Dünya Gündemi 2009

[MAGGGMA]

Türkiye dünya için neden değerli?
Mavi Akım, Nabucco, Türk-Yunan gaz hattı, Trans Anadolu, Kerkük-Yumurtalık, BTC Hattı projelerinin ortasında bir Türkiye.

Cumartesi, 16 Ağustos 2008 12:03


Türkiye iki yeni projeyle, enerji koridoru olma yolunda hızla ilerliyor. Mavi Akım ve Kerkük-Yumurtalık’a paralel yapılacak iki ‘kardeş gaz hattı’, enerjide Türkiye’nin konumunu daha da güçlendirecek. İşte Türkiye’nin stratejik değerini artıran projeler:

Mavi Akım: Türkiye Rusya’dan gazı bu proje ile alıyor. Rusya’dan Samsun’a ulaşan hattın 396 kilometresi Rusya, 392 kilometresi ise Karadeniz’in altında. Şimdi bu hatta paralel yeni bir hat inşa edilecek.

Nabucco: Azeri ve İran gazı bu hatla Avrupa’ya ulaşacak.

Türk-Yunan gaz hattı: Bu hattan Yunanistan gaz almaya başladı. Sonraki yıllarda Hazar ve İran gazı da Avrupa’ya bu hattan gidecek.

Trans Anadolu (Samsun-Ceyhan): Çalık ve İtalyan Eni ortaklığında yürütülen projenin temeli geçen yıl atıldı. Proje Kazak petrollerini Samsun’dan Ceyhan’a ulaştıracak.

BTC Hattı: Bakü’den Ceyhan’a uzanan ve Azeri petrolünü dünyaya ulaştıran hattan her gün dünya tüketiminin yüzde 1’i sevkediliyor.

Kerkül-Yumurtalık: Irak işgalinden bu yana sürekli bombalanıyor. Çoğu zaman kapalı

[MAGGGMA]

Erzurum'da mavi mermer yatakları bulundu
Erzurum'da doğada nadir olarak görülen mavi renkli mermer yatakları bulundu.

Çeşitli ulusal gazetelerde 18 yıl çalıştıktan sonra maden şirketi kuran Recep Keleş, Erzurum'un Narman ilçesinde doğada nadir olarak görülen mavi renkli mermer yatakları buldu.

Recep Keleş, 1985 yılında gazeteciliği bırakarak, madencilik sektöründe faaliyet gösteren bir şirket kurdu.
Merkezi İzmir 'de bulunan şirketinde mermer işleyip pazarlayan Keleş, 2000 yılında ise pazarlama ve işleme işini bırakarak Maden İşleri Genel Müdürlüğünden aldığı ruhsat ile memleketi Erzurum'da mermer arama çalışmalarına başladı.

Keleş'in yaptırdığı araştırmalar neticesinde Narman ilçesine bağlı Söğürmek köyü Taşınardı mevkisinde mermer yatakları tespit edildi ve 2007 yılının sonunda söz konusu bölgede çalışmalara başlandı.

MERMER SEKTÖRÜNÜN BAYRAĞI OLACAK

Geomar Maden ve Mermer İthalat İhracat Şirketi sahibi Keleş, son 1 yılda mermer ocağına yaklaşık 1 milyon YTL'lik yatırım yaptığını söyledi.

Doğada mavi mermerin çok nadir olduğuna dikkati çeken Keleş, “Türkiye'de ilk mavi mermeri biz bulduk. Dünyada da zaten bir iki ülkede çıkartılıyor. Türkiye'deki mermer sektörünün bayrağı olabilecek bir mermer bulduk. Sektörde faaliyet gösteren bazı firmaların yetkilileri ve uzmanlar dünyadaki en güzel mavi mermerin bizim çıkarttığımız mermer olduğunu söylüyorlar. Bunun gramını harcamamak adına burada komplike tesis kurmak istiyoruz” diye konuştu.
Keleş, halen ocakta çalışan 7 kişinin mermer yatağında hafriyat çalışması yaptığını ve mermeri bloklar halinde çıkardığını belirterek, çalışmaların her geçen gün genişletildiğini ancak daha yapacak çok işlerinin olduğunu kaydetti.

İÇ VE DIŞ PAZARDA MAVİ MERMERE TALEP

Ulusal ve uluslararası pazarda mavi mermere çok ciddi bir talep olduğunu ifade eden Keleş, şöyle konuştu:
“İtalya, Arap ülkeleri, Amerika ve Uzak Doğu'dan çok ciddi talepler var. Ancak bugün sadece İtalyan müşterilerimizin taleplerini bile karşılayabilecek durumda değiliz. Bir süre dünya pazarında yer edinebilmesi ve layıkıyla değerlendirilebilmesi için çıkarttığımız mermeri kendi tesislerimizde işleyerek satacağız. Yapacak çok işimiz var. Sabırlı davranırsak inşallah sonucu alırız diye düşünüyorum.”

İTALYANLAR MAVİ MERMER İÇİN ERZURUM'DA

Erzurum'a mavi mermer için gelen uluslararası madencilik şirketi Midamar'ın yetkisi Giovanni Barzaghi ise mavi mermerin dünyadaki en nadir görülen mermer çeşitlerinden olduğunu söyledi.

Özellikle Avrupa'da mavi mermere çok talep olduğunu ifade eden Barzaghi, “Çünkü bizim kültürümüze göre doğacak erkek çocukların odası mavi, kızların ise pembe olur. Bu iki renk bizim için çok önemlidir. Burada çıkarılan mermeri de çok beğendik ve bir miktarını satın aldık. Ayrıca siparişimizi de verdik” dedi.

Mavi mermerin Brezilya'da da çıkartıldığını kaydeden Barzaghi, “Gelecekte buradan daha büyük bloklar çıkartılır ve üretim artılırsa iyi olur. O zaman her yerden buraya mermer alıcıları gelir” diye konuştu.

Maden İşleri Genel Müdürlüğü yetkilileri ise mavi renkteki mermerin Türkiye'de ilk kez çıkartıldığını ve çok değerli olduğuna dikkati çektiler.

[MAGGGMA]

Konya'da doğalgaz bulundu
Cihanbeyli ilçesinin 2 ayrı bölgesinde bulunan doğal gazın kalitesi ve rezervi araştırılıyor.

Pazartesi, 08 Eylül 2008 17:56

Konya'nın Cihanbeyli ilçesinin 2 ayrı bölgesinde yaklaşık 300 ve 800 metre derinliklerde bulunan doğal gazın kalitesi ve rezervi araştırılıyor.

AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Kabakçı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir firmanın uzun süredir izinli olarak Tuz Gölü Havzası'nda bulunan Cihanbeyli'de doğal gaz aradığını söyledi.

Yapılan çalışmaların sonucunda Ahirigüzel bölgesinde 300 metre ve Sağlık köyü çevresinde 800 metre derinlikten doğal gazın çıktığını belirten Kabakçı, firmanın Gölyazı bölgesinde de arama yaptığını bildirdi.

Bulunan doğal gazın Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı laboratuvarlarında analiz edildiğini vurgulayan Kabakçı, ''araştırmalar sürüyor. Henüz bulunan doğal gazın rezervinin ne kadar olduğu da bilinmiyor. Umarım kaliteli bol rezerve sahip bir doğal gaz bulunur da ülke kazanır'' dedi.

[MAGGGMA]

İsrail'e gaz satışı yasaklandı
Mısır mahkemesi, hükümetin İsrail'e gaz ihracatına yasak getirdi.

Salı, 18 Kasım 2008 16:05


Mısırlı bir grup avukat, hükümetin İsrail'e uluslararası fiyatların altında gaz ihraç etmesine karşı dava açmıştı.

Mısır ve İsrail, gaz ihracatına ilişkin anlaşmayı 2005 yılında imzalamıştı.

Anlaşma, Mısır'ın 15 yıl boyunca belirlenen fiyat üzerinden İsrail'e gaz satışını öngörüyor.

Mısır'da yasaklı Müslüman Kardeşler hareketi ile bazı Arap milliyetçileri anlaşmayı kınamıştı.

Mısır, 1979'da İsrail'le barış anlaşması imzalayan ilk Arap devleti olmuştu.

Sabah

[MAGGGMA]

Türkiye'nin altında altın dolu
MTA Genel Müdürlüğü altının yüzde 90’ının halen yeraltında olduğunu söyleyerek vatandaştan kazma-kürekle altın aramasını istiyor.

Pazartesi, 17 Kasım 2008 20:58

Arama seferberliği başlatan MTA Genel Müdürlüğü, vatandaştan da kazma-kürekle altın aramasını istiyor. MTA Genel Müdürü Üzer, altının yüzde 90’ının halen yeraltında olduğunu söyledi.

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA), 600 tonluk altın madenini işletilebilir hale getirdi. Ancak MTA Genel Müdürü Mehmet Üzer Türkiye’deki altın rezervinin yüzde 90’ının halen yer altında keşfedilmeyi beklediğini savundu.

Üzer, “Altın işletmesi Bergama-İzmir civarında, Gümüşhane’de ve Erzincan civarında olacak. Şu anda kurulma aşaması devam ediyor. Bütün yer bilimciler 6 bin 500 ton civarında altınımız olduğuna inanıyor, MTA olarak biz de inanıyoruz. Vatandaşlar da arasın, kazma kürek arasınlar” dedi.

NERELERDE ALTIN ARANABİLİR?
MTA’nın tespitlerine göre altın bulunabilecek yerler şöyle: Tokat-Giresun arasında Sayaca, Akoluk mevkii. Tokat-Sivas arasında Evliyatepe bölgesi. Erzincan, Elazığ, Sivas arasında Bakırtepe ve Nazarusağı ile Kars-Kağızman. Kayseri’de Mahmatlar ve Kırşehir’de Savcılıbeyit, Terziali bölgeleri. Adana’da Bolkarda, Antakya’da Kisecik ve Akıllıçay mevkii. Bilecik-Söğüt, Bursa-Balıkesir arasında Sülüklüköy-Beyköy bölgeleri. Afyon-Kütahya arasında Dağardı, Karaağaç ile İzmir-Aydın arasında Emirli, Bozdağ, Arapdağı bölgeleri. Çanakkale’de, Kartaldağ, Şahinli, Madendağ, Pirentepe ve Altınoluk bölgeleri. Trakya’da İğneada altın rezervinin bulunduğu bölgeler olarak belirlendi.

MTA Genel Müdürü, altın çıkarırken çevreyi korumaya yönelik tedbirlerin de mutlaka alınması gerektiğini söyledi ve ekledi: “Hem çevreyi korumamız lazım, hem de altın üretmemiz lazım. Bütün gelişmiş ülkeler altını siyanürle elde ediyorlar. Bizim de bazı altınları siyanürle elde etmemiz gerekiyor. Çevre tedbirlerini aldıktan sonra altını çıkarmamızın hiçbir mahsuru yok.

Ajanslar

[MAGGGMA]

Batman-Diyarbakır il sınırında Türkiye'nin en büyük graviteli petrolü bulundu.

Diyarbakır'ın Bismil İlçesi Tepe beldesinde Türk firmasının açtığı Arpatepe-2 kuyusunda 41.9 graviteli petrol bulundu. Aladdin Midili Güney Firması tarafından açılan kuyuda, 2 bin 450 metre derinlikte Türkiye'nin en yüksek gravitesine sahip; 41.9 gravite petrol bulundu. Firma temsilcisi Serhat Öz, elde ettikleri petrolün gravitesinin Suudi Arabistan'da çıkan petrole eş değer olduğunu söyledi.

Petrolün bulunmasıyla çifte bayram yaşadıklarını belirten Öz, "İlk kuyuda günde 400 varil petrol üretimi sürüyor. Yeni keşfettiğimiz ve içinde tek damla suyun olmadığı kuyuda üretim, önümüzdeki günlerde belli olacak. Bu kuyudan çok umutluyuz. En yüksek graviteli petrolü bulduğumuz kuyuda adeta çifte bayram yapıyoruz. Bölgede önümüzdeki günlerde 10 kuyu daha açmayı planlıyoruz" dedi.

[MAGGGMA]

100 yıl önce Abdülhamid Han’ın petrol haritasında bu sorunun cevabı verilmiş. Abdülhamit'in haritasına göre, Anadolu'nun tamamında petrol var. İşte ayrıntılar..


100 yıl önce Abdülhamid Han’ın petrol haritasında bu sorunun cevabı verilmiş. Abdülhamit'in haritasına göre, Anadolu'nun tamamında petrol var.

Star yazarı Aziz ÜSTEL, bugünkü yazısında yıllardır konuşulan ve dönem dönem gündeme gelen bu konuya yer verdi. Peki Türkiye gerçekten petrol cenneti mi? 100 yıl önce Abdülhamid Han’ın haritasına göre, Türkiye gerçekten de petrol zengini.

İşte o yazı...

TÜRKİYE PETROL CENNETİ Mİ

Habire tartışır dururuz ya?Türkiye petrol denizi üzerinde mi?Güneydoğu fokur fokur petrol kaynıyor mu? Türkiye petrol dolu ama yabancılar çıkarmamıza izin vermiyor mu?!

100 YIL ÖNCE VERİLEN YANIT

Bütün bu soruların yanıtını biri vermiş zaten... Hem de tam 100 yıl önce. Sultan II. Abdülhamid! Özelllikle 19. yüzyılın son çeyreğinde, tüm dünyada gündeme gelen ve ne denli önemli olduğu herkesçe kabul edilen petrol araştırmaları için, Abdülhamid Han, olağanüstü çaba harcamış.

ANADOLU'NUN TAMAMINDA PETROL REZERVİ

Hazırlattığı, ‘tespit haritasında’, Anadolu’nun neredeyse tamamında, yüksek ölçekte petrol rezervi olduğu saptanmış!

Hazine-i Hassa’dan, yani kendi cebinden, parasını ödeyerek yabancı ve yerli mühendislere Musul ve Bağdat havalisiyle, Dicle ve Fırat nehirleri havzasında petrol taraması yaptırdı.

Alman Maden Mühendisi Paul Groskoph ve Habib Necip Efendi’nin başkanlığındaki araştırma birimi, 22 Ekim 1901’de çalışmalarını Abdülhamid Han’a sundu.

HARİTA BİR TÜRLÜ YAYINLANMADI

Bugüne değin her nedense bir türlü yayınlanmayan bu harita, salt Güneydoğu’nun bilinen noktalarında değil, Hakkari ve Bitlis gibi illerde de petrol bulunabileceğini gösteriyor. Haritayı hazırlayan heyet, Bitlis Suyu denilen çayın kıyısı boyunca, önemli petrol rezervleri saptamış.

Heyet Başkanı Paul Groskoph, petrol noktalarını tek tek tespit ettiklerini aktarırken, izledikleri güzergahı da, ayrıntılı bir biçimde anlatıyor. Petrol havzasını karış karış dolaşan Groskoph, Siirt tarafında ve Dicle Nehri kıyısında zengin petrol rezervleri bulunduğunu vurguluyor.

GÜNEYDOĞU'NUN TAMAMINDA PETROL VAR

Güneydoğu Anadolu’nun neredeyse tamamı ve Doğu Anadolu’nun bir bölümünü kapsayan petrol haritası, Diyarbakır, Mardin, Bismil, Hazro Çayı çevresi, Sinan, Batman Çayı çevresi, Dicle Bölgesi, Midyat, Bedran, Tulan, Siirt, Botan Çayı çevresi, Habur, Fındık, Cizre, Bitlis Çayı kıyısı ve Hakkari’de (Çölemerik) çok önemli petrol yatakları bulunduğunu kaydediyor!

[MAGGGMA]

Sakarya’nın Akyazı İlçesi’ne bağlı Kuzuluk Beldesi’nde termal enerji için yapılan sondaj sırasında petrole benzeyen bir kaynağa ulaşıldı. Bunun üzerine iki şirket, bölgede petrol arama izni için başvurdu.

Akyazı Belediyesi ve Özel İdare işbirliğiyle termal enerji için açılan sondaj kuyusuyla ilgili İller Bankası’nın yaptırdığı laboratuar analizlerinde ham petrol bulgusuna rastlandı.

Bu bulgu Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na bildirildi. Akyazı Belediye Başkanı Yaşar Yazıcı, “Tüm belirtiler bölgede petrol olduğundan yana. Petrolün kalitesi ve rezervi bir hafta içerisinde kesinleşecek” dedi.

[MAGGGMA]

Türkiye'de üretilen benzinin, yarısını tüketip yarısını ihraç ettiğimizi biliyor muydunuz? Peki bize 2.74 YTL olan benzinin yurtdışına 45 kuruşa satıldığını?

Hürriyet yazarı Şükrü Kızılot, bugünkü köşesinde bu akıl almaz fiyat uçurumunu yazdı.

İşte o yazı...

Benzin Türklere 2.74 YTL’ye yurtdışına 45 YKr’ye satılıyor

Rafineri çıkış fiyatı 45 Yeni Kuruş olan bu benzinin, pompa satış fiyatı 2.74 YTL. Başka bir anlatımla, Tüpraş’ın litresi 45 Yeni Kuruşa sattığı benzini, İstanbul’daki vatandaş 2.74 YTL’ye alıyor.

Türkiye’de üretilen benzinin yüzde 50’si (yurt içinde satılamadığı için) yurtdışına örneğin ABD’ye satılıyor. Yurtdışındaki alıcıya Türkiye teslim fiyatı ise 45 Yeni Kuruş!..

VERGİSİ YÜZDE 425 OLDU

Tablo-I’de de görüldüğü gibi, 8 Temmuz’da benzinden alınan vergilerin rafineri çıkış fiyatına oranı yüzde 180 idi. Bu oran 17 Aralık itibariyle yüzde 409’a fırlamıştı.

24 Aralık 2008 itibariyle, alınan vergilerin, benzinin rafineri çıkış fiyatına oranı, yüzde 425’e çıktı!..

Bu oran motorinde sırasıyla yüzde 103 ve yüzde 197 idi. 24 Aralık 2008 itibariyle de yüzde 208 oldu.

BENZİN OLAYI ÖNEMLİ

Tablo-II’den de fark edileceği gibi, Türkiye’de benzin tüketimi her yıl azalıyor buna karşılık motorin ve Oto LPG tüketimi artıyor.

Motorin ve Oto LPG’ye olan talep artışı, bunların vergileri ve fiyatının benzinden düşük olmasından kaynaklanıyor. Böyle olunca, Türkiye’de üretilen ve 2.74 YTL’ye satılamayan benzinin yarısı 45 Yeni Kuruşa yabancı ülkelere satılıyor.

Dönüp bakıyoruz; İngiltere, İsveç, İspanya, Romanya, Polonya, İrlanda, Macaristan, Yunanistan, Bulgaristan, Avusturya ve daha birçok ülkede, benzinin satış fiyatı, motorinden daha düşük.

ÇÖZÜM NE?

Çözüm çok basit.

Benzinin ÖTV’si indirilsin. Örneğin; benzin vergiler dahil 2 YTL’ye satılırsa, yurtdışına 45 Yeni Kuruşa satılan benzin, Türkiye’de daha yüksek fiyata değerlendirilir. Böylece Devletin vergi gelirleri de artar.

Türkiye’de tüketilen LPG’nin yüzde 80’i, motorinin ise yüzde 47’si ithal ediliyor. Önerimize uyulursa, yurtdışına fazla dövizimiz gitmez. Yabancı ülkelere 45 Yeni Kuruşa satılan benzin, Türkiye’de bundan daha yüksek ama bugünkünden daha düşük bir fiyata satılır. Ayrıca çevre kirliliği de azalır.

Sonuçta hem devlet hem de vatandaş kazanır...

Kanada’dan bir okuyucu mektubu...

TÜRKİYE’deki vergi sistemine ve özellikle de benzin fiyatlarındaki ayarlamalara bir türlü aklım ermiyor.

Birkaç ay evvel Türkiye’ye tatile gitmeden önce Kanada’da, benzin fiyatlarında petrolün varilinin yüz küsur dolara çıkmasıyla büyük bir artış olmuş, litresi 1.20 dolar civarına erişmişti (Türkiye’de o zamanlar benzin 3 Kanada dolarına yakındı).

Millet ayağa kalktı benzin fiyatının bütün ekonomiye, maliyetlere yansıyacağını ve rekabet güçlerini kaybedeceklerini söylediler. Kısa bir süre içinde hükümet halkını dinleyerek fiyatları indirdi ve benzin bir dolar civarına geldi.

Dün akşam Kanada’ya döndüğümde benzin fiyatının (petrolün fiyat düşmesiyle orantılı olarak) düşerek 67 sent civarına geldiğini hayretle gördüm.

Halbuki Türkiye’deki siyasiler, petrol fiyatının üçte bire düşmüş olmasına rağmen halkın "Neden hala benzin vs. çok yükseklerde" feryatlarına, "Bu fiyat düşüşü bize ancak 3-4 ay sonra yansır" dediler. Millet daha fazla ısrar edince de yüzde bir kaç nispetinde indirdiler.

Şimdi düşünüyorum, petrol arttığı zaman hükümet anında benzine zam koyarken, petrol düştüğünde nasıl oluyor da hükümet sözcüleri "Bu bize 3-4 ay sonra yansır" diyorlar?

Bizler hakikaten bu kadar saf mıyız?[IMG] [/IMG]

[MAGGGMA]

İnanılır gibi değil.Nasıl olurda benzin vergisini düşürüp talebi arttırmazlarda ithal ettiğimiz LPG ve mazotu kullandırırlar bize!İNANILMAZ!!!Bu kadarmı sözümüz geçmiyor bu kadar mı mandayız biz hala...