Sevgi öyle bir duygudur ki, verdikçe artar, paylaþýldýkça büyür. Ama aptallýk ta aynen öyledir; verdikçe artar, paylaþýldýkça büyür. Üstelik sevgi ile aptallýk arasýndaki iliþki sadece ikisinin de paylaþýldýkça artmasýnda, verdikçe büyümesinde deðildir. Ýkisinin arasýnda çok daha derin, çok daha anlamlý bir iliþki daha var; Sevg, akýlla birleþmediði zaman, derhal aptallýða dönüþebilir.
Benim mutluluk reçetem “insanlarý seveceksin” ilkesidir. Ýnsanlarý seveceksiniz ama karþýlýksýz seveceksiniz. Çünkü insanoðlu vefasýzdýr.
Çünkü siz insanlarý severken, onlar size her türlü kötülüðü, kalleþliði yapabilir.
Hem de hemen bugün, bugün olmazsa yarýn, yarýn olmazsa öbür gün, ama bir gün mutlaka, hem de çok yakýnda. Ýþte bu nedenle insanlarý karþýlýksýz seveceksiniz. Ancak böyle hem güçlü, hem sevgi dolu ve bu nedenle de mutlu olabilirsiniz.
Ýnsanlarý karþýlýksýz sevmek, ancak güçlü kiþilerin marifetidir. Ýnsanlarýn hem iyi hem kötü niteliklerini dikkate almadan onlarý koþulsuz severseniz, yaralanmanýz kaçýnýlmaz olur. Sevginize karþýlýk beklerseniz, gücünüzü yitirirsiniz! Baþkalarýna, hem de sevdiklerinize, yani sizi kýrabilecek, sizi incitebilecek kiþilere baðýmlý olursunuz.
Peki karþýlýk bekleyerek sevmek aptallýk da, karþýlýk beklemeden sevmek daha büyük bir aptallýk deðil mi? "Hem duygularýn en güzeli olan sevgini vereceksin, hem de karþýlýk beklemeyeceksin, bu aptallýk deðil de nedir?" diye düþünüyor olabilirsiniz.
Sevgiye karþýlýk beklememek aptallýk deðil!
Neden sevgiden yanayýz?
Mutluluk için, yani kendimiz için.
Karþýlýk beklediðiniz anda, bu güzelliði, bu yüceliði, bu tadý, baþkalarýnýn iznine ve acýmasýzlýðýna, yani baþkalarýnýn denetimine terk etmiþ olmuyor muyuz?
Sevgi ile aptallýðý birbirinden ayýran en ince çizgi;
akýldýr. Sevgi ancak akýl ile buluþtuðu zaman bir anlam kazanýyor. Ve akýllý sevgi karþýlýksýzdýr.
Çünkü iki ya da daha çok insanýn her an ayný duygu, düþünce ve beklentilere sahip olmasý, ayný biçimde davranmasý olanaksýzdýr. Baþkalarýný ve insanlýðý, onlar için deðil, kendiniz için sevin. Böylece bitmez tükenmez bir enerji kaynaðý emrinizde olacak.
Her iþte, her iliþkide bir adým önde olacaksýnýz.
Çünkü en baþta kendinizle, sonra da herkesle barýþýk ve dolayýsý ile mutlu olacaksýnýz. Karþýlýk beklemediðiniz yani akýllý olduðunuz için de, size atýlan kazýklar, yapýlan haksýzlýklar, kabalýklar tepenizden sýyrýlýp gidecek.
Kötü insanlar, kin ve nefretleri, küçük hesaplarý içinde çirkinleþip, mutsuz bir yaþamýn içine doðru yuvarlandýkça, siz sevginizin ürettiði güzellik denizinde hem yükselecek hem de yüceleceksiniz.
Yeter ki sevginize layýk olmayan hödükleri, centilmen ve uygar insan kýlýðýndaki kiþileri, soyut bir insanlýk kavramý içinde eritip saydamlaþtýrmayý bilin.
Bu ise gönlün deðil, aklýn iþidir.
Onun için de sevgi akýldýr.
"Dünyada karþýlýksýz sevgi var mýdýr?" diyorsunuz.
"Bize bir örnek göster inanalým" diyorsunuz.
Anne babanýn çocuklarýna duyduðu sevgi karþýlýksýzdýr. Bu, akýl ile duygularýn bir sentezi deðil, doðal bir içgüdüdür. Doðanýn verdiði bu karþýlýksýz sevgi içgüdüsüne, akýl ile eriþilebilir. Madem ki doðada bir örneði vardýr, o halde insan aklý ile taklit edebilir, yeniden üretebilir.
Ýnsanlarý sevin ve onlardan karþýlýk beklemeyin.
Kendinizi aptal yerine koymadan sevmenin tek yolu budur. Bunun zor olduðunu biliyorum ama, mutluluðu kim kolay yakalamýþ ki?
Emre Kongar