Sayfa 1 Toplam 15 Sayfadan 1234511 ... SonuncuSonuncu
Toplam 146 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Mailimize Takilanlar...

  1. #1
    Üyelik tarihi
    12.Haziran.2007
    Yaş
    51
    Mesajlar
    1,375
    Teşekkür / Beğeni

    Standart Mailimize Takilanlar...

    118 ücreti ve telekom....
    Satarsan Telekom'u önüne gelene;
    Kontrol ettik, 118 den bilinmeyen bir numaranin ögrenilmesi icin en az 60 saniye gerekiyor. Yani kontor. Baska bir deyisle eski parayla dörtmilyonücyüzyirmibin TL.
    Bir numara ögrenmek için Lübnanli sirkete bu kadar para ödüyorsunuz.
    Türk Telekom Soygunu 118 ve 133 e dikkat !..
    Turkçede buna resmen soygun hatta dolandiricilik denir. Özel Türk Telekom Servisleri Servis Numarasi ve kontur fiyatlarini okuyun d a milletin nasil gizlice soyuldugunu gorun.

    Bu numaralar 110, 112, 121, 122, 123, 124, 126, 154, 155, 156, 158''i ararsaniz ücretsiz

    113, 153, 163, 166, 169, 174, 175, 176, 179, 180, 181''i ararsaniz
    60 saniyede atacak bir kontur icin icin 72.000TL .

    185, 186, 187, 188, 189, 114, 117, 119, 130, 170, 171, 172, 173, 178, 182, 183, 184''u ararsaniz, 15 aniye icin 288.000 TL.
    Simdi SIKI durun !.. 118''i ararsaniz 8 saniyede bir atacak kontur icin tam 540,000 TL,
    ve 133''u ararsaniz 3.6 saniyede atacak bir kontur icin 1.200.000 TL,

    Dikkat ederseniz bilinmeyen numaralari aradiginizda dakikalarca bekletirler. Sürekli olarak banttan ''hatlarimiz dolu bekleyin' talimati verirler. Buna resmen dolandiricilik denir.. Turkiye''de bilinmeyen numaralari sormanin bu kadar pahali oldugunu kim
    biliyor? Insanlarin bilgilenmek icin kullandikla ri ve dunyanin her yerinde bedava olan bu kamu yararina hatlarin fahis fiyatlarda olmasi talimatini kim verdi?.Bu yazidan sonra hala bilinmeyen numaralari aramak istiyorsaniz cebinize dikkat edin.
    Bilinmeyen numaralar için alo118.com < http://alo118.com/>u kullanin.
    Siz hala 'ALO' diyebiliyor musunuz..?

    EKONOMIST dergisinde yayinlanan bilgilere göre Ev Telefonlarini Kapatma Zamani geldi.
    Türk Telekom'un konusma ücreti/dakika 81.400 TL. oldu.
    GSM sirketlerinde bu rakam neredeyse benzer. 99.846 TL.
    Evden Cebi ariyorsaniz ödeyeceginiz 407.000 TL .
    Oysa GSM'den evi ararsaniz dakikasi 297.521 TL.
    Yeni patron getirdigi 'Milli Güvenlik riski' yaninda
    Türk Milletini de 'APTAL' yerine koyuyor anlasilan.

  2. #2
    Üyelik tarihi
    12.Haziran.2007
    Yaş
    51
    Mesajlar
    1,375
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    GECE YOLCULUK EDECEKLER DİKKAT LÜTFEN



    09 Ağustos 2007 tarihinde Aksaray'da geçirdiğim bir trafik kazası olayından sizleri de uyarmak amacıyla bu yazıyı yazıyorum.



    Adana istikametinden Ankara'ya gelirken Aksaray'a 30 km mesafede AKÇAKENT civarındaki devlet karayolunda akşam saat 21.00 sıralarında büyük bir trafik kazası geçirdim. Arabamla yolun ortasında gece karanlığında ne olduğunu anlayamadım. Bir nesneye çarptım ve arabam nesnenin üzerinden geçemediği için darbenin etkisiyle ön tarafı parçalanarak bütün hava yastıkları patladı. Ben kontrolü kaybettiğim için takla atmaya başladı. 6 veya 7 takladan sonra yol kenarındaki şarampole doğru yuvarlandı ve kayalıklara saplandı. Allaha Şükür arabada benden başka kimse yoktu. Şuurum yerinde olduğu için infilak eder korkusuyla yan duran araçtan hemen çıktım, tepeyi tırmanarak yola çıktım.



    Asıl ilginçlik burada başlıyor. Yol kenarına çıktım. Arabaya bakmak için arkamı döndüğüm anda 3 şahıs tam arkamdalar. Kazanın şokundayım tabi… Onca takladan sonra nerede olduğumu bile kestiremiyorum. Fakat yine de etrafa bakıyorum. Hiçbir yerde yerleşime dair bir ışık yok, ev yok, araba yok. Kayalık ve ilerisi tarlalar… Bu adamlar nereden çıktı? Yanıma gelip: "Abi, arabada bir şey var mı, kimse var mı?" diye sorular soruyorlar. "Yok!" dedim. Sonra onlar arabaya doğru gitti tabii… Kazanın etkisiyle araba parçalanmış, bütün koltuklar, camlar parçalanmış, bagajda bulunan eşyalar şarampole dağılmış durumda. Tabi o dakikalarda kazayı gören diğer araçlar yavaş yavaş toplanmaya, insanlar gelmeye başladılar. Ambulansın gelmesiyle genel kontrol amacıyla beni hastaneye götürdüler ve hastanede kazanın nasıl olduğunu merak edenlerle konuşurken acı ama çok acı bir gerçeği öğrendim:



    Meğer benim yolda çarptığım nesne araçları soymak amacıyla yola koyulan koca bir kaya parçasıymış! Hastanedekiler o bölgenin mimli olduğunu bu tarz kazaları bildiklerini söylediler, hatta daha da ilginç şeyler aktardılar. Üst geçitten aşağı ipin ucuna taş bağlayarak tam cam hizasına gelecek şekilde sarkıttıklarını ve gece geçen araçların bu taşa çarparak camlarının parçalandığı ve kaza yapıp ölmezlerse durdukları anda yine yardım amacıyla gelip aracı soyduklarını söylediler. Yol kenarına pusuya yatıp geçen arabanın kalitesine göre, gece karanlığında birkaç km. ilerideki arkadaşlarına el feneri ile işaret verip onların da yolun iki kenarında tüfekle saçma atıp camları patlattıklarını ve yine duran aracı soydukları gibi ne ********ce, canice metotlar uyguladıklarını öğrendim.



    Ha! Bir önemli nokta asıl beklentilerinin araçtakilerin ölmeleriymiş, çünkü görülme tanınma ihtimalleri kalmıyor zaten benden 1 hafta önce aynı şekilde yola taş koyarak bir gurbetçi vatandaşı öldürmüşler. Tabi, zavallının birkaç bin Euro'sunu çaldılarsa canlarına minnet!

    Ertesi gün hastaneden çıkınca resmi işlemler için jandarmaya gidince olay doğrulanmış oldu. Çünkü arabadan etrafa saçılan hemen her şeyi, sağ olsunlar, jandarma güçleri bulmuşlar, fakat cüzdan, telefon, iş çantam vs. para edecek hiçbir şey yok arabayı soyanlar kaza anında yanıma gelen o şahıslar tabi birkaç dakikada işlerini görüp gitmişler.



    Bu yazıyı yazmamdaki amacım, insan katillerinin hemen her yerde karşımıza çıkabileceği… Bu da şekillerden birisi. Lütfen yollarda dikkat edin. Artık hatalı sollama ve uyuklama sebebiyle olan kaza ve ölümlere birde bu riskler eklendi. Hayatımız boyunca yüzünü görmediğimiz, tanımadığımız, kendisine hiçbir zararımızın olmadığı bu canilerin, bir tatil veya iş dönüşü, ailemizin sevdiklerimizin cebindeki birkaç kuruşu almak için yaptıkları bu cinayetlerden sizde haberdar olun ve dikkat edin.



    Bu mesajı lütfen medya tarzı bir yere göndermeyin. Genel olarak yayınlanmasın, bu ********lerin yaptıkları başka yerdekilere örnek teşkil edebilir. O zaman al başına belayı, kapkaç da böyle moda olmadı mı? Mümkünse sadece telefonla, mail'le veya sohbetlerinizde aktarın.

    Saygılar…



    Metin AZITEPE





    Bu yazıyı okuyunca 12–13 yıl önce benim başıma gelen olayı hatırladım:



    Gece İstanbul'dan bindiğim otobüsle TEM'den Ankara'ya giderken Sakarya civarında bir yerde birden otobüsün önünden bomba patlamış gibi bir ses duyuldu ve koridordan arkaya doğru cam parçalarıyla birlikte toz-toprak yağdı. Otobüs hızla yalpalamasına rağmen yoldan çıkmadan durmayı başardı. 110-120km/s hızda devrilseydik eminim parçamız kalmazdı.



    İnildiğinde görüldü ki, ön camdan içeriye ucunda bir ip olan kaya parçası girmiş, camı patlatıp şoförün başını sıyırarak arkaya düşmüştü. Yani daha açık ifadeyle birileri bir kayaya ip bağlamış, TEM gibi gece bile trafiğin yoğun olduğu bir yolda, Sakarya civarında bol olan üst geçitlerin birinden şoförün başı hizasında sarkıtarak otobüsün çarpmasını ve devrilmesini beklemişti. Jandarma'nın tesbiti buydu. Kaza gerçekleşse idi, bunu yapan hayvanlar, kazazedelere yardım bahanesi ile ölü ve yaralıları soyacaklardı.



    Anlaşılan bu yöntem 12–13 yıldır hala kullanılıyor. Bu vicdansız hayvanlar hala serbest ve onlarla karşılaşma şansımız var.



    Lütfen dikkatli olun. Akçakent veya Sakarya TEM hiç fark etmiyor!



    Sezai Tunç

  3. #3
    Üyelik tarihi
    12.Haziran.2007
    Yaş
    51
    Mesajlar
    1,375
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Bilimadamları insan için en uygun ve
    verimli saatleri yıllar süren araştırmalar sonucu ortaya çıkardılar.
    Saatlere göre insan vücudunun durumu ve gereksinimleri şöyle sıralanıyor:


    01.00: Kan ve idrardaki ürik asit bu saatte doruğa çıkar. Gut hastaları en
    yoğun ağrıları bu saatte çekerler.

    02.00: Mesanenin işlevini sınırlayan Vasopressin hormonu devreye girerek,
    gece yarısı sık sık tuvalet ihtiyacının ortaya çıkmasını engeller.

    03.00: Astımlıların kriz saati. Adrenalin iyice düşer, nefes boruları
    daralır, kasılmaları sağlayan histamin maddesi yayılır. Bu yüzden astım
    ilaçlarının yatmadan önce alınması gerekir.

    04.00: Uykunun en derin olduğu bu saatte kan
    dolaşımı en azami noktaya düşer. Organlara oksijen ve besin dağılımı
    azalır. Kan dolaşımı da düştüğünde bazı organlarda işlev bozuklukları
    ortaya çıkabilir.

    05.00: Uyku hormonu Melatonin bütün vücudu etkisi altına alır. Bu nedenle
    saat 05.00’te kalkmak insanlara çok güç gelir.

    06.00: Kalp atışlarını hızlandıran hormanlar yayılır. Kadın ve erkeklerde
    üretkenlik bu saatte doruk noktasındadır.

    07.00: İltihaplanmayı engelleyen hormanlar bu saatte en etkisiz
    dönemdedirler. Bu nedenle romatizmal hastalıkları olanların ağrıları
    artar.

    08.00: Kan basıncı ve vücut ısısı artarak stres hormonu Cortisol’un
    yükselmesi sağlanır. Kalp krizi tehlikesi bu saatte daha yoğundur. Migren
    ağrıları da bu saatte artar.

    09.00: Midenin en iyi hazmettiği saattir. Bu nedenle kahvaltının bu saatte
    yapılması öneriliyor.

    10.00: Beynin algılama gücü artar. Vücut dirençlidir. Sınav ve
    konferanslar için en uygun saattir.

    11.00: Direnç gücü düşmeye başlar. Bulaşıcı hastalıklardan korunmak
    gerekir.

    12.00: Kan basıncı arttığından felç geçirme riski vardır. Temiz havada
    gezinti ve dinlenme önerilir.

    13.00: Mide yoğun çalışmaya başlar. İdrar üretimi artar. Sık sık tuvalet
    ihtiyacı duyulur.

    14.00: Hazım nedeniyle yorgunluk meydana gelir. Bu saatte dinlenmek
    gerekir. Kaza riski artar.

    15.00: Ağrı duyma hissi bu saatte iyice düşer. Doktora gitmek için en
    uygun saat.

    16.00: Beynin algılama gücü artar. Hafıza keskinleşir. Dil kursu için en
    uygun saat.

    17.00: Sıcak ilişkiler en çok bu saatte yaşanır.

    18.00: Yorgunluk başlar. Alkol tüketilmemesi önerilir.

    19.00: Bu saatte tat ve duyu hissi daha da gelişeceğinden yemekler büyük
    bir iştahla yenilir.

    20.00: Romatizma ve alerji ilaçları bu saatte alınmalıdır. Mide asidi bu
    saatte çok yüksektir.

    21.00: Zevk alma hissi artar. Müzik dinleme ve tv izleme gereksinimi
    ortaya çıkar. Enzimler arttığından alkol tüketimi büyük sorun yaratmaz.


    22.00: Bağışıklık sistemi en yoğun bu saatte çalışır. Ancak acı ve ağrı
    hissi de bu saatte daha güçlüdür.

    23.00 Adrenalin düştüğünden direnç azalır. Uyku hormonu Melatonin artar.
    Uyunması önerilir. Gece hayatını sevenlerde bu hormon daha geç salgılanır.


    00.00: Uyku sırasında beyin yorgunluğunu giderir. Saç ve kıllar uzar.
    Hamile kadınların sancıları da genellikle geceyarısı gelir.

  4. #4
    Üyelik tarihi
    12.Haziran.2007
    Yaş
    51
    Mesajlar
    1,375
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    ARKADAŞLAR MERHABA,

    EMEKLİ BİR İŞÇİNİN İSTANBUL BEYKOZ'DA AÇTIĞI DAVA TELEKOM'UN ALEYHİNE SONUÇLANDI.

    BULUNDUĞUNUZ İLİN TÜKETİCİ KORUMA DERNEĞİNE SON TELEFON FATURANIZLA MÜRACAAT ETMENİZ YETERLİ,

    TELEKOMDAN SON 10 YILLIK SABİT ÜCRETİ TUTARI OLAN 820.00 YTL SİZE İADE OLACAK, AYRICA BUNDAN SONRA

    FATURALARINIZA SABİT ÜCRET YANSIMAYACAK. LÜTFEN BU İLETİYİ TÜM TÜKETİCİLERE YOLLAYIN

    SEVGİLER . 04.02.2008


    Ne kadar gerçektir bende merak ediyorum

  5. #5
    Üyelik tarihi
    12.Haziran.2007
    Yaş
    51
    Mesajlar
    1,375
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    13 mart 2008 perşembe günü deli gibi yağmur yağarken bizim sitenin ormanlık bölümünde terk edilmiş halde 9 tane yavru bulduk.
    Ortalama 1.5 aylıklar. 4 erkek 5 dişi.
    Soğuktan ve yağmurdan perişan haldeydiler. Üzerlerindeki çamur ve pislikler temizlendi, kurutuldu ve şu anda hepsi çok sağlıklı durumdalar.
    Bırakan kişiyi bulduk ve gördük ki kendi köpeğinin yavrularını sokağa atmış. Yavruları geri almaya ya da sahip bulmaya hiç niyeti yok.
    Ormanda kendi başlarına yaşayabileceklerini düşünüyor.
    Şu anda evimizin bir odasında mutlu mesut yaşıyorlar.
    Bir tane olsa biz sahiplenebilirdik ama 9 taneler ve bizim bir köpeğimiz var, 2 yaşında ve erkek. Şu anda onun diğerleri ile sorunu yok, hatta
    onlara babalık, abilik yapıyor.
    Anne akbaş, beyaz renkli, yavrular muhtemelen 3 farklı cins babadan. Boxer, kurt, çoban ya da kangal kırması gözüküyorlar.
    Sizlerden ricam, 9 yavruya yuva bulmak için yardımcı olmanız.
    Sizlerin ya da çevrenizdeki kişilerin ihtiyaci olabilir, yardım etmek isteyebilirsiniz.
    Almak isteyen, evinde,iş yerinde, fabrikada ya da bahçesinde besleyebilecek kişilere iletebilirseniz cok seviniriz.
    irtibat icin


    İlgilenen olursa tanımadığım bu kişinin telefonunu özelden verebilirim...

  6. #6
    Üyelik tarihi
    27.Haziran.2007
    Yaş
    54
    Mesajlar
    2,545
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Alıntı MAGGGMA Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    04.02.2008


    Ne kadar gerçektir bende merak ediyorum
    Şimdiye kadar kokusu çıkardı.;) İlk kez duydum.Keşke doğru olsa.

  7. #7
    Üyelik tarihi
    12.Haziran.2007
    Yaş
    51
    Mesajlar
    1,375
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Alıntı ÇAKAL Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Şimdiye kadar kokusu çıkardı.;) İlk kez duydum.Keşke doğru olsa.
    ,

    Telekom çöker be nerdeeeeeeee

  8. #8
    Üyelik tarihi
    12.Haziran.2007
    Yaş
    51
    Mesajlar
    1,375
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    “Az az iciyorum, bir sey olmaz” demek buyuk bir risk. Gunde bir sise bira ya da bir kadeh raki bile karacigerde yaglanmaya sebep olabiliyor. Bu, icen kisinin genetik yapisiyla ilgili. Alkolizm basli basina bir hastalik. Ustelik bircok hastaliga yol aciyor.

    Alkolun sisedeki gibi durmadigini en iyi icenler biliyor suphesiz. Ama sonuclari ortada. Hem bireyde hem de toplumda onulmaz yaralar aciyor icki. Muptelalarin “Ictigim bir bira, az az iciyorum zarari yok, sosyal iciciyim, icince kendimi daha cesur hissediyorum” gibi ifadeler kullanmasi aldanmisliktan baska bir sey degil. Zira alkol, beyindeki kontrol mekanizmasini devre disi birakarak kiside gecici rahatlama, gevseme ve keyif duygusu sagliyor. Etkisi bittiginde kisi uzaklasmak istedigi sikintilari daha derinden yasiyor. Yeniden alkole basvurdugunda ise ‘cakirkeyif’ moduna girebilmesi icin dozu artirmasi gerekiyor. Kisa bir surede olusan kisir dongunun girdabina kapilarak agir icicilige ya da alkoliklige terfi ediyor. Sonuc ya koma, ya da olum.

    Alkol karaciger kadar beyne de zarar veriyor. Mide, bagirsak ulserine, gastrite yol aciyor. Vucuttaki butun sistemlerde hasar olusturabiliyor. Uzun sure alkol kullanin kisi Alzheimer olacak kadar da yaslanmiyor.

    ALKOL, PANIK ATAK HASTALARI ICIN BUYUK RISK

    Alkol paranoyasi diye isimlendirilen beyin hasarina bagli akil hastaligi da surekli bu maddeyi tuketenlerin karsilasabilecekleri kotu sonuclardan sadece biri. Alkol muptelaligi basli basina bir depresyon sebebi. Intihar davranislarinda, depresyondan sonra, ikinci sirayi alkolle bagintili bozukluklar aliyor.

    KALBE IYI GELEN SARAP DEGIL UZUMUN CEKIRDEGINDEKI MADDE

    Icki cinsellik ve ureme yetenegine de darbe indiriyor. Alkol kisirlik sebeplerinin ilk siralarinda yer aliyor. Sperm hucrelerini cok hizli bir sekilde olduruyor.

    Alkolun sosyal zararlari fizyolojik ve psikiyatrik tahribati aratmiyor. Is, okul ve aile hayati adeta felce ugruyor. Konsantrasyonun on plana ciktigi islerde verim sifira yaklasiyor. Trafikte insanlari canavarlastiran ana unsurlardan biri ayni zamanda.

    Alkol ve diger uyusturucular birer (toksik madde) zehir. Yine de bunlarin kullanimi insanlik tarihi kadar eski. Icimi kolay olan ve zararsiz zannedilen bu iceceklerin gencler ve cocuklar tarafindan alinmasi ve dozunun giderek arttirilmasi alkol bagimliligina neden oluyor.

    Alkolizmin nerede basladigi, hangi durumda alkolizm denecegi acik degildir. Her duzeyde alkol kullaniminin, kullanan her kisi icin bir ust basamaga cikma riskini artirdigi bilinmelidir. Bugunun masum bira icicisi yarin alkolik olmaya adaydir.

    Gelelim, “gunde bir kadeh sarap kalbe faydali” efsanesine… Etkiyi yapan saraptaki alkol degil, sarabin uretildigi uzumun cekirdegindeki antioksidanlar. Kuru uzum de yenilse ayni fayda elde ediliyor. Bir an icin saglik adina kuru uzum yerine bir bardak sarap tuketmenin yeglendigini varsayalim. Ya, saraptaki alkolun butun vucut sistemlerine yaptigi tahribat ne olacak? Sarabin, kisiyi alkolik asamasina goturmeyeceginin garantisi var mi? Elbette yok.
    Sikinti ve keder anindan uzaklasmak icin icenlerin sebebi bir yana, mutlu gunlerinde, neseliyken ya da guzel bir gelismeyi kutlamak mantigiyla icilmesinin sebebi ne ola ki? Bir kutlamada neselenmek, hareketlerine serbesti getirmek adina iciliyor. Insan hep hareketlerini ve davranislarini kontrol eden bir varliktir. Cemiyet icinde yasamanin kurali da bu zaten. Alkol icilince kontrolsuzluk artiyor.

    Alkol kullanma yasi giderek dusuyor. Bu durup dururken olmasa gerek. Turkiye’deki sosyal yapi alkol almayi ozendiriyor. Okullarin etrafina bakilirsa yasa ile uygulama birbiriyle celisiyor. Yasa diyor ki, devlet vatandasini her turlu bagimlilik yapici maddeden korur. Bir meyhane en az 200 metre mesafede olacak deniyor. Galatasaray Lisesi karsisinda Cicek Pasaji var. Cikan ogrenci orada eglenen, icki icen insanlari goruyor. Bu celiski ortadan kalkmadikca alkol sorunuyla gercekci bir mucadele yapilmasi mumkun gorunmuyor.

    Alkol kullaniminin onune gecilmesinin ilk sarti etkin denetim. Okul, dershane, kurslar ve spor alanlari gibi genclerin siklikla gittigi yerlerin cevresinde alkol satisi mutlaka yasaklanmali. Ayrica 18 yasin altindakilere satisa da kesinlikle izin verilmemeli.

    2006’da Yesilay tarafindan yapilan arastirma, siddet olaylarinin yuzde 50’sinin alkolden kaynaklandigini gosteriyor. Turkiye dahil 30 ulkeyi kapsayan arastirmaya gore intiharlarin yuzde 90’i, cinayetlerin yuzde 85’i, bosanmalarin yuzde 80’i, tutuklanmalarin yuzde 78’i, hirsizlik ve yankesiciligin yuzde 71’i, trafik kazalarinin yuzde 70’i, ise gitmemelerin yuzde 60’i alkolden kaynaklaniyor.

    MEDYA ALKOLE OZENDIRIYOR

    ‘Alkol butun kotuluklerin anasidir’ soylemi artik eskisi gibi iz birakamiyor belleklerde. Medyada ve sinemada yer alan boy boy alkol reklâmlarini ve ozendirici haberleri goruyoruz. Bagbozumunda alevlenen sarap kulturu haberleri her yilbasi oncesinde diger ickilerle ittifak halinde kaplayiveriyor ulkenin cok satan gazetelerinin sayfalarini. Ozel ekler bile cikariliyor. Icki hakkindaki istatistikler oylesine masumane dile getiriliyor ki sanki cok guzel bir gelismenin sevinci paylasiliyor kamuoyuyla. 16 Aralik 2006 tarihli Hurriyet gazetesinde bir icki firmasinin yetkilisi Uzakdogu icin yesil cayli rakiyi deneyeceklerini mujdeliyor (!) Haberde raki icen kadin oraninin yuzde 15’e ciktigi; bu oranin eskiden yuzde 10 oldugu; yuzde 5’lik bir basari elde edildigi dile getiriliyor. Firmanin bir baska mujdesi ise Yeni Raki’yi, eski Turk filmlerinde gorunen sise etiketleriyle piyasaya surecek olmasi.
    Haberde yer alan bir ara baslik soyle: En cok satis bakkalda. Firma yetkilisi ‘bakkallar kral’ diyor. Toplam icki satisinin yuzde 48’i bakkallarda, yuzde 28’i kuruyemisci-tekel bayilerinde ve yuzde 20’si de marketlerde gerceklesiyormus. Ayni gazetede iki gun sonra yayimlanan bir haber, kimse kizmasin, ic burkucu. Baslik aynen soyle: Oglumun ‘Biraci anne’si oldum / Turkiye’yi ihracat ussu yaparim. Bu sozler Carlsberg isimli dunyanin en buyuk 5 bira sirketinden birinin ilk kadin CEO’su Damla Birol’a ait. 1 Ocak 2007’te Turk Tuborg’da CEO’luk koltuguna oturmaya hazirlanan Birol’a 5,5 yasindaki oglu Kerem ‘anne’ yerine ‘biraci anne’ diye sesleniyormus. Habere gore Turkiye’de kisi basi bira tuketimi 12 litreymis. 1970’lerde 1,5 litrelerde dolaniyormus. ABD’deki rakam 80 litre. Bira kulturunun hukum surdugu ulkelerde ise 150 litre. Turkiye bira ihracatinin onemli bir bolumunu Irak’a yapiyor. Hurriyet 19 Aralik’ta icki reklâmlariyla bezenmis ‘Hadi Eglenceye’ mansetli ozel bir ek
    verdi okurlarina. Ayni gun Radikal’in ‘Icki Keyfi’ eki de icmeye davet ediyordu insanlari. Hurriyet’in ekindeki Kanat Atkaya’nin yazisinda bir ayrintiya takiliyor insan ister istemez: “Bir bira diye bir kavram yoktur! En guzel bira ikinci biradir. Ucuncude frene basmak, dorduncu biraya pek bulasmamak gerekir.” Acaba ikinci birayi icenlerin ne kadari dorduncu biraya bulasmadan edebiliyor?

    Merak edilen konulardan biri de, sigaraya karsi olusan tepki ve bilinclenmenin alkolde nicin meydana gelmedigi. Oysa toplum, sigara gibi alkolun zararinda da hemfikir. Nice ocagin alkol yuzunden sondugunun yakin sahidi. Kapali yerde sigara icen biri ikaz edildiginde derhal mahcup bir edayla geregini yerine getirirken, alkolde neden bu noktaya varilamiyor? Sigaradaki bilinclenmede maddenin uzerine ‘sagliga zararlidir’, ‘erkekligi oldurur’, ‘kansere yol acar’ ve benzeri ifadelerin yazilmasi son derece etkili oldu. Butun dunyada sigara tuketimi yuzde 5 oraninda azaldi.

    DIN VE ALKOL

    Islâmiyet’te alkol kullanimi tamamen yasak. Mâide suresinin 90 ve 91. ayetinde “Ey iman edenler! Sarap, kumar, putlara kurban kesilen sunaklar, fal oklari, seytana ait murdar islerden baska bir sey degildir. Bunlardan geri durun ki felah bulasiniz! Sarap ve kumarla seytanin yapmak istedigi tek sey, sizin araniza dusmanlik ve kin salmak, sizi Allah’i zikretmekten ve namazdan alikoymaktir. Artik bu habis seylerden vazgectiniz degil mi?” diye buyruluyor. Yine Hazret-i Muhammed (s.a.v) bircok hadisinde alkollu ickileri men ediyor.

    ALKOL TUKETIMININ KANSER RISKINE ORANI

    Tuketim miktari Kanser riski
    0-30 gr. 1,2
    30-60 gr. 3,2
    60 gr.ustu 9,2

  9. #9
    Üyelik tarihi
    27.Haziran.2007
    Yaş
    54
    Mesajlar
    2,545
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Alıntı MAGGGMA Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    “Az az iciyorum, bir sey olmaz” demek buyuk bir risk. Gunde bir sise bira ya da bir kadeh raki bile karacigerde yaglanmaya sebep olabiliyor. Bu, icen kisinin genetik yapisiyla ilgili. Alkolizm basli basina bir hastalik. Ustelik bircok hastaliga yol aciyor.

    DIN VE ALKOL

    Islâmiyet’te alkol kullanimi tamamen yasak. Mâide suresinin 90 ve 91. ayetinde “Ey iman edenler! Sarap, kumar, putlara kurban kesilen sunaklar, fal oklari, seytana ait murdar islerden baska bir sey degildir. Bunlardan geri durun ki felah bulasiniz! Sarap ve kumarla seytanin yapmak istedigi tek sey, sizin araniza dusmanlik ve kin salmak, sizi Allah’i zikretmekten ve namazdan alikoymaktir. Artik bu habis seylerden vazgectiniz degil mi?” diye buyruluyor. Yine Hazret-i Muhammed (s.a.v) bircok hadisinde alkollu ickileri men ediyor.

    ALKOL TUKETIMININ KANSER RISKINE ORANI

    Tuketim miktari Kanser riski
    0-30 gr. 1,2
    30-60 gr. 3,2
    60 gr.ustu 9,2
    Bu bir irade meselesi.
    Özenti ile başlıyor ve sonu gelmiyor.Arkadaş grupları çok önemli.
    ''Pis pise mis gibi kokarmış'' derdi babam.Sözüm meclisten dışarı.
    Çocuklarımızı çok iyi eğitmenin yanında kuracağı arkadaşlıklara dikkat etmeliyiz.
    Şu an ilköğretim seviyesine inmiş durumda sigara ve bira.Gözlerimle görüyorum.

  10. #10
    Üyelik tarihi
    12.Haziran.2007
    Yaş
    51
    Mesajlar
    1,375
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Oyakbanka gönderilmiş gerçek bir talimat...


Sayfa 1 Toplam 15 Sayfadan 1234511 ... SonuncuSonuncu

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
YASAL UYARI
Ekonomi, Borsa ve Para piyasaları" bölümünde yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan Seri:V, No:52 Sayılı "Yatırım Danışmanlığı Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ" çerçevesinde aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çevresinde sunulmaktadır. Burada ulaşılan sonuçlar tercih edilen hesaplama yöntemi ve/veya yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmakta olup, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabileceğinden sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi sağlıklı sonuçlar doğurmayabilir.Yatırımcıların verecekleri yatırım kararları ile bu sitede bulunan veriler, görüş ve bilgi arasında bir bağlantı kurulamayacağı gibi, söz konusu yorum/görüş/bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan www.keyborsa.com web sitesi ve/veya yöneticileri sorumlu tutulmaz.
Google Privacy Policy
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193