Necip Fazýl Kýsakürek
Necip Fazýl Kýsakürek'in Hayatý (1905 - 1983)
--------------------------------------------------------------------------------
1905 yýlýnýn 25 Mayýs'ýnda Ýstanbul'da doðdu.
Necip Fazýl'ýn çocukluðu, mahkeme reisliðinden emekli büyükbabasýnýn Ýstanbul Çemberlitaþ'taki konaðýnda geçti. Maraþ’lý bir soydan gelen þair, ilk ve orta öðrenimini Amerikan ve Fransýz kolejleri ile Heybeliada’daki Bahriye Mektebin'de (Askeri Deniz Lisesi) tamamladý. Lisedeki hocalarý arasýnda dönemin pek çok ünlüleri vardý: Yahya Kemal, Ahmet Hamdi(Akseki), Ýbrahim Aþki gibi...
Ýstanbul Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü bitirdikten (1924) sonra gönderildiði Fransa'da Sorbonne Üniversitesi Felsefe Bölümünde okudu. Paris'te geçen bohem günlerinden sonra, Türkiye'ye dönüþünde Hollanda, Osmanlý ve Ýþ Bankalarýnda müfettiþ ve muhasebe müdürü olarak çalýþtý. Robert Koleji, Ýstanbul Güzel Sanatlar Akademisi, Ankara Devlet Konservatuarý, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coðrafya Fakültesi'nde hocalýk yaptý (1939-43). Sonraki yýllarýnda fikir ve sanat çalýþmalarý dýþýnda baþka bir iþle meþgul olmadý.
Þairliðe ilk adýmýný on yedi yaþýnda iken, annesinin arzusuyla baþladý ve ilk þiirleri Yeni Mecmua'da yayýmlandý. Milli Mecmua ve Yeni Hayat dergilerinde çýkan þiirleriyle kendinden söz ettirdikten sonra, Paris dönüþü yayýmladýðý Örümcek Aðý ve Kaldýrýmlar adlý þiir kitaplarý onu çok genç yaþta çaðdaþý þairlerin en önüne çýkararak edebiyat çevrelerinde büyük bir hayranlýk ve heyecan uyandýrdý. Henüz otuz yaþýna basmadan çýkardýðý yeni þiir kitabý Ben ve Ötesi (1932) ile en az öncekiler kadar takdir toplamayý sürdürdü.
Þöhretinin zirvesinde iken felsefi arayýþlarýný sürdürüp içinde yeni bir dönemin doðum sancýsýný hisseden Necip Fazýl için 1934 yýlý gerçekten de hayatýnýn yeni bir dönemine baþlangýç olur. Bohem hayatýnýn en koyu rengiyle yaþadýðý günlerde Beyoðlu Aða Camii'nde vaaz vermekte olan Abdülhakim Arvasi ile tanýþýr ve bir daha ondan kopamaz.
Necip Fazýl'ýn hemen tümünde üstün bir ahlak felsefesinin savunulduðu tiyatro eserlerini birbiri ardýna edebiyatýmýza kazandýrmasý bu döneme rastlar. Tohum, Para, Bir Adam Yaratmak gibi piyesleri büyük ilgi görür. Bu eserlerden Bir Adam Yaratmak, Türk tiyatrosunun en güçlü oyunlarýndandýr.
Necip Fazýl'ýn þairliði ve oyun yazarlýðý kadar önemli yönü, çýkardýðý dergilerle düþünce hayatýmýza kattýðý zenginlik ve bu dergilerde çýkan yazýlarla sürdürdüðü mücadeledir. Haftalýk Aðaç dergisi (1936,17 sayý) dönemin ünlü edebiyatçýlarýnýn toplandýðý bir okul olmuþtur. Büyük Doðu dergisinde çýkan yazýlarýyla Ýsmet Paþa ve tek parti (CHP) yönetimine þiddetli bir muhalefet sürdürmesi sonucu hakkýnda açýlan çok sayýda davada yüzlerce yýl hapsi istendi. 163. maddeye aykýrý bulunan yazýlarý ve kimi zaman da bulunan bahanelerle birkaç yýlda bir hapse mahkum oldu. Cinnet Mustatili adlý eserinde hapishane anýlarý yer alýr.
Sýk sýk kapatýlan ve çeþitli bahanelerle toplatýlan Büyük Doðu'nun çýkmadýðý sürelerde günlük fýkra ve çeþitli yazýlarýný Yeni Ýstanbul, Son Posta, Babýalide Sabah, Bugün, Milli Gazete, Hergün ve Tercüman gazetelerinde yayýmlandý. Büyük Doðu'da çýkan yazýlarýnda kendi imzasý dýþýnda Adýdeðmez, Mürid, Ahmet Abdülbaki gibi müstear isimler kullandý. 1962 yýlýndan itibaren de hemen hemen tüm Anadolu þehirlerinde verdiði konferaslarla büyük ilgi topladý. Baþta Ýdeologya Örgüsü (1959) olmak üzere düþünce eserleriyle kültür hayatýmýza verdiði büyük hizmet, diðer tüm yönlerini bile geride býrakacak üstünlüktedir.
1980'de Kültür Bakanlýðý Büyük Ödülü'nü, 'Ýman ve Ýslam Atlasý' adlý eseriyle fikir dalýnda Milli Kültür Vakfý Armaðaný'ný (1981), Türkiye Yazarlar Birliði Üstün Hizmet Ödülü'nü (1982) almýþtýr. Ayrýca Türk Edebiyatý Vakfý'nca 1980'de verilen beratla 'Sultan-üþ Þuara' (Þairlerin Sultaný) ünvanýný kazanmýþtýr.
Necip Fazýl Kýsakürek, 1983 yýlýnýn (doðduðu gün olan) 25 Mayýs'ýnda vefat etti.