Faiz indirimleri devam eder
17.01.2009 | Servet Yıldırım | Yorum
Merkez Bankası sürprizlerine devam ediyor. Piyasanın en fazla bir puanlık bir indirim beklediği toplantıdan iki puanlık tarihi bir indirim çıktı. Dünyadaki bütün merkez bankalarının faiz indirdiği bir dönemde bizim merkez bankası da "uluslararası kabul görmüş" reçeteyi uygulamaya niyetli görünüyor. Bundan sonraki toplantıda da faiz indiriminin devam edeceğini Merkez Bankası'nın açıklamalarından anlıyoruz ancak bu kadar yüksek boyutta olmayacak. Merkez Bankası açıklamasında "Kurul, önümüzdeki aylarda yapılması öngörülen faiz indirimlerinin önemli bir kısmını erkene almanın, finansal koşullardaki ek sıkılaşmanın telafi edilmesine katkıda bulunacağını düşünmektedir" deniliyor.
İndirimler öne alındı
Tercümesi şu. Merkez Bankası aslında ölçülü 0.5 puan dolayında indirimlerin yer aldığı bir süreci başlatmak istiyordu. Ancak ekonomi öylesine olumsuz sinyaller vermeye başladı ki, daralma Merkez Bankası'nın dört-beş ay önce öngördüğünden çok daha sert olacaktı. Bu durumda önümüzdeki aylarda yapmayı umduğu indirimleri de öne alma gereği duydu. Başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarının gerilemesi ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ile arkasında kredi desteği de olan bir düzenlemeye gidilecek olması faiz indiriminin boyutunu abartma imkanını Merkez Bankası'na tanıdı. Merkez Bankası'nın gelecek iki ay boyunca faizleri en az bir puan daha indirdiğini görebiliriz. Ekonomide ses getirici iflasların görülmesi ya da verilerin çok daha kötü çıkması halinde Para Politikası Kurulu'nın rutin toplantılarının beklenmeden faizlerin indirilmesi bile söz konusu olabilir. Kaldı ki, faiz indirdiği zaman toplumun geniş kesimleri ve hükümet tarafından alkışlandığını gören bir merkez bankası çok da eli sıkı davranmak istemeyebilir.
Etki yıl sonunda görülür
Peki bu indirimler durgunluk trendini tersine çevirmeye yeter mi? Burada iki farklı görüş var. Birincisi bize, Merkez Bankası faizlerinin ekonomideki diğer faizleri etkileme ve iç talebi uyarma etkisinin gittikçe zayıfladığını söylüyor. Diğer görüş ise tek başına Merkez Bankası faizleriyle bu etkinin sağlanamayacağını ve talebi uyarıcı ve kredi kanallarını açıcı diğer adımlarla desteklenmesi halinde sonuç verebileceğini öngörüyor. Bence "Merkez Bankası faizleri etkisiz eleman haline gelmiştir" diyebilecek durumda değiliz. Ancak ekonomik aktivite üzerindeki etkisi bir gecikmeyle gözlenecektir. Dolayısıyla bugün yapılan faiz indirimlerinin etkisi bu yılın sonlarına doğru görülecektir.
Merkez'i bekleyen tehlike
Burada Merkez Bankası'nı bekleyen iki önemli tehlike var. Birincisi, şu anda alkışlanan Merkez Bankası bu faiz indirimlerine rağmen işsizliğin daha da artması ve ekonominin dramatik boyutta daralması halinde "faiz indiriminde geç kalarak ekonominin daralmasına neden olan ve geleceği göremeyen kurum" olarak ağır eleştirilerle karşılaşabilir. Zaten son üç yılda ciddi itibar şokları yiyen Merkez Bankası için bu durum bardağı taşıran damla olacaktır. Bu duruma düşmemenin yolu ise Merkez Bankası'nın kendisini iyi anlatmasından geçiyor. Sadece faiz indirimleri ile hiçbir ekonominin resesyondan döndürülemeyeceğinin anlatılması gerekiyor. Hükümetin atması gereken adımlar olduğu açık şekilde ortaya konulmalı. Eğer bir gecikme olduğunu ya da yanlış yapıldığını görüyorsa mahçup ifadelerle uyarmak yerine açık ve sert uyarıyı yapabilmeli. Yoksa masadaki kötü yemeğin faturası ona kalabilir.
Diğer tehlike ise kamuoyundan ve siyasilerden gelen alkışın sarhoşluğuna kapılıp faiz indiriminde ölüyü kaçırmak. Bu Merkez Bankası'nın ekonominin kıpırdamaya başladığı dönemde enflasyon sorunu ile karşı karşıya bırakabilir. Böylesi bir durumda faizi yükseltmenin kolay olmadığını önceki örneklerden biliyoruz. Ölçü ne derseniz, onu Merkez Bankası bilecek. Elindeki geniş veri seti ve araştırmalarla bu öngörüyü ancak merkez bankaları yapabilir. Eğer öngörüde yanlış varsa hemen ortaya çıkar.