Sayfa 1 Toplam 3 Sayfadan 123 SonuncuSonuncu
Toplam 21 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Insan Beyninin Gücü

  1. #1
    Üyelik tarihi
    17.Aðustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Insan Beyninin Gücü

    !!! ÝNSAN BEYNÝNÝN GÜCÜ (Bu olay yaþanmýþtýr) !!!

    --------------------------------------------------------------------------------
    Polonya'daki Lodz kasabasýndan çýkan tren, dükkanlara dondurma daðýtýr. Görevlilerden ikisi, dondurmalarý dükkana taþýmak için dondurma
    dolabýnýn içine girer. O sýrada dolabýn kapaðý kapanýr ve içerde
    kalýrlar. Dolabýn kapaðýný vururlar ama onlarý duyan kimse yoktur. Öleceklerini anlarlar ve sürekli kendi kendilerine "Donucaz, donucaz..." diye mýrýldanýrlar. Ýçlerinden bir tanesi kaðýda "Yavaþ yavaþ tenimiz donmaya baþladý, artýk dayanamýyoruz." diye yazý yazar. En sonunda bunlar donucaz diye diye donarak ölürler. O akþam onlarý orada bir kasabalý bulur ve polise haber verir. Olay yerine gelen polis bunlarýn otopsisini yaparak donarak öldüklerini kamuoyuna açýklar.

    AMA DOLAP SABAHTAN BERÝ ÇALIÞMIYORDUR...

  2. #2
    Üyelik tarihi
    17.Aralýk.2008
    Nereden
    Denizin Kýyýsýndan
    Mesajlar
    66
    Teþekkür / Beðeni

    Standart

    yok artýk daha neler.... bence bu olay deðilde saçmalama gibi. yanlýþ anlaþýlmasýn mesajým konuyu açana deðil bunu uydurana

  3. #3
    Üyelik tarihi
    17.Aðustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Zenginlik

    Etrafýnda bir sürü insan olmasýna raðmen, hükümdarýn en çok güvendiði ve yegane dostu bir bilge kiþi varmýþ. Bir gün otururlarken, hükümdar bilge kiþiye þöyle bir soru sormuþ:

    - " Sen ki göðün gizemine ermiþ, bilime yön vermiþ bir adamsýn. Ýnsanlar ister hükümdar kadar güçlü, ister savaþçýlar kadar onurlu olsun sana danýþýr ve aðzýndan çýkacak bir sözü beklerler. Þimdi senin gibi bilge bir adamýn fikrini merak etmekteyim, benim hükümdarlýðým ve servetim hakkýnda ne düþünüyorsun?"

    Bilge bu soru karþýsýnda hükümdarýn gözlerinin içine bakarak þu
    sözleri söylemiþ:

    - " Diyelim ki hükümdarým uçsuz bucaksýz kýzgýn bir çöldesiniz. Ölmemek için, size uzatacaðým bir bardak suya servetinizin yarýsýný verir miydiniz?"

    - " Verirdim tabii."

    - "Zaman geçti diyelim ki susuzluðunuz arttý, size uzatacaðým bir sonraki bardaða servetinizin öteki yarýsýný da verir miydiniz?"

    Hükümdar biraz düþünmüþ ve ardýndan "Ölmemek için evet" demiþ. Bunun
    üzerine bilge kiþi gülerek þu sözleri söylemiþ:

    - "Madem öyle, o zaman düþünmeye gerek yok fazlaca. Çünkü haþmetlim,
    sizin servetiniz yalnýzca iki bardak sudan ibarettir."

    Hepimiz hayatýn içerisinde birtakým unvanlara, kimliklere veya servetlere sahip olabiliriz. Doktor, avukat, iþ adamý, ev hanýmý, memur, iþçi, iþveren, öðretmen, öðrenci, anne veya baba v.s. birtakým rollerimiz olabilir. Belki bir hükümdar gibi unvanýmýz olmayabilir, ancak hepimizin kendimizce birtakým varlýklarý veya servetleri mevcut.

    Hepimizin algýladýðý servet kendi zihin haritalarýmýza veya hayata bakýþ açýmýza göre deðiþkenlik göstermektedir. Kimisi için pýrlantalara, yakutlara, zümrütlere v.s. sahip olmak büyük servet iken, kimisi için dünya klasikleri, Türk klasikleri, sanat tarihi, felsefe, biyografiler v.b. ile bir kütüphane dolusu kitaplarý okumuþ
    olmak ve o kütüphaneye sahip olmak büyük bir servettir. Kimisi için yalý dairesine sahip olmak ve orada yaþamak büyük bir servet iken, kimisi için doksan yýllýk iki göz evinde çocuklarý, torunlarý ile oturmak çok büyük bir servet olabilir.

    Profesyonel sporcular için kendi dallarýnda rekorlar kýrmak ve muhtelif madalyalara sahip olmak bir servet iken, bir çocuk için kendi ilgi alanýndaki oyuncak serisine (actionman, barbi bebekler, spiderman, kart oyunlarý, puzzle gibi) sahip olabilmek büyük bir servet olabilir.

    Ünlü iþadamlarý veya cumhurbaþkaný, baþbakan gibi unvanlara sahip olan
    insanlar için zaman fukarasý olmamak bir servet sayýlýr iken, bazýsý için çimlerde, kumlarda çýplak ayak dolaþabilmek, cýrcýr böceklerinin sesi eþliðinde uykuya dalabilmek, güneþin doðuþu ile bakir bir ortamda köy kahvaltýsý yapabilmek büyük bir servet olabilir.

    Peki gerçekte servet sahibi olmak ne demektir? Gerçek zenginlik nedir?
    Zenginlik aslýnda sadece iki bardak sudan ibaret olabilir mi?

    Zenginlik, servet sahibi olmak bir doyum iþidir. Zenginlik, ölçüsü ve miktarý kiþiden kiþiye deðiþen ve zihnimizde baþlayýp yine zihnimizde sona eren bir doygunluktur. Çünkü doyum zihinde varolan bir þeydir. Zenginlik, servet sahibi olmak bolluk bilinci ile yaþayabilmektir.

    Önemli olan zihnimizde tatmin olabilmektir. Bir insan zihninde tatmin olduðu müddetçe, hem yüreðinde, hem bedeninde, hem ruhunda, her koþulda her alanda tatmin olabilir.

    New NLP der ki;
    gerçek zenginlik çok þeye sahip olmak deðil, az þeye ihtiyaç duymaktýr.

    Mesele ne kadar az þeye ihtiyaç duyarak yaþýyoruz. Hayatýn içerisinde ne kadar az þey ile doyumu yakalayabiliyoruz. Gerçek zenginlik gözünün gönlünün tok olabilmesidir. Mesele tok hissedip aç yaþayabilirken huzur içerisinde olabilmektir.

    Aslý akþam bir davette giymek için yeni bir elbise almayý çok istemiþti. Birkaç gündür bunun planýný ve bütçe hazýrlýðýný yapmýþtý.Ancak bir an her þey deðiþti. O gün sokakta gördüðü herhangi bir çocuktan etkilenmiþ ve aniden elbise almaktan vazgeçmiþti. Birkaç saat sonra, elbise almak için ayýrdýðý para ile ihtiyacý olan o çocuða okul gereçleri, okul kýyafetleri almýþtý. Ýþte Aslý o an müthiþ bir doyum yaþamýþtý zihninde. Beþ saat kendince önemli saydýðý bir davette þýk olmak yerine, bir çocuðu mutlu etmek, bir aileyi bir sýkýntýdan bir
    dertten kurtarmýþ olmaktý onu huzura kavuþturan, ona doyum saðlayan þey.

    Sahip olduðumuz unvanlarý, varlýklarý veya servetleri görmeden ve hissetmeden yaþayabilmektir gerçek zenginlik. Hayatýn her alanýnda yukarýdakileri deðil, aþaðýdakileri görerek yaþayabilmektir gerçek zenginlik.

    Hayata teþekkür edebilmek, hayata þükredebilmektir en büyük servet.

    Ýnsanoðlunun yaþamýný devam ettirebilmesi için, sudan baþka hiçbir içeceðe ihtiyacý yoktur.
    Mesele yaþamý devam ettirebilmek ise,servet sadece iki bardak sudan ibarettir aslýnda.

    Doyum içerisinde bir ömür geçirmeniz dileðiyle…
    [/QUOTE]
    Konu naz tarafýndan (15.Þubat.2009 Saat 00:00 ) deðiþtirilmiþtir.

  4. #4
    Üyelik tarihi
    17.Aðustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teþekkür / Beðeni

    Standart mutlaka okuyun


    Geçenlerde Stephen Glenn'den ünlü bir araþtýrmacý bilim adamý hakkýnda bir öykü okudum.Bu bilim adamýnýn týp konusunda yeni ve çok önemli buluþlarý olmuþtu.Bir gazete muhabiri röportaj yaparken kendisine,ortalama bir insandan nasýl olup da farklý ve yaratýcý bir insan olduðunu sormuþ. Kendisini diðerlerinden ayýran özelllik neymiþ ?

    Bilim adamý bu soruyu "iki yaþýndayken annemin yaþattýðý deneyim nedeniyle" diye yanýtlamýþ.

    Bilim adamý buz dolabýndan süt þiþesini çýkartmaya çalýþýrken,þise elinden kayýp yere düþmüþ ve ortalýk süt gölüne dönmüþ.

    Annesi mutfaða geldiðinde,ona baðýrmak,söylenmek ya da onu cezalandýrmak yerine : "Robert,ne kadar güzel bir hata yaptýn! Daha önce bu kadar güzel bir süt gölü görmemiþtim. Evet,olan olmuþ. Þimdi birlikte burayý temizlemeden önce biraz yerde süt oynamak ister misin?" demiþ. O da eðilip oynamýþ yere dökülen sütle.
    Birkaç dakika sonra annesi "Robert,bu tür bir þey yaptýðýnda, bunu senin temizlemen ve her þeyi eski haline getirmen gerektiðini biliyor musun? Bunu nasýl yapmak istersin? Bir sünger mi kullanalým, yoksa bir havlu ya da bez mi? Hangisini istersin? " demiþ.
    Robert süngeri seçmiþ ve yere dökülen sütü temizlemiþler.

    Daha sonra annesi "Biliyor musun, burada yaþadýðýmýz olay senin iki minik elinle bir süt þiþesini taþýyamadýðýn kötü bir deneyimdi. Þimdi arka bahçeye çýkalým ve þiþeyi suyla doldurup, senin dolu bir þiþeyi düþürmeden taþýmaný saðlayalým" demiþ.
    Küçük çocuk þiþeyi boðazýndan iki eliyle tutarsa, düþürmeden taþýyabileceðini öðrenmiþ.

    Yapýlan hatalarýn yeni birþeyler öðrenmek için güzel fýrsatlar olduðunu anlamýþ. Ýþte bilimsel arastýrmalardaki deneyler de bu temele dayanýr zaten.

    Bir deney baþarýsýz olsa bile, o deneyden çok deðerli bilgiler elde edilir.

    Jack Canfield

    "çocuklar ne ister" yazar : Canten Kaya-Selim Uzunoðlu

  5. #5
    Üyelik tarihi
    17.Aðustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teþekkür / Beðeni

    Standart kücük ama büyük hikaye

    Afrika`da dev filleri yere cakilmis kucuk kaziklara baglarlar.3-5
    tonluk koca filleri yerinde bekletir yere cakilmis bu kucuk
    kaziklar..Neden mi? Soyleki: Filler daha dogar dogmaz kucuk bir kaziga
    baglanirlar, kacip kurtulmak isterler ama nafile! Buyudukce o
    psikolojiyle buyurler. Sonra anlarlarki, buradan kurtulmak mumkun
    degil. Sonrasindaysa koca filler hayatlarini bir kaziga emanet devam
    ettirirler. KISSADAN HISSE: Hayattlarini kucuk menfaat ve hedeflere
    baglayanlarin , efsunlasmis insanimizin bu halden kurtulmasi sarttir.


    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  6. #6
    Üyelik tarihi
    17.Aðustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Bir Ýnternet Aþký..Azra ile Emre

    Emre’ye göre her þey çok güzel gidiyordu. 2 ay olmuþtu Azra ile iliþkileri. Azra için de her þey yolundaydý. Azra ile Emre Ýnternette tanýþmýþlardý. Herkesin “Bu iliþki yürümez” sözlerini hiç dikkate almadan 2 ayý bitirmiþlerdi. Bildiklerini yaptýlar ve çok da mutlu oldular. Emre Türkiye’de Azra Bulgaristan’da yaþýyordu.

    Emre sevgilisinin Türkiye’ye gelme ümidiyle yaþýyordu. Nasýl olsa gelecek deyip günleri tüketiyordu. Emre kýskanç biriydi. Azra da genellikle kýskanýr ama sevgilisine güveni sonsuzdu. Aslýnda içten içe kýskanýlmak isterdi Azra. Ýnsanoðlu için genellik hoþa gider kýskanýlmak. Emre üniversitede okuyor Azra ise Bulgaristan’da dans hocalýðý yapýyordu. Biri internete gireceði zaman mesaj gönderip buluþurlardý. Yine bir gün muhabbet ederlerken Azra 2 gün internete giremeyeceðini söyledi. Neden olarak da arkadaþlarýyla birlikte dað evine gideceklerini Emre’ye açýkladý. Emre sevdiðini iki gün göremeyeceði için bu duruma üzüldü.

    Üzüldü üzülmesine ama belli etmedi. Ama Emre kýskançtý “Kim kim gidiyorsunuz” dedi. “Arkadaþlarýmla” dedi Azra “Hem kuzenim de gelecek Yeliz”. Emre Yeliz’i Azradan önce tanýmýþtý aralarý çok iyiydi. Yeliz’in olmasý Emre’nin az da olsa yüreðine su sermiþti. Ne yani Azra’ya güveni yok muydu? Hayýr tabiki vardý. Emre fark etmeden “Bak bu arkadaþlýk aþka dönüþmesin ne de olsa iki gün ayný evde kalacaksýnýz?” dedi. “Saçmalama normal arkdaþlarým onlar asla öyle bir þey olmaz” dedi öfkeyle karýþýk Azra. Bu yanýt Emre’yi biraz rahatlatmýþtý. Ertesi gün Azra’nýn yokluðunda Emre internete girmedi. Kitap okumaya çalýþtýysa da sevgilsi aklýndan çýkmadý. Her kelimesinde sevdiðinin resmi belirdi. Bir gün de özlemiþti onu. Vakit çok nazlýydý bugün.

    Telefonu çaldý arkadaþlarýnýn dolaþma teklifini kabul etti. Hem böylece zaman da geçerdi. Ertesi gün Emre’nin sevgilisine olan özlemi daha da arttý. Artýk bir þeyin farkýna varmýþtý Azra’yý çok seviyordu. Emre bu günü de sevgilisi ara ara aklýna gelse de arkadaþlarýyla geçirdi.
    Emre yataðýna uzandýðýnda “Acaba” dedi. “Acaba ben de benim onu özlediðim kadar özleniyor muyum?” Zor bir soruydu kendisi de kabul etti. Nihayet sabah olmuþtu. Emre her sabah yaptýðý meþhur –Azranýn her zaman söylediði- kahvaltýsýný yapmadan internete girdi. Azra’ya kavuþabilecek olmanýn ateþiyle yanýyordu. Evet evet Azra da interetteydi. “Merhaba caným” dedi Emre heycanlýydý. “Selam caným” diye karþýlýk verdi Azra. Emre “Seni o kadar özledim ki iki gün geçmek bilmediði. Yokluðunda öðrendim varlýðýnýn kýymetini (Bu sözü kendisi de beðendi.) dedi sonra. “Bende caným” dedi Azra.

    “Sanki uzun bir süredir konuþmuyoruz gibi hissediyorum kendimi” diye devam ettirdi sözlerini. Bu söz içten içe hoþuna gitmiþti Emre’nin. “Nasýl geçti?” diye sordu Emre. “Çok güzel geçti” diye cevap aldý. “Sen neler yaptýn?” diye sordu Azra. “Seni özlemekten baþka bir þey yapmadým” diye cevap aldý. “Annemle çok büyük kavga ettim” dedi tekrar Azra. “Býktým artýk bir gün kaçacam bu evden her þeye karýþýyorlar para da vermeyeceklermiþ” diye devam etti. Emre Azra’nýn bu yorumuna kýzdý evden kaçma gibi bir cahilliði asla yapmamasý gerektiðini annesinin bir þeye canýn sýkkýn olabileceðini söylese de Azra pek oralý olmadý.

    “Caným bir þey konuþmamýz gerek dedi Azra.” Emre’ye heycan bastý. Emre’nin ateþi yükselirken Azra devam etti. “Bak caným sana yalan söyleyecek deðilim. Dað evinde bir arkadaþ benden hoþlandýðýný söyledi. Ben de þaþýrýdm arkadaþ olduðumuzu söyledim. Israr edince de düþünmem gerektiðini belirttim.” Kelimeler Emre’nin beyninde zincirleme kaza yapmýþçasýna vuruyordu. Emre’nin kafasý fren iziyle doldu. Çok sinirlendi Emre yazmaya çalýþtý ama ellerinin titremesinde harfleri tutturamadý.

    Yazmadýðý her saniye Azra’nýn yazdýklarýný tekrar okuyarak geçiyordu bu onu daha da deli ediyordu. Daha baþtan biliyormuþ da ondan uyarmýþ gibiydi. Ýnanýlýr gibi deðildi. Delicesine sevilirken bu yapýlamazdý. “Hayýr olmaz” diye geçirdi içinden Ama kelimeler gözüne girecek þekilde duruyordu. Biþeyler yazmalýydý parmaklarý hafif hafif klavye üzerinde hareketlendi. “Yazýk!” dedi. “Yine aþkýn b.ktan kýsmý bana kalan. Farklý zamanda farklý duygular sýrasýnda geldiðin için farklý sanmýþtým seni. (bu söz de güzeldi ama bir yere kaydetmenin zamaný deðildi.) Ben seni çok sevmiþtim. Sen de diðerleri gibi yalanmýþsýn. Artýk yapabilecek biþeyim yok. Tüm yaþanýlmýþlar için teþekkür ederim mutluluklar… Ama ben seni gerçekten çok sevdim…” deyip hýzlýca laptobunun kapaðýný kapattý. Kan beynine sýçramýþ gibydi bir süre kýpýrdamadý öylece baktý. Arkadaþlarýna da hiç biþey anlatamazdý artýk býkmýþlardý ayrýlýklarýndan. Bu 4. terkediliþ olmakla beraber 3 tane de ihanete uðramýþtý. Azra’yla beraber olmaya baþladýðýndan itibaren geçmiþi az da olsa unutmuþtu.

    Emre’nin sorunlarý vardý bunlar iyice kendini belli ediyordu. Eski Emre yoktu. Her þeye sinirlenen baðýran çaðýran bir Emre vardý. 5 gün girmedi internete. Psikologuna daha sýk gider oldu. Ailesinin neler olduðu konusunda sýkýþtýrmalarý nafileydi. 1 aya yakýn geçen zamanla internetle iliþkisini kesmiþti. Üniversitede gruplara takýlýyordu. Baðýmlýlýk hap yapan ilaçlar kullanmaya baþladý. Üniversitede yaptýklarý bir kavgada kolu kýrýldý. Emre bu 1 ay da hiç eve uðramaz oldu. Parasýz kalýp da cep telefonunu sattýðý için ailesi ulaþamýyordu. Zaten ulaþsa da pek bir þey deðiþmez gibiydi. Bir zamanlar en sevmediði müzik türü olan metal müzik de dinlemeye baþladý. Emre kendini tanýmýyor tanýmak için uðraþmýyordu. 2 ay hiç internete girmedi. Azra’yý unutmuþ hissediyordu. Hani …

    Bu arkadaþlýk aþka dönüþmesin sonra deðip de bunun “imkansýzlýk” þeklinde cevap veren Azra’yý… Sözünde durmayan insaný. Unutmuþtu onu. 2 ayýn sonunda uyuþturucu haplara olan bagýmlýlýðý iyice arttý. Her gün bir yerde kalýyordu. Ne evi belli ne yataðý. Bir gece de Mustafa’nýn evinde kaldý. Beyni uyuþuk Mustafa internet baþýnda þuusuzca bakmaktan vazgeçip yataðýna gittiðinde Emre 2.5 ay sonra ilk defa internetle karþý karþýya kalýyordu. Saat 3.47’de maillerini kontrol etmek istedi.

    Mailinde 11 tane yeni mail vardý. Hepsi Azra’dan gelmiþti. Emre ilk gelen maile týkladý o an soðuk soðuk terledi. Beyaz sayfa ekranla birlikte Emre’nin yüzünü de aydýnlattý:

    “Caným annem çok moralimi bozmuþtu Ben de biraz seni kýzdýrmak istedim hepsi þakaydý. sanýrým berbat oldu affet beni offfffff.”
    Emre öylece kalakaldý. Terkedildiði an gözlerinin önüne geldi. Her þey çok garipti. “Aþklar” dedi “Çok garip… Baþlayýp ve bitiþler çok garip… Ýnsanlar çok garip… Azra çok garip…”
    Emre diðer mailleri okumaya cesaret edemedi…

    inþ dahaönce veriLmemiþtir..
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  7. #7
    Üyelik tarihi
    17.Aðustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Umudumu soranlara cevabým





    Bir an oldu mu acaba umutlarým diye sordum o gece. Yalan sevdalardan eskiyen yüreðime ne kadar acý geldi yanýtlar. Demek ki umutlarýmý kurak topraklara diktim diye geçti zihnimden. Yaðmurla yeþerirken ben sen kendi hesaplarýnýn peþinde sersefil olacaktýn. Bunu bile bile kýrdýn yüreðimi. Aþk ihanet ve yalan….Köþe bucak kaçtýðým tatmayý býrak koklamaya korktuðum sen ve...Neyse dilimi ve gönlümü yorsam ne çare. Öldük ve tekrar doðduk yalnýz ve korkusuz olmak üzere.


    Sokak lambalarýnýn etrafýný sarmýþ ateþ böcekleri. Kasýmýn hüznünde aðustos sevinci yaþamak kadar tezat bu hayat ve getirdikleri. Þiirler hikayeler hatta masalar yazýlmýþ sevdalarýn üstüne. Öðreten ve yol gösteren bu kadar çok mefhum varken… Yine hazan yine hüsran… Gönlümün kapýsýna çekilen sürgüye baktým bu sabah. Hiç kýmýldamamýþ bu kadar fýrtýnalýyken hayat. Belli ki sen de sevdan da yoktun aslýnda. Nasýl bir rüyaya dalmaktýr bu? Kabuslarý hiç sevmem aslýnda çok gece hýçkýrarak ve terler içinde uyandým sen çökünce rüyalarýma. Ama yine baþladýn kaldýðýn yerden. Çocukken dinlediðim arkasý yarýnlardan çýkýp gelmiþ olamazsýn diye düþündüm hep. Ya da ne bileyim iþte her nereden geldiysen.



    Umutlarýmý soranlara cevabým sen deðilsin benim artýk. Ýsyaným aþka dedim hayata deðil. Aslýnda soruyu soran da bendim kendime. Umutlarýmdan kime ne? Düzen ve sürekli dönen bu çarklarýn içinde umutlarýmý umursayan sadece benim bunu biliyorum. Baþka renklere ve kokulara ihtiyacým olmadan belki yürümeyi yeni öðrenen çocuk gibi düþe kalka bulacaðým yolun sonunu. Kimin umurunda ! Varsýn umutlarým bana sorsun bu sefer; hey sen ! Nereye böyle alelacele?

    Senin gidemeyeceðin yere……………


    Alýntýdýr...
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  8. #8
    Üyelik tarihi
    27.Haziran.2007
    Yaþ
    54
    Mesajlar
    2,545
    Teþekkür / Beðeni

    Standart

    Hep yaðmur mu yaðar?
    Ki en güzel güneþ en karanlýk günlerin ardýndan gelir.

  9. #9
    Üyelik tarihi
    17.Aðustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teþekkür / Beðeni

    Standart günün hikayesi.....

    VARIM!!
    Saatlerdir bilgisayarýn baþýnda oturuyordu hala beklediði mail
    gelmemiþti. Silkindi. Kaç saat olmuþtu bilgisayar baþýna oturalý?
    Oooo! Ýki saatten fazla olmuþ koskoca iki saat? Arkadaþlarý
    yemeðe davet etmiþti Sinan sinemaya oda arkadaþlarý ise fal
    partisine.. Hiçbirini kabul etmemiþti. Þimdi bu ücra internet
    cafede gelecek o maili bekliyordu. Daha ne kadar sürecekti?
    Kimbilir belki bugün hesabýna bile girmemiþti girmeyecekti?
    Girse bile yazacaðý daha önemli insanlar vardý belki… Belki de
    onun ona önem verdiði gibi o ona önem vermiyordu? Yok caným!
    O da en az Sevgi kadar deðer veriyordu Sevgi’ye yazdýðý her
    mesajýn karþýlýðý ertesi güne geliyor hadi ertesi gün olmadý
    birkaç gün içinde gecikmenin özürünü de içeren mail hesabýnda
    bekliyordu Sevgi’yi. Aylar olmuþtu yazýþmaya baþlayalý
    bir kez bile aksamamýþtý mailler. Ta ki bu haftaya kadar.
    Hafta baþýndan beri tek bir satýr gelmemiþti ondan. Tuhaf!
    Oysa kendisi yazacak bir þey bulamasa - ki bu da ayda yýlda
    bir olurdu- forward edilmis mesajlar gönderirdi güzel sözler
    fýkralar ya da ufacýk bir e-kart. Üçüncü gün dayanamamýþ
    onu merak ettiðini söylediði bir mail göndermiþti: Heeeey
    öldün mü kaldýn mý? Haber verseneeeee! diye þakalaþmýþtý
    üstelik. Ses seda yoktu yine karþý tarafta beþinci gün
    iyiden iyiye meraklanýr olmuþtu hatta bir sapýðýn onun
    hesabýna girip gelen mesajlarý ondan önce okuyup sildiðini
    bile düþünmüþtü. Ýyisi mi oturup bütün gün bekleyecekti
    bilgisayar baþýnda hem içinde de bir þüphe kalmayacaktý
    böylece. Bugün sekizinci gün de bitmiþti. Yine en ufak bir yazý
    bile gelmemiþti. Unuttu beni diye geçirdi içinden. “Tabii ne
    bekliyordun ki!” diye kýzdý kendi kendine. Alay etti bir süre bu
    çocukluðuyla. Hiç görmediði sadece yazýlarýyla þiirleriyle
    tanýdýðý biriydi karþýdaki ve hep öyle uzakta öyle bilinmez
    kalacaktý. Ne bekliyordu ki? Kendisi de bilmiyordu. Hayalinde
    bu yazýlarý yazan kiþiyi bir türlü canlandýramýyordu. Ne zaman
    gözlerini kapasa sadece bir çift el görüyordu klavyenin tuþlarýna
    dokunan güzel parmaklar… Bu elin kime ait olduðunu görmeye
    çalýþýyor didiniyor ama hayali bir anda daðýlan sis gibi yok
    oluyordu. Ertesi gün soluðu yine bilgisayar baþýnda aldý. Bekledi
    bekledi. Birkaç arkadaþýndan gelen mailleri yanýtladý hemencecik.
    Aslýnda böyle beklemek fena da olmuyordu hani. Zaten tatildeydi
    yapacak baþka bir iþi yoktu arkadaþlarýndan çoðu eve dönmüþtü
    kalanlar ise onu çaðýrsa da o pek istemiyordu. Bu düþüncelere
    dalmýþken yeni bir mesaj geldi. Hayret adres pek yabancýydi ona.
    Biraz tereddüt ettikten sonra yüreði korku içinde açtý. Mail
    “merhaba ben Akýn’ýn yakýn arkadaþýyým. Kendisini trafik kazasýnda
    kaybettik telefon defterinin arasýnda sizin mail adresinizi bulduk ve
    haber vermeyi uygun gördük. Baþýmýz saðolsun” diyor ve devam
    ediyordu ama mailin devamý onu ilgilendirmiyordu artýk.Okuyacaðýný
    okumuþtu zaten. Kaçýncý ölüm haberiydi bu bu kaçýncý deðer verdiði
    insandý yitip giden? Bazen bütün uðursuzluðun kendinde olduðunu
    düþünüyordu. Sonra saçma geliyordu düþündükleri ama ne
    farkederdi ki iþte cok sevdiði her gün yazdýklarýyla onun gününe
    renk katan o kiþi artýk yoktu. Kötü bir þaka olamaz mýydý?
    Ne yapacaktý þimdi? Beklediði mail gelmiþ miydi? Ne yani
    kalkýp gidecek ve bir daha gelmeyecek miydi? Bir daha o güzel
    mesajlari hiç göremeyecek bir daha o elleri hayal edememenin
    üzüntüsüyle doðruldu. “Cebinden size henüz yollamadýðý
    yollamak için doðum gününüzü beklediði bir þiir bulduk.
    Týpký sahibine ulaþmamýþ bir mektup gibi
    duruyordu oracýkta. Aþaðýda onun sizin
    için yazdýðý son þiiri bulacaksýnýz.
    VAR MISIN ?
    Biliyorum þaþýracaksýn
    Son sözler gibi gelecek kulaðýna
    Yoo yanýlmýyorsun.
    Son sözler bunlar.
    Bu uzaklýðý kaldýrmak için ortadan
    Sadece bir ufacýk his’tik sen bana ben sana
    Ýki satýr lâf iki mýsralýk þiirdik
    Bir gülücüktük
    Bir soru isareti
    Oysa daha fazlasýný istemek bencillik mi?
    Anla artýk!
    Sözler var ama satýrlar yetersiz
    Düþünceler var ama sayfalar yetersiz.
    Duygular var ama mýsralar yetersiz.
    Anla artýk biliyorum bir sen var bir de ben
    Uzak uzak yerlerde ayrý ayrý þehirlerde.
    Ama desem ki sana:
    Biz demeye var mýsýn?
    Desem ki ne sen olsun ne de ben.
    Bir biz olalým.
    Var mýsýn ?
    Akýn Yýldýz
    Þaþýrmýþtý istemezdi etraftakilerin gözü önünde aðlasýn.
    Hiç adeti deðildi ne de olsa. Oysa Akýn hep nasýl hissediyorsan
    öyle ol baþkalarýný boþver derdi. Ýþte her zamanki gibi yine
    dinlemiþti onun sözünü. Demek o da ayný þeyleri hissetmiþ
    o da artýk bu uzakýðý kaldýrmak istemiþti. Doðumgünü geçmiþti
    hem de yine bilgisayar baþýnda. Yeni bir yaþa daha girmiþti iþte
    yepyeni bir yaþ yepyeni umutlar acýlar mutluluklar. Her yaþ
    olgunlaþtýrýrmýþ biraz daha insaný belki de en çok bu yaþa
    girdiðinde olgunlaþtýðýný anlayacaktý yýllar sonra
    arkasýna dönüp baktýðýnda kimbilir… Akýn! Kahretsin seni
    þimdiden özledim diyerek hýçkýrýklara gömüldü. Neden sonra
    eli yanýta gitti. Akýn’a geç kalmýþ bir yanýttý bu.
    Sadece tek bir sözcük yazdý :
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

  10. #10
    Üyelik tarihi
    17.Aðustos.2008
    Mesajlar
    373
    Teþekkür / Beðeni

    Standart *****kanayan Kalp*****

    Delikanlý alaca karanlýkta yürürken yumuþak bir þeye çarptýðýný fark etti. Eðildi baktý. Aman Allah'ým!...Ayaklarýnýn arasýnda yuvasýndan ustalýkla sökülmüþ bir kalp duruyordu. Týpký resimlerdeki gibi diri ve kanlýydý. Onu büyülenmiþçesine avuçlarýna aldýðýnda dehþetinden çýldýracak oldu.Kalp týp týp atýyordu. Ve sýcacýktý. Delikanlý sanki ellerine yapýþýp bir baþka uzvu haline geliveren kalpten kurtulmak istiyor fakat ne olduðunu bilmediði kestiremediði duygular tarafýndan engelleniyordu. Bir müddet sonra sakinleþtiðinde onun sahibini bulmak için en yakýndaki evin kapýsýný çaldý ve zincir aralýðýndan bakan genç kýza:- Bu kalp sizin mi? diye sordu. Biraz önce buldum onu. Kýz mahcup bir ifadeyle;- Ben kalbimi üç ay önce rastladýðým bir vefasýza kaptýrdým dedi. Yandaki eve sorun onlarýn olabilir.Kýzýn gösterdiði ev göz kamaþtýrýcý bir villaydý. Kapýyý açan hizmetkarlar onu üst kata çýkartarak evin beyine götürdüler. Delikanlý yumuþacýk halýlarýn üzerine damlayan kanlarý ayaðýyla örtmeye çalýþýrken:- Bu kalp sizin mi acaba? diye sordu. Hala atýyor da...Beyefendi ýþýl ýþýl parýldayan kristal kadehinden höpürtülü bir yudum çekerek:- Ben kalbimi dünyaya sattým canikom diye sýrýttý. Komþu evde bir meczup var o bilir sahibini.Delikanlý hýzla soðumaya baþlayan ve atýþlarý gittikçe yavaþlayan kalbi bitiþik kulübedeki ihtiyara koþturarak:- Bu sizin mi? diye sordu. Çabuk olun neredeyse duracak.Yaþlý adam okumakta olduðu Ýncil'i yavaþça kapatýrken:- Ben kalbimi her þeyimle Allah'a verdim evlad diye gülümsedi. Elindekinin sahibini neden gidip anne ve babana sormuyorsun?- Her ikisi de yaþlanýp bunadý diye üfüldendi genç. Bir bebek gibi alaka görmek istediklerinden üç gün önce kavga edip onlarý terk etmiþtim.Ýhtiyar adam büyük bir üzüntüyle:- Terk ettin ha..! diye mýrýldandý. Terk ettin demek.Delikanlý söylenenlere karþý kayýtsýz görünüyordu. Oysa ki yaþlý adam beklediði cevabý çoktan almýþtý. Delikanlýya doðru emin adýmlarla ilerledi ve iki eliyle kavradýðý gömleðini bir hamlede yýrtarak açýverdi. Delikanlýnýn sol göðsünde avuçlarýnda tuttuðu kalp büyüklüðünde kanlý bir boþluk vardý.
    istedigini soyleyen istemedigini isitir

Sayfa 1 Toplam 3 Sayfadan 123 SonuncuSonuncu

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanýcýlar

Þu anda 1 kullanýcý bu konuyu görüntülüyor. (0 kayýtlý ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajýnýzý Deðiþtirme Yetkiniz Yok
  •  
YASAL UYARI
Ekonomi, Borsa ve Para piyasalarý" bölümünde yer alan yatýrým bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatýrým danýþmanlýðý kapsamýnda deðildir. Yatýrým danýþmanlýðý hizmeti Sermaye Piyasasý Kurulu tarafýndan yayýmlanan Seri:V, No:52 Sayýlý "Yatýrým Danýþmanlýðý Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara Ýliþkin Esaslar Hakkýnda Teblið" çerçevesinde aracý kurumlar, portföy yönetim þirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müþteri arasýnda imzalanacak yatýrým danýþmanlýðý sözleþmesi çevresinde sunulmaktadýr. Burada ulaþýlan sonuçlar tercih edilen hesaplama yöntemi ve/veya yorum ve tavsiyede bulunanlarýn kiþisel görüþlerine dayanmakta olup, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabileceðinden sadece burada yer alan bilgilere dayanýlarak yatýrým kararý verilmesi saðlýklý sonuçlar doðurmayabilir.Yatýrýmcýlarýn verecekleri yatýrým kararlarý ile bu sitede bulunan veriler, görüþ ve bilgi arasýnda bir baðlantý kurulamayacaðý gibi, söz konusu yorum/görüþ/bilgilere dayanýlarak alýnacak kararlarýn neticesinde oluþabilecek yanlýþlýk veya zararlardan www.keyborsa.com web sitesi ve/veya yöneticileri sorumlu tutulmaz.
Google Privacy Policy
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193