Sayfa 3 Toplam 62 Sayfadan BirinciBirinci 123456713 ... SonuncuSonuncu
Toplam 616 adet sonuctan sayfa basi 21 ile 30 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Tekniğe İnanma, Tekniksiz Kalma

  1. #21
    Üyelik tarihi
    15.Aralık.2008
    Nereden
    Almanya-Çanakkale
    Mesajlar
    1,381
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Alıntı Penguen Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Sevgili EDY,

    Ben Sevgili Babo'nun çok fırçasını yedim. Bugün siftahı yaptıysa devamı da gelecektir. Siz bundan sonrakilere hazırlıklı olun.
    Öper basima koyarim abi... Bu kadar basit...


    Alıntı Penguen Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Araya fitne, fesat sokup insanları birbirine kırdırmayı marifet mi sanıyorsunuz? Çekilin aradan. Elin memleketine gittik diye papazlığa özenmedik. Ama sizin fikriniz ve niyetiniz denir bilemeyiz.
    Bazen hos oluyor abi inanin... Yillar önce bir aile dostumuz vardi... Yeni evliydiler... Nedense bazen kücücük bir sebepten dakikalarca tartisirlardi... Onlar kavgaya baslayinca bazen her iki tarafida kizistirir sonradan "Cerez getirin" bana derdim... Dizi basliyo babinda... Anlarlar gülüsürdük... Tatliya baglanirdi hersey...

    Alıntı Penguen Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bizi birbirimize kırdırmakla uğraşacağınıza en iyisi siz çocukları bekletmeyin. Yoksa hane halkıyla papaz olacaksınız.
    Simdilik üc vakte kadar pacayi kurtardim... Sevgili esime istedigi bir mutfak esyasi, büyük kizima bior sac tokasi, kücüge ise rakamlari ögrenmesi amaciyla miknatisli renkli plastik oyuncak alindi.... Yetmedi büyük kizin bu aksam bir kiz arkadasinda kalma istegi yerine getirildi....
    Sonuc: Mutluyum, Mutlusun, Mutlu gibi birsey oldu yani...

    Sustum....

  2. #22
    Üyelik tarihi
    27.Şubat.2009
    Mesajlar
    1,003
    Teşekkür / Beğeni

    Standart VOB da bu hafta..

    Assagidaki grtafik ile bu haftaki VOB hareketimizi tahmin etmeye calisalim.
    Oncelikle assagi trendimiz devam ediyor.
    Bu assagi trend icerisinde VOB da onumuzdeki hafta 24.000 ile 24.500 araligi onem kazanacak, 24.500 yukari gecildiginde ise yukari dogru max. 1000 puanlik iLAVe bir marj icerisinde bir hareket icinde bulunmamiz mumkun. (bunun icin oncelikle 24.000 nin uzerinde kalabilmemiz sart)
    Hareket sinirlarimiz SARI cizgiler ile, hareket hedefimiz ise Turkuaz mavi ile belirtilmeye calisildi.


  3. #23
    Üyelik tarihi
    27.Şubat.2009
    Mesajlar
    1,003
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Dunyada ve Turkiyede Gidişat..
    Yaklasik 4 aydir, Ekim 2008 sonundan beri internette muhtelif platformlarda ABD dolarinin degerlenecegini yazdim. Bu gorusumu Grafikler ekinde sundum. Bu yazimla da bu artis ve hedefleri konusundaki fikirlerimi dile getirmek istiyorum.
    Oncelikle sunu belirteyim ki ABD dolarinin bu artisi uzun solukludur, dunden bu gune olusan bir durum degildir, 3 ay icerisinde de bu atesin sonecegi dusunulmesin.
    Bunun nedenleri ve gerekcelerini su sekilde analiz edebiliriz;
    Bilindigi gibi 1994 krizi 1.5 milyar dolar civarindaki bir sicak para nedeni ile tetiklenmisti.
    Keza 2001 krizi de 2.5 milyar dolarlik bir sicak para nedeni ile tetiklendi.
    Ancak son 3-5 senede ulkemize giren yabanci yatirimci su anda 1994 ve 2001 de olusan piyasa sartlarini gerektiginde regule edici bir faktor olarak rol oynamaktadir ve de oynayacaktir.
    1960 yilindan beri karma/serbest ekonomik statuye gecmeye calisian ulkemizde, son yillardaki ozellestirmeler nedeni ile yabanci sermaye girisi hizlanmis ve 49 yillik tarihinde en yuksek seviyeye ulasmistir.
    Bunun anlami sudur; Piyasada olusacak menfi durumlardan Turk halki, Turk sermayesi kadar etkilenecek yeni yatirimcilar, yeni piyasa oyunculari mevcuttur.
    Bir ornek vermek gerekirse, Yeni Raki yi alan sermaye bu yatirimi yaptigi zaman oncelikle Turk piyasasini dusunmustur. Yeni Rakiyi Amerikada pazarlamayi dusunmemistir.
    Turkiye pazarinda buyuk sermaye sahibi oyuncular yeni yeni yerlerini almaktadirlar.
    Bu oyuncular, kar marji yuksek oldugu icin bu pazari secmislerdir. Hicbir zaman sanayici olmadim fakat 1987-1988 lerde ufakda olsa bir imalatimiz oldu. Bu Ingilterede yapilan, masaya adapte edilebilen bir mama sandalyesi idi. Biz bu imalati yaptigimiz zaman, kar marjimizi %100 olarak hesapladik, cunki Turkiyede imalatci her zaman kar payini yuksek tutmaktaydi.
    Dunyada Mevcut durumda hicbir sanayci ve imalatci boylesine yuksek bir kar marjini aklindan hayalinden bile geciremez. Dunyada uretici imalat marjini "single digit" denilen tek haneli kar yuzdelerine kadar dusurmektedir. Buna en iyi ornek Uzak dogu otomotiv sanayii dir.
    Uretimde rol alan hammadde, iscilik ve enerji pazarlama vb gibi girdiler uretim maliyetini olustururlar.Uretim maliyeti de satis fiyatinin olusmasini saglayan en onemli etkendir.
    Amerika Birlesik devletleri gibi sanayilesmis, gelismis ulkelerde bu kalemlerden ozellikle iscilik maliyetlerinin yuksek olmasi Amerikan arabalarinin fiyatini sisirmekte ve Uzak dogu otomotiv ureticileri ile rekabet sansini yok etmektedir. Konuya bu anlamda bakarsak GM ce Chraysler iflasin esigindedir ve iflas etmeleri gerekir. (Iflas=bankrupcy bu firmalara yeniden yapilanma ve ozellikle iscilik maliyetlerini assagi cekmek icin sendikalar ile oturup yeniden pazarlik yapma sansi verecektir)
    Ford yani GM Kuzey Amerikada 15.000 tane bayi sahibi iken, Ayni piyasada satislari butun markalardan cok daha yuksek olan TOYOTA nin Kuzey Amerikada ki bayi sayisi 1.500 tanedir.
    Bugun aciklanan Amerikadaki issizlik orani 1983 den beri en ust seviyededir..
    26 senede olusan bu kopuk sonmelidir. Hastalikli uzuvlar kesilip atilmalidir. Hasta bunyenin iyilesmesi buna baglidir.
    Gelelim Turkiyemize;
    Ulkemiz giren sermaye yaptigi yatirim neticesinde bu pazardan kazandigi paralarini KAR transferi yolu ile ulkesine geri goturmek amaci ile gelmistir. Kar transferi yapabilmesi icinde TL olarak kazandigi bu paranin karsiliginda yine UYGUN FiYATTAN Dolar alabilmelidir!
    Yani o yabanci sermaye artik bizimle ayni dala binmistir. Bindigi dali kesmek onunda sermayesini sifirlamasi anlamina geleceginden Dovizdeki sert fiyat hareketlerinde regule edici rol oynamakla mukelleftir. Yabanci sermayenin Turkiyede yerini almasi yeni uretim sahalari ve Yatirim alanlari acilmasi ve arkasindan ihracatin artmasi ile neticeleneckse eger, bu Ulkemiz icin guzel olacaktir.
    Global Krize neden olan Mortgage kaynakli "Subprime" rezaleti dunyamizda halihazirda yasanmakta olan Global krizin esas nedenidir. Turkiyede Mortgage konusunun cok yeni olmasi ve de Bankalarimizin "Subprime" urunu hakkinda bilgi sahibi olmamasi, ya da az bilgi sahibi olmasi, Global krizden etkilenme oranimizi minumum oranda tutmaktadir.
    Turk ekonomisi Dunya standartlarinda bazi dogu avrupa ulkeleri ile Afrika kokenli ulkeler ile ayni kulvarda anilmaktadir.
    Turk Lirasinin Global krize ragmen Dogu avrupa ulkeleri ve bazi afrika ulkelerinde yasanan devaluasyon kadar kotu etkilenmemesi sonucu, ve de son yillarda ulkemize giren yabanci sermayenin Global dunyadaki acilimi sonucu Bugun Chicago Borsasinda alinip satilmaktadir. Ayni sekilde Rusya ile yapilan son anlasmalarda Turkiye ile Rusya arasindaki ticaretde TL baz alinacaktir.
    1983 de 17 sayili Turk Parasinin Kiymetini koruma kanununu degistiren Rahmetli Turgut Ozal, eminim bu gunleri hayal etmekteydi.
    SSCB nin dagilmasi ekonomik nedenler ile olmustur. Bugun Avrupa Birliginin ortak para birimi olan EURO bu kriz derinlestigi zaman, ortak para birimi olmaktan cikabilecek seviyede endiseleri tasimaktadir. Amerika Birlesik Devletleri Kriz icin devletlestirdigi bankacilik sistemi Liberal ekonomiden cikip devletci bir yapiya burunmek uzeredir.
    Kaldi ki 52 eyaletden meydana gelen ABD nin Ulkesindeki Kriz derinlestigi takdirde Belki Yillar once SSCB nin yasadigi bolunme tarzi bir durumla karsilasmasi bile gundeme gelecektir.
    Toparlarsak, Yazimin basinda degindigim Yuksek KUR politikasi, sermayenin uretime ve yatirima yonelmesini saglayabilecek bir etkendir.
    Turkiyede UCUZ DOLAR ile ithalat devri kapanirsa eger, UCUZ isclik ile uretim, yatirim, ve istihdam donemi baslayabilir.
    Elbette bunun icin Dunya standartlarinda dusuk kar marji ve satis ve pazarlama agi da gerekecektir.
    Rahmetli Turgut Ozalin baslattigi elde canta ile dis pazarlari dolasma aliskanligi butun firmalarimizda artik kaniksanacak bir durumdadir.
    Simdi sira geliyor, "markalasmaya" satis, uretim ve dagitim kanallarini organize etmeye, yatirim maliyetini dusurmeyen, kar marjini tek haneli rakamlara indirmeyen dis piyasalarda yasanan Global kriz nedeni ile 3 otuz paraya gerileyen firmalarin Turk firmalari tarafindan alinmalari bu ilkleri gerceklestirecek seviyededir.
    Ozetle dusuk kur bitmistir. Yuksek KUR ve dusuk faiz devri baslayacaktir.
    Degisimi Gormeliyiz, Gormek de yetmiyor, yasamaliyiz.
    Sevgi ve saygilarimla,
    Bikmisbroker
    Konu bikmisbroker tarafından (06.Mart.2009 Saat 20:21 ) değiştirilmiştir.

  4. #24
    Üyelik tarihi
    27.Şubat.2009
    Mesajlar
    1,003
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    IMF ye muhtac duruma dusmus olmak zaten Ulkemin Makus talihidir.

    IMF ile anlasma yapilmasi gelinen durumun caresizligi neticesidir.

    Gelinen durum parlak olsaydi IMF ye muhtac kalinmazdi.

    Bir yerde okumustum 2009 YILI odemelerimiz 65 milyar diye.
    Bu nedenle TC nin 2009 yili finansman ihtiyaci min. 65 milyar dolardir diyebiliriz.

    90 Milyar dolarlik bir rakam bizi rehavete iter ve borclanilan rakamin daha da buyumesini saglar.

    IMF ile anlassalar bile cekip gitmek isteyen para cekip gidecektir.
    Buna engel olamayacagiz.
    Insallah bu para cekip giderken de arkasinda bir enkaz birakmaz.

    Elindeki kaynaklari Uretime, Yatirima, Istihdama ve ihracata yoneltemeyen ulkelerin sonu budur.

    Bir diger konu ise Ulkemizde "Kar marji" inanilmaz yuksektir.
    Ornegin ezcanelerde satilan Oral-B oynar baslikli dis fircasinin RAf fiyati Min. 30 TL civarindadir.
    Mamul bu;
    http://www.oralb.com/en-US/products/...power400&s=&rd=

    Ayni Mamulun Kanadadaki RAF fiyati Ortalama 13-15 TL civarindadir.

    Bu da gostermektedir ki;
    1-Ya bizdeki kar marji COK YUKSEKTiR.
    2-Ya da TL %100 oraninda devalue edilmelidir.

  5. #25
    Üyelik tarihi
    22.Mayıs.2008
    Nereden
    Yerim yurdum sağım solum zamanda mekansızlık
    Mesajlar
    4,444
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Alıntı bikmisbroker Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    IMF ye muhtac duruma dusmus olmak zaten Ulkemin Makus talihidir.

    IMF ile anlasma yapilmasi gelinen durumun caresizligi neticesidir.

    Gelinen durum parlak olsaydi IMF ye muhtac kalinmazdi.

    Bir yerde okumustum 2009 YILI odemelerimiz 65 milyar diye.
    Bu nedenle TC nin 2009 yili finansman ihtiyaci min. 65 milyar dolardir diyebiliriz.

    90 Milyar dolarlik bir rakam bizi rehavete iter ve borclanilan rakamin daha da buyumesini saglar.

    IMF ile anlassalar bile cekip gitmek isteyen para cekip gidecektir.
    Buna engel olamayacagiz.
    Insallah bu para cekip giderken de arkasinda bir enkaz birakmaz.

    Elindeki kaynaklari Uretime, Yatirima, Istihdama ve ihracata yoneltemeyen ulkelerin sonu budur.

    Bir diger konu ise Ulkemizde "Kar marji" inanilmaz yuksektir.
    Ornegin ezcanelerde satilan Oral-B oynar baslikli dis fircasinin RAf fiyati Min. 30 TL civarindadir.
    Mamul bu;
    http://www.oralb.com/en-US/products/...power400&s=&rd=

    Ayni Mamulun Kanadadaki RAF fiyati Ortalama 13-15 TL civarindadir.

    Bu da gostermektedir ki;
    1-Ya bizdeki kar marji COK YUKSEKTiR.
    2-Ya da TL %100 oraninda devalue edilmelidir.
    sn bikmisbroker,
    Topiğiniz hayırlı olsun, başarılar dilerim. Zamansızlıktan siteyi bile yeni tanıyorum, geç farketmemi hoşgörmeniz temennisiyle.

    Yararlanarak okuduğum ne var ki farklı düşündüüğüm hususları paylaşmak istedim.

    Yazınızda "IMF ile anlasma yapilmasi gelinen durumun çaresizligin neticesidir.

    Gelinen durum parlak olsaydi IMF ye muhtac kalınmazdı." yargınız yarısı dolu bardak örneğinde olduğu gibi nereden baktığınıza bağlı sanıyorum.

    1978 yılıydı, benim kuşağımın ilk IMF ile tanışması. 1987 yılına kadar olmalı kesintisiz devam eden tanışıklığımız IMF ile. 1987-1994 yılları arasında pek haşır neşir olmadığımızı, hatta IMFin adını unuttuğumuzu biliyorum.
    IMF ile sürekli muhtaç durumlarda müzakerelerin başlatıldığı doğrudur; ama genellemeler büyük yanılgıları da içinde barındırır. Bir tarafta sürekli IMF ile anlaşma imzalanması yönünde beyanatlar veren, IMF ile anlaşma imzalanmaması durumunda ülkenin uçuruma yuvarlanacağını deklere eden büyük patronlar, bir tarafta da sizin gibi, "IMF ile yapılacak anlaşmanın gelinen durumun kötüye işaret ettiğinin kanıtı" olarak düşünen çevreler.... İki gruba da katılmıyorum.
    IMF kurucusu olduğumuz ve belirli periyotlarla aidat ödediğimiz, devletlerce ödenen aidatların belirlenen faiz oranları çerçevesinde üye ülkelere borç olarak servis edildiği bir kurum.
    Tüm dünyada yaşanan kriz nedeniyle likit paraya ihtiyaç duyulurken ve ABD dahil tüm ülkeler şirketlerinin ülke dışındaki varlıklarını ülke içine taşımaya zorlarken, Türkiye'nin bu durumdan etkilenmemesi mümkün müdür? Libor üzerinden daha düşük faizle hangi finans kurumundan daha uygun koşullarda borçlanabilirsiniz?
    Unutmayalım 2001 yılında yapılan, daha sonra sürdürelen IMF ile anlaşmamız Mayıs 2008 tarihinde sona ermişti. O dönemde de baskılara rağmen (şimdiki gibi olmasa da) IMF ile anlaşma anlaşma yapma ihtiyacı duyulmadığı deklere edildi.
    Saniyorum yarin şahsım olarak bankadan kredi çekeceğim, zor durumda olduğum için değil, bankanın bazı müşterilerine piyasaya göre daha makul bir faiz oranında borç vermeyi düşünmesinden, benim de belirlenen faiz oranını piyasa koşullarına göre oldukça uygun buluyor olmamdan! Demek oluyor ki her kredi alan kişi, kurum, ülke zor durumdadır genellemesi yanlıştır.
    Türkiyenin günümüze kadar IMF ile yaptığı anlaşmalarda zorunluluktan dayatılan koşullara razı olduğunu okuduk, ama ilk kez en azından yaşıtlarımın anımsayabileceği ilk kez, Türkiye koşullarıma uygun olmazsa anlaşma yapmam diyebilmekte...Mevcut iktisadi veriler ışığında, Mahvi Eğilmez, Yaşar Erdinç gibi bazı ekonomistler de Türkiyenin IMF ile anlaşma yapmadan da kriz sürecini kendi olanaklarıyla atlatabileceği öngörüsünde bulunuyor. Yaşar Erdinç ise yapmaması gerektiğini yazıyor.
    Krizin en temel göstergeleri ortaya çıktığında, önce finans kesimidir yalpalayan, bilirsiniz. ABD, AB ve Benelüks ülkeleri dahil bir çok ülkede bankalar ve finans sektöründe batan, iflas edenler, tasını tarağını toplayıp giden yüz yılık geçmişe sahip kurumlar varken, Türkiyede bırakın batmayı, kar açıklıyorlar!... Krizin bir sonraki aşaması sanayi sektörüne siraet etmesidir bilirsiniz. Biz bu dönemi yaşıyoruz, yaşamak zorundayız çünkü mal sattığınız ülkeler krizde! Sadece iç piyasayı hedef alan firma aşamasını çoktan geçti Türkiye.

    "Bir yerde okumustum 2009 YILI odemelerimiz 65 milyar diye.
    Bu nedenle TC nin 2009 yili finansman ihtiyaci min. 65 milyar dolardir diyebiliriz." cümlenizde sözünü ettiğiniz rakam üç ay öncesinde tahmin edilen olası cari açık rakamı idi; ne ki geçen gün açıklandı Ocak ayı verileri, sanırım takip etme fırsatınız olmadı cari fazlası verdik ocak ayında! Net hata noksan kaleminden! Genel bir yanlış var, tahmin yapılırken de aynı yanlış sürdürülüyor. Türkiyenin yüksek cari açık verdiği yıllar, kriz yılları değil, bilakis büyüme dönemleridir. Rakamlar incelenirse bu gerçeği görmek zor olmasa gerektir.
    1980, 1994 yılı krizlerinden hemen sonrasında cari açık cari fazlaya dönüşmüştür; çünkü yatırım malları ithalatında da, diğer aramalı ithalatında da büyük düşüşler sözkonusu olmuştur. Döviz ödediğimiz en büyük kalemlerin başındadır bu kalem. Sözünü ettiğiniz 65 milyar dolar cari açık rakamını tahmin edenler de, değişkenlerden sadece bir tarafını bağlayıp
    terazinin diğer tarafı değişmeyecekmiş gibi bir öngürüde bulunuluyor.
    Sonuç olarak belirttiğiniz rakam ödenmesi gereken borç miktarı değil, üç ay öncesinde yapılan ve yeni veriler ışığında revize edilen cari açık tahminidir. Şu anda bir çok kurum bu rakamı revize ederek 10-15 milyar dolara düşürmüş durumdadır. Bu miktarın da MB kaynaklarınca rahatlıkla karşılanabilineceği herkes tarafından kabul edilmektedir. Sorun, daha doğrusu endişe edilen husus, cari açığın kapatılamaması değil, %2 civarında büyüyen nüfus artışına pararlel, minimum %4 büyümek zorunda olan Türkiyenin bu ivmeyi tutturamayacak olmasıdır, ki bu işsizlik demektir aynı zamanda. Ama insaflı olmak gerektir, bu sorun şimdiki zamanın sorunu değil, 1976 yılından bu yana devam edegelen bir sorunsaldır, arada 2-3 yıllık bir bu fasit dairenin kırıldığı dönem olsada...

    Kanadadaki RAF fiyati Ortalama 13-15 TL civarindadir.

    Bu da gostermektedir ki;
    1-Ya bizdeki kar marji COK YUKSEKTiR.
    2-Ya da TL %100 oraninda devalue edilmelidir

    Yargınıza katılamayacağım. İlginç ve güzel bir muhakeme kabul ama; bilirsiniz tüm dünyada, mac, cola endeksleri de yapılır ve ülkeler arasında değişen satınalma paritesi ölçülmeye çalışılır. Uzun yıllardır ekonomi çevrelerince genel kabul gören, veri setine giren datadır. Bu endeksler de değişir ülkeden ülkeye, örneğin mac burger cola endeksine göre bu ürünleri de Türkiye bazı ülkelerden pahalıya tüketmektedir. Bu veri elbette sizin çıkardığınız döviz fiyatlarının seyri hakkında öngörüde bulunmaya yarayan bir veridir ancak veri setininin içinden sadece bir veridir. Ülkenin büyüme oranı sonrasında kalkınmışlık düzeyi bu fiyatları etkiler, ama hiç bir zaman tüm ülkelerde bire bir eşitlenmez...

    Saygıllar paylaşmak umuduyla
    Konu MESUTC tarafından (16.Mart.2009 Saat 04:23 ) değiştirilmiştir.

  6. #26
    Üyelik tarihi
    27.Şubat.2009
    Mesajlar
    1,003
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Sevgili Mesutc,
    Yaziniz icin tesekkur ederim.
    Ustteki yazimda ornek verdigim Oral-B dis fircasi Turkiyede satilan ve ilk planda aklima gelen bir ornekti.

    Simdi, genelde bu mallarin merkekzi cin.
    Cinden ithal edilen mallarda gumruk orani (30-35 sene once Gumruk Tarife Istatistik Pozisyon Numarasi ile) entersan rakamlarda idi.

    Fakat gunumuzde bu Gumruk vergisi Dunyanin her yerinde ayni.
    Hatta Ulkemiz Avrupa birliginden aldigi, ithal ettigi mallardan dolayi Ithalatda Vergi bile odemiyor??

    Ornegime ayni mal uzerinden devam edeyim ve de neticelendireyim;
    Yani cinden alinan Bu Oral-B dis fircasi icin alinan Gumruk vergisi KANADA ile (%1-%2 degisse bile) AYNI.

    Ithalatcinin KARI ne?
    Toptancinin kari ne?
    Perakendecinin Kari ne?

    Kanadada bu oranlar Ithalatci%15+Toptanci%10+Perakendeci(%15 ya da %20) dir.
    Bu noktadan hareketle, Cinden ithal edilen Oral B dis fircasinin ALIS fiyati 8.-TL civarindadir. Yani 4.-/ya da 5.-$..

    Gelelim Turkiyeye;
    4.- ya da 5.- $ a ayni ulkeden ithal edilen 8.-TL malin raf fiyati ise 30.- TL??
    Ve bu mal satiliyor?? Ve bu mal Musteri buluyor? Ve bu Oral-B Raf fiyatindan KDV dusulmus hali ile rakami analiz edersek 25.-TL KDV siz rakam kabul edelim? 8.- Alinan mal bedeli olarak dusunursek kalan 21.-TL hangi arada bir derede kime gidiyor?

    Eczaci Bu tur malda KARIM %25 dir dedigine gore, (Dis fircasi bazinda 4.-/4.5 TL aradaki fark) ve kar marji ithalatci ve Toptanci arasinda dagitilmaktadir.

    Yani 8.-TL ye Cinden Ithal edilen ayni mal icin 17.-TL yani %200 luk bir kar marji mal rafa gelene kadar birilerinin cebine girmektedir.

    1- Ya Bu % ler, Bu KAR marjlari FAHiS oranlardir.
    2-Ya da piyasa/Yani ithalatci yaptigi ticaretde kendini gercekci KUR uzerinden HEDGE etmektedir. Yani ani bir KUR artisi karsisinda Ticari olarak kazancli cikabilmek amaci ile (Ulke riski) Kar marjini %100 lerde tutmaktadir, tutabilmektedir.

    Ozetle Piyasa kendi kendini fiyatlamaktadir!
    Bu sartlarda kimse 8.-TL ye ithal ettigi mali Kanadadaki gibi dusuk KAR MARJLARI ile piyasaya veremez, cunki bagladigi paraya, aldigi RiSKE degmemektedir!

    Yukarda verdigim Oral-B dis fircasi ornegini piyasada satilan butun iTHAL mallara uygulayabilirsiniz!

    Turk Vatandasi aldigi mallara, DUNYA standartlarinin ustunde ve korkunc fiyat farki odemektedir. YANLISLIK bu noktada zaten ya?

    Odenen FARK DUNYA standartlarinin %100 ustunde hemde.

    Turkiyede Ya KAR marji cok yuksektir, (Yabancilar bosuna gelip Yeni RAKI yi almadilar) ya da USDolar kuru piyasa tarafindan ayrica fiyatlandirilmaktadir.

    Bunun aciklamasi ancak budur diye dusunurum.

    Saygilarimla,
    Konu bikmisbroker tarafından (16.Mart.2009 Saat 11:07 ) değiştirilmiştir.

  7. #27
    Üyelik tarihi
    27.Şubat.2009
    Mesajlar
    1,003
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    ALTIN ONS da biraz daha assagi salinmamiz gerekiyor.
    Haftaliklar henuz donus sinyali vermedi.


  8. #28
    Üyelik tarihi
    27.Şubat.2009
    Mesajlar
    1,003
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    XU100 de ise ite kaka da olsa yukarilari deneyecegimiz soyluyor indikatorler bana.


  9. #29
    Üyelik tarihi
    27.Şubat.2009
    Mesajlar
    1,003
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    XU100 de durum..


  10. #30
    Üyelik tarihi
    27.Şubat.2009
    Mesajlar
    1,003
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    VOB 30 da son durum ve yukardaki hedefler..


Sayfa 3 Toplam 62 Sayfadan BirinciBirinci 123456713 ... SonuncuSonuncu

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 7 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 7 misafir)

Bu Konu için Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
YASAL UYARI
Ekonomi, Borsa ve Para piyasaları" bölümünde yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan Seri:V, No:52 Sayılı "Yatırım Danışmanlığı Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ" çerçevesinde aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çevresinde sunulmaktadır. Burada ulaşılan sonuçlar tercih edilen hesaplama yöntemi ve/veya yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmakta olup, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabileceğinden sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi sağlıklı sonuçlar doğurmayabilir.Yatırımcıların verecekleri yatırım kararları ile bu sitede bulunan veriler, görüş ve bilgi arasında bir bağlantı kurulamayacağı gibi, söz konusu yorum/görüş/bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan www.keyborsa.com web sitesi ve/veya yöneticileri sorumlu tutulmaz.
Google Privacy Policy
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193