Komplo teorileri 2007+Simurg+
Küresel Isýnma Tuzaðý
Raci Durcan - www.kriter.org
Sabah kalktýðýmda ilk yaptýðým iþ pencereden dýþarý bakýp ne kadar kar yaðdýðýný gözlemek oluyor. Bununla da yetinmiyor, þehirlerasý telefon görüþmelerinde muhatabýma havanýn yaðýþlý olup olmadýðýný sorma ihtiyacý hissediyorum. Hemen herkes durumdan memnuniyetsizlik izhar ediyor, eski kýþlarýn kalmadýðýndan yakýnýyor. Susuzluk ve kýtlýkla karþý karþýya kalmak fikri hepimizin zihnine yerleþdi.
Ýklimlerin deðiþtiði ve bundan en fazla Kuzey Amerika'nýn etkileneceðini bundan iki yýl önce öðrenmiþtim.
Daha önce yazan olmuþ mudur bilmiyorum ancak, ben Akþam Gazetesi yazarlarýndan Serdar Turgut'tan öðrenmiþtim. Amerika'nýn Ortadaðuyu iþgal nedenini açýklamak için yazmýþtý.
Herkes petrol için ABD'nin Ortadoðuya geldiðini düþünürken, Kuzey Amerika'nýn ikliminin deðiþerek buz tutarak yaþanmaz hale geleceðini; bu nedenle ABD nin baþka yerleþim bölgeleri aradýðýný öðrenmek benim açýmdan ilgi çekici olmuþtu.
Amerika'nýn petrol kaynaklarýna sahip olmak amacýyla bölgeye geldiðini söyleyenlerden daha mantýklý bir izah tarzýydý.
Kuzey Buz Denizindeki buz kütlelerinin eriyerek Gulfstream akýntýsýna yol açtýðýný ve bunun da Amerika kýtasý ikliminde ne kadar önemli rol oynadýðýný öðrenmiþ oldum.
Ardýndan vizyona giren The Day after Tomorrow ‘Yarýndan Sonra' adlý film olayýn üzerine tuz biber ekti.
ABD, iklim deðiþiminin ardýndan kabaran okyanusun altýnda kalarak yok olacaðýný bu filmle Dünya'ya ilan etmiþ oluyordu. Dünya'yý ateþe boðan ve insani hiçbir gücün diþ geçiremediði ülkenin böyle bir doðal afetle tarihten silinmesi bana da ilahi adalete uygun göründü.
Konuya dikkat veren ilk kiþilerden olduðumu sanýyorum. Bu mevzuyla ilgili çevremdekilerle konuþtuðumda kimsenin üzerinde edeceði iki kelime dahi çýkmazdý. Aradan geçen iki sene gibi kýsa bir süre zarfýnda iklimlerin deðiþerek büyük bir kuraklýk ve þiddetli doðal afetler yaþanacaðýný, buna da otomobillerin yaktýðý petrolün neden olduðunu bilmeyen kalmadý.
Þimdi sokaktan geçen her on kiþiden dokuzu sorduðunuzda, size bu yönde bilgi verecektir. Önlem alýnmadýðý takdirde insanlýðý büyük bir felaketin beklediðini söyleyeceklerdir. Eh! insanlýðý tehdit eden bir tehlike olur da Amerika durur mu?
Tabii ki gözler ona çevrilecek, onun bir adým atarak dünyayý kurtarmasý istenecektir.
TV de klasik filmler gösteren bir kanalda izlediðim ve Rus yapýmý olduðunu öðrendiðim Ramses adlý filmden çok etkilendim.
Mýsýr tahtýna geçen genç Ramses'e piramitlerin gizli odasýna saklanmýþ Mýsýr hazinesinin yeri usulen gösterilir. Yeni kral Ramses, bu hazinelerin ancak acil durumda kullanýlabileceðini öðrenir. Ne zaman, hangi durumda kullanýlabileceðine sadece rahipler karar vermektedir.
Gün gelip Mýsýr kýtlýkla karþý karþýya geldiðinde Ramses halkýný korumak için bu hazineyi kullanmak ister. Fakat rahipleri ikna edemez..
Ramses'in hazineyi gizlice piramitten dýþarý çýkarmak için görevlendirdiði kiþiler suikaste uðrar. Böylece aralarýndaki çatýþma günyüzüne çýkar.
Ramses, rahipleri halkýna þikayet eder. Halk rahipler alayhine ayaklanýr, tapýnaðýn önünde toplanýr. Birazdan öfke halindeki halk kapýlarý kýracak ve belki de rahipleri linç edecektir. Kralýn ordusu ve en güvendiði komutanlarý da oradadýr.
Nihayet baþ rahip yüksekçe bir yere çýkarak halka konuþma yapar. Halkýn derhal tövbe ederek kendilerine baðlýlýklarýný ilan etmesini; aksi taktirde güneþin ýþýðýný ebediyen söndüreceðini ilan eder.
Krala baðlý komutan buna inanýlmamasýný ister. Halk halen krallarýnýn arkasýndadýr.
Bunun üzerine rahip ellerini kaldýrýp dua etmeye baþlar. Bir müddet sonra Güneþin parlak ýþýklarý sönmüþ, gündüz vakti dünya geceye dönmüþtür. Halk dehþet içinde secdeye kapanýr, rahiplerinden özür diler, tevbe ederler. Baþr Rahip lütfen kabul eder ve tekrar dileðini Tanri Ra'ya ileterek Güneþin eskisi gibi parlak ýþýklarýný yeryüzünden esirgememesini saðlar.
Þimdi halk rahibin arkasýnda ve kralýn karþýsýndadýr. Ve Ramses böylece iktidarýn gerçek sahiplerine yenilir.
Rahiplerin bu zekice oyunlarýyle kralý altetmeleri dikkat çekicidir. Bizde eski insanlarýn birþey bilmez, ota, ite tapan cahiller olduðuna dair genel bir kanaat vardýr. Bunun da etkisyle rahiplerin bu kadar kurnazca toplumu yönlendirebilmeleri hayli tuhafýma gitmiþti.
Gerek Mýsýr, gerek yüksek uygarlýk kurmuþ diðer kadim medeniyetlerde Gök bilimleriyle din adamlarýnýn niçin bu kadar yakýndan ilgilendiklerini þimdi anlamýþtým. Binlerce yýldýr izledikleri ve çetelesini tuttuklarý güneþ tutalmasýnýn zamanýný bilmek hayati bir zafer kazandýrmýþtý.
Bu türden bahisler Kuranda da hikaye edilir.
Hz. Yusuf'un tabir ettiði bir rüya, yedi bolluk yýlýndan sonra yedi kýtlýk yýlýnýn geleceðine iþaret kabul edilerek tedbir alýnmýþ, Mýsýr bu zor yýllarý kolayca atlatmýþtýr.
Bilgi her zaman güçtür.
Günümüzde de bilgi sahipleri Dünyamýzý istedikleri gibi þekillendirmiyorlar mý? Rahiplerin binlerce yýldýr gözledikleri ve çetelesini tuttuklarý göksel olaylara dair bilgi, zamanýnda kullanýlýnca semeresini vermiþti. Bu gelenek batýda Rönasans dönemine kadar sürdü.
Ancak bundan sonradýr ki, din adamlarýnýn bilgilerinin kadük kaldýðý, dünyayý açýklamaya yetmediði anlaþýldý. Böylece bilim adamlarý, din adamlarýnýn sultasýný yýktýlar. Þimdi dünyada bilim adamlarýnýn egemenliði söz konusudur.
Yargýtay eski Cumhuriyet Baþsavcýsý Sabih Kanadoðlu’nun cumhurbaþkanlýðý seçimi konusunda ortaya attýðý 367 savýndan sonra TBMM eski Baþkaný Hüsamettin Cindoruk’tan da tartýþma yaratacak bir görüþ geldi.