Toplam 10 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: gündem2009+naz+

  1. #1
    Üyelik tarihi
    17.Ağustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teşekkür / Beğeni

    Standart gündem2009+naz+



    Atatürk
    Onun hakkında uzun uzun yazmaya gerek yok.Aklımıza gelip de yazamadığımız daha binlercesine onun sayesinde sahibiz... Her şeyi sana borçluyuz ATAM.



    Sarı tabelalar
    İnsana bir ömrüm daha olsa... Yok yok bir fazlası bile yetmez... Birkaç ömrüm olsa... Beni asıl hedefime ulaştıran ana yoldan sapsam... Şu sarının vaat ettiklerine uzansam... Eski hayatlara ilişsem. Zenginleşsem... Hayal kursam... Öğrensem... Tekrar kapayınca arabamın kapısını derin bir oh çeksem... Toprağa daha farklı baksam..." dedirten sarı tabelalar bitmek bilmez bu ülkede. Rize'de Mardin'de Ankara'da Ege'de güneyde... Sınırsızca karşımıza çıkar... Binlerce yıldır mesela Amasya'da bir kral mezarını işaret eder ya da dünyanın en eski mumyalanmış askerini... Çok hikâyeleri saklar...


    İstiklal Caddesi
    Bağırış çağırış aşk ilanları aşk kavgaları koşuşmalar kaçışmalar uyanıklar şaşkınlar sokak çalgıcıları tramvay kovalayanlar kilise çanları kitapçılar kafeler barlar müzik dükkânları sinemalar tarih kokulu binalar sarhoşlar seyyarlar polisler gösteriler kalabalıklar yalnızlar mutlular mutsuzlar... İstiklal'de zamanın akışı o an yaşadıklarınızdan başka şeylere konsantre olma olasılığınızı oldukça azaltır. Bu enerjiyi dünyanın hiçbir yerinde bulamazsınız.



    Nazım Hikmet
    Memleketimi seviyorum
    Çınarlarında kolan vurdum hapishanelerinde yattım./Hiçbir şey gidermez iç sıkıntımı/memleketimin şarkıları ve tütünü gibi./Memleketim./Bedreddin Sinan Yunus Emre ve Sakarya/kurşun kubbeler ve fabrika bacaları/benim o kendi kendinden bile gizleyerek/sarkık bıyıkları altından gülen halkımın eseridir./.../Memleketim./Ankara Ovası'nda keçiler/kumral ipekli uzun kürklerin pırıldaması./Yağlı ağır fındığı Giresun'un./Al yanakları mis gibi kokan Amasya elması/zeytin/incir/kavun/ve renk renk/salkım salkım üzümler/ve sonra karasaban/ve sonra kara sığır/ve sonra ileri güzel iyi/her şeyi/hayran bir çocuk sevinciyle kabule hazır/çalışkan namuslu yiğit insanlarım/yarı aç yarı tok/yarı esir...


    Hababam Sınıfı
    Nostaljik tutkumuz. Defalarca okunan masallara doymayan çocuklar gibi biz de doyamayız Hababam Sınıfı'na. Yavaşladığında ağlatan hızlandığında güldüren efsane müziği; Tarık Akan Halit Akçatepe Adile Naşit Kemal Sunal Şener Şen ve Münir Özkul'a ne çok yakışır... Okul otoritesini bize yaramazlığı otoriteye sevdirir Hababam Sınıfı. Yeni versiyonları ise ancak eskilerine sevgimizi artırır.


    İnsan
    "Ben Tanrı Misafiriyim"
    Kapı tık tık tıklatılır. Tanrı misafiri gelmiştir. Galiba bir tek Türkiye'ye Tanrı misafiri gelir. Türkler bu dünyada misafir olduklarını iyi bilir. En azından bilmeleri gerekir. Mevlânâ'dan Müslüm Gürses'e hepsinin söylediği bu değil midir? Rakı kebap efsanesi kadar Türk misafirperverliği de bilinir. Beş çayı misafirine börek açan anneden Şeker Bayramı şekeri reklam ailesine güney ellerinde yüzünü güneşe vermiş kahve köşesi dedesinden "bozuk yoksa kalsın abla" minibüs şoförüne dar sokaklarda hâlâ gazoz kapak oynanan mahallelerinden Doğu sokaklarında şiir şiir bakan veletlerine ve de Ferrari'sine LPG takan bilgelerine tabii... "Bir başkadır benim memleketim insanı" diyerek seviyor insan Türkiye'yi...


    Hamsi
    "Hamsi balık değil ayrı bir mahlukattır."
    Karadeniz'de bu sözü sık sık duyarsınız. Hamsi sadece sofraları süslemekle kalmaz. Şarkılar türküler fıkralar atasözleri onunla doludur. Hamsisiz bir öğün düşünülemez. Kahvaltıda yenir reçeli bile vardır... Buğulamasını kızartmasını pilavını dolmasını yemeğe doyamazsınız. Artık çiftlik çuprası ve çiftlik levreğinin işgal ettiği İstanbul ve Ankara'da da lüks lokantalarda bile deniz tadını veren ender balıklardan biridir... Sonbaharın başında denizin soğumasıyla birlikte sahile eder. Şölen marta kadar sürer. Ucuzdur fakir yemeğidir... Ama zenginin sofrasından da eksik olmaz.


    Türk kahvesi
    Üç vakte kadar gelecek umutlarımız saklıdır telvesinde. Aşkımız paramız bir Türk kahvesi içimi sonrası beliriverecektir fincanın içinde. Aslında adı Türk kahvesidir ama Yemen'den gelmiştir bilindiğine göre. Dini ortamlarda gece zikirlerinde uyarıcı olarak kullanılmıştır ilk önce. Kahve 1550'li yıllarda İstanbul'a geldiğinde Tahtakale'de hemencecik bir de kahvehane açtırır kendine. Türk kahvesi denilmesinin nedeni aslında pişirme yöntemidir. Pişirilip servis edilen Türk kahvesinin tortusu fincanın dibinde kalır. Zaten çok sevdiğimiz hiç değilse ahir hayatta bir kere de olsa baktırdığımız kahve falının oluşması da bundan bu "bizim" olan ritüelden değil midir?


    Bayramlar
    Bayramlar eskiden tekdüze hayatlarımızda bir keyif; siyah beyaz yaşamlarımıza renk; yoksulluğumuza bir avuntuydu. O yüzden eski bayramlar çocukluğu hatırlatır; hüzünlüdür biraz. Şimdi bayramlar eski ihtişamından yoksun. Ama onun da çaresini bulduk: Tatiller... Hele ki 9 günlükleri... Söylesenize kuzum böyle tatil kaç millete nasip ki?


    Mardin
    Müslüman'ından Süryani'sine Yakubi'sinden Yezidi'sine farklı mezheplerin yıllardır bir arada yaşadığı Mezopotamya ile Anadolu arasındaki köprü Mardin. Onu özel yapan ise hem başta saydıklarımız hem de binlerce yıllık tarihi taş evleri hanları medreseleri cami ve kiliseleriyle açık hava müzesi oluşu. Zaten yalnızca biz değil kenti "Dünya Mirası Listesi"ne alan UNESCO da böyle düşünüyor.


    Şarap
    Ne Kaliforniya ne Fransa bağları... Mağrur olmasınlar... "Hep bir halli Turhallıyız/ Biz bize benzeriz/ Yüz bin kerre tövbe eder/ Gene şarap içeriz..." Hangi dilde var? Kapadokya'dan Tokat'a Midyat'tan Akhisar'a bağlar ve bağbanlar... Hem çok şehirli hem her yerli... Rafine beylere utangaç hanımlara...


    İstanbul'un kuleleri
    Bizim için en yüksek bina 1980'ler ortasında gösterilen "Kartallar Yüksek Uçar" dizisindeki Karayolları'nın 12 katlı binasıydı. İstanbul Zincirlikuyu'da yükselen bu bina artık Levent-Maslak hattında yer alan gökdelenler içinde ufacık kalıyor. Hızla "modernleşmeye" başladığımız 1990'ların ortasından beri sıra sıra onlarca gökdelen yükseldi İstanbul semalarına. Yeni gökdelenler yeni alışveriş merkezleri ve bütün bunlar yeni insanlar yarattı. Belki de Türkiye'nin son 20 yılda geçirdiği değişimi ekonomik büyümeyi görmek için istatistiklerdeki renkli grafiklere değil şehrin modern mahallesi Levent'teki gökdelenlerin yüksekliğine bakmamız gerekiyor...


    Çay simit
    Taşfırından yeni çıkmış meşe odunuyla pişirilmiş buharıyla elimizi ağzımızı yakan simitlerin yanında semaverlerde demlenmiş kıpkırmızı bir çayı reddeden muhtemelen Türk değildir. Bir yerlerde çay demliyse yakınından mutlaka bir de simitçi geçiyordur. Eğer geçmiyorsa orası da Türkiye değildir.


    Şehir hatları vapuru
    Bir İzmir ve İstanbul ayrıcalığı... İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yeni modeline tek başına karar vermekten ürktüğü... Katılımcı hemşerilerin çokluğuna bakan bir yabancının "Ne aktif bir halk... Seçimler böyle demek..." yanılgısına düşeceği narin kuğular onlar... Gelin gibi süzülürler... Kordon Boyu'ndan Karşıyaka'ya geçerken karaya kurumla bakarlar... Güzel İzmir artık kendileridir çünkü... Adalara Modalara Kavaklara Fenerlere götürürler... Elli yaşını aşmış koca bebekleri hâlâ heyecanlandırarak... "Taa uzaktan bak bak Paşabahçe... Bu da Fenerbahçe..." dedirtir soylu burunlarından tanınırlar... Oyun gibidir yolculuk çay tarak ve toka satışları... Düdüklerini kıskanan martılar korosu eşliğinde hep güzel yerlere götürürler
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  2. #2
    Üyelik tarihi
    23.Mayıs.2007
    Mesajlar
    191
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Güzel bir çalışma olmuş elinize sağlık ..

  3. #3
    Üyelik tarihi
    17.Ağustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Alıntı gunguruk Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Güzel bir çalışma olmuş elinize sağlık ..
    tesekkur ederim sayın gungoruk
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  4. #4
    Üyelik tarihi
    17.Ağustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teşekkür / Beğeni

    Standart Yazıcıoğlu'nun dikkat çekici sözleri

    Yazıcıoğlu'nun dikkat çekici sözleri


    Yazıcıoğlu'nun dikkat çekici sözleri
    - 26.03.2009 - 11:54

    BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu: 2 saniye sonrasına garantisi olmayan bir hayat yaşıyoruz




    Kahramanmaraş'tan Yozgat'a geçerken helikopteri düşen ve halen kendisine ulaşılamayan Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun 20 Mart Cuma günü Ordu'nun Güzelyurt beldesindeki mitinginde yaptığı konuşmalarda dikkat çekici konulara değindiği belirlendi.

    Türkiye'de temiz siyaset yaptıklarını, dürüstlük adına siyaset yaptıklarını belirten Yazıcıoğlu, "Ben temiz el ödülü almış bir kardeşinizim. Bu yolsuzluğa bulaşmamış el demek. Temiz siyasetçi dürüst ödülü almışım. Ömrüm çile ile geçmiş, cezaevlerinde kalmışım hiç ceza almamışım, hücrelerde kalmışım hiç ceza almamışım. Ben kaderime küsmemişim ben devlete küsmemişim. İnandım, inandımsa yaparım. Bedeli ne ise katlanırım demişim. Bu kadar yıldan sonra 55 yaşına gelmişim. Şimdi bu mücadeleyi daha sürdüreceğiz millet adına. 2 saniye sonrasına garantisi olmayan bir hayat yaşıyoruz. Böyle bir hayat için fırıldak olmaya değmez. Ben fırıldaklık istemem." diyor.

    BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu, durumu iyi gördüğünü belirterek, seçimlerden sonra teşekkür için gelmek istediğini sözlerine ekliyor cihan
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  5. #5
    Üyelik tarihi
    17.Ağustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teşekkür / Beğeni

    Standart Atalay:''enkaza Bugün Ulaşmayi Umuyoruz

    Ümitler yavaş,yavaş tükeniyor


    ATALAY:''ENKAZA BUGÜN ULAŞMAYI UMUYORUZ

    İçişleri Bakanı Beşir Atalay, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nu da taşıyan ve dün düşen helikopterin enkazını arama çalışmalarına ilişkin, ''Arama çalışmalarında bugün öğleye kadar sonuç almayı umut ediyoruz'' dedi.Atalay, Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde hükümet konağı önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, arama çalışmalarının devam ettiğini, sabah 04.00'dan itibaren çalışmalara hız verileceğini belirterek, şöyle dedi:''Arama çalışmalarında bugün öğleye kadar sonuç almayı umut ediyoruz. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte, bin kişilik ekip ve 6 helikopterle çalışmalara yeniden ağırlık vereceğiz. Hava şartları uygun giderse çalışmalardan daha kısa sürede sonuç alacağımızı umuyoruz. Bugün sis nedeniyle helikopterler, bölgeye gelmesine rağmen yeterince çalışma yapamadılar.


    Şuanda çalışmalar durmuş değil, devam ediyor. Sabah yeniden çalışmalar hız kazanacak.''Beşir Atalay, kendisiyle görüşmek isteyen bir grup BBP'liye de ''Kaymakama talimat verdim. Sorunlarınızı iletin. Daha sonra sizi mutlaka
    dinleyeceğim. Birazdan Meclis Başkanımız da gelecek. Kendisine arama çalışmalarıyla ilgili bilgi aktaracağız'' dedi.
    Öte yandan, Atalay geldiği sırada hükümet konağına yaklaşmak isteyen yaklaşık 100 kişilik bir gruba polis izin vermedi.
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  6. #6
    Üyelik tarihi
    17.Ağustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teşekkür / Beğeni

    Standart Helikopter enkazının ilk görüntüleri

    Helikopter enkazının ilk görüntüleri












    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  7. #7
    Üyelik tarihi
    17.Ağustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teşekkür / Beğeni

    Standart Eşinin dilinden Yazıcıoğlu

    Rahmetli BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun 20 yıllık hayat arkadaşı Gülefer Yazıcıoğlu Aksiyon Dergisi'nin önceki sayılarında eşini anlatmıştı. Yazıcıoğlu, "Gördüğü işkenceleri anlatan Muhsin'in günlüklerini okumayı bitiremedim." demişti.
    Darbe ilanı, sokağa çıkma yasağı ve siyasilerin bir bir cezaevlerine gönderilmişti. 14 yaşındaki Gülefer Pakdil için 12 Eylül belki de sadece bunları ifade ediyordu. Gün gelecek, 12 Eylül bu genç kızın hayatında önemli bir yer tutacaktı. O, Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde ortaokulda okurken cezaevinde yazılan bir not, belki de ona hayatının en zor gününü yaşatacaktı.


    Dokuz çocuklu Pakdil ailesinin çocuğu olarak 1968'de dünyaya gelir Gülefer. Annesi ev hanımı, babası ise memurdur. Maraş'ın Göksun ilçesinde yaşayan aile, baba Hayri Bey'in çocuklarını büyük şehirde okutmak istemesiyle Ankara'ya yerleşir. Gülefer Pakdil 20 yaşına geldiğinde ağabeyinin yakın arkadaşlarının vasıtasıyla tanıştığı bir gençle evlenmeye karar verir. O kişi, cezaevinden yeni çıkan Muhsin Yazıcıoğlu'dur. 80 ihtilaliyle hapse gönderilen siyasiler arasında yer alan Yazıcıoğlu, cezaevinden yeni çıkmıştır.

    Baba Hayri Bey için cezaevinden çıkan birine kızını vermek kolay olmaz. Tabii Gülefer Hanım için de evlenmek. Aile temkinli davranır, Gülefer Hanım ise korkar cezaevinden çıkan biriyle evlenmekten. Muhsin Yazıcıoğlu'nun köyüne kadar gidip araştırır aile. Ağabeylerden de olumlu cevap gelince Gülefer Pakdil artık Gülefer Yazıcıoğlu olur. Baba Hayri Bey'in de bu dünyada oğullarından ayırt etmediği biricik damadı.

    -MUHSİN'İN GÜNLÜKLERİNİ BİTİREMEDİM-

    Gülefer Yazıcıoğlu Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun 18 yıllık hayat arkadaşı. Gülefer Hanım ilk başta cezaevinden çıkmış bir insanla evlenmekten korktuğunu anlatıyor. Ancak "Benim için kişinin neden cezaevine girdiği önemli" diyerek Yazıcıoğlu'nun vatan mücadelesinden etkilendiğini dile getiriyor. Eşinin cezaevinde yaşadıklarını yazdığı günlüğü ve notlarını okuduğunda gözyaşlarını tutamamış: "Muhsin'i hapiste tuttuğu günlüklerden tanıdım. Onun yaşadıklarını, günlükleri okudukça daha iyi anladım." On günlük evliyken eşinin dosyalarını düzeltmeye çalışan Gülefer Hanım'ın rastladığı saman kağıt, ona 12 Eylül'de eşinin yaşadığı bütün sıkıntıları yaşatmış. O ana kadar eşinin cezaevinde yaşadıkları hakkında pek bir şey bilmeyen Gülefer Hanım kağıdı ancak yarıya kadar okuyabilmiş. Muhsin Bey'in cezaevinde tuttuğu günlükte yazılanları Gülefer Hanım şöyle anlatıyor: "Çarmıha gerildiği, vücudunun her yerinden elektrik verildiği, tırnaklarının söküldüğü yazıyordu. Kağıdı daha fazla okuyamadım..."

    Gülefer Hanım bu olaydan sonra eşine cezaeviyle ilgili soru sorma cesaretini de bulamaz kendinde. Belki de daha fazla acı duymaktan, ona acılarını hatırlatmaktan korkar. Hatta yaşadığı işkenceler sonrasında eşinin ayak tırnaklarından bazılarının olmadığını o zaman fark eder. Gülefer Yazıcıoğlu ilk çocukları Firuze dünyaya geldiğinde Muhsin Bey'in anne ve babasının düğün bayram ettiğini anlatıyor. Çünkü vücuduna verilen elektrik neticesinde oğullarının çocuk sahibi olamayacağını bile düşünmüşler.

    Muhsin Yazıcıoğlu yoğun siyasi hayatına rağmen çocuklarıyla ilgilenmeyi de ihmal etmemiş. Saat kaçta gelirse gelsin, çocukları uyumuş dahi olsa onları kaldırıp ballı sütlerini muhakkak o içirirmiş. İlkokul çağlarındayken kızı Firuze'nin babasıyla vakit geçirememekten yakındığını 'Babam ne olur mebus olmasın!' diye dua ettiğini anlatan Gülefer Yazıcıoğlu, artık çocuklarının böyle düşünmediğini belirtiyor. Hatta karakterini eşine benzettiği kızı Firuze'nin ilerde babası gibi aktif siyasette yer alacağına inanıyor.

    -28 ŞUBAT'TA CESUR ÇIKIŞLAR-

    Gülefer Yazıcıoğlu, 28 Şubat sürecinde sert çıkışlar yapan eşinin cesur davrandığını dile getiriyor. Gülefer Yazıcıoğlu, eşinin 12 Eylül'deki söylemleriyle bugünkü söylemlerinin aynı olduğunu vurgulayarak "Eşimin tüm söylediklerinin arkasındayım. Zira onun davasına inanıyorum." diyor. 18 yıllık hayat arkadaşının bir 'derya gibi' olduğunu ifade ederek, merhameti, dürüstlüğü ve en çok da vatanı ve milleti için mücadelesinin kendisini etkilediğini anlatıyor. Muhsin Bey'in sert görünümüne rağmen oldukça duygusal olduğunu, eşinin kendisine sık sık şiir yazdığını anlatıyor. Ancak partinin amblemindeki gül ile, Muhsin Bey'in şiirlerine ilham olan gülün kendisiyle alakası olmadığının altını çiziyor. Öğreniyoruz ki amblemdeki gül Peygamber Efendimiz'i simgeliyormuş.

    Eşinin sürekli cep telefonuna şiir mesajları attığını dile getiren Gülefer Hanım, "Benim böyle bir yeteneğim olmadığı için sadece teşekkür ediyorum" diyor. Hatta eşinin siyaseti bırakması halinde iyi bir şair ve yazar olacağı görüşünde. Muhsin Bey'e göre kadınlar Allah'ın bir emaneti. Her kadına en iyi şekilde davranmak erkeklerin birinci vazifesi.

    -İÇLİ KÖFTE SEVER-

    Muhsin Yazıcıoğlu'nun,

    En sevdiği yemek: İçli köfte (eşinin yaptığı)
    Yaptığı en güzel yemek: Sivas'a özgü mantı
    İdeali: Türk-İslam birliği kurmak
    Sinirlendiği konu: Vatan, millet ve din karşıtı söylemler

    -Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşine yazdığı şiirlerden biri-

    Ben sevda yolunda, aşkı ararken
    Karanlık dünyama, bir ışık yaktın
    Su damlası gibi gönlüme aktın
    Bir anlık bakışınla kalbimi yaktın

    Kırağı vurmuştu hüzün bahçelerime
    Solan sevgilerime bin sevda kattın
    Kara saçlarına kaderimi bağladım
    Buğulu gözlerinde ben, mutluluktan ağladım.

    RAHMETLE ANIYORUZ NUR İCİNDE YATSIN
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  8. #8
    Üyelik tarihi
    17.Ağustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teşekkür / Beğeni

    Standart Türkiye bu sürprizlere şaşırdı

    Türkiye bu sürprizlere şaşırdı
    Erdoğan istedi ancak olmadı! Özellikle bir büyükşehir var ki Erdoğan oranın kaybedilmesine çok üzüldü.
    Antalya

    Başbakan Erdoğan'ın önemsediği büyükşehirin başında geliyordu. AK Partili Belediye Başkanı Menderes Türel'in her açılışına katıldı hatta Türel için kendisi bizzat mektup yazıp oy istedi.

    Tüm bunlara rağmen Erdoğan Antalya'da hayal kırıklığı yaşadı. Hatta düzenlediği basın toplantısında kırgınlığını da dile getirerek demekki hizmet yaramıyor yorumunda bulundu.

    Antalya'da halen görevde olan AK Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türem 29 Mart'ta koltuğu CHP'ye bırakacak.

    Sözün özü Erdoğan Antalya'yı Baykal'a bıraktı.

    SİİRT

    Siirtliler enişteleri Erdoğan'ı üzdü. Oyların tamamı sayıldı ve Siirt'te kazanan isim DTP'nin adayı Selim Sadak oldu. Sadak yüzde 4943'le başkanlık koltuğuna oturdu. Ak Partinin adayı Kasım Keramullah Ceylan ise yüzde 4577 aldı.

    ORDU

    Genel seçimlerde tulum çıkaran AK Parti Ordu'nun kazanılması için çok uğraştı. Öyle ki bölgeye iki tane bakanı görevlendirdi hatta o da yetmedi oldukça tartışmalı bir adayı hem de bir kadın adayı seçmenin karşına "Ordu'ya bahar geldi" sloganıyla çıkardı.

    Tüm bunlara rağmen Ordu yine kazanılamadı. Erdoğan'ın mitingte oy istediği hatta kazanılması için de tartışmalı havaalanı projesininde yapılacağı sözünü verdiği Ordu'da AK Parti'nin kadın adayı Ayşe Bahar Çebi DSP'li Seyit Torun'un çok gerisinde kalarak seçimleri kaybetti.

    Manisa

    Başbakan Erdoğan'ın özellikle de Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç için çok büyük halal kırıklığı oldu. Erdoğan'ın Ege'deki en önemli ayağı konumundaydı hatta Manisa'yı örnek göstererek İzmir'i almak istiyordu. Öyle de yaptı Erdoğan ve İzmir mitinginde Manisa'ya yapılan yardımlardan ve kalkınmadan bahsetti.

    Erdoğan ve Arınç Manisa'da kaybetti ve AK Partili Bülent Kar koltuğunu MHP'yi adaya bıraktı.

    BALIKESİR VE UŞAK

    AK Parti'nin kaybettiği Ege illerinden Balıkesir ve Uşak'ta milliyetçi oylar ağır bastı. Balıkesir'de oldukça tanınan bir isimle seçimlere giren MHP İsmail Ok'la seçimleri kazanırken Uşak'ta da Ali Erdoğan belediye başkanı seçildi.

    ISPARTA

    MHP'nin sürpriz yaptığı bir diğer il ise Isparta oldu. AK Parti'den almayı başaran MHP Yusur Ziya Günaydın'ı başkan koltuğuna oturttu.

    ŞANLIURFA

    Erdoğan Şanlıurfa için çeketimizi koysak kazanırız dedi ancak olmadı. Kendi partisinden istifa eden Şanlıurfa Belediye Başkanı Ahmet Fakıbaba bağımsız olarak girdiği seçimlerde milletvekilleriyle yaşadığı uyumsuzluğu anlattı seçmene ve yine kazanmasını bildi. Fakıbaba mazbatasını almasının ardından Saadet Partisi'ne katılacağını açıkladı. Fakıbaba YSK tarafından adaylığının engelleneceği korkusundan bağımsız aday olmuş ve kazanması halinde SP'ye katılacağını açıklamıştı.

    TRABZON

    CHP Trabzon'da şaşkın! Erdoğan'ın çok istediği hatta Trabzonspor'a söylediği sözler nedeniyle kaybettiği söyleyenen Trabzon'da bu kez yüzler güldü. Daha Trabzon'a adım atar atmaz Trabzonspor atkısını boynuna takan ve her türlü desteği göstereceğini söyleyen Erdoğan memleketine gitmeden ardın Trabzon'a da uğrayacak.

    Trabzon'da CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu koltuğunu AK Parti'li Fevzi Gümrükçüoğlu oturacak.

    IĞDIR

    DTP Iğdır'da büyük bir sürpriz yaptı ve MHP'nin elinden almayı başardı. İlk kez Iğdır'da Kürt kökenli bir belediye başkanı seçimleri kazanmış oldu. Iğdır'ın mevcut belediye başkanı Milliyetçi Hareket Partisi'ndendi.

    İZMİR BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI

    AKP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Taha Aksoy seçim sonucunu “İzmir'de daha iyi sonuç alacağımızı ümit ediyordum hayal kırıklığı var” dedi.

    İzmir'de açılan her sandık AKP İzmir İl Başkanlığı'nda hüsran yarattı. Saatler 22.30'u gösterdiğinde İzmir milletvekillerinin hepsi seçim sonuçlarını takip ettikleri İl Başkanlığı'ndan ayrıldı.

    MERSİN

    Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen'in adeta kamp kurduğu adayla birlikte kapı kapı gezdiği Mersin'de AK Parti büyük bir sürprizle karşılaştı. Kesin alınır gözüyle bakılan ve o yönde raporların düzenlendiği Mersin'de AK Parti CHP ve MHP adayınında gerisinde kaldı. Mersin'de CHP'nin adayı Macit Özcan yeniden başkan koltuğuna oturdu.

    MHP Akdeniz'de sürpriz olmasa da Aytaç Durak'la Adana'yı Devlet Bahçeli'nin desteğiyle de Osmaniye'ye kazandı.

    SİVAS

    Sivas sağlığında bağımsız olarak Meclis'e gönderdiği helikopter kazasında yitirdiğimiz BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'na vefa örneği gösterdi ve sahip çıktı. Sivas'ta Yazıcıoğlu'nun "adayım size emanet siz de Allah'a" dediği son konuşması yerini buldu ve Sivas'ta BBP'li aday belediye başkanlığını kazandı.



    Alinti :
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  9. #9
    Üyelik tarihi
    17.Ağustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teşekkür / Beğeni

    Standart Davos rüzgarı bitti

    [quote]
    Davos krizinden sonra ilk kez buluştular

    30 Mart 2009 23:12

    Türk ve İsrailli diplomatlar, Gazze saldırıları ve Davos krizinin ardından müsteşarlar düzeyinde ilk kez bir araya gelerek, iki ülke ilişkilerinin eski seyrine dönmesi için görüşme yaptı.


    Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Ertuğral Apakan ile İsrail Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Yossi Gal, altı ayda bir yapılan düzenli siyasi istişareler çerçevesinde bugün Ankara'da bir araya geldi.
    İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni ile Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın Brüksel'deki buluşmasının ardından düzenlenen görüşmelerde İsrail tarafı, Türkiye ile olan ilişkilere verdikleri önemi bir kez daha vurgulayarak, bazı konulardaki mevcut görüş ayrılıklarına rağmen işbirliğini geliştirmek, en azından Gazze krizi öncesindeki düzeye döndürmek istediğini aktardı.
    Görüşmelerde ikili ilişkilerin geliştirilmesi imkan ve yollarının ele alınmasının yanı sıra, bölgesel konuların da gündeme geldiği öğrenildi.
    İsrail heyeti, Dışişleri Bakanlığındaki görüşmelerin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dış politika danışmanı Ahmet Davutoğlu ile de bir araya geldi.

    AA
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  10. #10
    Üyelik tarihi
    17.Ağustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teşekkür / Beğeni

    Standart Türkiye, İsrail'le Ortak Tatbikat Yapacak

    31 Mart 2009 - 15:41:05
    İsrail kaynakları,yaz ayında NATO, Türkiye ve İsrail'in katılımıyla Yaz ayında ortak tatbikat yapılacağını duyurdu. Söz konusu haberi açıklayan İsrail güvenlik kaynakları, "Türkiye ile İsrail arasındaki güvenlik işbirliği son derece önemli olup, senelerdir kesintisiz bir şekilde devam ediyor" değerlendirmesinde bulundu.

    Kaynaklara göre Türkiye ve İsrail'in yapacağı tatbikat S-300 füzeleri konusunda olacak.


    Ağustos 2008'de de İsrail'le Tatbikat Yapılmıştı

    Türkiye-İsrail-ABD, deniz ile hava kuvvetleri arasında Hayfa limanında yapılan tatibikata Türk donanmasının 2 gemisi de katılmıştı. 21 Ağustos 2008 tarihinde yapılan tatbikat, arama kurtarma tatbikatı olduğu ileri sürülmüştü.

    Türk donanmasının en büyük firkateyni Gökçeada ile Bandırma korveti, bir helikopter ve toplam 337 kişilik personelle katıldığı tatbikat, İsrail donanmasının 70 kişilik personeli olan en büyük firkateyni Lahav'dan yönetilmişti.

    Albayrak: Siyonist Askerleri mi Kurtaracağız?

    Gazeteci yazar Hakan Albayrak "Resmi açıklamalarda “arama ve kurtarma tatbikatı” deniliyor…ABD ve İsrail’le beraber neyi arayacağız, kimi kurtaracağız Akdeniz’de?"

    Hizbullah füzelerinin Beyrut açıklarında veya Hamas füzelerinin Gazze açıklarında batıracağı bir İsrail gemisini mi arayacağız, Siyonist ordunun askerlerini mi kurtaracağız?" diyerek bu tatbikata tepkisini göstermişti.

    Konya'da da Tatbikat Yapmıştık

    2008 yılında İsrail ile yaptığımız tatbikatlar bununla sınırlı kalmadı elbette. Anadolu Kartalı Tatbikatı 2008/3, Konya'da 08.09.2008 tarihinde başlamış, 19.09.2008'de sona ermişti.

    Tatbikata, Türkiye'nin yanı sıra ABD 16 adet F-16, İtalya 3 adet Eurofighter, İsrail beşer adet F-16 ve F-15, Nato ise 2 adet Awacs hava unsurları da katılmıştı.

    Uçakların havada aktif olarak savaşın içinde yer alıyormuş gibi hareket edeceği eğitimde gerçek savaş ortamının oluşturulacağı, ancak gerçek mühimmat kullanılmayacağı bildirilmişti.

    Akgönenç: İsrail, Şah Döneminde İran'da Tatbikat Yapardı

    Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Oya Akgönenç, Anadolu Kartalı çerçevesinde gerçekleştirilen tatbikatın akıllarda çeşitli soru işaretleri bıraktığını söyledi. Bu tatbikatların yapılmasının 1 yıl öncesinden kararlaştırıldığını söyleyen Akgönenç, İran'a saldırı konusunun sık sık gündeme getirildiği bir zamanda İsrail ve ABD uçaklarının Türk topraklarında olmasının oldukça düşündürücü olduğunu vurgulamıştı.

    İsrail'in Şah döneminde tatbikatlarını İran'da yaptığını dikkat çeken Akgönenç, şimdi bu tatbikatların Türkiye'de yapıldığını hatırlatarak, 'İsrail neden bu kadar uzun menzilli tatbikatlar yapıyor?' diye sorgulamıştı.

    Akgönenç'in bu sorgulaması kısa bir süre sonra yanıtını bulmuştu. İsrail, 2008 yılının son aylarında, Türkiye hava sahasında eğittiği pilotlarını Gazze'yi yerle bir etmeye göndermişti.

    isra haber
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. gündem2009+yağmur+
    Konu Sahibi yagmur Forum Türkiye Gündemi
    Cevap: 7
    Son Mesaj : 04.Mayıs.2009, 11:11

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
YASAL UYARI
Ekonomi, Borsa ve Para piyasaları" bölümünde yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan Seri:V, No:52 Sayılı "Yatırım Danışmanlığı Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ" çerçevesinde aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çevresinde sunulmaktadır. Burada ulaşılan sonuçlar tercih edilen hesaplama yöntemi ve/veya yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmakta olup, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabileceğinden sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi sağlıklı sonuçlar doğurmayabilir.Yatırımcıların verecekleri yatırım kararları ile bu sitede bulunan veriler, görüş ve bilgi arasında bir bağlantı kurulamayacağı gibi, söz konusu yorum/görüş/bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan www.keyborsa.com web sitesi ve/veya yöneticileri sorumlu tutulmaz.
Google Privacy Policy
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193