KOÇ HOLDİNG/WEİLL, "KOÇ HOLDİNG’İN KRİZ SÜRECİNİ ÇOK İYİ YÖNETTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
American Express ve Citi Group gibi dünyanın önde gelen bankaları
ve yatırım kurumlarında yöneticilik yapan ve Koç Holding Yönetim
Kurulu Üyesi olan Sanford I. Weill global finansal krizin etkilerini
ve Türkiye ekonomisini Koç Holding'in Bizden Haberler Dergisi’ne
değerlendirdi.
“Finansal kriz Amerika’da etkisini yitirmeye başladı.” Bu sözler
Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi olan Sanford I. Weill’e ait.
Amerika’nın izlediği kararlı politikaların krizden çıkma sürecinde
yardımcı olduğunu anlatan Weill, Amerika’nın Avrupa’ya örnek olması
gerektiğinin altını çiziyor. Yunanistan’da oldu-ğu gibi ağır vergi
yüklerinin büyümeyi yavaşlatarak krizin etkilerini azaltmak yerine
artıracağı-na vurgu yapan Weill, bu süreçte Türkiye’nin pozitif olarak
dünyadan ayrıştığının da altını çiziyor. Weill’e göre bu süreçte,
başta Koç Holding olmak üzere Türk şirketleri başarılı bir grafik
çizdi. “Bugün Koç Holding’in işlem gören hisselerinin 78’i yabancılara
ait” diyen Weill, farklı ülkelerden yatırımcıların Koç Holding’in
neler başarabileceğini anladığını ve geleceğine inandığını belirtiyor.
Sanford I. Weill'in Bizden Haberler Dergisi’ne verdiği röportaj şu
şekilde:
"Dünya çapında birçok finans kuruluşunda görev aldınız. Global
finansal krizle ilgili, özellikle Avrupa’daki borç kriziyle ilgili
neler düşünüyorsunuz?
Evlere değer biçerken insanların alım güçlerini göz ardı etmenin
çok ciddi bir finansal krize yol açtığını düşünüyorum. Bu balon
infilak etti ve tüm dünyayı etkiledi. Problem ortaya çıktığında
Amerika oldukça hızlı hareket etti. Bana göre, Amerikan hükümeti
bankaları kurtaracak iyi bir program geliştirebilseydi, kimsenin
sonuçlarını hayal bile edemeyeceği bu finansal kriz engellenmiş
olurdu. Yine de kriz sonrası önlemlerle durum toparlandı. Bankalar bir
sürü batık borcu silmek durumunda kaldı. Daha sonra ödeyecek şekilde
hükümetten finansal yardım da alındı. Bugün Amerika’nın finansal
sisteminin diğer ülkelere oranla çok daha güçlü olduğunu
söyleyebilirim. Amerika’daki tüketiciler borçlarının bir çoğunu
ödemeye başladı. Böylece krizin başında olduğu gibi borcun ağırlığını
hissetmiyorlar. Zaten iş sahibi olan tüketiciler finansal olarak güçlü
durumdalar. Ancak Amerika’da yapılan birçok şeyin Avrupa’da henüz
yapılmadığını düşünüyorum.
Birçok Avrupa bankası, banka defterlerinde yer alan kötü kredileri
halen fark etmedi, alması gereken tedbirleri henüz almadı. Avrupa
Birliği, IMF ve Avrupa Merkez Bankası, Yunanistan konusunda borcu
yeniden yapılandırmak adına anlaştı. Ancak sonunda Yunan ekonomisinin
parayı şimdiki değerinde geri ödeme gücünün olmadığına karar verdi.
Yunanistan bu tabloyu düzeltebilmek için ciddi vergi yükünün altına
girmek zorunda. Bu hem şirketlere hem de bankalara zarar verebilir.
Ayrıca İspanya gibi ülkelerde de büyük işsizlik problemi var. Ülkenin
bir kısmı ülkenin bölünmesi için oy vermeyi konuşuyor, bence bu birçok
sorunu beraberinde getirebilir. Fakat Avrupa Merkez Bankası Başkanı
Mario Draghi’nin içinde bulunduğu durumda çok akıllı davrandığını ve
oldukça kabiliyetli bir isim olduğunu düşünüyorum. Yaptığı birçok
açıklama durumu dengede tutuyor.
Benim iddiam Euro’nun ayakta kalacağı yönünde. Zorlu bir yol
olacak, ama Avrupa büyümeye ve yeniden işe alımlara başlayacak.
Avrupa’nın Amerika’da olduğu gibi borç kriziyle baş etmek için uzun
dönemli güvenilir bir ekonomiye ve bunun için de bazı uyaranlara
ihtiyacı var. Mali uçurumun olduğu yerde, gayri safi milli hasılaya
olan borcunuzu düşürmeniz gerekli. Bunu çok ağır vergiler ile yapmak
da doğru değil. Amerika’da ve Avrupa’da ekonomik dengenin bir an evvel
sağlanması gerektiğini düşünüyorum.
Avrupa’nın düzelmek için en az 20 yılı olduğu fikrine katılıyor
musunuz? Global ekonomideki toparlanma süresi hakkında ne
düşünüyorsunuz?
Avrupa’da ve Amerika’da yapılması gereken birçok şeyin ortak
akılla çözülebileceği kanaatindeyim. Birçok dünya ülkesinde insanlar
birlikte çalışmak istiyorlar. İşte çözümün kaynağı bu ortak çalışma
olacak. Kriz anlarında çözüm için bir mutabakata varmak çok önemli.
Politika bunun için var. Karar alırken farklı düşünce gruplarını,
özellikle ne dediğini bilen düşünce gruplarını dinleyelim ki bu
fikirlerin bazıları meyve versin. Bunun çözüm sürecini oldukça
hızlandıracağına inancım tam. Birçok insan krizlerde endişelenmemek
gerektiğini söylüyor. Çünkü bunun çaresine bakmak için çok zaman
olduğunu ifade ediyorlar. Ben buna katılmıyorum. Bana göre bir
uçurumdan düştüğünüzde, boşluğun ne kadar derin olduğunu
bilmiyorsanız, bu oynamak için tehlikeli bir oyundur. Ümit ediyorum ki
Amerika’da politikacılar zamanın mutabakat zamanı olduğu mesajını
alırlar. Kimin 20 yıl olarak düşündüğünü bilmiyorum ama bence Avrupa
bu sorunu 20 yıldan daha az bir sürede halledecek. Dünyadaki gerçek
büyüme alanlarının daha çok Asya, Orta Doğu, Afrika ve Latin
Amerika’da olacağını düşü-nüyorum. Avrupa’da süreç bu gelişen
pazarlardan daha yavaş olacak. Çünkü temel olarak bütün sosyal
kontratları geri ödemek uzun vakit alacak. Bu da mutlaka üretkenliği
yavaşlatacaktır.
Gelişmekte olan pazarların önümüzdeki yıllarda daha güçlü
olacağını söylediniz. Bu pazarların önümüzdeki 10 yılda daha etkin rol
alacağını düşünüyor musunuz?
Yeni pazarların yakın geleceği şekillendireceği konusunda şüphe
yok. Çin çok daha önemli bir ülke haline gelecek. Güneydoğu Asya’daki
birçok ülkenin Çin’in büyümesinden faydalandığını düşünüyorum ve bunun
da devam edeceği kanaatindeyim. Çin’de emek maliyeti arttıkça,
dünyanın diğer bölgeleri de daha rekabetçi hale geldi. Örneğin
Brezilya’dan biraz daha fazla olarak Meksika’da yılda yüzde 9 büyüme
görmek bunun iyi bir örneği. Çin’de üretilen ve ABD’ye gemi ile
gönderilen ürünün üretimi şu an Meksika’ya geri taşınıyor. Bu yüzden
de bazı insanlar yaklaşık üç yıl sonra artık Çin’in değil Meksika’nın
Birleşik Devletler’in en büyük ticari partneri olacağını düşünüyorlar.
Bunu birçok Latin Amerika ülkesi için de söylemenin mümkün olacağını
düşünüyorum. Venezuela ve Arjantin dışında Güney Amerika’da olumlu bir
tablo izleneceği kanaatindeyim. Çünkü bu ülkelerde borçlar ve
yükümlülükler söz konusu olduğunda hiçbir kurala uyulmuyor.
Türkiye’nin son yıllardaki performansını nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Bence Türkiye son 10 yılda büyüme konusunda müthiş bir iş çıkardı.
Kişi başına gayri safi yurt içi hasıla yaklaşık 2 bin ABD Doları’ndan
13 bin ABD Doları’na çıktı. Yaşam standartları inanılmaz yükseldi
diyebiliriz. Türkiye Avrupa’yı, Asya’yı ve Orta Doğu’yu birbirine
bağladığı için stratejik olarak çok önemli bir noktada bulunuyor. Bu
yüzden Türkiye’nin büyümeye devam etmek için müthiş bir fırsatı var.
Eğer hükümet büyüme ve hukukun iyileştirilmesini teşvik etmek için
doğru şeyleri yaparsa, Türkiye’nin önünün açık olduğunu düşünüyorum.
Koç Holding’in kriz dönemindeki performansını nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Koç Holding’in kriz sürecini çok iyi yönettiğini düşünüyorum. Bunu
değerlendirmek için en iyi yöntem insanların Koç Holding’in
yaptıklarıyla ilgili düşündüklerine bakmak. Kriz döneminde
Türkiye’deki diğer holding şirketlerine bakarsanız, Koç Holding’in
başarısını daha net anlayabilirsiniz. Bugün şirketin işlem gören
hisselerinin 78’i yabancılara ait. Dünyanın birçok ülkesinden insanlar
Koç Holding’in neler başarabileceğini anladılar, keşfettiler ve
şirketin geleceğine inanıyorlar. Bu yüzden de ‘cüzdanlarıyla oy
veriyorlar ve bu şirkete sahip olmak istiyorum’ diyorlar. Bence bu
birçok şeyi anlatıyor.
Koç Holding Yönetim Kurulu üyesisiniz. Dünyadaki en güçlü finansal
kurumlarda ve bankalarda çalıştınız. Daha önceki deneyimlerinizin
yönetim kuruluna ne gibi katkıları olduğunu düşünüyorsunuz?
Hong Kong’tan ABD’ye, Almanya’dan İngiltere’ye uzanan bağımsız bir
yönetici grubu var. Sadece kendi ülkelerinde değil global anlamda da
deneyimleri olan birçok insanla çalışıyorlar. Bu yüzden de hepsinin
Koç Holding’e çok değerli katkıları var ve hepsi de katkı sağlamaya
devam ediyorlar."
***KCHOL***KOÇ HOLDİNG A.Ş.( Esas Sözleşme )
Esas Sözleşme Değişikliklerine İlişkin Kronoloji
Madde No Madde Değişikliğinin Tescil Tarihi Tescilin İlanına İlişkin TTSG Tarihi Tescilin İlanına İlişkin TTSG No
2 16.04.2013 22.04.2013 8305
3 16.04.2013 22.04.2013 8305
4 16.04.2013 22.04.2013 8305
5 16.04.2013 22.04.2013 8305
6 16.04.2013 22.04.2013 8305
7 16.04.2013 22.04.2013 8305
8 16.04.2013 22.04.2013 8305
9 16.04.2013 22.04.2013 8305
10 16.04.2013 22.04.2013 8305
11 16.04.2013 22.04.2013 8305
12 16.04.2013 22.04.2013 8305
13 16.04.2013 22.04.2013 8305
14 16.04.2013 22.04.2013 8305
15 16.04.2013 22.04.2013 8305
16 16.04.2013 22.04.2013 8305
17 16.04.2013 22.04.2013 8305
18 16.04.2013 22.04.2013 8305
19 16.04.2013 22.04.2013 8305
20 16.04.2013 22.04.2013 8305
21 16.04.2013 22.04.2013 8305
22 16.04.2013 22.04.2013 8305
23 16.04.2013 22.04.2013 8305
24 16.04.2013 22.04.2013 8305
25 16.04.2013 22.04.2013 8305
26 16.04.2013 22.04.2013 8305
27 16.04.2013 22.04.2013 8305
28 16.04.2013 22.04.2013 8305
29 16.04.2013 22.04.2013 8305
30 16.04.2013 22.04.2013 8305
31 16.04.2013 22.04.2013 8305
32 16.04.2013 22.04.2013 8305
33 16.04.2013 22.04.2013 8305
34 16.04.2013 22.04.2013 8305
35 16.04.2013 22.04.2013 8305
36 16.04.2013 22.04.2013 8305
37 16.04.2013 22.04.2013 8305
10 Nisan 2013 tarihinde toplanan Ortaklar Olağan Genel Kurulu'nda kabul edilen şekliyle Şirket Esas sözleşmemizin
Şrketin Ünvanı başlıklı 2. maddesi,
Amaç ve Konu başlıklı 3. maddesi,
Şirketin Merkez ve Şubeleri başlıklı 4. maddesi,
Şirketin Süresi başlıklı 5. maddesi,
Sermaye başlıklı 6. maddesi,
İntifa Senetleri başlıklı 7. maddesi,
Tahvil ve Sair Menkul Kıymet İhracı başlıklı 8. maddesi,
Payların Devri ve Paylar Üzerinde İntifa Hakkı Tesisi başlıklı 9. maddesi,
Şirketin Kendi Paylarını Rehin Olarak Kabul Etmesi Veya Devralması başlıklı 10. maddesi,
Yönetim Kurulu, Üyelerin Seçimi ve Yönetim Kurulu Kararları başlıklı 11. maddesi,
Yönetim Kurulu Görev Bölümü, Temsil ve Yönetimin Devri başlıklı 12. maddesi,
Yönetim Kurulu ve Komite Üyelerinin Ücretleri başlıklı 13. maddesi,
Denetim başlıklı 14. maddesi,
Genel Kurul başlıklı 15. maddesi,
Kurumsal Yönetim İlkeleri başlıklı 16. maddesi,
İlanlar başlıklı 17. maddesi,
Hesap Dönemi başlıklı 18. maddesi,
Karın Tesbiti ve Dağıtımı başlıklı 19. maddesi,
Kar Payı Avansı başlıklı 20. maddesi,
Şirket Personeli İçin Vakıf başlıklı 21. maddesi,
Kanuni Hükümler başlıklı 22. maddesinin
tadil edilmesi ve
Toplantı Yeri başlıklı 23. maddesi,
Bakanlığa Bildirme ve Komiser başlıklı 24. maddesi,
Rey Hakkı başlıklı 25. maddesi,
Vekaleten Temsil başlıklı 26. maddesi,
Umumi Heyet Başkanlık Divanı başlıklı 27. maddesi,
Rey Verilme Şekli başlıklı 28. maddesi,
Esas Mukavele Tadilatı başlıklı 29. maddesi,
Senelik Raporlar başlıklı 30. maddesi,
Senelik Hesaplar başlıklı 31. maddesi,
Karın Tevzii başlıklı 32. maddesi,
Yedek Akçenin Haddi ve İkmali başlıklı 33. maddesi,
Fesih ve İnfisah başlıklı 34. maddesi,
İlanlar başlıklı 35. maddesi,
Umumi ve Kanuni Hükümler başlıklı 36. maddesi,
Kurumsal Yönetim İlkelerine Uyum başlıklı 37. maddesi,
Geçici maddesi iptal edilmiş olup,
söz konusu değişiklikler 16/04/2013 tarihinde tescil edilmiştir. Son değişikliği içeren yürürlükteki esas sözleşmemiz ekte verilmektedir.
http://kap.gov.tr/yay/Bildirim/Bildirim.aspx?id=275789
BIST
[B][SIZE="3"][FONT="Arial Narrow"][COLOR="navy"]TÜRKÜM, DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM, VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.
M.K.ATATÜRK[/COLOR][/FONT][/SIZE][/B]
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)