9 Temmuz 2007
Sevgili okuyucular,
Yurt dışından döndüğümde babamın hastaneye yatırılmış olması nedeniyle, döndüğüm gün İzmir'e geçtim ve şu an O'nun ciddi olan durumu ile ilgileniyorum. Bu nedenle bu hafta da yazılarım yer almayacaktır. Arkadaşlarımız seans içi gelişmeleri sizlere aktaracaklardır.
Piyasalara ilişkin olarak çok kısa bir yorum vermek gerekirse. Biliyorsunuz yurt dışı ziyaretim öncesinde borsaya ilişkin olarak 46.350'nin yukarı geçilmesinin zor olduğunu ve bu nedenle de genellikle yükselişler de hisse oranlarının azaltılması gerektiğini belirtmiştim. Fakat yurt dışında olduğum süre içinde, iç ve dış gelişmeleri ve ortaya çıkan yeni durumları sizlere aktaramadım. Tahminlerimin aksine borsa 46.350'yi geçtikten sonra 3500 puan civarında yükselerek yeni rekorlar kırdı ve dolar 1.290 seviyesine kadar geriledi. Bundaki en önemli sebep, global likiditenin risk iştahının artması yanında içeride seçim sonuçlarına ilişkin anketlerin ve haberlerin piyasalar tarafından olumlu yorumlanmasıydı.
Bu yazıyı yazdığım şu an itibariyle dış koşulların o kadar olumlu olmadığını, ABD'nin 10 yıllık faizlerinin 5.05'den 5.19'a kadar yükseldiğini ve petrol fiyatlarında ise Brent petrolün 78 dolara yaklaştığını, Amerikan petrolünün de 73 dolara yaklaştığını görüyoruz. Dow Jones cuma gününü yüzde 0.36 yükselişle kapattığı için bu haftaya da olumlu bir başlangıç yapabiliriz. Eğer petrol fiyatlarında gerileme ve ABD faizlerinde düşüş olmazsa endeks çok fazla yol alamayarak yeniden düşüşe geçebilir.
Fakat petroldeki artışa, Japonya'nın faiz artırımının olasılığının yüksek olmasına, ABD faizlerinin yeniden hızlı yükselişe geçmesine rağmen, dış borsalar olumlu tavrını devam ettirecek olursa, elbette ki bizim borsamız da yükselecektir. Yani spekülatif bir sürecin içinde olacaktır. Spekülatif süreç diyorum, çünkü petrol fiyatları artarken, her ülke faiz artırırken, Avrupa Merkez bankası yeni faiz artışı sinyali vermişken, ABD 10 yıllık faizleri yeniden 5.20 seviyesine ulaşmışken eğer borsalar artmaya devam ediyorsa bunu sadece spekülatif bir süreç olarak adlandırabilirim. Bu süreçler patladığı anda, altında çok kişi eziliyor. Patlama her zaman olmuyor ama olunca çok gürültülü oluyor. Belki de bu hafta dünya borsaları yukarıda vurguladığım riskli noktaları hiç görmeden yukarı yönlü hareketine devam edecektir. Ama bana eğer "sen ne yapardın?" diye soracak olursanız, ben sadece uzaktan piyasaları izlemeye devam ederdim.
Yurt dışına çıkmadan önce yazdığım yazıda borsanın yönü konusunda çuvalladığım için, insan beyninin çalışma sistemi ve yatırımcı psikolojisi gereği, şu an burada yazdıklarımı okuyucularımın en az yüzde 90'ının dikkate almayacağını da biliyorum. Çünkü beyin küçük sayılar yasasına göre çalışır. Küçük sayılar yasasına göre beyin, son birkaç olaya bakarak genelleme yapar. Örneğin spor toto oynarken eğer biri gelip bir sonucu birine söylemiş ve bu sonuç gerçekleşmişse, daha sonra yine aynı şey bir defa daha olmuşsa, toto oynayan kişi bütün kolonları, kendine sonuçları söyleyene oynatmak ister. Bir başka örnek ise basketbol maçında arka arkaya iki defa üçlük atan bir basketçinin yeninden üçlük atmaya kalktığında herkesin kesinlikle bu üçlüğü de atacağına inanmasıdır.
Göstermiş olduğunuz ilgiye çok teşekkür ederim. Lütfen bu hafta mail atmayınız. Bu hafta maillere cevap veremeyeceğim. Şu an var gücümle babamla ilgilenmem gerekiyor. Bu yazıyı da bir arkadaşın bilgisayarından sizlere yazdım. Sağlıcakla kalınız...