Demir çeliğin ihracatı 8,5 milyar dolara yükselecek

14.01.2008 | Anadolu Ajansı | Haber

function f_showLinks (li) { try { f_display(li); } catch (e) { }}
Türkiye'de demir-çeliğin de, otomotiv ve tekstil gibi ihracatın lokomotif sektörü olmaya aday sektörlerden. Yıl sonu itibariyle, demir-çelik ürün ihracatının 14 milyon ton ve 8,5 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Sektörün de 2007 yılında 'beklentinin üzerinde' bir performans sergilenerek, yüzde 10'luk büyüme hedefinin aşıldığı bildirildi. Demir Çelik Üreticileri Derneği Başkanı Bayram Yusuf Aslan, sektörün bu performansına rağmen, sektörün rekabet gücünü olumsuz yönde etkileyen bazı sorunlar olduğuna işaret etti.
Aslan, bunlardan başlıcasının, sanayinin kullandığı elektrik enerjisi fiyatlarına yapılan zammın, demir çelik sektöründe ton başına girdi maliyetlerinin, en az 6-7 dolar civarında artması anlamına geldiğini söyledi. Aslan, sektörün büyümesinin 2008 yılında da süreceğini ifade etti. Türkiye, 2007 yılındaki demir çelik üretimi ile, dünya çelik üretiminde 11'inci, Avrupa çelik üretimi sıralamasında ise 3'üncü sırada yer alırken, 2010 yılına kadar, sektörün konumunu birer sıra yükseltmesi hedefleniyor.
2006 yılında, tarife değişikliği ve Türk lirasının değer kazanması da dikkate alındığında, demir-çelik sektöründe, son bir yıl içerisinde, dolar cinsinden enerji girdi maliyetlerindeki toplam artışın, yüzde 40'ın üzerine çıkması beklendiğine dikkati çeken Aslan, şöyle dedi:
"Yeni zamların, demir çelik sektörümüzün rekabet gücünü olumsuz yönde etkilemesi muhtemeldir. Mevcut durum itibariyle, Türkiye, Avrupa'da, bireysel tüketici ile sanayi kesiminin kullandığı elektrik enerjisi fiyatlarının neredeyse eşitlendiği yegane ülke konumunda bulunmakta. Elektrik enerjisi fiyatlarına zam yapılırken, diğer ülkelere kıyasla bireysel tüketiciler lehine olan fiyat durumu da göz önünde bulundurularak, AB ülkelerindeki oranlar tutturuluncaya kadar, sanayi kesimine zam yapılmaması, tüketim miktarını esas alan AB ülkelerindeki sanayi tarife gruplarına benzer bir düzenlemeye gidilmesi, sanayi kesimine, üretimin tüketimden az olduğu hafta sonları ve bayram tatillerinde, gece tarifesi uygulanması, fon ve kesintilerin kaldırılması, kesinti ve vergilerin KDV matrahı dışında tutulması, sektörün uluslararası piyasadaki rekabet gücünün korunması açısından gerekli görülmekte."

Yatırımlar artıyor
Sektörde çok sayıda yassı çelik yatırımının açıklandığını belirten Aslan, mevcut projeler dikkate alındığında, 2010 yılına kadar, üye kuruluşların 6,5 milyon ton yeni slab ve hadde kapasitesini faaliyete geçireceklerinin tahmin edildiği söyledi.
Yatırımlar kapsamında MMK-Atakaş ortaklığında yıllık 2,4 milyon ton, Arcelor Mittal ortaklığında 4,8 milyon ton ve Kibar Holding tarafından 2 milyon ton yassı hadde kapasitesi kurulacağı açıklandığını bildiren Aslan, diğer önemli kuruluşların da bu yönde çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.
Aslan, söz konusu yatırımların zamanında tamamlanmasıyla, 2006 yılında 9,8 milyon ton olan Türkiye'nin yassı çelik tüketiminin 2010 yılına kadar göstereceği artışlar da göz önünde bulundurulduğunda, yerli yassı çelik üretiminin, iç talebi tamamıyla karşılar duruma gelebileceğine dikkati çekti.
Aslan, "2006 yılında 2,5 milyar dolar civarında açık veren yassı ürün dış ticaretinin, 2010 yılından itibaren, Türkiye'nin yassı ürünlerde de net ihracatçı konumuna geçmesiyle, ödemeler dengesi açığının kapatılmasına, önemli ölçüde katkı sağlamaya başlayacağı değerlendirilmekte" dedi.

Çin'in ihracatı kontrollü artacak
2007 yılında, uluslar arası piyasalardaki payını keskin şekilde arttırarak, 50 milyon ton seviyesine ulaşması beklenen Çin'in net ihracatından, Türkiye'nin ABD, AB ve Körfez Bölgesine yönelik demir çelik ihracatının, olumsuz yönde etkilendiğine işaret eden Aslan, şunları kaydetti:
"Ancak Çin Hükümetinin, başta ABD ve AB olmak üzere, uluslararası piyasaların artan tepkilerini de dikkate alarak, gerek çelik ihracatına uyguladığı KDV iade oranlarını, ürünlerin büyük bir kısmında sıfırlaması ve bir bölümünde düşürmesi, gerekse ihracata lisans sistemi getirmesi, önümüzdeki dönemde, Çin'in net çelik ihracatındaki artışın daha kontrollü şekilde devam edeceği ve bu durumun, Çin'in ihraç fiyatları ile uluslar arası piyasalarda düşen fiyatlar arasındaki farkın, önemli ölçüde kapanmasına katkıda bulunacağı değerlendirilmekte.
Çin başta olmak üzere, uluslararası piyasalardaki son gelişmeler, 2008'in çelik sektörümüz için iyi bir yıl olacağı yönündeki beklentileri kuvvetlendirmekte."