefeyi günah saymayan bir toplum içinde özgürce felsefe ile ilgilenebilmiştir.
    Hayyam, aynı zamanda dünya bilim tarihi için de önemli bir yerdedir. Dünyanın ilk rasathanesini kurmuştur. Günümüzde kullanılan Miladi ve Hicri Takvimlerden çok daha hassas olan Celali Takvimi'ni hazırlamıştır. Okullarda Pascal Üçgeni olarak öğretilen matematik kavramı aslında Ömer Hayyam tarafından oluşturulmuştur. Matematik, astroloji konularında dünyanın önde gelen en büyük bilim adamlarındandır. Birçok bilimsel çalışması olduğu bilinmektedir.

    Pek çok Rûbai ünü sebebiyle Hayyam'ınkilerine karıştırılmıştır, bilinen kadarıyla Rûbailerinin sayısı 158dir. Fakat kendisine maledilenler binin üzerindedir.
    Ayrıca Ömer Hayyam için tarihteki ilk bilinen savaş karşıtı eylemci yakıştırması da yapılmaktadır.


    Rubailerinin Türkçe'ye çevirisi farklı birçok çevirmen tarafından yapılmışsa da rubaileri Türk halkına sevdiren çeviri Sebahattin Eyuboğlu tarafından yapılmıştır.




    " Ey kara cübbeli!
    Taş atma bu dünyayı bilmek isteyenlere.
    Onlar yaradanın sanatı peşindeler;
    Seninse aklın fikrin abdest bozan şeylerde..."


    Şarap sonsuz hayat kaynağıdir, iç;
    Gençlik sevincinin pınarıdır, iç;
    Gamı yakar eritir ateş gibi,
    Sağlık sularından şifalıdır, iç.

    Can bir şaraptır, insan onun destisi;
    Beden bir ney gibidir, kan o neyin sesi.
    Hayyam, bilir misin nedir bu ölümü varlık:
    Hayal fenerinde bir ışık pırıltısı.



    Dünyada akla değer veren yok madem,
    Aklı az olanın parası çok madem,
    Getir şu şarabı, alın aklımızı:
    Belki böyle beğenir bizi el alem!

    Ömür defterinden bir fal açtım gönlümce;
    Halden anlar bir dost gelip falı görünce;
    Ne mutlu sana, dedi; daha ne istersin:
    Ay gibi bir sevgili, yıl gibi bir gece.

    Gök yaban gülleri döküyor eteğinden
    Bir çiçek yağmuruna tutuldu sanki çimen
    Gül şarap dolsun kadehimin lalesine
    Mor buluttan yere yaseminler düşerken.

    Saki, gökler, denizlerce dolgunum;
    İçime sığmaz oldu coşkunluğum;
    Ak saçlarımla sarhoş ettin beni,
    Kış ortasında bahar bulutuyum!

  2. #2
    Üyelik tarihi
    29.Nisan.2008
    Mesajlar
    4,717
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Akılla bir konuşmam oldu dün gece;
    Sana soracaklarım var, dedim;
    Sen ki her bilginin temelisin,
    Bana yol göstermelisin.
    Yaşamaktan bezdim, ne yapsam?
    Birkaç yıl daha katlan, dedi.
    Nedir; dedim bu yaşamak?
    Bir düş, dedi; birkaç görüntü.
    Evi barkı olmak nedir? dedim;
    Biraz keyfetmek için
    Yıllar yılı dert çekmek, dedi.
    Bu zorbalar ne biçim adamlar? dedim;
    Kurt, köpek, çakal, makal, dedi.
    Ne dersin bu adamlara, dedim;
    Yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi.
    Benim bu deli gönlüm, dedim;
    Ne zaman akıllanacak?
    Biraz daha kulağı burkulunca, dedi.
    Hayyam' ın bu sözlerine ne dersin, dedim;
    Dizmiş alt alta sözleri,
    Hoşbeş etmiş derim, dedi.

  3. #3
    Üyelik tarihi
    29.Nisan.2008
    Mesajlar
    4,717
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Ey özünün sırlarına akıl ermeyen;
    Suçumuza, duamıza önem vermeyen;
    Günahtan sarhoştum, ama dilekten ayık;
    Umudumu rahmetine bağlamışım ben.
    Büyükse de isyanım, kötülüklerim,
    Yüce Tanrı'dan umut kesmiş değilim;
    Bugün sarhoş ve harap ölsem de yarın
    Rahmete kavuşur elbet kemiklerim.
    Tanrım bir geçim kapısı açıver bana;
    Kimseye minnetsiz yaşamak yeter bana;
    Şarap içir, öyle kendimden geçir ki beni
    Haberim olmasın gelen dertten başıma.
    Rahmetin var, günah işlemekten korkmam;
    Azığım senden, yolda çaresiz kalmam;
    Mahşerde lutfunla ak pak olursa yüzüm
    Defterim kara yazılmış olsun, aldırmam.
    Derde gama yatkın yüreğime acı;
    Bu tutsak cana, garip gönlüme acı;
    Bağışla meyhaneye giden ayağımı,
    Kızıl kadehi tutan elime acı.

  4. #4
    Üyelik tarihi
    29.Nisan.2008
    Mesajlar
    4,717
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Öklit’in paralel postulatı üzerine çalışmaları ile matematik dünyasında oldukça iyi bilinen Ömer Hayyam (1048-1131), ülkemizde ve Fitzgerald’ın çevirisi (1859) ile Batı dünyasında Rubaiyat’ın şairi olarak da meşhurdur. Hayyam’a olan ilgi oldukça yoğundur; sözgelimi, Batı Felsefesi Tarihi adlı çalışmasında Bertrand Russell (1945: s. 423), Fars kültürünün entelektüel ve sanatsal başarılarını teslim ettikten sonra, Hayyam hakkında “matematikçi ve şair olarak bildiğim yegane kişi” diye övgü ile bahsedecektir.

  5. #5
    Üyelik tarihi
    29.Nisan.2008
    Mesajlar
    4,717
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Yaşamanın sırlarını bileydin
    Ölümün sırlarını da çözerdin;
    Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok:
    Yarın, akılsız, neyi bileceksin?

    İçin temiz olmadıksan sonra
    Hacı hoca olmuşsun, kaç para!
    Hırka, tespih, post, seccade güzel;
    Ama Tanrı kanar mı bunlara?

    Var mı dünyada günah işlemeyen söyle:
    Yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle;
    Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
    Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle.

    Her sabah yeni bir gün doğarken,
    Bir gün de eksilir ömürden;
    Her şafak bir hırsız gibidir
    Elinde bir fenerle gelen.



  6. #6
    Üyelik tarihi
    29.Nisan.2008
    Mesajlar
    4,717
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Gül verme istersen, diken yeter bize.
    Işık da vermezsen, ateş yeter bize.
    Hırka, tekke, post most olasa da olur,
    Kilise çanları bile yeter bize.

    Mal mülk düşkünleri rahat yüzü görmezler,
    Bin bir derde düşer, canlarından bezerler.
    Öyleyken, ne tuhaftır, yine de övünür,
    Onlar gibi olmayana adam demezler.


    Beni özene bezene yaratan kim? Sen!
    Ne yapacağımı da yazmışın önceden.
    Demek günah işleten de sensin bana:
    Öyleyse nedir o cennet cehennem?


    Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz:
    İki başımız var, bir tek bedenimiz.
    Ne kadar dönersem döneyim çevrende:
    Er geç baş başa verecek değil miyiz?

    Dünyada akla değer veren yok madem,
    Aklı az olanın parası çok madem,
    Getir şu şarabı, alsın aklımızı:
    Belki böyle beğenir bizi el alem!


  7. #7
    Üyelik tarihi
    29.Nisan.2008
    Mesajlar
    4,717
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Varlığın sırları saklı, benden;
    Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben.
    Bizimki perde arkasında dedi-kodu:
    Bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben.

    Bir geldi mi derin ölüm uykusu,
    Biter bu dünyanın dedi-kodusu.
    Ölenden bir haber bekler insanlar:
    Ne söylesin? Bilmez ki ne olduğunu!

    Yel eser, umutlar savrulur gider;
    Sensiz, bensiz kalır bağlar bahçeler;
    Altın gümüş nen varsa harcamaya bak!
    Ölür gidersin, düşmanın gelir yer.


    Bu dünyadan başka bir dünya yok, arama;
    Senden benden başka düşünen yok, arama!
    Vaz geç ötelerden, yorma kendini:
    O var sandığın şey yok mu, o yok arama!

  8. #8
    Üyelik tarihi
    29.Nisan.2008
    Mesajlar
    4,717
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Ferman sende, ama güzel yaşamak bizde:
    Senden ayığız bu sarhoş halimizde.
    Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı:
    İnsaf be sultanım, kötülük hangimizde?

    Şu dünyada üç beş günlük ömrün var,
    Nedir bu dükkanlar, bu konaklar?
    Ev mi dayanır, bu sel yatağına?
    Bu rüzgarlı yerde mum mu yanar?

    Adam olduysan hesap ver kendine:
    Getirdiğin ne? Götüreceğin ne?
    Şarap içersem ölürüm diyorsun:
    İçsen de öleceksin, içmesen de!

    Camiye gittim, ama Allah bilir niye:
    Ne namaz kılmaya, ne dua etmeye.
    Eskiden bir kilim aşırmıştım camiden:
    O eskidi gittim yenisini yürütmeye.

  9. #9
    Üyelik tarihi
    29.Nisan.2008
    Mesajlar
    4,717
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Ömer Hayyam, “Binom açılımı” olarak bilinen formülün katsayılarının kolayca elde edilmesine yarayan Pascal Üçgeni’ni Pascal'dan önce keşfedenler arasındadır. Pascal ise Ömer Hayyam’dan yaklaşık 400 yıl sonra aynı üçgen ile karşımıza çıkar. Zaten bu üçgeni “Hayyam Üçgeni” adıyla ananlar da yok değil.

    Öklid(Euclid) aksiyomları üzerinde de çalışmalar yürüten Ömer Hayyam, Paralellik Aksiyomunu başka bir önerme kümesiyle değiştirerek Öklid dışı geometrinin(Non-Euclidean Geometry) temellerini atmıştır. Bugün kullanılan “dar, geniş ve dik açı hipotezleri” bu bakımdan Ömer Hayyam’ın eseri olarak sayılabilir.

    On bölümden meydana gelen Cebir Risalesi(Fil-Berâhin Alâ Mesâil-il-Cebr vel-Mukâbele)'ni kaleme alan Ömer Hayyam, bu kitabında kübik denklemleri incelemiş ve bu denklemleri gruplara ayırmıştır. Bu matematik tarihinde bir ilktir.

    Kitabında sık sık cebirsel denklemleri geometrik yöntemlerle çözme yoluna başvurmuştur. Bir örnek verecek olursak; x3+a2x=b denkleminin çözümünde Hayyam şöyle bir yöntem izler: Önce x2=ay parabolünü daha sonra merkezi x ekseninde olan bir çember çizer. Çemberin çapı şu durumda |AC|’dir. Parabol ile çemberin kesişim noktasından(P) çemberin çapına bir dik indirir. İndirilen dikmenin x eksenini kestiği noktayı(Q) alır ve kübik denklemimizin çözümünü |AQ| doğru parçası olarak bulmuş olur. Bu çözüm yöntemi Hayyam’ın Descartes’den 600 yıl önce analitik geometride ne denli derinleşebilineceğini göstermesi açısından da önemlidir.

    Cebir ve geometrinin yanında astronomi ile de ilgilenen Ömer Hayyam, Sultan Melikşah tarafından Fars takvimini düzenlemesi için görevlendirilmiş. Görevi kabul eden Hayyam ise, “Ömer Hayyam Takvimi” “Melikşah Takvimi” veya “Celali Takvimi” olarak isimlendirilen güneş yılına dayalı bir takvim meydana getirmiştir. Bu takvimin hata payı her 5000 yılda bir gün kadardı. Bugün kullanılan Gregoryen takviminin 3330 yılda bir gün hata verdiğini hatırladığımızda Ömer Hayyam’ın bu konudaki başarısını daha iyi anlamış oluruz.





    alıntıdır.




    hayyam-ucgeni.


    Birşeyi yapmak için, onu çok sevmelisiniz. Birşeyi sevmek için, ona delicesine inanmalısınız.

  10. #10
    Üyelik tarihi
    29.Nisan.2008
    Mesajlar
    4,717
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    HAYYAM VE FELSEFE

    Hayyam; Fitzgerald'ın üstün çevirisiyle Batı dünyasına yayıldıktan sonra, rubailerin taşıdığı felsefî görüşler hakkında çok çeşitli ve yaygın yorumlar, incelemeler yapılmıştır. Hatta bizde de İkbal kitabevi eliyle yayımlanan, Hüseyin Daniş ve Rıza Tevfik'in ortaklaşa hazırladığı "Rubaiyyat-ı Ömer Hayyam" adlı eserin ikinci bölümünde, Rıza Tevfik Bölükbaşı, bu alanda derin bir araştırmaya girişmiştir.
    Felsefenin zamanımızdaki kavramı ile geçmişteki anlamı açısından Hayyam'ı, onlardan farklı olarak ele almamız gerekiyor. Felsefe artık bir felsefe tarihi değildir. Bir takım düşünce, sanat ve bilimadamlarının, akıl sinirlerini zorlayarak doğaya, topluma, doğaötesine ve Allah kavramına kesin bir sonuç aramaları; önce kendilerini sonra da bizleri inanış rahatlığına kavuşturmak için bazı varsayımlar üzerinden yürüyüp ilkeler ortaya atmaları çağı, geçmişte kalmıştır. Felsefe;günümüzde olumlu bilimlerle birlikte yol almakta, olayların akışına kişisel bakışlarla bakmaktadır. Olumlu bilimlerin desteği altında toplumların, insanların mutluluğu için bilinç ve sezgi kapılarını zorlamaktadır.

    Hayyam'ı, eski felsefe anlayışı içinde ele almak yanılgıya düşmektir. Çünkü O hiçbir çözüme ulaşamadan, hiçbir şeye, çözüm bulunamayacağını bilmenin burukluğu içinde, yine de karamsarlığa yuvarlanmadan yaşayıp gitmiştir. Eğer kendisini ve toplumu doyurabilecek bir dala yapışabilseydi, bu yolu tutsaydı, tarihin çeşitli çağlarını dolduran büyük filozoflar arasında ele alınabilir, O'nunda felsefesi işlenebilirdi.

    Zamanında felsefe dersleri de veren ozanımız, bugünkü çağdaş felsefe anlayışına, insanların mutluluğunu istemesi bakımından yakın olabilir. Aslında olumlu bir bilimadamı olması da onu, yeni felsefecilerin arasına yaklaştırır gibi olur.
    Ama hemen söyleyelim: Hayyam, felsefeyle birlikte her şeyden, hatta bilimden de önce ozandır. Bu yanının ağır basması nedeniyle belli bir felsefe sınırı içine yerleştirilemez. Buna rağmen pek çok filozofun yer yuvarlağı kurulalı beri kafasını kurcalayan sorunlara felsefe yapmak için değil, şiirin havasıyla sürüklenerek, şiir diliyle dokunup dokunup geçmiştir.
    Tek bilinmesi gerekli nokta şu olmalı: Düşünce dünyasını, bilinçaltını ve sezgilerini yoğun bir araştırmaya yatıran ozan, bizi hiçbir zaman bir düşünsel yorgunluğa, hatta derin bir duygu çalkantısına götürmez. Böyle bir yorgunluğa düşmemizi önler.
    Bizler için kafası burgu gibi oyulan; beyni vakit vakit bunalımlar içinde çıkar yol arayan O'dur.
    Ama biz, bu rengi ve tadı bir daha zor yaratabilecek olan benzersiz rubailerle, yorucu bir düşüncenin, sarsıcı bir duygunun sınırına, hiç mi hiç yaklaşamayız.

    Kaynak: Rüştü Şardağ, Bütün Yönleriyle Hayyam Rubaileri, Özgür Yayınları, S.29-32
    Birşeyi yapmak için, onu çok sevmelisiniz. Birşeyi sevmek için, ona delicesine inanmalısınız.

Sayfa 1 Toplam 13 Sayfadan 1234511 ... SonuncuSonuncu

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
YASAL UYARI
Ekonomi, Borsa ve Para piyasaları" bölümünde yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan Seri:V, No:52 Sayılı "Yatırım Danışmanlığı Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ" çerçevesinde aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çevresinde sunulmaktadır. Burada ulaşılan sonuçlar tercih edilen hesaplama yöntemi ve/veya yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmakta olup, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabileceğinden sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi sağlıklı sonuçlar doğurmayabilir.Yatırımcıların verecekleri yatırım kararları ile bu sitede bulunan veriler, görüş ve bilgi arasında bir bağlantı kurulamayacağı gibi, söz konusu yorum/görüş/bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan www.keyborsa.com web sitesi ve/veya yöneticileri sorumlu tutulmaz.
Google Privacy Policy
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193