Toplam 8 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 8 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Haluk Bürümcekçi

  1. #1
    Üyelik tarihi
    10.Mart.2007
    Yaþ
    47
    Mesajlar
    9,262
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Haluk Bürümcekçi

    Kriz Avrupa kýyýlarýna vurdu

    08.08.2008 | Haluk Bürümcekçi | Yorum






    Küresel kredi krizinin tam bir yýlýný bu hafta geride býrakýrken, mali piyasalardaki bu krizin reel ekonomiler açýsýndan niye deniz tabanýnda oluþan depreme benzetildiðinin daha net olarak anlaþýldýðýný düþünüyoruz. ABD konut piyasasýnda oluþan balonun patlamasý, aynen bir deniz tabanýnda oluþan tektonik kaymanýn bir Tsunami üretmesi gibi para, sermaye ve kredi piyasalarýný vurmuþ, þimdilerde ise bu dev dalga reel ekonominin kýyýlarýna çarpmaktadýr. Bir yýl önce oluþan endiþeler haklý çýkmýþ, ABD ekonomisindeki belirgin yavaþlama yaklaþýk 6-7 aylýk bir gecikmeyle Euro Bölgesi'ni etkilemeye baþlamýþtýr.



    Büyümede riskler artýyor
    Her iki bölgede de öncü aktivite göstergesi olan PMI endeksleri geniþleme ve daralma dönemlerini ayýran kritik 50 seviyesinin altýnda seyretmekte, Japonya'da ise benzer seyir beþinci ayýný doldurmuþ bulunmaktadýr. Bu ülkeler dýþýndaki bir çok yerde de, konut balonunun patladýðý Ýngiltere, Ýspanya ve Ýrlanda'da daha bariz olmak üzere, PMI endeksleri aþaðý yönlü seyrini sürdürmüþ ve küresel büyüme açýsýndan da risklerin arttýðýný göstermiþtir. Geliþmiþ ülkelerdeki bu durumun teknik olarak resesyon ilan edilip edilmeyeceði çok da önemli deðildir.
    Uzun sürecek durgunluk veya trend-altý büyüme dönemlerinin tahribatý da benzer boyutlarda olabilecektir. ABD'de 2007 yýlý son çeyrek büyüme verisinin yüzde 0,2 daralma olarak revize edilmesi, agresif faiz indirimleri ve vergi iadeleriyle teknik resesyonun eþiðinden dönüldüðünü yansýtmýþtýr. Ancak ilk yarýda bu sayede gözlenen beklenenden yüksek büyümenin, zaten büyük ölçüde tüketicilerin artan akaryakýt harcamalarýyla aþýnan vergi iadelerinin etkisinin de geçmesiyle, yerini daha zayýf gerçekleþmelere býrakmasý beklenmektedir. Bu doðrultuda ilk sinyal haziranda kiþisel harcamalarýn reel olarak azalýþ göstermesi olmuþtur.

    FED'in de bakýþý deðiþti
    Büyümeye yönelik algýlamanýn bu yönde deðiþmesi ilk planda beklenen etkiyi yapmýþ, bu geliþmeden baþta petrol fiyatlarý olmak üzere emtia fiyatlarý olumsuz, tahvil piyasalarý ise olumlu etkilenmiþtir. Ýlk aþamada enflasyon baskýlarýnýn azalmasý büyüme üzerindeki risklerin artmasýna göre aðýr basmýþ ve hisse senedi piyasalarýnýn büyümedeki yavaþlamadan olumsuz etkilenmediði gözlenmiþtir. Emtia fiyatlarýnda bir trend deðiþimi olup olmadýðý henüz bilinmese de, son bir ayda petrol fiyatlarýnýn 25 dolar civarý düþmesi, tarýmsal hammadde ve metal fiyatlarýnýn gerilemesi, para politikasý karar alýcýlarýna nefes aldýran geliþmeler olmuþtur. Bu eðilim ABD Merkez Bankasý (FED) son toplantý özetlerinde de gözlenmiþtir. FED faizleri beklendiði gibi deðiþtirmeden yüzde 2 olarak býrakmýþtýr.
    Ancak, önceki toplantýdan farklý olarak büyüme üzerindeki risklerin azaldýðý þeklindeki yorum metinden çýkarýlmýþtýr. Büyüme üzerindeki aþaðý yönlü risklerin devam ettiði, enflasyon görünümünün de Banka için önemli bir endiþe olduðu bu toplantýda daha açýkça belirtilmiþtir Böylece, önceki toplantýda enflasyonu öne çýkaran ve bu doðrultuda faiz artýrýmý beklentilerini besleyen görünüm yerini beklendiði gibi daha dengeli bir yaklaþýma býrakmýþtýr. Karar sonrasýnda Reuters'ýn yayýnladýðý ankette yýl sonuna kadar faiz deðiþikliði olmayacaðýna neredeyse kesin gözüyle bakýlýyor, ancak ilk deðiþimin artýþ yönünde olmasý bekleniyordu. Bu konuya ve Türkiye üzerindeki yansýmalarýna Salý günkü yazýmýzda devam edeceðiz.

  2. #2
    Üyelik tarihi
    10.Mart.2007
    Yaþ
    47
    Mesajlar
    9,262
    Teþekkür / Beðeni

    Standart

    Borsalarýn çýkýþ hareketi düþüþten çok daha uzun sürecek

    12.06.2009 | Haluk Bürümcekçi | Yorum



    Bugünkü yazýmýzda ekonomilerde krizlerin ortaya çýkýþýný piyasa sisteminin doðasýna baðlayan bir yaklaþýmý ele almak istiyoruz. Tarihsel geliþmeler de kendini tekrarlayan bu doðal düzeni doðrulamaktadýr. Merak etmeyin aslýnda size çok yabancý bir kavramdan deðil, kýsaca döngülerden bahsedeceðiz. Bilindiði gibi, bir ekonomik döngü, diðer adlarýyla iþ döngüsü veya konjonktür devresi, ekonomik aktivite veya üretimde birkaç ay veya yýlý aþan ekonomik dalgalanmalarý belirtmek için kullanýlan terimdir. Döngülerin bir ekonominin uzun dönemli büyüme çizgisi etrafýnda dalgalanma þeklinde yaþandýðý ve dört aþamadan oluþtuðu kabul edilir.

    Ara dönemler belirsiz
    Yani, geniþleme dönemi sonunda ulaþýlan zirve, bu noktada baþlayan resesyon dönemi ve bunun dip noktasýna ulaþmasý, sonrasýnda ise toparlanma ve bunun güçlenmesi ile yaþanan geniþleme dönemi ve tekrar yeni bir zirveye ulaþýlmasý, bir tam döngünün evreleridir. Ancak ana evreler olan geniþleme ve resesyon dönemlerinde ekonomilerde yaþanabilecekler çok belirginken, bu dönemler arasýnda kalan süreçler daha kýsa süreli ve geçiþ dönemi niteliðinde olduðundan belirsizliðin daha hakim olduðu zaman dilimleridir. Dolayýsý ile, bir ekonominin döngünün hangi evresinde olduðunu doðru ve hýzlý bir þekilde belirlemek, piyasa oyuncularýnýn davranýþ tarzýný öngörebilmek anlamýna geldiðinden hayatýmýzý kolaylaþtýrýr.



    Bu baðlamda, daralma döngüsünün sonu olan dip noktasýnýn geride kaldýðý, toparlanmanýn baþlayarak geniþlemeye doðru devam etmesinin beklendiði, yani geçiþ aþamasýnýn sonlarýný iþaret eden bir noktada bulunduðumuzu düþünmekteyiz.

    Geri dönüþ uzun sürecek
    Dolayýsý ile, fazla uzun olmayan bir süre sonra finansal göstergelerde hareketlerin belirginleþtiðini ve ayrýþmanýn netleþtiðini görmeyi bekliyoruz. Bu ayrýþmanýn en net olarak uzun vadeli faizler ve borsa performanslarý üzerinden izlenebileceðini düþünüyoruz. Hatýrlanacaðý gibi, 2007 ortasýnda subprime krizinin patlak vermesiyle resesyon döngüsüne girileceði satýn alýnmýþ ve borsalardan güvenli liman olarak görülen tahvillere kaçýþ yaþanmýþtý. Bu çok net yönelimin yaklaþýk 20 ay sürdüðünü izlemiþtik. Yavaþ yavaþ girilmekte olan büyüme döneminde ise, geçmiþ benzer dönemlere bakarak, tahvillerden borsalara geri dönüþ trendinin çok daha uzun bir süre (en az 5 katý) hakim olacaðýný düþünüyoruz.

    Kiþisel Not: Türkiye'de bir profesyonel iktisatçýya ait ilk blogu hafta baþýnda açtýk. "Ekonomi Asla Sadece Ekonomi Deðildir" baþlýklý bu ekonomi blogu http://burumcekci.blogspot.com adresinden takip edilebilir. Siteye e-posta gönderilerek abone de olunabiliyor.

  3. #3
    Üyelik tarihi
    01.Mayýs.2009
    Nereden
    suadiye - ÇARÞI
    Mesajlar
    14
    Teþekkür / Beðeni

    Standart

    Haluk Bey süper bir ekonomistir..kendisi ile tanýþmýþlýyým ayný çatý altýnda çalýþmýþlýyýmda vardýr..
    herkese okumasýný tavsiye derim...
    kendisi Fortis Bank baþekonomistidir.

  4. #4
    Üyelik tarihi
    05.Eylül.2009
    Nereden
    baþkent
    Yaþ
    40
    Mesajlar
    274
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Enflasyonun nereye yükseldiði deðil, nereye düþeceði önemli...

    Enflasyonun nereye yükseldiði deðil, nereye düþeceði önemli...
    Merkez Bankasý aylardýr bizi bu geliþmelere hazýrlamaya çalýþsa da, daha Ekim 2009’da % 5’e yaklaþan yýllýk TÜFE’nin bir kaç ay içinde % 10’un üzerine çýkmasýnýn, arkasýnda yatan neden ne olursa olsun, büyük bir þok olduðunu kabul etmemiz lazým. Yazýlarýmý takip edenler hatýrlayacaktýr, enflasyonun yýlýn ilk aylarýnda % 9.6’ya kadar yükselebileceðini öngörmüþtüm ama gerçekleþme konsensüse göre kötümser olan beklentimi bile aþtý. Üstelik ilk aylarda yüklü bir doðalgaz zammý beklememe karþýlýk bu artýþýn gerçekleþmemiþ olmasýna raðmen oldu. Ama þunu gözden kaçýrmamak lazým, enflasyonun nereye yükseldiði deðil nereye düþeceði önemli olacaktýr.

    Ayrýntýlara gelince; bir kerelik vergi ve gýda fiyatý artýþlarýnýn yýllýk enflasyon artýþý olan %10.1’in 6.6 puanlýk bir kýsmýný oluþturduðunu hesaplýyorum, fakat bunun geçici olma ihtimali þimdilik daha yüksek görünüyor. Bu faktörler enflasyonu yukarý çekerken, çekirdek fiyat göstergelerindeki olumlu görünüm, temel enflasyon eðiliminin ýlýmlý seyretme eðiliminin korunduðunu düþündürmüþtür. Merkez Bankasý’nýn en fazla önem verdiði çekirdek fiyat göstergesindeki ( I ) yýllýk artýþ önceki aya göre sadece 0.2 puan yükselmiþ ve % 4.0 olmuþtur. Gýda fiyatlarýndaki aylýk % 5’lik artýþ fiyatlarýn yýllýk bazda % 9.4’ten % 14.8’e yükselmesine neden olurken, bu deðer Temmuz 2008 haricinde tarihteki en yüksek seviyedir. Oysa o dönemde dünyada emtia fiyat þoku yaþanmaktaydý, þimdi ise böyle bir durum bulunmamaktadýr. Bu nedenle, gýda fiyatlarýnda önümüzdeki dönemde bir düzeltme yaþanmasý ve en azýndan uzun dönem ortalamasýna (% 9) yakýnsamasý daha olasýdýr. Enflasyonda ilk iki ayda görülen sert yükseliþten sonra, kýsa vadede dalgalý seyrin devam etmesi de beklenmelidir. Bu ise büyük ölçüde baz etkisinden kaynaklanacaktýr. Örneðin; yýllýk enflasyonun Mart ayýnda geçen yýlýn ayný ayýnýn yüksek deðeri nedeni ile 1 puan civarýnda azalmasýný beklerken, Nisan ve Mayýs’ta tekrar yükselerek zirve noktasý % 10.2’ye ulaþmasýný ve yýlýn son çeyreðine kadar yüksek seviyelerde (% 9-10 aralýðý) kalmasýný bekliyorum. Merkez Bankasý Baþkaný da önceki günkü konuþmasýyla bize bu gerçeði anlatmaktadýr.

    Buna karþýlýk, baz etkisinin yýlýn son çeyreðinden itibaren olumlu yönde etkili olacaðýný ve TÜFE’nin yýl sonuna doðru % 7-7.5 aralýðýna gevþeyeceðini tahmin ediyorum. Ancak bu tahminde risklerin yukarý yönlü olduðunu da kabul etmeliyim. Gelecek 12 ay ve 24 ay enflasyon beklentileri bu veriler öncesi devam eden artýþ eðilimiyle beraber Kasým ayý sonuna göre sýrasý ile 62 ve 32 baz puan artýþla % 6.91 ve % 6.54 seviyesine çýkmýþtý. Sýnýrlý sayýlabilecek bu artýþýn bundan sonra nasýl bir seyir izleyeceði de önemli olacaktýr. Yýlsonu ve gelecek 12 aylýk beklentilerde artýþýn devam etmesi kesin gibi görünmektedir. Ancak Merkez Bankasý’nýn daha fazla önem vereceði 24 ay sonrasý beklentisi olacaktýr. Yýllýk enflasyondaki artýþ, beklentiler kanalý ile enflasyon üzerinde olumsuz etkilerin görülmesi riskini artýrmakla birlikte, Merkez Bankasý’nýn mevcut para politikasýnda bir deðiþikliðe gitmeden önce, önümüzdeki döneme yönelik enflasyon beklentileri üzerindeki etkiyi görmeyi bekleyeceðini düþünüyorum. Yýlýn son çeyreðinde baþlayacak faiz artýrýmlarý ile yýlýn tamamýnda 150 baz puanlýk artýþ beklemeye devam ediyorum.

    5/3/2010
    daraðacýnda olsak bile son sözüm FENERBAHÇE........

  5. #5
    Üyelik tarihi
    05.Eylül.2009
    Nereden
    baþkent
    Yaþ
    40
    Mesajlar
    274
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Faiz artýrmanýn da bir raconu var...

    Faiz artýrmanýn da bir raconu var...
    Enflasyonun % 10’un üzerine çýkmasýnýn, arkasýnda yatan neden ne olursa olsun, büyük bir þok olduðunu kabul etmemiz gerektiðini, ancak enflasyonun nereye yükseldiðinin deðil nereye düþeceðinin önemli olacaðýný vurgulamýþtým. Bundan sonra önemli olan, bu moral bozucu geliþmenin enflasyon kontrolden çýkýyor gibi bir görüntü vermesini engellemek, yani enflasyon beklentilerinin kötüleþerek fiyatlama davranýþlarýný bozmasý riskini ortadan kaldýrmak olacaktýr. Merkez Bankasý’na düþen bu görev, iki farklý yolla yerine getirilebilir.

    Birincisi; enflasyon ve ekonomik aktiviteye yönelik tahminlerine güvenerek ve gýda fiyatlarýndaki artýþýn kalýcý olmayacaðýna (yeniden ortalama enflasyona yakýnsayacaðýna) inanarak mevcut duruþu korumak, ancak çekirdek enflasyonda olumsuz geliþmelere karþý da tetikte olmaktýr. Gýda ve enerji dýþý enflasyon mevcut durumda olduðu gibi düþük seyretmeye devam ettiði müddetçe bu duruþ korunabilir. Gerçi bu yol daha önce denenmiþ (2007 yýlý) ama sonu iyi bitmemiþti. Bu yüzden eskisi gibi uzunca bir süre ýsrarlý olunmasýný beklememek gerekir.

    Ýkinci yol ise; mevcut para politikasý duruþunu sýkýlaþtýrmak olabilir. Bu ise, ya kademeli bir þekilde yapýlýr ya da önalýcý (preemptive) bir þekilde beklenenden önce yapýlýr. Merkez Bankasý’nýn bu iki ana alternatifin bir kombinasyonunu uyguladýðýný ancak parasal sýkýlaþtýrmayý kademeli yapmayý planladýðýný düþünüyorum. Merkez Bankasý’nýn bu stratejide en önemli desteklerinden biri de, bir kaç ülke dýþýnda dünya genelinde bir parasal sýkýlaþtýrma eðiliminin olmamasý, kýsa ve uzun vadeli faizlerin düþük seyretmesi ve enflasyonda belirgin bir kýpýrdanma olmamasýdýr. Ancak buradaki geliþmeler reel faiz üzerinden göreceli konumumuzu belirlediðinden yakýndan izlenmelidir.

    23 Þubat tarihli “Faiz artýrýmýndan önce yapýlacak bir þey var mý?” baþlýklý yazýmda deðindiðim gibi, faiz oranlarýnýn uzun bir süre düþük düzeylerde tutulmasý gerekeceði söylemine raðmen, Merkez Bankasý da, bizler de yakýn gelecekte faizlerin artýþ yönünde hareket edeceðini bilmekteyiz. Bilmediðimiz ise, artýrýma hangi ay baþlanacaðý ve ne boyutta gerçekleþeceði ki, buna Merkez Bankasý’nýn da önyargýyla yaklaþmayacaðýný ve verilere bakarak hareket edeceðini düþünüyoruz. Bu sürecin önemli bir diðer belirsizliði ise, faiz artýrýmlarýndan önce diðer para politikasý araçlarý ve likidite imkanlarýnýn finansal koþullarda sýkýlýk yaratmak amacýyla kullanýp kullanýlmayacaðý konusudur. Kriz süresinde, politika faizlerinde indirim (Kasým 2008) tüm bu önlemlerden önce baþlamýþ, TL cinsi önlemlerden ilki ise 17 Haziran 2009’da uzun vadeli repolara (3 ay) baþlanmasý olmuþtu. Bu doðrultudaki son önlem ise, 16 Ekim 2009’da TL zorunlu karþýlýklarýn % 6’dan % 5’e inmesi þeklinde gerçekleþmiþti. Dolayýsý ile, parasal gevþemeden çýkýþ stratejisi faiz artýrýmýndan önce bu tür desteklerin kaldýrýlmasý þeklinde uygulanýrsa, faiz artýrýmý en son önlem olarak gerçekleþecek, tersi durumda ise bir süreç gibi algýlanmamasý için sinyal nitelikli sembolik politika faizi artýþýna yönelinebilecektir.

    09/03/2010
    daraðacýnda olsak bile son sözüm FENERBAHÇE........

  6. #6
    Üyelik tarihi
    05.Eylül.2009
    Nereden
    baþkent
    Yaþ
    40
    Mesajlar
    274
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Banka kredileri güneþli havada açýlan þemsiye mi?...

    Banka kredileri güneþli havada açýlan þemsiye mi?...
    Bankacýlýk sistemi tarafýndan hanehalký ve reel sektöre kullandýrýlan kredilerdeki artýþ veya azalýþýn ekonomik aktivite açýsýndan bir öncü nitelik taþýmadýðý, daha çok aktivitedeki mevcut eðilim üzerinde finansal hýzlandýran etkisi gösterdiði bilinmektedir. Bir diðer deyiþle, kredilerde belirgin bir deðiþim, toparlanmayý ya da yavaþlamayý güçlendirir. Bu baðlamda, bir ülkede finansal aktarým mekanizmasý iyi çalýþýyorsa, Merkez Bankalarý tarafýndan uygulanan para politikalarýnýn etkisinin güçlenmesine yardýmcý olur. Tam da bu nedenle, kredilerdeki geliþim, kredi faizleri ve genel olarak kredi kullandýrým koþullarý para otoritesi tarafýndan çok yakýndan takip edilirken, bu alanlarda ekonomik temellerden kopuk geliþmelere gerek eylem gerekse söylemlerle müdahale edilmeye çalýþýlýr.

    Krizin Türkiye’de hissedilmeye baþlandýðý Ekim 2008’den itibaren kredilerde görülen gerilemenin, bankalarýn kredi kullandýrýmýna daha ihtiyatlý yaklaþmasýnýn ve o sýrada % 20’nin üzerinde olan kredi faizlerinin 2008 yýlý son çeyreði ve 2009 yýlý ilk çeyreðinde GSYH’daki daralmayý daha da derinleþtirdiði açýktýr. Sonrasýnda ise dipten dönen ekonomik aktiviteyle beraber kredilerde toparlanma gözlenmiþ, gevþek para politikasýnýn gecikmeli yansýmalarýyla da kredi faizleri tarihte görülmedik düþük noktalara inerek, kredi hacminin bugün itibarý ile kriz öncesi seviyelerin üzerine çýkmasýna yardýmcý olmuþtur. Merkez Bankasý tarafýndan yayýnlanan verileri kullanarak yaptýðým hesaplamalar, bankacýlýk sistemi kredi hacminin 19 Þubat itibarý ile kriz öncesi zirvesinin % 10 kadar üzerinde olduðunu gösterirken, kýsa bir süre önce yayýnlanmaya baþlanan aðýrlýklý ortalama kredi faizleri verileri ise ticari kredi faizinin ayný haftada % 8.6 ile tarihinin en düþük noktasýnda olduðunu yansýtmaktadýr. Bu seviye, mevduat ve bono faizlerinin mevcut seviyesine çok yakýnken, Merkez Bankasý’nýn politika faizinin yaklaþýk iki puan üzerindedir. Takip edecek yazýmda faizlerle ilgili daha fazla enformasyon aktaracaðým, ama önce zaten enflasyon þoku altýnda olan para politikasý açýsýndan kredilerde endiþe verici bir görünüm olup olmadýðýna bakmak istiyorum.

    Aslýnda normal zamanlarda endiþe verici bir görünüm oluþmasý için ekonomide ýsýnma emareleri görülmesi ve hýzla artan kredilerin fiyatlama davranýþlarýna kadar yansýyan (üreticinin maliyet artýþlarýný kolaylýkla tüketiciye yansýtabilmesi) bir etkisinin olmasý gerekir. Oysa bugün böyle bir ýsýnmadan söz etmek mümkün deðildir, ancak sýkýntý ekonomide kaynak kullanýmý artmaya devam ederken reel faizin bir süredir negatif olmasý ve yükselen enflasyonla beraber bu negatifliðin artmasýdýr. Gerek tüketici kredilerinde gerekse ticari kredilerin de dahil olduðu toplam kredilerde özellikle geçen yýlýn son aylarý ve bu yýlýn ilk aylarýnda belirgin bir ivmelenme gözlenmektedir. Ancak güçlü sayýlabilecek artýþ oranlarýnýn, kriz öncesi ortalama artýþ oranýnýn bir miktar gerisinde olduðu da gözlenmektedir. Yine de, iç talep ve yurtiçi ekonomik aktiviteyi destekleyici bir noktada olduðu söylenebilir. Ancak, bugünkü görünüm itibarý ile faiz veya zorunlu karþýlýk artýþý þeklinde bir müdahaleyi gerektirdiðini söylemek kolay deðildir. Merkez Bankasý'nýn bugün aldýðý kararlarýn belli bir gecikmeyle bankacýlýk sistemine yansýdýðý ve nihayetinde ekonomik aktiviteye 3 ila 9 ay ve enflasyona 9 ila 18 ay arasýnda bir gecikme ile yansýdýðý dikkate alýndýðýnda, doðru zamanlamanýn Banka’nýn yargýsal deðerlendirmelerinden çýkmasý beklenmelidir. Eðer kredilerdeki artýþ bugüne göre yeni bir ivmelenme daha yakalarsa, bu takdirde, likidite desteklerinin geri çekilmesi ve TL zorunlu karþýlýk artýrýlmasý gibi önlemleri faiz artýrýmýndan önce görebiliriz.

    12/03/2010
    daraðacýnda olsak bile son sözüm FENERBAHÇE........

  7. #7
    Üyelik tarihi
    05.Eylül.2009
    Nereden
    baþkent
    Yaþ
    40
    Mesajlar
    274
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Kredi faizleri tarihi dipte, yine de kimse memnun deðil...

    16 MART 2010 SALI
    Kredi faizleri tarihi dipte, yine de kimse memnun deðil...
    Bankacýlýk sistemi kredi hacminin bugün itibarý ile kriz öncesi seviyelerin üzerine çýktýðýndan bahsetmiþ ve kredi faizleriyle ilgili daha fazla enformasyon aktarma sözü vermiþtim. Zira, para politikasýnýn etkilemeye çalýþtýðý reel ekonomi açýsýndan en önemli alanlardan biri de budur. Ýlk olarak þu tespiti yapmak gereklidir. Kredilerdeki geniþlemeyi en az kredi kullandýrým koþullarýndaki gevþeme kadar uygulanan faizlerin cazip seviyelere gelmesi de etkilemiþtir.

    Para politikasý ile kredi faizleri arasýndaki etkileþimin þu þekilde gerçekleþtiði söylenebilir;

    Birincisi, Merkez Bankasý’nýn uyguladýðý gecelik faiz ve kýsa vadeli fonlama imkanlarýna uyguladýðý faiz, bankalardaki mevduat faizi için alt sýnýrý oluþturmakta ancak genellikle bunun üzerinde oluþmaktadýr. Kriz öncesi yaklaþýk 1 puan olan bu marj, kriz sonrasý 2.5 puan civarýnda seyretmektedir.

    Ýkincisi, kredi faizi ile mevduat faizi arasýnda da kredi faizi lehine bir marj bulunmaktadýr. Bu fark tüketici kredilerinde 3-4 puan, ticari kredilerde ise 1-2 puan düzeyindedir. TCMB analizlerine göre, kredi ve mevduat faizi arasýndaki fark, borçlularýn geri ödeme riskini, vade uyumsuzluðu kaynaklý riskleri ve bankalarýn fon kaynaklarýna iliþkin kýsýtlarýný göstermesi açýsýndan önemlidir. Belirsizliðin arttýðý dönemlerde bu makas açýlmakta, güçlü büyüme dönemlerinde ise nakit kredi hariç sýfýrlanmakta hatta negatife bile dönmektedir.

    Üçüncüsü ise, kredi faizinin bankalar açýsýndan alternatif bir aktif olan gösterge tahvil faizine göre göreceli durumdur. Buradaki fark daraldýðýnda, bono portföyü oluþturmak açýldýðýnda ise kredilere aðýrlýk vermek banka yönetimleri açýsýndan rasyonel görünmektedir.

    Tüm bunlara baktýðýmda, ticari krediler hariç kredi faizlerinde halen önemli bir marjýn korunduðunu, bunun ise eski yýllardaki gibi güçlü kredi büyümelerini engellediðini düþünmekteyim. Ancak ticari kredilerin analizime konu olan toplam krediler içinde % 60 gibi önemli bir paya sahip olmasý, bu anlamda rehavete girilmemesi gerektiðini düþündürmektedir. Ayrýca ticari kredi faizlerinin Merkez Bankasý politika faizine en hassas olan kredi türü olduðu da unutulmamalýdýr.

    Sonuç olarak, kredilerin ekonomideki büyümenin veya yavaþlamanýn nedeni deðil hýzlandýrýcýsý olduðu, iyi çalýþan bir finansal aktarým mekanizmasý içinde para politikasýnýn etkisini artýrdýðý söylenebilir. Bu nedenle de, Merkez Bankalarý kredi geliþmelerine özel bir önem vermektedir. Türkiye’de ise, son dönemdeki kredi geniþlemesinin zaten enflasyon þoku altýnda olan para politikasý açýsýndan bir tehdit olup olmadýðý önem arz etmektedir. Mevcut görünümle bunu iddia etmek kolay deðildir. Ancak özellikle ticari kredilerin krediler içindeki aðýrlýðý ve gelinen düþük faiz seviyesi eðilimlerin yakýndan izlenmeye devam edilmesini gerektirmektedir.
    daraðacýnda olsak bile son sözüm FENERBAHÇE........

  8. #8
    Üyelik tarihi
    05.Eylül.2009
    Nereden
    baþkent
    Yaþ
    40
    Mesajlar
    274
    Teþekkür / Beðeni

    Standart FED ve TCMB’nin kader birliði...

    19 MART 2010 CUMA

    FED ve TCMB’nin kader birliði...

    Her ne kadar bu yýl piyasanýn ana temalarýndan birinin para politikalarýnda ülkeler arasý ayrýþma olduðunu düþünsem de, ABD’nin istisnai düþük faizleri ve olaðanüstü likidite desteklerini normalleþtirmede izleyeceði yolun, özellikle risk iþtahý üzerinden diðer ülkeler açýsýndan da önem taþýmaya devam etmesini bekliyorum. Bu baðlamda, Fed’in 16 Mart tarihli toplantýsýnda “faizlerin uzun süre düþük tutulacaðý” mesajýný tekrarlamasý, uzun süre ifadesi aslýnda Fed’e belli bir esneklik saðlýyor olsa da, önemseniyordu. Ýki ay aradan sonra gerçekleþen toplantý sonrasý yayýnlanan kýsa notta, büyüme ve enflasyonu etkileyen unsurlara yönelik deðerlendirmelerde öncekine göre çok ufak deðiþiklikler gözlenirken, kritik mesaj cümlesi aynen korunuyordu. Bu ise, bu notu yorumlayan herkese istediði gibi deðerlendirme imkaný veriyordu. Bu yýl faiz artýþý beklemeyenler de, ikinci yarýda artýþ öngörenler de, doðru yolda olduklarýný düþündüler.

    Veri akýþýna baðlý olarak her iki beklentinin de doðru çýkma ihtimalinin olduðunu görüyorum. Ancak bugünkü koþullarla daha yakýn olduðum deðerlendirme, Fed’in kalan son likidite imkanýný (TALF) Haziran sonunda kaldýrdýktan sonra “uzun bir süre” ifadesini metinden çýkarmasý ve son çeyrekte 25 baz puanlýk artýrýma gitmesi yönündedir. Bunun en önemli belirleyicisi ise, iþsizlik oranýnda Ekim 2009’da % 10.1 seviyesinde gerçekleþtiði gözlenen zirvenin teyit edilmesi ve önümüzdeki aylarda söz konusu oranýn net bir düþüþ eðilimi sergilemesi olacaktýr. Ancak, FOMC metnine girdiðini de gözlediðim, konut sektöründeki zayýflýðýn, dikkatle izlenmesi de gerekli görünmektedir. Gerçekten de, 2009 ilk yarýsýnda dibe vurduðu gözlenen ABD konut piyasasýnda o günden bu yana belirgin bir toparlanma gözlenememiþtir. Nitekim, Fed FOMC metninde konut baþlangýçlarýnýn indiði düþük seviyelerde yatay seyrettiðini vurgulama ihtiyacý duymuþtur. Dolayýsý ile, bahsettiðim bu alanlarda yeni bir zayýflama eðilimi gözlenmedikçe Fed’in para politikasýný kademeli olarak normalleþtirmeye devam edeceðini düþünüyorum.

    Türkiye’de de para politikasýnýn normalleþmesi açýsýndan itici (hýzlandýrýcý) ve çekici (yavaþlatýcý) faktörler arasýndaki savaþ devam etmektedir. Fed’in mesajlarýnýn oluþturduðu algýlama þu an için önemli çekici faktörler arasýndadýr. ABD’deki faiz artýrýmlarýna yönelik beklenti ileri doðru ötelendikçe politika faizimizde veya uzun vadeli faizlerimizde yukarý yönlü baský dengelenmektedir. Bu konuya, Türkiye’de etkili olan tüm itici ve çekici faktörlere de deðinerek ve 18 Mart tarihli PPK toplantýsýnda alýnan kararýn ýþýðý altýnda, daha geniþ bir þekilde devam edeceðim...
    daraðacýnda olsak bile son sözüm FENERBAHÇE........

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanýcýlar

Þu anda 1 kullanýcý bu konuyu görüntülüyor. (0 kayýtlý ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajýnýzý Deðiþtirme Yetkiniz Yok
  •  
YASAL UYARI
Ekonomi, Borsa ve Para piyasalarý" bölümünde yer alan yatýrým bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatýrým danýþmanlýðý kapsamýnda deðildir. Yatýrým danýþmanlýðý hizmeti Sermaye Piyasasý Kurulu tarafýndan yayýmlanan Seri:V, No:52 Sayýlý "Yatýrým Danýþmanlýðý Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara Ýliþkin Esaslar Hakkýnda Teblið" çerçevesinde aracý kurumlar, portföy yönetim þirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müþteri arasýnda imzalanacak yatýrým danýþmanlýðý sözleþmesi çevresinde sunulmaktadýr. Burada ulaþýlan sonuçlar tercih edilen hesaplama yöntemi ve/veya yorum ve tavsiyede bulunanlarýn kiþisel görüþlerine dayanmakta olup, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabileceðinden sadece burada yer alan bilgilere dayanýlarak yatýrým kararý verilmesi saðlýklý sonuçlar doðurmayabilir.Yatýrýmcýlarýn verecekleri yatýrým kararlarý ile bu sitede bulunan veriler, görüþ ve bilgi arasýnda bir baðlantý kurulamayacaðý gibi, söz konusu yorum/görüþ/bilgilere dayanýlarak alýnacak kararlarýn neticesinde oluþabilecek yanlýþlýk veya zararlardan www.keyborsa.com web sitesi ve/veya yöneticileri sorumlu tutulmaz.
Google Privacy Policy
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193