Sayfa 2 Toplam 2 Sayfadan BirinciBirinci 12
Toplam 15 adet sonuctan sayfa basi 11 ile 15 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Dünya gündemi2008+Simurg+

  1. #11
    Üyelik tarihi
    04.Haziran.2008
    Mesajlar
    2
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    BASKA BIR SITEDEN ALINTIDIR. BIRAZ UZUN BIR YAZI AMA MUTLAKA OKUYUN.

    Türkiye ne zaman savaşa girecek?Girmeyecekmi '''
    İsrail bir şeriat devletidir. Tevrat'ın hükümlerine göre yönetilir. İsrail'in nihai hedefi arzı Mevdud. Yani Nil'den Fırat'a tüm Mezopotamya'yı ele geçirip büyük İsrail devletini kurmaktır. Bu amaç Yahudilere Tevrat'ta emredilmiştir. "O gün Rab Abramla ahdedip dedi: Mısır ırmağından büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar, bu diyarı senin zürriyetine verdim." (Tekvin Bölümü, 15/18) İsrail'in ilk Başbakanı Ben Gurion: "Yahudi halkının, gençlerimizin ve yetişkinlerimizin yerine getirmesi gereken bir başka haritası vardır: NİL'DEN FIRAT'A KADAR."

    6/11/2008 / 6:10:30 PM

    Türkiye ne zaman savaşa girecek?

    2008



    Siyonist lider Theodor Herzl: "Sınırlarımız kuzeyde Kapadokya (Orta Anadolu)'daki dağlara, güneyde de Süveyş Kanalı'na kadar dayanıyor."

    Siyonizm sözcüğü Zion kökünden geliyor. Zion "Büyük İsrail" demek. Zion'un sınırları Akdeniz'den Kızıldeniz'e, İran Körfezi'nden Karadeniz'e uzanıyor. Ne gariptir, İsrail'in çizdiği haritada Türkiye'nin Kürt bölgeleri Zion sınırları içinde gösteriliyor." (2000′e Doğru, 22 Eylül 1991)

    Bu emellerine ulaşabilmek için Yahudiler değişik yollara başvurmuşlardır. Hatta haçlı seferleri olarak bildiğimiz işgal girişimlerinin arasında Yahudi sermayesi vardır.

    Kanadalı Araştırmacı Amiral William Guy Carr yazdığı "Satranç Tahtasındadaki Taşlar" isimli kitabında şöyle yazıyor. "Yahudi tekelcilerinin faiz aracılığıyla servetlerini yağmalama konusundaki ustalıkları, onları parlamakta olan İSLAMİ doğuya dikkat etmeye iten başlıca sebeplerden biri ve daha sonra Haçlı savaşlarının da nedenlerinin biriydi" Ve Devam ediyor Carr "Siyasi hedefleri ise o bölgeyi ele geçirtebilmek amacıyla hem Müslümanları hem de Hıristiyanları zayıflatmaktı her ne kadar haçlı seferleri Hıristiyan hacıların kutsal topraklara seyahatini gerçekleştirebilmek ve onları korumak amaçlı yapıldığı söylense de, asıl faillerin bunu bahane eden Yahudiler olduğunu görmekteyiz"

    Yahudi Devletinin kurucularından olan Theodor Herzl 1897 de Yahudi devletinin sınırlarını söyle açıklıyordu: "Kuzey sınırlarımız Kapadokya'daki(Orta Anadolu) dağlara kadar dayanır. Güneyde de Süveyş Kanalına; sloganımız Davut ve Süleymanın Filistin'i olacaktır" Ve devam ediyor "Baselde ben Yahudi Devletini kurdum. Eğer bunu yüksek sesle söylersem bütün Dünya güler. Fakat beş veya 50 sene sonra herkes bunu böyle bilecektir "(Theodor Herzl, The Complete Diaries of Theodor Herzl, cilt 2, sf.711)

    Görülüyor ki henüz Osmanlı devleti yıkılmamışken İsrail'in kurulusu planlanmış ve süre verebilecek kadar emin adımlara bu toprakların parçalanması tasarlanmıştı.

    Thodor Herzl, Sultan Abdulhamid'e Osmanlının Borçlarını ödemek karşılığında Toprak istemiş fakat kovulmuştu. Bunun üzerine Herzl "Siyonozim amaçlarına ulaşabilmesi için Osmanlının Dağılmasını beklemeliyiz" demiştir.

    İlk adımları olan İsrail devletini 1948 de kurduktan sonra Yahudiler iyice cesaretlenmiş ve planlarının ikinci sefasını devreye sokmuşlardır. O da Büyük İsrail'in kurulması.

    Herz'in bu açıklamalarından 88 sene sonra İsrail ordusunun komutanı katil MOSHE DAYAN, mevcut Yahudi devletinin sınırlarını yeterli bulmayıp şunları söyleyecekti:

    "Eğer kitabı mukaddes sahip çıkıyorsak, eğer kendimizi kitabı mukaddeste yazılı olan halktan sayıyorsak, kitabın yazıldığı topraklara da sahip olmamız gerekir" (Jerusalem Post, 10 Ağustos 1967 )

    İŞTE 1982 YILINDA PLANLANAN PROJE

    "Dünya Siyonist Örgütü'nün yayın organı Kivunim (Yönelimler) dergisinin Şubat 1982′deki 14. sayısında; 1980′lerde 'İsrail için Strateji 'başlıklı yazıda, Irak'ın Basra çevresinde güneyde bir Şii Bölgesi, kuzeyde Musul çevresinde bir Kürt Bölgesi ve ortada Bağdat çevresinde bir Sünni Bölgesi olarak üçe bölünmesi hedefleniyor." (Ortadoğu Çıkmazı, Cengiz Çandar, sf.37)

    "Mossad, 1973′te, Yom Kippur Savaşı'nda, Barzani'den Irak petrol kuyularını bombalamasını istedi. Barzani'de bunu kabul etti." (Mossad 'Les Services Secrets Israeliens', Dennis Eisenberg-Uni Dan-Eli Landau, sf. 269)

    Kuzey Irak'taki Kürtler, Mossad'dan ilk ve direk yardımı, İsrailli askerler Kürt Yahudisi gerillaları eğitirken alıyorlar. İsrail Kabine Başkanı Aryeh Eliav, Barzani yandaşları için arazi hastanesi kurdu." (Every Spy A Prince, Dan Raviv-Yossi Melman, sf.82)

    İsrailli Shai komandolarının bir bölümü Molla Mustafa Barzani'nin yanında yaşıyorlar. Zaten Barzani'nin komandolarına iletişim ağlarını kuran da onlar. Bu komandolar sabotaj ve katliamda bu ağları kullanıyorlar." (Les Murailles d'Israel, Larteguy, sf. 92)

    "Barzani yandaşlarına İsrailliler tarafından yardım edildiği artık kimse için bir sır değil. Onlardan sadece silah ve malzeme almıyorlar, aynı zamanda bilgi de alıyorlar." (Les Murailles d'Israel, Larteguy, sf.92)

    "Irak'taki ayaklanmaları yakından izleyen Ankara, Kürtlerin ve Şiilerin İsrail tarafından desteklendiklerini belirledi ve dikkatini Tel Aviv'deki gelişmelere de kaydırdı. Kuzey Irak'taki iç savaşın arkasında İsrail Gizli Örgütü Mossad'ın da parmağının bulunduğu, İsrail'in Kürt Devleti'ni desteklediği belirlendi. Edinilen bilgilere göre askeri istihbarat, İsrail'in Kürt Devleti'nin kurulmasını fiilen desteklediğini gösteren verileri hükümete sundu. İsrail'in, Kuzey Irak'ta bir Kürt Devleti kurulması konusuyla, Mossad kanalıyla öteden beri ilgilendiği belirtildi." (Tercüman, 12 Mart 1991)

    "İsrail, GAP konusunda Türkiye ile iş birliği yapmak istediğini, İsrail'in su kaynaklarından yoksun olduğunu, Türkiye'nin ise zengin su, toprak ve iş gücüne sahip bulunduğunu belirtti." (Şalom, 29 Ocak 1992)

    "Şimon Peres: Nüfus artıyor. Suyu üretmek için imkân oluşturmazsak, bu kez su için savaşacağız." (Cumhuriyet, 12 Haziran 1991

    "İsrail Hayfa Üniversitesi'nden Prof. Armon Sofer 1990′da verdiği demeçte, Ortadoğu'da su kaynaklarının kullanımı yüzünden savaş çıkacak dedi." (Milliyet, 31 Ekim 1990)

    "Merkezi Washington'da bulunan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi, 1986′da durup dururken, 'Ortadoğu'nun Su Sorunu' başlıklı bir rapor yayınlar. Raporda bölgedeki kuraklığın artacağı, nehir debilerinin azalacağı, günlük hayatta suyun petrolden daha değerli olacağı gibi araştırma sonuçlarına yer verilir ve bir de kehanette bulunulur: Nil, Ürdün ve Fırat… Ortadoğu'da, gelecekteki bir savaş, mutlaka bu üç nehrin sularının paylaşılmasından çıkacak…" (Tempo, 10-16 Haziran 1990)

    "İsrail Tarım Bakanı Rafael Eitan: Bölgede su, saatli bombadır." (Hürriyet, 14 Temmuz 1991)

    "Batılı kaynaklar, Ortadoğu'da petrolden daha değerli hale gelmeye başlayan suyun, 2000′li yıllara doğru stratejik bir önem kazanarak bölgede savaş rüzgârları estirebileceğini belirtiyorlar." (Cumhuriyet, 23 Temmuz 1992)

    "Los Angeles Times: Su sorununda Türkiye anahtar." (Hürriyet, 30 Ocak 1992)

    BM Genel Sekreteri Butros Gali, Financial Times'a verdiği demecinde bölgede bundan sonra çıkacak savaşın siyasi değil, su meselesinden çıkacağını söylüyor." (Milliyet, 30 Ocak 1992)

    ŞİMDİDE SENARYOLAR YAVAŞ YAVAŞ UYGULANMAYA BAŞLADI.

    NASIL MI?

    Petrol ve barajlar bizim olsun!

    Bu "balyoz" haberlerinin gölgesinde kalan bu sözlerin sahibi kim? Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir!

    Peki, Baydemir bu sözleri nerede söyledi?.

    - Avrupa Parlamentosu'nda "Avrupa Birliği-Türkiye ve Kürtler" konulu konferansta!..

    Peki, DTP'li Belediye Başkanı bu "büyük lafları" kimlerin karşısında söyledi?..

    - AB-Türkiye Karma Parlamenter Komisyonu Başkanı Joost Lagendijk ve Türkiye'ye yakın ilgisini esirgemeyen (!) AP milletvekili Andrew Duff'ın karşısında!..

    Peki, onlar bu konuşmayı dinleyince ne yaptılar?..

    -Ne yapacaklar, alkışladılar tabii!.. İŞTE SİZE BATI...

    Türkiye çok zengin petrol kaynaklarına sahiptir. Ancak yıllardır söylenen bir yalan var. Çok derinde. Acaba öyle mi?

    "Türkiye'de petrol yok, olan da çok derinde, verimli değil" kandırmacısı dillerde dolanıyor. Meğer sınırımızdan elli metre ötedeki petrol üst tabakalarda imiş sınırı geçer geçmez derine kaçıyormuş! Satılmış birçok ağızdan, MTA'cıların bazılarından ve maden fakültelerinin bazı hocalarından kaynaklanıyor bu aldatmaca. İnsan o zaman soruyor: Mademki yok, neden bu denli uzman Amerikalısı, İngiliz'i, Hollandalısı bunca para döküp sondaj üstüne sondaj yapmaya devam ediyor? Biz yanıtını verelim: Onlar rezervleri saptayıp kapatıyorlar, zamanı geldiğinde tam egemen olarak açmak üzere!..." Büyük İsrail devleti kurulunca çıkarılacak. Peki, bu petrolün ve diğer kaynakların doğal sahibi olarak kendini gören İsrail bunların Türkiye tarafından kullanılmasını nasıl engelleyecek? PKK… Evet, yıllardır güneydoğudaki terörün tek nedeni bu...

    Siz yakalanan PKK'lıları duydunuz. PKK ya ait mühimmat depolarının bulunduğunu duydunuz. Peki, hiç PKK ya silah götürürken yakalanan bir araç veya başka bir şey duydunuz mu? Bu silahlar gökten mi iniyor? Tabii ki hayır. Tüm silahlar İsrail tarafından sağlanıyor. Bölge Mossad'ın kontrolünde. Ve maalesef Türkiye bunu biliyor. Peki, İsrail bu hedefe ulaşması konusunda en büyük yardımcısı kim? Bildiniz ABD. Peki neden? İki ana nedeni var... Birincisi rezervi tükenmek üzere olan petrol. (Dünyada 30yıllık petrol rezervinin kaldığından bahsediliyor)

    İKİNCİSİ VE DAHA ÖNEMLİSİ EVANJELİSTLER…

    Evanjelistler Hıristiyanlığın Protestan mezhebinden fakat konuyu araştırdığımızda düşünce ve eylemlerinin Siyonizm hedefleri ile örtüştüğünü görüyoruz.

    Bakın ne diyorlar. Dünyayı İsa'nın inmesine uygun hale getirmek gerekiyor. Bunun için öncelikle İran, Irak ve Lübnan topraklarının alınması gerekmektedir. Bu çerçevede Bağdat yani eski Babil büyük önem taşıyor. Bunun yanında Mescid-i Aksanın yıkılıp Süleyman Tapınağının yeniden inşa edilmesi gerekiyor.

    Yukarıdaki hedefleri bir yerden hatırladınız mı? Ben çıkartacak gibi oluyorum. Bunlar Siyonizm'in temel hedefleri. Arz-ı Mevdud ideali çerçevesinde alınması gereken topraklarla, yine Süleyman Tapınağının inşa edilmesine kadar hepsi Siyonist İsraillin hedefleri.

    Gerek programdaki sonuçlardan, gerekse metinlerden bir analiz yaptığınızda Siyonist felsefenin Evanjelislerle aynı doğrultuda olduğunu kolaylıkla görebiliyorsunuz. Ve Bush ta bir evanjelistdir. Herkes aynı şeyi söylüyor. ABD ırak batağından çıkmaya çalışıyor. Onun için İran ve veya Türkiye ile uğraşamaz. Gerçekte öyle mi? ABD'nin ıraktaki toplam kaybı ne kadar? Yanlış hatırlamıyorsan 4 bin civarı…Bir ülkeyi ele geçirme adına 4 bin çok komik bir rakam...Ne elde etti..Dünyanın en büyük petrol rezervlerini..İnanılmaz bir kar... Ve ABD bunca uğraşıdan sonra bu petrol rezervlerini bırakıp gidecek mi? Kitle imha silahları var yalanı ortaya çıkmadı mı? Demek ki amaç Irak'ı ele geçirmek. Peki, şimdi geri çekilir mi? Bu mantığa sığmaz. Hiç kimse bu rezervleri bırakıp gideceğini söylemez.

    Şimdi İran meselesi var. Irak'ı hangi sebeple işgal etti? Kitle imha silahlarının varlığı yalanıyla? Yalanla ülke işgal eden ABD nükleer çalışmaları olduğu net olarak bilinen İran'ı rahat bırakır mı? Mantık hayır diyor. Petrol şu anda en büyük sorun. Şunu düşünün. Bir anda petrol bitti. Ne olur? Ki 30 yıllık petrol kaldı.

    Dünyadaki başta askeri olmak üzere tüm sistemler petrol üzerine..Ve petrolün yerine kullanılacak bu kadar yaygın bir enerji kaynağı henüz yok..Bu durumda tüm dünya ekonomik ve askeri gücünü yeni bir enerji kaynağına göre inşa etmek zorunda. İşin diğer bir vahim tarafıda burada açığa çıkıyor. Türkiye açısından tabi... Petrolün yerine kullanılması düşünülen yakıt hidrojen... Yalnız önemli bir sorun var... Hidrojen yanarken çok güçlü bir ısı açığa çıkarıyor. Ve bunun için çok sağlam yakıt depolarına ihtiyaç var... Bu ısıya dayanabilen tek maden bor. Bor payımız dünyada % 74 e çıktı.

    İŞTE YORUMLAR…

    "Aslında İran'a saldırı spekülasyonlarını, yalnızca son aylarda İran'ın sahip olmakta inat ettiği nükleer tesislere bağlamak pek de doğru olmaz. Amerikan basınına yansıyan haberlere göre, ABD yönetimi, İran'a karşı savaş planlarını çoktan hazırlamış. Hatta Washington Times gazetesinin Amerikalı askeri uzman William Arkin'in açıklamalarına dayanarak verdiği habere göre, bu planlar, Mart 2003′te Irak'a karşı başlatılan askeri operasyonlardan önce yapılmış. Yani İran'la savaş senaryolarını 3 yıl önce tasarlamış.

    Planları hazırlayan ise ABD Kara Kuvvetleri ve Körfez bölgesinden sorumlu olan Florida'daki Merkez Komutanlığı. İran'la geniş çaplı bir savaşın planlamasına ilişkin çalışmaların önderliğini ise, bugün Merkez Komutanlığı'nın başında olan Orgeneral John Abizaid yapmış. Bu planın adı da "TIRANNT", yani İngilizce "Yakın zamanda Iran Tiyatrosu" anlamına gelen "Theater Iran Near Term"in kısaltılmış şekli.

    Amerikalı askeri uzman Arkin, Washington Times'a yaptığı açıklamada, İran'a karşı askeri operasyonun, füze saldırıları, kara çıkarması ve Hürmüz Boğazı'nın kontrolü için bir donanmanın konuşlandırılması biçimde planladığını söylüyor. Plana göre, Amerikan Deniz Kuvvetleri, İran'ın petrol sevkiyatını durdurmak amacıyla Hürmüz Boğazı'nı kapatmasını önleyecek her türlü tedbir üzerinde çalışmış.

    Plan, İran'ın füze kapasitesinin ayrıntılı analiz edilmesi ve kitle imha silahlarının etkisiz hale getirilmesini öngörüyor. Hatta Arkin'e göre, Amerikan ve İngiliz askerlerinin Hazar Denizi'nde askeri tatbikatlar yaparak bu operasyona hazırlandıkları da bir gerçek.

    Amerikan yönetiminin, İran'a karşı savaş planlarını 2004 yılında ABD'nin nükleer silahlar dâhil ağır bombardıman unsurlarından sorumlu stratejik komutanlığına verdiği talimatla güncelleştirdiği de söyleniyor. Bu son plan, ABD Başkanı George W. Bush emir verdiği anda İran'ın nükleer tesislerini 12 saat içinde ağır bombardıman uçaklarıyla ve güdümlü füzelerle vurulmasını öngörüyor.

    Görüldüğü gibi ABD yönetiminin İran'ı hedef alan saldırı planlarını, daha Irak'ı vurmadan önce hazırladığı gerçeğiyle karşı karşıyayız.

    Ve son zamanlarda görüldüğü gibi ABD, İran'a karşı bu askeri operasyon planlarını hayata geçirebilmek için bahane arayışında. Bu bahane de İran'ın uranyumu zenginleştirme faaliyetlerine ve ardından nükleer bombaya sahip olacağı kaygılarına kilitlenmişe benziyor.

    Amerikan Time dergisi, son sayısında manşetine ABD'nin İran'a karşı olası savaş hazırlıklarını taşıdı. Dergi, askeri kaynaklara dayandırdığı haberinde, İran'daki 1500 ′den fazla hedefi havadan vurmayı öngören savaşa, ABD ordusundaki tüm uçakların katılmasının planlandığını belirtti. Habere göre böyle bir savaşın temel hedefi, İran'ın nükleer silah geliştirmesini 2-3 yıl geciktirmek olacak. Ancak ABD ordusu İran'a karadan girmeyecek.

    Time, böyle bir savaşın ne zaman düzenlenebileceğine dair bir tahminde bulunmazken, saldırının sadece birkaç gün süreceğini vurguladı. Haberde, Amerikan donanmasının bir denizaltı, bir Aegis sınıfı güdümlü füze gemisi ile çok sayıda mayın tarama gemisine İran Körfezi'nde konuşlanmaya hazır olma emri ilettiği belirtildi. Haberde, Haberde, gemilerin henüz limanlardan ayrılmasının istenmediği, ancak 1 Ekim'e kadar hazır olmasının istendiği vurgulandı. Haberde ayrıca, İran'ın operasyon ardından ilk tepkisinin İsrail'e saldırmak olacağının tahmin edildiği vurgulandı.

    SONUÇ:

    Belki de bunların tamamı komplodur. Ama devletlerin bunun bir komplo olduğunu farzetmek gibi bir lüksleri yok. 80'lerde kim derdi ki süper güç S.S.C.B kurşun atmadan yıkılacak?
    O YÜZDEN BİZE BİR ŞEY OLMAZ MANTIĞINI BIRAKMAK
    VE ÇEVREMİZDE OLUP BİTENİ İYİ ANLAMAK VE YORUMLAMAK ZORUNDAYIZ....
    YAPILACAK HATA 70 MİLYON İNSANI İGİLENDİRİYOR
    ZİRA ABD VE İSRAİLİ ŞU AN DURDURACAK HİÇ BİR ÜLKE VEYA KURULUŞ YOK..
    İSRAİL KATLİAM YAPIYOR DÜNYA SEYREDİYOR..
    ABD İŞGAL EDİP ÜLKE YAĞMALIYOR DÜNYA SEYREDİYOR..
    AMA BİZ KENDİ PLANIMIZI EN KÖTÜ SENARYOYA GÖRE HAZIRLADIKMI ACABA..
    ORDU.... İSTİHBARAT...

    HER NEYSE SİZ SON ZAMANLARDA GELİŞMELERİ İYİ TAKİP EDİN…

    EĞER ABD İRANI VURURSA
    İRANDAN SONRA SIRA BİZE GELECEK..
    O ZAMAN KOMPLO OLMADIĞI ANLAŞILACAK..
    VE SİZ BUNU GÖRÜRSENİZ
    BU YAZILARI O ZAMAN TEKRAR OKUYUN..
    SANIRIM ÇOK LAZIM OLACAK..

    TÜRKİYE BİR TÜRK KÜRT SAVAŞINA ÇEKİLECEK..
    PLANLANAN BU…
    (Yazı uzun olmasın diye bazı kısımları yazmadım)
    KİMSE SAVAŞIRIZ NOLACAK DEMESİN..
    DURUM ÇOK KARIŞIK..
    İLK ÖNCE UYDU BİR KÜRDİSTAN ...
    (ŞİMDİDEN BAZI HARİTALAR ORTALIKTA DOLAŞIYOR.ABD ORDUSUNDA BİLE..
    GERÇİ ABD YANLIŞLIK VAR DEDİ AMA İNANDIRICIMI..
    ŞİMDİDEN MESAJMI VERİLİYOR TÜRKİYEYE)
    ARDINDAN BÜYÜK İSRAİL..
    ABD VE İSRAİL SON PETROL KAYNAKLARININ KULLANIMINI ELE GEÇİRECEK
    BÖYLECE HEM ABD LİLER HEMDE İSRAİL AMAÇLARINA KAVUŞACAK..

    VE BU KONUDA BİZE YARDIM EDECEK BİRLİK OLACAK HİÇ BİR ÜLKE VEYA MİLLET YOK…
    OYNANAN OYUNUN ŞAKASI YOK..
    ALLAH YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN…

  2. #12
    Üyelik tarihi
    12.Haziran.2007
    Yaş
    51
    Mesajlar
    1,375
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Bunların hepsi bilinen ve malesef mantığa uygun şeyler.Satılmış ve korkak insanlar var oldukça bu tehlikelere maruz kalma şansımız hiç bitmeyecek...

  3. #13
    Üyelik tarihi
    10.Mart.2007
    Yaş
    47
    Mesajlar
    9,262
    Teşekkür / Beğeni

    Standart İsrail'in sırtını kim sıvazlıyor?

    İsrail'in sırtını kim sıvazlıyor?



    İsrail'e bu gücü veren kim?





    İsrail hava operasyonuyla bir günde 200’e yakın kişiyi öldürdü. Bu neredeyse kırk yıldır gözü kapalı yapılan en büyük operasyon ve en büyük insan kaybı. Obama Beyaz Saray’daki koltuğuna doğru yürürken şimdi şunu sormalı: İsrail’e bu gücü veren kim? iyibilgi analiz
    Ve fitil ateşlendi… Bir halk ölüme terk edildi… Dünya seyrediyor… İsrail’in Gazze’de başlattığı hava operasyonunun bilançosu 205 sivil… İsrail’in öğlen saatlerinde vurduğu şehrin sokaklarında sadece polisler askerler değil,çocuklar da yatıyor…
    Şimdi şu soruları sormanın zamanı: Gazze’de bir buçuk yıldır sürdürülen ambargoyu gevşetmeyen, Gazzelileri çöpten yemek toplamaya zorlayan ve “damara basarak” kışkırtan İsrail bu gücü kimden alıyor? 2006’da Hizbullah’a yenilerek geri çekilen, Türkiye’nin arabuluculuğunda Suriye ile masaya oturan İsrail keskin bir "u" dönüşüyle söylemini neden sertleştirdi? Gazze’de insanları aç ve ilaçsız bırakan, ardından geniş çaplı operasyon başlatan İsrail’in sırtını kim sıvazlıyor? Şimdi bu soruların yanıtını arama zamanı…
    Türkiye’nin dışpolitikasına yön veren Ahmet Davutoğlu Washington Post’tan David Ignatius’a verdiği röportajda “İsrail yönetimi Obama’nın tercihlerini zorlayabilir” demişti. Davutoğlu bu sözlerle şunu gördüğünü ima etmişti: Obama’nın gelişiyle İsrail politikaları sertleşebilir.
    Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayip Erdoğan operasyon sonrasında Olmert’e sert çıktı. Erdoğan “bu barış çabalarına hizmet etmiyor, Olmert’i aramayacağım” dedi… Çünkü Olmert Ankara’ya geldiğinde barış çabalarına devam edeceğini söylemiş ve söz vermişti. Ancak sözünü tutmadı.
    Olmert sözünü tutmadı… Bunun sebebi ateşkesin sona ermesi ve Hamas’ın roket saldırılarına başlaması değil… Çünkü barış isteyen Hamas’a saldırı “bahanesi” vermezdi, Gazze’deki insanlık dışı ambargoyu kaldırırdı. Ama Olmert bunu yapmadı. Ateşkes anlaşmasının tersine Gazzelileri açlığa terk ederek kendilerine saldırmasını bekledi.
    Erdoğan başta Olmert olmak üzere İsrail yönetimine kızmakta haklı. Çünkü Tel Aviv’in barış sözlüğü değişti. Obama’nın iktidarıyla Ortadoğu’da barışı tanımlayan sözcükler değiştirildi.
    İki yıl önce Lübnan’da yenilen ve geri çekilen İsrail’in kendine güveninin nasıl geldiğini merak ediyoruz. Hiç can almayan, sadece bir İsraillinin yaralanmasına neden olan bir haftalık roket saldırısının karşılığı 205 can mı olmalıydı bunu da merak ediyoruz. ABD’nin seçilmiş başkanı Barack Obama’nın ilk seçim kampanyasında AIPAC’da yaptığı konuşmada Filistinlileri suçlayıp “Kudüs İsrail’in bölünmez başkentidir” demesinin İsrailli şahinleri ve Olmert’i cesaretlendirip cesaretlendirmediğini merak ediyoruz. Şunu da merak ediyoruz: ABD'li ünlü sosyolog James Petras “Obama ABD’nin ilk Yahudi başkanıdır” derken haklı mıydı? ABD saldırı sonrası zaten açıklama yapmıyor, sadece "sivillere dikkat edin" diyor. Obama’nın bu katliam sonrası hala süren sessizliği İsrail’in sırtını sıvazlar mı?
    Dünya değişiyor… Değişim vaadiyle gelen “yılın adamı” Obama Mumbai saldırıları sonrası test ediliyor. Testin konusu şu: Dünyaya verdiği değişim sözlerine mi sadık kalacak, yoksa kapalı kapılar ardında verdiği sözlere mi? Bu sorunun yanıtı gün geçtikçe berraklaşıyor…
    İyibilgi.com

  4. #14
    Üyelik tarihi
    02.Aralık.2008
    Mesajlar
    8
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    israil hamasıda kullanaraktan kıyım yapıyor aslında filistin falan umurlarında değil maksat orta doğuda ve dünyada hükümranlığın yahudilerde olduğunu bir şekilde gündeme getirmek

  5. #15
    Üyelik tarihi
    17.Aralık.2008
    Nereden
    Denizin Kıyısından
    Mesajlar
    66
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Hepimiz Filistiniz ! ! !
    Hamas'a Selam Direnişe Devam !
    [B]Ben hayatı çevrimdışı yaşıyorum, hayat beni engellese ne olur ! ! ![/B]

Sayfa 2 Toplam 2 Sayfadan BirinciBirinci 12

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. gündem2009+simurg+
    Konu Sahibi simurg Forum Türkiye Gündemi
    Cevap: 15
    Son Mesaj : 20.Ekim.2009, 19:19
  2. hayatın içinden 2009
    Konu Sahibi simurg Forum Hayatın İçinden...
    Cevap: 137
    Son Mesaj : 28.Eylül.2009, 09:20
  3. dünya gündemi2007+Simurg+
    Konu Sahibi simurg Forum Dünya Gündemi
    Cevap: 21
    Son Mesaj : 27.Aralık.2007, 21:25

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
YASAL UYARI
Ekonomi, Borsa ve Para piyasaları" bölümünde yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan Seri:V, No:52 Sayılı "Yatırım Danışmanlığı Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ" çerçevesinde aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çevresinde sunulmaktadır. Burada ulaşılan sonuçlar tercih edilen hesaplama yöntemi ve/veya yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmakta olup, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabileceğinden sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi sağlıklı sonuçlar doğurmayabilir.Yatırımcıların verecekleri yatırım kararları ile bu sitede bulunan veriler, görüş ve bilgi arasında bir bağlantı kurulamayacağı gibi, söz konusu yorum/görüş/bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan www.keyborsa.com web sitesi ve/veya yöneticileri sorumlu tutulmaz.
Google Privacy Policy
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193