Ahmet Hamdi Tanpınar 18 dile çevriliyor


Türk edebiyatının usta yazarı Ahmet Hamdi Tanpınar, kendisine ve eserlerine gösterilen ilgisizliği anlatırken 'sükût suikastı'na uğradığından söz ediyor ve "Hiçbir zaman taşamayacağım." diyordu yazılarında. Artık bu suikast sona erdi.

Geç de olsa Tanpınar'ın ünü ülke sınırlarını aştı. Son iki yıldır Almanya, Fransa, Amerika ve Arnavutluk'ta kitapları basıldı. Yurtdışındaki bu ilgi hızla artıyor. Bir yıl içinde 14 ülkeye Huzur'un ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nün çeviri hakları satıldı. Bu rakam, önceden yapılan telif satışlarıyla birlikte 18'e çıktı.

18 ülke Ahmet Hamdi Tanpınar'ı okuyacak

"Hiçbir zaman taşamayacağım." sözü, 1962 yılında, 61 yaşında hayata veda eden Türk edebiyatının usta romancısı ve şairi Ahmet Hamdi Tanpınar'a ait. Henüz geçen yıl, İnci Enginün ve Zeynep Kerman'ın hazırladığı "Tanpınar'la Başbaşa" adıyla yayınlanan günlüklerinde böyle diyor yazar. Bu endişeli cümlenin altında nasıl bir ruh hali gizli olduğunu tahmin etmek çok zor değil. Çünkü Tanpınar, eserlerine gösterilen ilgisizlikten duyduğu rahatsızlığı her zaman açıkça dile getirmiş. Hiçbir zaman taşamayacağını düşünen, belki de anlaşılamayacağını söyleyen yazara, ölümünden sonra başlayan ve son on beş yılda zirveye çıkan bir ilgi gösterildiği malum. 1970'li yıllarda Sahaflar Çarşısı'nda tabir yerindeyse yerlerde sürünen kitapları, 80'lerde raflara çıktı, 90'larda tozu alındı ve 2000'lerin başından itibaren yeniden basıldı. Kitabevlerinin önünde Huzur'u almak için kuyruklar oluştu. Okuma günleri ve konferanslar daha çok düzenlenir oldu.

Şahsiyeti ve eseri hakkında değerlendirme ve yorumları içeren 30 kadar kitap, 1.000'e yakın makale yayımlandı. Üniversitelerde pek çok lisans, yüksek lisans ve doktora tezi hazırlandı. Kenarda köşede kalmış yazılarına, müsveddelerine, hatıra, günlük ve mektuplarına kadar bütün terekesi tekrar tekrar basıldı. 'Neden bu kadar geç keşfedildiğini' sağ ve sol dünyanın edebiyatçıları konuştu, tartıştı. Kimi eleştirilerini dile getirdi, kimi hatasını kabul etti, kimi de şikayetlerini bildirdi. Sonuçta gelinen nokta, bu ilginin günümüzde de artarak devam ediyor olması.

Çevirmenlerin hepsi onun hayranı

Son bir yıldır ise Türk edebiyatı adına çok sevindirici bir gelişmeyle karşı karşıyayız. Ülkemizde gösterilen bu ilgi, artık yurt dışına taşmış durumda. Tanpınar'ın eserlerinin yurtdışı yayın haklarını temsil eden Kalem Ajans (yurtiçi yayın hakkı Dergah Yayınları'na ait) çeviri yapılması için 17 ülkeyle anlaşma imzaladı.

Her yıl yaklaşık 10 farklı fuara bizzat katılan ve yazarlarımızın dünyaya tanıtımını yapan ajansın kurucusu Nermin Mollaoğlu, yurtdışında en çok ilgiyi Tanpınar'ın gördüğünü ve yavaş yavaş birçok dilde hatırı sayılır bir okur kitlesinin oluşmaya başladığını söylüyor. Elbette bu ilgide Orhan Pamuk'un Nobel Edebiyat Ödülü almasının katkısı büyük. Almanya, Fransa ve Arnavutluk'la yapılan anlaşmalar meyvelerini verdi. Çeviriler tamamlandı ve kitaplar yayımlandı. Amerika, Çin, İtalya, Hollanda, İspanya, Katalanca (İspanya'da konuşulan bir dil), Bulgaristan, Yunanistan, Lübnan, Kore, Romanya, Polonya, Sırbistan, İran, Slovakya'da önümüzdeki yıllarda onun eserleri yayımlanacak. Rusya ile anlaşma imzalanması için görüşmeler devam ediyor.

Mollaoğlu, görüştüğü yayınevlerinin daha çok Huzur ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü yayımlamak istediğini söylüyor. Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Almanya'da ağustosta 5 bin adet basıldı. 6 ay içerisinde bitti. İkinci baskısı bu ay yapılacak. 2008 yılı içinde basılan kitaplar arasında yapılan bir yarışmaya göre 'en iyi isimli roman' seçildi. Saatleri Ayarlama Enstitüsü aynı zamanda sesli kitap şeklinde de yayımlandı ve Almancada sadece sesli kitabı olan üç yazardan biri oldu. Karton kapak satışları yayıncıları çok mutlu ettiği için Almanya'nın dev yayıncısı Fischer, kitabın cep kitabı formatını yapma haklarını çok büyük bir avans ödemesiyle satın aldı.

Huzur'un Almanca çevirisi eylül ayında 5 bin adet, Arnavutlukçası ise aralıkta 3 bin adet basıldı. Arnavut yayınevinin verdiği bilgiye göre, okullarda okuma günleri düzenleniyor. Fransızcaya 1995'te çevrilen Beş Şehir'den sonra geçen yıl da Saatleri Ayarlama Enstitüsü çevrildi ve 3 bin basıldı. Nermin Mollaoğlu görüştüğü her çevirmene mutlaka 'Türk edebiyatından hangi yazarı kendi dilinize çevirmek istersiniz?' diye soruyor. Aldığı ilk cevap şimdiye kadar hep Tanpınar olmuş. Bunun nedeni Mollaoğlu'na göre, Tanpınar'ın tam bir Türkiye romancısı olması. Hatta tüm edebiyat okurlarını ikiye ayırıyor: "Huzur'u sevenler ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü sevenler... Diğerleri henüz Türk edebiyatı okumayanlardır." diyor.