Sayfa 1 Toplam 3 Sayfadan 123 SonuncuSonuncu
Toplam 25 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Servet YILDIRIM

  1. #1
    Üyelik tarihi
    10.Mart.2007
    Yaþ
    47
    Mesajlar
    9,262
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Servet YILDIRIM



    'Herþey geçti' diyebilmek için erken

    18.08.2007 / Servet Yýldýrým / Yorum


    Trend mi deðiþiyor, yoksa yýllardýr þiþen piyasalar bir düzeltme sürecinden mi geçiyor? Batýlýlarýn deyimiyle geçen hafta piyasalardaki bir milyon dolarlýk soruydu bu. Herkes bu sorunun yanýtýný aradý ve hâlâ arýyor. Doðruyu öngörebilen çok büyük paralar kazanabilir çünkü son haftalarda piyasalarda yaþananlar bir trend deðiþikliði deðil de bir düzeltmeyse önümüzdeki kýsa ve orta vadede “iyi kâr fýrsatlarý var” demektir. Bu düzeltmenin ardýndan ucuzlayan varlýklardan bazýlarý, piyasalar tekrar ralliye baþladýðýnda yatýrýmcýsýna iyi paralar kazandýrabilir. Peki ya bu bir düzeltme deðil de bir trend deðiþikliðiyse ne olacak?
    Amerikan Merkez Bankasý dalgalanmanýn önüne geçebilmek için piyasalarýn kendisinden beklediðini yaparak harekete geçti. Önce piyasaya likidite pompaladý. Bu da yetmeyince iskonto faiz oranýný yarým puan indirdi. Bu arada bir de açýklama yaparak “finans piyasasý koþullarý bozuldu ve sýký kredi koþullarý ve artan belirsizliðin ekonomik büyümeyi sýnýrlandýrma potansiyeli mevcuttur” dedi. Ýþte bu açýklamanýn içinde trend deðiþimi riskinin ne kadar yüksek olduðu var. Çünkü Amerikan ekonomik büyümesinin yavaþlamasý demek dünyada ekonomik yavaþlama demektir. Dünyadaki ekonomik yavaþlama ise trend deðiþimi demektir. Eðer ABD ve dünya ekonomileri belirgin bir þekilde yavaþlarsa global piyasalar gelecek birkaç yýlda son birkaç yýlda olduðundan daha farklý bir tablo çizecektir. Piyasa deyimiyle boða piyasasý yerini ayý piyasasýna býrakacaktýr. Bu tablo da hem bizim gibi yükselen hem de ABD gibi yükselmiþ piyasalarýn ve ekonomilerin aleyhine olacaktýr. Ýþte bu nedenle Fed enflasyon gibi bir endiþesi olmasýna raðmen bu kadar süratle harekete geçip önce piyasalarý nakde boðdu, ardýndan iskonto borç verme faiz oranýný yarým puan indirdi.

    Piyasa ikna olmazsa kayýp sürer
    Fed’in dünkü hareketi piyasalarý rahatlatan bir hareket ama ayný zamanda durumun ciddiyetini de gösteren bir hareket. Fed’in açýklamasýndan sonra artýk son bir haftalýk harekete hiç kimse kolay kolay düzeltme diyemez. Eðer piyasa Fed’in kaygýsýný görüp herþeyin düzeldiðine ikna olmazsa önümüzdeki hafta da aþaðý yönlü hareketin devam ettiðini görebiliriz. Dolayýsýyla “Fed harekete geçti herþey bitti” diyebilecek konumda olduðumuzu sanmýyorum. Bir süre daha bekleyip görmek gerekiyor. Özellikle bizim gibi piyasalarýn fon kaynaðý olan carry trade’in çözülüp çözülmediðini görmek gerekiyor. Bu nedenle geçen hafta son 10 yýlýn en sert haftalýk düþüþünü yaþayan Asya piyasalarýnýn önümüzdeki hafta ne yapacaðýný izlemek gerekiyor. Fed þimdilik “gerektiði kadar hareket etme” kararýnda olduðunu ortaya koydu ve bunu dillendirdi. Gereken hareket bundan daha da ötesi olabilir mi? Bunu önümüzdeki hafta göreceðiz. Çünkü Fed’in iþi de kolay deðil. Bir tarafta enflasyon gibi öngördüðü aralýðýn üstünde seyreden bir belasý var, diðer tarafta 2008 yýlýnda yapýlacak seçimler öncesi yavaþlama ve hatta daralma riskiyle karþý karþýya bulunan bir ekonomi var.

  2. #2
    Üyelik tarihi
    10.Mart.2007
    Yaþ
    47
    Mesajlar
    9,262
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Brezilya "yatýrým'a yaklaþtý biz hala spekülatifiz

    Brezilya "yatýrým'a yaklaþtý biz hala spekülatifiz25.08.2007 / Brezilya ve Türkiye yatýrýmcýlar tarafýndan ayný kategoride deðerlendirilen ve benzer özellikler gösteren iki ülke olarak görülürler. Geçmiþte bu ülkelerden birine karþý yatýrýmcýlarýn algýlamalarýný deðiþtirecek bir geliþmenin diðerine bakýþý da ayný yönde etkileyebildiðini görmüþtük. Ama son dönemde Brezilya ile Türkiye arasýndaki fark Brezilya lehine artýyor. Bunun en son adýmý da bu hafta atýldý. Moody’s Brezilya’nýn Ba2 olan tahvil notunu Ba1’e yükseltti. Böylece Brezilya tahvilleri “yatýrým yapýlabilir” kategorisinin bir basamak altýna kadar yükseldi.
    Çok büyük ihtimalle 2008 yýlýndaki bir kademelik artýþla birlikte Brezilya’nýn ihraç edeceði tahviller “yatýrým yapýlabilir” kategorisine ulaþmýþ olacak. Bizim notumuzdaki en son artýþ ise bundan yaklaþýk iki yýl önce olmuþtu. 2005 Aralýk ayýnda B1 olan derecemiz Ba3’e yükseltilmiþti. O günden bugüne hala ayný nota sahibiz. Aþaðý yukarý bizim Ba3’e yükseldiðimiz sýralarda (bizden iki ay kadar önce) Brezilya’da B1’den Ba3’e yükselme mutluluðunu yaþamýþtý. Ama onlarýn mutluluðu daha sonra da devam etti.

    IMF ile yolu ayýrdý

    Hem kredi notundaki deðiþmeler hem ekonomideki göstergeler ortaya koyuyor ki ekonomideki serüvenlerimiz hem zamanlama hem de algýlama olarak birbirine benzeyen Brezilya’nýn performansý bizden daha parlak olmuþ. Onlarda da 2002’de radikal bir iktidar deðiþikliði oldu. Solcu Ýþçi Partisi iktidara geldi, bizde ise AKP. Global piyasa koþullarý her ikisine de bu süreçte yardýmcý oldu ama Brezilya daha iyi bir görüntü çizdi. O da bizim gibi IMF destekli programlar yürütüyordu ama daha sonra krediye dayalý iliþkilerine son vererek, yoluna IMF desteði olmadan devam etme kararý aldý.
    Ardýndan IMF’ye olan borcunu vadesinden önce ödedi. Bu arada yabancý yatýrýmcýlarýn önünü açmak için bazý vergi düzenlemeleri yaptý. Tüm bu adýmlar ve dýþ dengesinde verdiði fazlalýk Brezilya’nýn kredi notundaki artýþý hýzlandýrdý. Türkiye’nin borç yapýsý ve yüksek dýþ açýklarý ise onu Brezilya ile ayný adýmlarý atmaktan alýkoydu. IMF’ye “hoþçakal” diyemedik, erken borç ödeme operasyonuna giremedik.

    Ufukta artýrým yok

    Sonuçta her ne kadar uluslararasý yatýrýmcýlar tarafýndan ayný kategoride ele alýnsak da Brezilya bizden farklý hale geldi. Bizim borç rasyolarýmýz ve dýþ kaynak giriþine olan baðýmlýlýk derecemiz, sanayimizin ithal baðýmlýlýðý kredi notumuzun düþük kalmasýna neden oldu. Burada kredi kuruluþlarýna kýzmanýn da anlamý yok. Kredi kuruluþlarýnýn deðerlendirmelerinin eksik ya da yanlýþ olduðu öne sürülebilir ve bu iddialar kýsmen haklý da olabilir.
    Ancak sonuçta bir derecelendirme kuruluþunun görevi bir ülkenin ya da firmanýn borç ödeme kabiliyetine iliþkin tüm geliþmeleri izlemek ve deðerlendirmektir. Borç ödeme kabiliyeti ise ülkenin makro ekonomik durumundan borçlanma maliyetlerine kadar pek çok þeyden etkilenir.
    Bu noktada dýþ kaynak giriþine aþýrý baðýmlý olan bir ekonominin notunu dünyadaki global finansal istikrarýnýn sýklýkla sarsýldýðý bir dönemde artýrmak zor bir adým gibi görünüyor. Þu an için ufukta bir not artýþý görünmüyor.

  3. #3
    Üyelik tarihi
    10.Mart.2007
    Yaþ
    47
    Mesajlar
    9,262
    Teþekkür / Beðeni

    Standart 2008 zor yýl olabilir

    2008 zor yýl olabilir08.09.2007 / - Yazar Seçiniz / Haber
    Aðustos ayýnda yaþanan dalgalanmanýn ekonomik temeller üzerindeki etkisi bundan sonra hissedilmeye baþlanacak. Bu durumda bizim gibi dýþ kaynak giriþine baðýmlý olan ekonomilerin biraz daha dikkatli olmasý gerekiyor.


    Son 4-5 yýlda olduðundan daha farklý bir döneme giriyoruz. Uluslararasý koþullar son beþ yýlda olduðu gibi bize yardýmcý olmayabilir. Böylesi bir döneme girerken meseleyi ABD Merkez Bankasý'nýn (FED) ya da Batýlý merkez bankalarýnýn bir sorunu olarak görmememiz gerekiyor. Bizim de yapmamýz gerekenler var. Reformlarý ve bütçe disiplinini atlamamamýz gerektiðini neredeyse artýk hepimiz biliyoruz. Bunun da ötesinde yapýlmasý gerekenler var. Mesela Hazine borçlanýrken itfalarý belli bir tarihe yýðmaktan kaçýnmalý. Oysa son açýklanan veriler gösteriyor ki 2008 yýlýnýn Temmuz ayý yüklü ödemelerin olduðu bir ay. Temmuzda nasýl bir uluslararasý konjonktürle karþý karþýya kalacaðýmýzý þimdiden kestirmek zor ama olumsuz bir hava olasýlýðý da artýyor.

    Tedirginlik sürüyor

    Global piyasalarda aðustos dalgasý büyük ölçüde yatýþtý. Piyasalar aðustosta verdiklerinin bir kýsmýný geri aldýlar, ama görülüyor ki yatýrýmcýlar ve piyasa oyuncularý korkuyu kolay kolay atamayacaklar. Her ne kadar Amerikan para ve ekonomi otoriteleri emlak piyasasýnda yaþanan sorunun ve daralmanýn ekonominin diðer taraflarýna yansýmayacaðýný söyleseler de kimse Amerika’nýn önümüzdeki dönemde bir durgunluk yaþamayacaðýndan tam olarak emin olamýyor.
    Bu tedirginliði her alanda görüyoruz. Mesela Japon para birimine bakalým. Hâlâ 1 dolar 115 yen dolayýnda seyrediyor. Oysa temmuz ayýnda 1 dolar verip 120’nin üzerinde yen alýnabiliyordu. Çünkü Türkiye gibi yüksek reel faizin verildiði piyasalardaki cazip getirilerden faydalanmak isteyenler için ellerindeki yeni bozdurup daha yüksek gelir getiren diðer paralara, mesela Türk Lirasý'na geçiyorlardý. Aylardýr dilimize doladýðýmýz “carry trade” sayesinde bizim gibi piyasalara bu yolla kaynak yaðarken Japon Yeni de deðer kaybediyordu. Sonra ortalýk karýþtý, yatýrýmcýlar ürktü ve tekrar baþlangýç para birimi olan yen satýn almaya baþladýlar. Haliyle yen deðer kazandý.
    Ayný þekilde Amerikan hazine bonolarý da tedirginliðin sürdüðünü gösteriyor. Dünya borsalarý aðustosta dalgalanmaya baþlayýnca riskli enstrümanlardan kaçan yatýrýmcýlar güvenli liman arayýþý için Amerikan hazine kâðýtlarýna yöneldiler. Böylece Amerikan hazine bonolarýnýn faizi geriledi. Mesela yüzde 5’in üzerinde olan 10 yýllýk ABD tahvillerinin fiyatý artan taleple yükseldi ve getiriler yüzde 5’in altýna indi. Altýn fiyatlarýndaki artýþ da bu tedirginliðin bir parçasý.

    IMF ve FED farký

    Makro ekonomik veriler de tedirginliði besliyor. IMF son dalgalanmanýn ardýndan daha önceki büyüme tahminlerinde aþaðý yönlü revizyon yapma ihtiyacý duydu. En büyük revizyon da ABD ekonomisine iliþkin tahminlerde yapýlacak. Oysa ABD Merkez Bankasý bu hafta açýkladýðý ünlü “Bej Kitap”ta piyasadaki dalgalanmalardan kaynaklanan olumsuzluklarýn ekonominin genelini etkilemediðini, emlak sektörünün hissedilir derecede zarar gördüðünü, ancak diðer sektörler üzerinde sýnýrlý bir etki yarattýðýný iddia etti. Ama IMF, FED ile ayný görüþü çok fazla paylaþmýyor. Ayný þekilde OECD de ABD ve Avrupa ekonomilerinin bu yýl daha önce öngörülenden daha yavaþ bir hýzla büyüyeceðini düþünüyor. Bu arada belirtelim IMF’ye göre aðustos dalgalanmasýnýn ekonomik büyüme hýzlarý üzerindeki olumsuz etkisi çok büyük ölçüde 2008 yýlýnda hissedilecek.
    Bu tahminlerden de görülüyor ki borsalardaki kýsmi toparlanmaya raðmen “bu iþ atlatýldý” denilemiyor. Aksine dalganýn ekonomik temeller üzerindeki etkisi bundan sonra hissedilmeye baþlanacak. Bu durumda bizim gibi dýþ kaynak giriþine baðýmlý olan ekonomilerin biraz daha dikkatli olmasý gerekmiyor mu? Mesela IMF'nin olumsuzluðun en fazla hissedileceði yýl olan 2008’in ortasýna yüklü iç borç itfasý yýðacak þekilde borçlanmak yanlýþ deðil mi?

  4. #4
    Üyelik tarihi
    10.Mart.2007
    Yaþ
    47
    Mesajlar
    9,262
    Teþekkür / Beðeni

    Standart

    Faiz iniyor ama kur yükselmiyor17.11.2007 / Servet Yýldýrým / YorumMerkez Bankasý üzerindeki “mahalle baskýsý”ný biliyorsunuz. Faiz indiriminde yavaþ davrandýðý gerekçesiyle eleþtiriliyor. Aslýnda son günlere özgü bir mesele de deðil bu. Yaklaþýk dört yýldýr Merkez Bankasý ile mahalle arasýnda bu tartýþma sürüp gidiyor. Merkez Bankasý'nýn derdi malüm: Enflasyon. Yasa ona fiyat istikrarýný saðla diye emretmiþ, o da uðraþýp duruyor.
    Mahallenin derdi ise kur. Aþýrý deðerli Türk lirasý nedeniyle zor anlar yaþýyor ve Türk lirasýnýn böylesine deðerlenmesinin sorumlusu olarak Merkez Bankasý'nýn faiz indiriminde yavaþ davranmasýný görüyor. Oysa Merkez Bankasý faizleri ile döviz kuru arasýndaki iliþki þu ana kadar hiç de sanýldýðý gibi yürümedi.

    Mekanizma farklý çalýþtý
    Ýþin teorisine göre Merkez Bankasý faizleri indirdiði zaman yerli para cinsinden aktiflerin getirilerinin de inmesi beklenir. Bu durumda yabancý para ve yabancý para cinsinden aktiflere ilgi artar. Yani döviz talebi canlanýr. Sonuçta yerli para deðer yitirir. Oysa bu mekanizma bizde 2002 yýlýndan bu yana farklý yönde çalýþtý. Piyasada Merkez Bankasý'nýn borç veren deðil, borçlanan konumda olmasý gibi Merkez Bankasý faizleri ile piyasa faizleri ve kur arasýndaki iliþkiyi zayýflatan birçok nedeni burada sýralayabiliriz. Ama biraz daha eskiye gidelim önce. Merkez Bankasý faizleri 2002 yýlýnda kademeli olarak indirmeye baþladýðýnda faizler yüzde 57 dolayýndaydý. Kur ise 1.70 YTL civarýndaydý. Faizler 2006 baharýnda yüzde 13,25’e kadar geriledi. Yani tam 44 puan gibi hiç de küçümsenmeyecek bir oranda indi. “Türk lirasýna ne oldu?” derseniz? O da hiç küçümsenmeyecek bir oranda deðerlendi ve 1.30 YTL'ye kadar geriledi. Sonra 2006 Mayýs ayýndaki dalgalanma ile faiz tekrar yükseldi, ayný anda YTL de deðer kaybetti. Sonra YTL deðerlenmeye baþladý. Faizlerden biraz arkadan gelmekle birlikte inmeye baþladý. Eylül ayýndan bu yana olan faiz indirimlerinde de ayný þekilde YTL’nin deðer kaybetmek bir yana deðerlendiðini görüyoruz.

    Para park edecek yer arýyor
    Dolayýsýyla teori iþlemiyor. Peki ne oluyor? Merkez Bankasý faiz indirdikçe piyasaya ekonominin gidiþi ile ilgili olumlu sinyal veriyor. Piyasa ve özellikle getiri avcýsý yabancýlar bu sinyali doðru algýlayýp, Türkiye’ye karþý duyduklarý güveni tazeliyorlar ve ülkeye döviz giriþi hýzlanýyor. Hýzlanan döviz giriþi ise YTL’nin deðerlenmesi sonucunu doðuruyor. Yani asýl belirleyici olan faizin seviyesi deðil bekleyiþler oluyor.
    Çünkü son beþ yýldaki konjonktür bunu gerektiriyor. Bu dönemin özelliði likidite bolluðu. Bu likidite kendisine park edecek yüksek getirili alanlar bulmak zorunda. Bunu bulabileceði önemli piyasalardan biri de bizim gibi yükselen piyasalar.

    Faizde % 13 kritik sýnýr
    Eðer o piyasa ekonomisi çok belirgin bir yanlýþ yapmýyorsa ve ekonomik temelleri az-çok saðlamsa bu para bolluðunda iyi bir kazanç kapýsý olabiliyor. Faiz her ne kadar gerilese de yine de klasik geliþmiþ piyasalarýn üzerinde. Bu durumda faiz düþüþünü olumlu bir sinyal olarak algýlayýp daha fazla kaynakla o piyasaya girmekten baþka yol var mý?
    Var ama bunun da bir seviyesi var. Faizler belli bir noktaya ininceye kadar biz teorideki etkiyi deðil, bekleyiþlerin yarattýðý etkiyi görmeye devam edebiliriz. Yani faiz indikçe YTL deðerlenmeye devam edebilir. Bu seviye ise diðer piyasalardaki faizlerin düzeyine baðlý ama þu anki þartlarla konuþursak faizler yüzde 13’ün altýna inmedikçe biz indirimlerin YTL’nin deðer kaybýna yol açmadýðýný görmeye devam edebiliriz.

  5. #5
    Üyelik tarihi
    10.Mart.2007
    Yaþ
    47
    Mesajlar
    9,262
    Teþekkür / Beðeni

    Standart 2007 iyi bir yýl olmadý 2008 de zor geçebilir



    2007 iyi bir yýl olmadý 2008 de zor geçebilir

    29.12.2007 | Servet Yýldýrým |



    Bu yýl ekonomi öngörülenden daha az büyüdü, enflasyon beklenenin çok daha üstüne çýktý ve cari iþlemler dengesi ise planlanandan fazla açýk verdi. 2008'de likidite bolluðunda da daralma bekleniyor. Bu, 2008’de hayatý bizim için biraz daha zorlaþtýracak.



    Geçen yýlýn sonunda, “2006 iyi bir yýl olmadý, 2007 daha da zor olabilir” demiþiz. Yýl sonuna geldik ve gördük ki bu yýl ekonominin performansý açýsýndan tahmin edildiði gibi iyi bir yýl olmamýþ. YTL’nin aþýrý deðerli olmasý ekonominin gerçek performansýna iliþkin yanýltýcý bir rol oynuyor, ancak temel büyüklükler itibariyle “ekonomi yönetimi yýlýn baþýnda ne hedeflemiþ, yýl sonunda ne olmuþ” diye baktýðýmýzda gerçek resmi biraz daha iyi görebiliriz. Öyleyse bakalým:

    Baþarýsýz bir tablo


    Hedef
    Gerçekleþme
    Sapma (Yüzde)
    Büyüme
    5%
    4%
    -20
    TÜFE yýl sonu
    4%
    8,50%
    112,5
    Ýhracat (Milyar $)
    95
    107
    12,6
    Ýthalat (Milyar $)
    149.7
    168
    12,2
    Dýþ Tic.Açýðý (Milyar $)
    54.7
    61
    11,5
    Cari Ýþlemler Açýk (Milyar $)
    30.4t
    38
    25

    Bu rakamlar gösteriyor ki bu yýl ekonomi öngörülenden daha az büyümüþ, enflasyon öngörülenden çok daha yüksek olmuþ ve cari iþlemler dengesi ise planlanandan daha fazla açýk vermiþ. Buna ek olarak iþsizlik oraný geçen yýlýn üzerinde kalmýþ. Ve tüm bunlar aþýrý deðerli bir Türk lirasý ile gerçekleþmiþ. Bu tablo genel olarak baþarýsýz bir tablodur.

    Topu Merkez'e attýlar
    Baþarýsýzlýðý açýklayacak faktörleri de az çok biliyoruz. Hem cumhurbaþkanýnýn, hem de meclisin yenilendiði bir yýlda hükümetin harcamalarý artýrmasý ve politikalarý gevþetmesi zaten beklenen bir geliþmeydi. Bu anlamda hep farklý olduðunu iddia eden AKP hükümeti de önceki hükümetler gibi seçim öncesi seçim ekonomisi reaksiyonunu gösterdi. Cari iþlemler açýðý ve bazý sektörlerdeki sorunlarý Para Politikasý'nýn bir sonucu gibi göstererek, topu zaten enflasyon hedeflemesinde baþarýsýz olan Merkez Bankasý'na attý. Oysa dünyanýn her yerinde cari iþlemler açýðý baþta olmak üzere tüm ekonomik göstergelerdeki olumsuzluklarýn birinci dereceden sorumlusu hükümetlerdir.
    Yukarýdaki tablo 2008 ve izleyen yýllara iliþkin bazý riskleri içeren bir tablodur.
    Türkiye Sanayici ve Ýþadamlarý Derneði'nden (TÜSÝAD) Ýstanbul Sanayi Odasý’na kadar iþ dünyasýndan birçok kuruluþunun tepe yöneticilerinin büyümede görülen yavaþlamaya iliþkin uyarýlarý bu risklerden dolayýdýr. Ayný þekilde Türk mallarýnýn uluslararasý pazarlarda rekabet gücünü kaybetmekte olduðu uyarýlarý da arttý. Özellikle kurun birçok sektörü zorladýðýný biliyoruz. Ama Harvard’dan Dani Rodrik’in dediði gibi Türkiye’nin kura müdahale lüksü olmadýðýný da biliyoruz. Eðer YTL’nin yabancý paralar karþýsýnda deðeri rekabetçi bir düzeyde tutulabilseydi sanayide kârlýlýk en az beþte bir oranýnda daha yüksek olabilirdi ama bu noktada ekonomi yönetiminin elini baðlayan enflasyon gibi bir neden var. Oysa AKP hükümetinin elinde iyi bir fýrsat vardý. Güçlü bir meclis çoðunluðu ile geçen son beþ yýllýk iktidar döneminde ciddi bir sanayi politikasý oluþturulabilirdi.

    Dalgalanma krize çevirmez
    Finansçýlar son beþ yýla damgasýný vuran ve bizim gibi ekonomiler için hayatý kolaylaþtýran likidite bolluðunun da eskisi gibi olmayacaðýný ve dýþ finansman maliyetlerinin bu nedenle biraz daha artabileceðni söylüyorlar. Bu, 2008’de hayatý bizim için biraz daha zorlaþtýrabilecek bir faktör. Ancak tüm bunlara raðmen 2008’de Türkiye ekonomisi krizin uzaðýnda görünüyor. Ani piyasa dalgalanmalarý olabilir ama bu oynaklýklarýn kriz boyutuna varmasý beklenmiyor.

  6. #6
    Üyelik tarihi
    10.Mart.2007
    Yaþ
    47
    Mesajlar
    9,262
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Resesyon olacak ama uzun sürmeyecek

    Resesyon olacak ama uzun sürmeyecek

    26.01.2008 | Servet Yýldýrým | Haber



    Davos'a katýlan CEO'larýn ve iktisatçýlarýn aðýrlýklý görüþü ABD'de olasý bir resesyonun uzun sürmeyeceði yönünde. Dolar önümüzdeki aylarda euro karþýsýnda biraz daha deðer kaybedebilir ama yýlýn geri kalanýnda güçlenebilir.

    Baþlýktaki iddia Davos'ta çarþamba günü baþlayan Dünya Ekonomik Forumu'na katýlan CEO'larýn ve iktisatçýlarýn aðýrlýklý görüþünü yansýtýyor. Ýsviçre'nin bu dað kasabasýnda CNBC-e'nin hafta boyunca konuþtuðu Forum katýlýmcýlarý arasýnda ABD ekonomisinin bir resesyona girmeden bu krizi atlatacaðýna inananlar var. Yani Amerikan ekonomisi önceki yýllara göre daha düþük olmakla birlikte yine de büyüyecek. Bu tahmini paylaþanlar arasýnda bizim merkez bankamýzýn baþkaný Durmuþ Yýlmaz, UNDP baþkaný Kemal Derviþ ve 1 Temmuzda Coca Cola CEO'luðunu devralacak Muhtar Kent de yer alýyor. Örneðin Kemal Derviþ'e göre ABD ekonomisi sýfýra yakýn bir oranda da olsa büyümesini sürdürecek. Ancak özellikle ekonomistler bir resesyonun kaçýnýlmaz olduðunu düþünüyorlar. Hatta bazýlarýna göre Amerikan ekonomisi aralýk ayýndan bu yana fiilen resesyonda. Bu kötü haberdi. Bir de iyi haber var: "Resesyon olacak" diyenlerin önemli bir bölümü bunun geçmiþteki bazý derin resesyonlarýn aksine çok uzun süreli olmayacaðýný düþünüyorlar.


    Yeni önlemler gelebilir

    Hatta bu yýl içinde resesyonun olup, toparlanmanýn baþlayacaðý bile senaryolar arasýnda. ABD'de baþkanlýk seçimlerinin yapýlacaðý ve istatistiklere göre seçim yýllarýnda da derin bir ekonomik durgunluk yaþanmadýðý akla getirildiðinde Roubini gibi iktisatçýlarýn ya da Soros gibi yatýrýmcýlarýn dillendirdiði türden uzun süreli bir resesyon senaryosu çok itibar görmüyor. Bu kanýyý güçlendiren önemli bir adým ise her ne kadar piyasalar çok itibar etmese de Bush'un 150 milyar dolarlýk kurtarma paketi. Eðer bu paket gelmezse emin olun ki yeni bir paket daha devreye sokulacaktýr. Yeter ki ABD ekonomisi seçim yýlýnda resesyona girmesin, girecekse de uzun süre kalmasýn. Tabii eðer böylesi bir toparlanma olacaksa bunun pariteler üzerinde de etkisi olacaktýr. Dolarýn yýl sonu itibariyle þu andaki deðerinin üzerinde olmasýna yol açabilir. Aslýnda uzunca bir süredir böyle bir beklenti içindeydim.


    Dolar toparlanabilir

    Bu hafta izlediðim Dünya Ekonomik Forumu'ndaki tartýþmalar bu kanýmý daha da güçlendirdi. Dolar önümüzdeki haftalarda ya da aylarda euro karþýsýnda biraz daha deðer kaybedebilir ama yýlýn geri kalan döneminde Amerikan ekonomisindeki toparlanma beklentileri ve ABD'deki yavaþlamanýn Avrupa'ya ve dünyanýn geri kalan bölümündeki gecikmeli etkileri nedeniyle üç yýldýr karþýsýnda zayýf bir konumda olduðu euro karþýsýnda güçlenebilir.

    Davos'taki tartýþmalardan edindiðim iki izlenimi tekrar özetlemek gerekirse ABD ekonomisinde uzun süreli bir resesyon olasýlýðý çok fazla görülmüyor ve dolar euro karþýsýnda yýlýn geri kalan dönemlerinde toparlanabilir.

    Peki Türkiye'ye iliþkin Davos'ta neler konuþuldu? Bu yýlki gala gecesini özel sektör giriþimiyle Türkiye'nin üstlenmesi dýþýnda Türkiye Davos'ta önemli bir gündem maddesi deðildi. Ne Çin kadar konuþuldu, ne Körfez kadar analizlere konu oldu. Oysa geçmiþ yýllarda Türkiye'nin önemli gündem maddelerinden biri olduðu yýllarý hatýrlýyoruz.

  7. #7
    Üyelik tarihi
    10.Mart.2007
    Yaþ
    47
    Mesajlar
    9,262
    Teþekkür / Beðeni

    Standart

    Krize açýkta yakalanma korkusu

    16.02.2008 | Servet Yýldýrým | Yorum





    Global ekonomilerde ilginç geliþmeler oluyor. Biz de haftalardýr bu geliþmelri yazýyor, çiziyoruz. Tabii bu makro geliþmelerin bir de mikro etkileri var ki onu da firmalarýn davranýþlarýndan gözleyebiliyoruz. Bu ortamda firmalarda son dönemde artan eðilim her an bir terslik çýkacakmýþ gibi hazýrlýk yapmak. Aylar süren görüþmelerden sonra Koç Holding Migros'u kimine göre iyi kimine göre ise düþük olarak nitelenen bir fiyatla BC Partners tarafýndan kontrol edilen Moonlight Capital'e satma kararý aldý.
    Koç Holding CEO'su Bülent Bulgurlu, buradan gelecek para ile grubun açýk pozisyonunun kapatýlacaðýný söyledi. Koç Grubu 4.1 milyar dolarlýk Tüpraþ alýmýnýn finansmaný nedeniyle dýþarýdan borçlanmak zorunda kalmýþtý. Haliyle önemli boyutta da döviz pozisyon açýðý taþýmak zorunda kalmýþtý. Eminim 2006 ortasýndaki o sert global dalgada dolarýn kurunun 1.70 YTL'nin üzerine týrmandýðý günlerde Holding yöneticileri sýkýntýlý anlar yaþamýþtýr.
    Açýkla yakalanmak risk
    Aradaki bu tip sýçramalara raðmen geriye dönüp bakýldýðýnda Türk firmalarý açýk pozisyon taþýmak nedeniyle çok fazla acý çekmediler, hatta mutlu bile oldular. Ancak bundan sonraki dönem geçmiþ beþ yýldan biraz daha farklý olacak gibi görünüyor. Dünyadaki mevcut kredi krizinin önümüzdeki dönemde ne þekil alacaðýný kimse bilmiyor. Bizim gibi ekonomilerin bu dalgadan nasýl etkileneceði de muamma. Ama derecesi ne olursa olsun olumsuz bir etki olabileceðini en yetkili aðýz bile söylüyor. Son 3-4 yýllýk dönemde ciddi bir deðerlenme hatta aþýrý deðerlenme içinde olan Türk lirasýnýn ayný seyri önümüzdeki dönemde sürdürüp sürdürmeyeceði de belirsiz.
    Ýþte böylesi önemli belirsizliklerin olduðu bir ortamda daha sert bir olumsuzluða yüksek döviz borcu ve pozisyon açýðý ile yakalanmak ciddi bir risk. Bu riski göze alan birçok firmanýn 2001 krizinde baþýna gelenler de aslýnda hafýzlardan henüz silinmiþ deðil. Böylesi bir durumda yüksek döviz açýðý olan gruplarýn kur riskinden kurtulmaya çalýþmalarý doðal bir reaksiyon olmalý. Ben Koç'un tavrýný böylesi bir reaksiyon olarak görüyorum.
    Paran varsa büyürsün
    Bir de döviz açýk pozisyonu bir yana fazla döviz likiditesi olanlar var. Oyak Bank'ý satarak nakdi kasasýna koyan Oyak'ýn CEO'su Coþkun Ulusoy Hürriyet'ten Vahap Munyar'a diyor ki, "Bütün dünya krizde kývranýrken, biz elimizde 3.5 milyar dolar nakit ile dolaþýyoruz. Yurtdýþýnda bazý görüþmeler yaptým. 3.5 milyar dolar nakdin farkýný daha iyi gördüm." Oyak þimdi dünya çapýnda bir alým ya da yatýrým yapmak için fýrsat kolluyor. Çünkü kredi krizinin yaþandýðý dünyada elindeki nakdin gücünün Oyakbank'ý sattýklarý günkü gücünün üzerinde olduðunu biliyor.
    Çalkantýlar ve krizler hem fýrsattýr, hem de tehdit. Eðer krize elinizde nakit ile girerseniz, çok uygun fýrsatlar yakalayýp krizden büyüyerek çýkarsýnýz. Eðer krize nakit sýkýþýklýðý ve açýk pozisyon ile yakalanýrsanýz krizden çýkamama olasýlýðý bile var. Bu herkesin bildiði bir doðru. Peki firmalarý adým atmaktan alýkoyan ne? O da "ya kriz olmazsa" düþüncesidir. Eðer siz krize göre firmanýzý konumlandýrýr, ama kriz olmazsa o zaman kaçýrdýðýnýz imkanlar ve fýrsat maliyeti nedeniyle bir bedel ödemek zorunda kalýrsýnýz.

  8. #8
    Üyelik tarihi
    10.Mart.2007
    Yaþ
    47
    Mesajlar
    9,262
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Kriz bitmiþ diyorlar, hemen inanmayýn

    Kriz bitmiþ diyorlar, hemen inanmayýn

    22.03.2008 | Servet Yýldýrým | Yorum


    Wall Street'te finansal krizin sona ermekte olduðuna inanlarýn sayýsý her geçen gün artýyor. Belki hala çoðunluk "kriz var" diyenlerden oluþuyor ama sayýlarý gözle görülür bir þekilde azalýyor. Hemen hatýrlatalým, son bir yýl boyunca birçok defa "Kriz ya da dalgalanmanýn sonuna geldik" diyenler oldu ve her defasýnda yanýldýlar. Kriz biraz daha derinleþti. O nedenle bu defa da ciddi bir yanýlma paylarý olduðunu hesaba katmak gerekiyor. Nitekim salý günü New York Borsasý'nda görülen toparlanmanýn ardýndan çarþamba günü gelen düþüþ "kriz bitti" diyenlere þüpheyle bakýlmasý gerektiðini doðruluyor. Peki "kriz bitticiler"in temel argümanlarý ne?
    ABD borsasý çökmedi
    En önemli neden Bear Stern gibi dünyanýn önde gelen yatýrým bankalarýndan birinin batma noktasýna gelmesine raðmen borsanýn çökmemesi ve aksine yukarý yönlü hareketine baþlamasý. Çünkü býrakýn krizi normal zamanlarda bile böylesine bir batýþ haberi piyasalar için ciddi þok olup, fiyatlarý hýzla aþaðý çekerdi. Gerçi bu batýþýn farklý bir yaný da yok deðil, çünkü ardýnda dev bir kurtarma operasyonu yatýyor. Yine de Bears Sterns hikayesinin olabilecek en ucuz þekilde atlatýlmasý Wall Street'te pek çoklarý tarafýndan krizin artýk dip noktayý gördüðü ve toparlanmanýn baþladýðý þeklinde yorumlanýyor.
    Yine geçen haftanýn son günü yabancý ajanslardan birinde, MarketWatch'da, yeralan benzer bir yorum vardý. Yorumu yapan Punk Ziegel adlý kuruluþun analistlerinden Dick Bove. Özetle, "Müjde ey yatýrýmcýlar. Finansal kriz sona erdi. Sizin için ucuzlamýþ fiyatlardan bankacýlýk sektörü hissesi almak için oldukça uygun fýrsatlar var. Böyle fýrsatlar insanýn ayaðýna kolay kolay gelmiyor. Eðer alýrsanýz kazanýrsýnýz" diyor. Tabii ben Bove'un sözlerini kendimce özetledim ama inanýn bu kadar açýk olmasa bile ayný anlamda sözler sarfediyor Bow müþterilerine gönderdiði notta.
    Hasarlar bilinmiyor
    Yetmedi ardýndan hazine kaðýtlarý dýþýndaki enstürmanlarý teminat olarak kabul edeceðini açýkladý ve elindeki milyarlarca dolarlýk toksik kaðýtlarý piyasada kullanamadýðý için zorda olan finans kuruluþlarýný rahatlattý. O da yetmedi, iskonto penceresinden yatýrým bankalarýnýn da yararlanmalarýný saðladý. Yetmedi, iskonto oranýný düþürdü. O da yetmedi, gösterge faizi hýzla aþaðý çekti. Yani ne gerekiyorsa yaptý ve daha da önemlisi yatýrýmcýlarý daha gereken ne varsa yapýlacaðýna ikna yolunda önemli adýmlar attý.
    Bence finansal kriz bitti demek için henüz erken. Hala birçok finans kuruluþunun bilançosundaki hasarlar net olarak bilinmiyor ama Bear Sterns olayý gösterdi ki FED ve Amerikan yönetimi büyüklerin batmasýna izin vermeyecek. Ancak yeni þoklar ve buna baðlý yeni piyasa hareketleri görülebilir. Bu arada bir ayrým yapmak þart. Bu yazýda sözü edilen finansal krizin dibinin görülüp görülmediðidir. ABD ekonomisinin durgunluða ya da resesyona girip girmediði ve bu resesyonda dip noktanýn görülüp görülmediði farklý bir konu. O konuda da diyecek çok söz var ama baþka bir yazýya

  9. #9
    Üyelik tarihi
    10.Mart.2007
    Yaþ
    47
    Mesajlar
    9,262
    Teþekkür / Beðeni

    Standart

    Dünyada enflasyon artýyor

    29.03.2008 | Servet Yýldýrým | Yorum

    Japonya neredeyse yýllarca eksi enflasyonla yaþadý ancak son dönemde o da enflasyon endiþesine kapýlan ülkelerden biri oldu. Cuma günü þubat ayý enflasyon rakamý açýklandý ve görüldü ki Japonya'da enflasyon son 10 yýlýn en yüksek seviyesine yükselmiþ. Yýllýk enflasyonun geldiði yüzde 1'lik seviyeyi bizim yüzde 9 ile karþýlaþtýrdýðýmýzda çok düþük gelebilir ama Japonya'ya kendi içinde bakmak en doðrusu. Böyle bakýlýnca görülüyor ki, Japonya'da enflasyon bir süredir artýþ eðiliminde ayný diðer onlarca ülkede olduðu gibi.

    devamý...
    http://www.referansgazetesi.com/habe...511&YZR_KOD=98

  10. #10
    Üyelik tarihi
    10.Mart.2007
    Yaþ
    47
    Mesajlar
    9,262
    Teþekkür / Beðeni

    Standart

    Petrol, dolar ve pirinç

    23.04.2008 | Servet Yýldýrým | Yorum



    Piyasalarda son günlerde asýl hareket petrolde yaþanýyor. Ham petrol fiyatlarý sýk sýk rekorlar kýrýyor. Hafta baþýnda 117.83 dolarla rekor kýran ABD ham petrolü 117 seviyesinin üzerinde tutunmaya devam ediyor. Brent petrol de 114.86 dolarlýk varil fiyatýnýn civarýnda seyrediyor. Piyasa profesyonelleri arasýndaki düþünce dolardaki düþüþ duruncaya ya da dünya petrolünün üçte birini kontrol eden kartel konumundaki OPEC üretimi ciddi bir þekilde artýrýncaya kadar fiyatlardaki yukarý yönlü hareketin devam edeceði þeklinde. Þu anda 118 dolarýn hemen altýnda seyreden ABD hafif petrolünün fiyatý koþullarda bir deðiþme olmazsa çok uzak olmayan bir gelecekte 125 dolar seviyesini de görebilir.


    Fiyat ikiye katlandý

    Böylece bir zamanlar çok abartýlý bulunan tahminler de birer birer gerçekleþiþ oluyor. Mesela 100 dolar aþýlmasý zor ve önemli bir seviye olarak görülüyordu. Kolayca aþýldý. 115 dolar seviyesi iyi bir psikolojik sýnýr olarak algýlanýyordu ama o da kolayca aþýldý. Ayný þeyler önce 125 dolar ve ardýndan 150 dolar gibi bir zamanlar abartýlý bulunan seviyeler için de geçerli olabilir. Son hareketle fiyatlar bir yýlda neredeyse tam iki katýna çýkmýþ oldu. Peki bu týrmanýþýn durmasý için ne gerekiyor. Petrole güçlü bir talep var. Bu talep sadece bugünün konusu deðil. Son 5-6 yýldýr piyasalar bu talebin baskýsý altýnda bulunuyor. Özellikle Çin, Hindistan, Brezilya ve Rusya gibi yükselen piyasa kategorisinde yer alan ve hýzlý büyüyen ekonomilerden gelen bir talep bu. Görünen o ki bu ülkelerde, özellikle Çin ve Hindistan'da talep bir anda kesilmeyecek.


    Tek çözüm güçlü dolar

    Arz tarafýnda ise OPEC üretim artýþýna sýcak bakmýyor. OPEC'e göre fiyatlardaki artýþýn ana nedeni arz-talep dengesizliði deðil. Yani arz artsa bile fiyatlar yumuþamayacak. OPEC'e göre suçlu hedge fonlarýn ve diðer yatýrýmcýlarýn yaptýðý kâr amaçlý spekülatif hareketler ve düþük rafinaj kapasitesi. O halde geriye bir tek dolarýn deðer kazanmasý kalýyor. Bunun için de haftalardýr konuþtuðumuz gibi ABD Merkez Bankasý'nýn (FED) aðustosta baþladýðý faiz indirim sürecine bir son vermesi gerekiyor. Aslýnda FED de son zamanlar bunun, yani faiz indiriminde frene basmanýn sinyallerini veriyor. Bazý FED bölge baþkanlarýnýn son bir haftada yaptýðý açýklamalar bu yöndeydi. FED bu ay sonunda yapacaðý toplantýda belki bir çeyrek puanlýk indirim daha yapabilir ama anketlere göre bu son indirim olabilir. Ve ondan sonra FED durur. Eðer bu senaryo tutarsa, o zaman petroldeki týrmanýþýn da son bulduðunu görebiliriz. Bu noktada akla petrol için makul fiyat seviyesinin ne olduðu sorusu geliyor.


    Pirinç bin dolara ulaþtý

    Makul olan aslýnda zamana göre deðiþiyor. Bundan bir yýl önce makul için 40-50 dolar aralýðýndan bahsediyorduk, ama þimdi piyasa 80-85 dolar dolayýný konuþuyor. Bu, bir anlamda ölümü gösterip sýtmaya razý etmek gibi bir þey. Daha önce çok yüksek bulunan 80-85 dolar aralýðý fiyatlarý 117 dolarýn üzerine taþýyan son hareketinin ardýndan makul bir seviye olarak görülmeye baþlandý. Aslýnda sadece petrol deðil diðer emtialarda dolarýn deðer kaybýndan etkileniyor. Önce metaller bu hareketten olumsuz etkilendi, altýn, platin gibi emtialar rekor seviyelere yükseldiler. Ardýndan gýda maddeleri payýný aldý. Örneðin buðday, mýsýr ve tabii ki son günlerin popüler ürünü olan pirinç. Bundan 1-1.5 ay önce ton baþýna 300 dolar dolayýnda olan pirincin uluslararasý piyasalardaki fiyatý 1.000 dolarý buldu.

    Geçmiþe baktýðýmýzda görüyoruz ki, ne zamanki petrol fiyatlarý týrmanmýþ pirincin fiyatý da ona paralel bir seyir izlemiþ. Çünkü üretim maliyeti enerji nedeniyle artmýþ. Mesela 1970 baþlarýndaki OPEC petrol krizi sýrasýnda pirincin ton fiyatý bugünkü fiyatlarla 1.300-1.400 dolarý görmüþ. Bugün hala bu seviyenin altýndayýz. Sadece pirinç deðil diðer gýda maddelerinin fiyatlarýnda da artýþ var. Mesela kýrmýzý mercimek son bir yýlda yüzde 130, bulgur yüzde 100, makarna yüzde 100, fasulye yüzde 60'ýn üzerinde artmýþ.


    Eski seviyelere dönülmez

    Hemen kötümser olmayalým. Bu yýl dünya hububat rekoltesinde yüzde 2,6'lýk bir artýþ bekleniyor. Bu artýþ fiyatlarý yumuþatýr mý? Yumuþatabilir ancak kimse 2007 baþlarýndaki seviyelere dönülmesini beklemiyor. Bu hafta pazartesi günü NTV ekonomi yayýnýnda konuþtuðumuz Reis Gýda Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet Reis de þu andaki fiyatlarýn aþýrý yüksek olduðunu ve yakýn zamanda düþüþün baþlayacaðýný düþünüyor ancak o da eski normal seviyelerin artýk görülmeyebileceðini söylüyor. Dünyadaki pek çok profesyonelin de aþaðý yukarý ayný görüþte olduðunu görüyoruz. Ýþte galiba bu nedenle Birleþmiþ Milletler açlýk sorununa karþý patates gibi hem kolay yetiþen hem besleyici deðeri yüksek yeni ürünlere yönelinmesini teþvik ediyor.

Sayfa 1 Toplam 3 Sayfadan 123 SonuncuSonuncu

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanýcýlar

Þu anda 1 kullanýcý bu konuyu görüntülüyor. (0 kayýtlý ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajýnýzý Deðiþtirme Yetkiniz Yok
  •  
YASAL UYARI
Ekonomi, Borsa ve Para piyasalarý" bölümünde yer alan yatýrým bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatýrým danýþmanlýðý kapsamýnda deðildir. Yatýrým danýþmanlýðý hizmeti Sermaye Piyasasý Kurulu tarafýndan yayýmlanan Seri:V, No:52 Sayýlý "Yatýrým Danýþmanlýðý Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara Ýliþkin Esaslar Hakkýnda Teblið" çerçevesinde aracý kurumlar, portföy yönetim þirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müþteri arasýnda imzalanacak yatýrým danýþmanlýðý sözleþmesi çevresinde sunulmaktadýr. Burada ulaþýlan sonuçlar tercih edilen hesaplama yöntemi ve/veya yorum ve tavsiyede bulunanlarýn kiþisel görüþlerine dayanmakta olup, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabileceðinden sadece burada yer alan bilgilere dayanýlarak yatýrým kararý verilmesi saðlýklý sonuçlar doðurmayabilir.Yatýrýmcýlarýn verecekleri yatýrým kararlarý ile bu sitede bulunan veriler, görüþ ve bilgi arasýnda bir baðlantý kurulamayacaðý gibi, söz konusu yorum/görüþ/bilgilere dayanýlarak alýnacak kararlarýn neticesinde oluþabilecek yanlýþlýk veya zararlardan www.keyborsa.com web sitesi ve/veya yöneticileri sorumlu tutulmaz.
Google Privacy Policy
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193