Toplam 7 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 7 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Ýnsan ve hayvan zekasý arasýnda ne fark var?

  1. #1
    Operasyoncu Misafir

    Standart Ýnsan ve hayvan zekasý arasýnda ne fark var?

    Ýnsan ve hayvan zekásý arasýnda ne fark var? Zeki hayvanlarla ilgili birbirinden ilginç öyküleri zaman zaman büyük bir merakla izliyoruz. Matematikten anlayan attan tutun da felsefe yapan gorile kadar ne ararsanýz var. Televizyon ve daha sonra internetin ortaya çýkmasýyla birlikte birbirinden akýllý hayvanlarla ilgili haberler tüm dünyada, sanatçý dedikodularý kadar hýzlý yayýlmaya baþladý.

    Bilim hayvanlarýn zihinsel yetilerini gerçi çok araþtýrýyor, fakat bilim adamlarýnýn elde ettikleri sonuçlar o kadar "çýlgýn" deðil. Buna raðmen yine de yeterince sürpriz var. Kaliforniya Üniversitesi Deniz Memelileri Enstitüsü’nde yaþayan fok Rocky, 90 kadar sembolü aklýnda tutabiliyor. Hatta bunlarý belli gruplara göre sýnýflandýrmayý bile öðrenmiþ. Üstelik bir fok için üçgen, otomobil veya muz gibi resimlerin hiçbir anlamý yok. Rocky buna raðmen özelliklerin deðiþebileceðini de kavramýþ. Yani ayný topun bazen küçük bazen de büyük olabileceðini biliyor.

    Uzun yýllardan bu yana Rocky ile birlikte çalýþan psikolog Ronald Schusterman’a göre bu yetenekler, dilin koþulu. Ýnsanlar sadece bu düþünce sürecini yerine getirebildikleri için gerçek topu, "top" sözcüðüyle tanýmlayabiliyorlar.

    Bununla birlikte hiçbir bilim adamý "geliþkin" hayvanlarda, bilinçli bir düþünme yetisinin varlýðýndan söz etmez. Birçoklarý, "kurnazlýðý" çaðrýþtýrdýðý için "zeka" yerine "kavrama" veya "idrak kabiliyeti" sözcüðünü tercih ediyor.

    Çýkmaz yol mu?

    Hayvanlarýn zihinsel iç yaþamlarýyla ilgili tartýþma adeta bir çýkmaz yola saplanmýþ gibi. Zihinsel durumlarý ve yetileri ya da duygularý anlatan terimlerin hiç biri bilimsel olarak tanýmlanamamýþtýr.

    Kelimelerin anlamý sürekli deðiþmekte. Zeka (intelligence) genelde sorunlarý çözme ve baðlantýlarý görme yetisi olarak açýklanmakta.

    Fakat her problem düþünülerek çözülmüyor, hayvanlarda zekayý yansýttýðý sanýlanlarýn bir çoðu genlerinde programlanmýþtýr. Ayrýca zekanýn farklý biçimleri söz konusu. Teknik görevlerde, sosyal görevlerden farklý yetenekler gerekli. Ýnsanlar arasýnda da mesela yabancý dil öðrenmekte zorlanan matematik dahileri vardýr.

    Konu, iþin içine "bilinç" de girince iyice bulanýklaþmakta. Sözlüklere göre bilinç, düþünce veya aný gibi zihinsel koþullar gerektirmekte. Fakat bilinç için de aslýnda baðlantýlý bir açýklama var sayýlmaz. Alman nörobiyolog Andreas Kreiter, bilinç kelimesinin arkasýnda hatalý bir konseptin bulunduðunu söylüyor ve bilinç belki de belli bir bilgi iþlem tipinin bir yan ürünüdür diyor.

    Ýmkansýz olan

    Ýnsanýn kendisini bir hayvanýn yerine koyabilme imkansýzlýðýna dikkat çeken bilim adamý Amerikalý filozof Thoman Nagel idi. Mesela bir yarasa gibi yaþamanýn ne olduðunu asla tahmin edemeyiz.

    Sadece rutubetli bir ortamda baþ aþaðý sarkarak yaþamanýn bizim için hiç de dayanýlýr bir durum olmayacaðýný bilebiliriz. Dahasý baþka bir insanýn bilincini bile öðrenemeyiz sadece hissedebiliriz. Fakat yine de tüm insanlarýn bir iç dünyaya sahip olduklarý kabul edilmekte.

    Yarasalar, yönlerin, ses yansýmalarýna göre bulunduðu bir dünyada yaþýyorlar. O halde yarasanýn bir ultrason bilinci mi var? Köpekler idrar koklayarak yaþadýklarý bölgenin sosyal topografisini çýkarabiliyorlar. Buna göre köpeklerde idrar kokusu bilincinin bulunduðunu söyleyebilir miyiz?

    Hayvan olmanýn nasýl bir þey olduðunu öðrenmek isteyenler, algýlamalarýndaki farklýlýklarý kavramalý. Yarasalara, köpeklere sorulanlarý sormak imkansýz. Bu, körlerin önüne kaðýda basýlý bir zeka testi koymak gibi olurdu.

    Bochum’daki Ruhr Üniversitesi nöro ve davranýþ biyologu Guido Dehnhardt, foklarýn duyu dünyasýný araþtýrýyor. Bizimkinden bir milyon kez duyarlý olan koku duyusu sayesinde havadaki en küçük orandaki dimetil sülfiti bile koklayabiliyorlar foklar.

    Foklarýn yeteneði

    Yosunlar, minik planktonlarýn besinidir, bunlar ise balýklarýn besini oluþturur. Foklar da balýklara bakarak planktonlarla beslenmeyi öðrenmiþler. Foklar ayrýca suyun toz içeriðine göre en ince nüanslarýn tadýný bile alabiliyorlar. Bu foklar açýsýndan büyük bir avantajdýr, çünkü foklarýn besinleri genelde okyanus sularýnýn üst üste bindiði sýnýr bölgelerinde yaþýyor. Ayrýca foklar, tuzun mesajlarýný gayet iyi okuyabiliyorlar.

    Hayvanlarýn diðer canlýlarla iletiþim kuramamalarý, içteki yaþama bakýþý engellemekte. Foklar, suyun içinde insanlar dünyasýnda var olmayan izleri kaydediyorlar.

    Þöyle, son derece duyarlý býyýklarýyla, bir balýðýn suda býraktýðý titreþimleri üç dakika sonra bile algýlayabiliyorlar. Bir fok olmanýn nasýl bir þey olduðunu insanlar, bedenen bile hayal edemezler. Bir fokun duyularý algýlayýþ þekli bile bu kadar farklýyken, iç deneyimi ve bilincine nasýl yaklaþabiliriz diyor uzman.

    Ama buna raðmen foklarýn da bilincin bir ön safhasýna sahip olduðundan emin. Mesela bir hayvanat bahçesindeki bir havuzda yaþayan foklarýn hepsi erkek olmasýna raðmen, farklý kiþiliklerden bile söz edilebilir, diyor Dernhardt. "Her hayvan görevlere farklý yaklaþýyor ve bireysel stratejiler geliþtiriyor".

    Bir tür bilinç var

    Hayvanlarýn "bir tür bilince" ya da en azýndan "basit ön biçimine" sahip olduklarýna Ýsviçreli zoolog Heini Hediger de inanýyor. Hatta primat araþtýrmacýsý biraz daha ileriye giderek þöyle diyor:

    "Eðer bilinç, kiþinin kendi davranýþlarý ve kararlarý üzerine düþünmek demekse, o halde hayvanlar buna muhakkak sahipler" diyor. Nörobiyolog Andreas Kreiter, ise hayvanlardaki bilincin insandan farklý olduðunu, insan ve hayvanýn ortak yönlerinin spesifik olmayan korku, acý, doyum ya da iyi hissetme gibi temel duygular olduðunu vurgulamakta.

    Doðabilimciler, diðer canlýlarýn beyninde tam olarak nelerin yaþandýðýný bulamadýklarý için tartýþma, filozoflar arasýnda da hararetli bir þekilde sürmekte.

    Descartes, hayvanlarý belli bir mekanizmaya göre iþleyen saat gibi tarif etmiþti, ancak bu tanýmlamayý kabul eden kalmadý artýk. Günümüzde örneðin John Searle gibi filozoflar, insan ve hayvan bilinci arasýnda bir sýnýr koymanýn doðru olacaðýný savunuyorlar.

    Bilincin en basit formu olan kendi bedeninin farkýnda olma yetisinde bile farklý bulgular elde edilmiþ. Avusturyalý hayvan psikologu Heini Hediger, her yýl düþüp, yeniden büyümesine raðmen, geyiklerin, boynuzlarýnýn geniþliðini bildiklerini ama buna karþýn kafalarýnda ömür boyu taþýdýklarý boynuzlardan birinin kýrýlmasý halinde antiloplarýn bunu fark etmediklerini saptamýþ.

    Ulusal karakter?

    Bize çok yakýn olan türlerde bile hayvanlar hakkýnda kesin açýklamalarda bulunmak neredeyse imkansýzdýr. Bertrand Russel, Amerikalý ve Alman bilim adamlarýnýn çalýþmalarýný okuduktan sonra alaylý bir þekilde hayvanlarýn, gözlemleyenin ulusal karakterine uygun bir biçimde davranmadýklarýný söylemiþti. Amerikalýlarýn deney hayvanlarý inanýlmaz bir gayret sarf ederken, Alman araþtýrmacýlarýn hayvanlarý, hareket etmeden oturuyor ve problemi nasýl çözeceklerini düþünüyorlardý.

    Bir davranýþýn bireysel biliþsel süreçlerle mi iþlediði yoksa Descartes’in saati gibi otomatik olarak mý çalýþtýðýný bulmak çok zordur. Karmaþýk davranýþ biçimleri, genelde kalýtýmda programlanmýþtýr. Bunlar rastlantýsal olarak oluþtuktan sonra evrimsel rekabet sürecinde kalýcý olarak kalýtýma iþleniyorlar diyor bilim adamlarý.

    Nasýl bir zeka

    Hormonlar veya çevresel bir uyarý istediðinde, bu davranýþlar otomatik olarak yerine getirilmekte. Mesela karýncalar ölü hemcinslerini yuvalarýndan dýþarý taþýrlar. Hijyen açýsýndan aslýnda gayet mantýklý bir davranýþ. Fakat bu iþi yaparak tamamen robot gibi davranýyorlar.

    Bilim adamlarý, normalde yalnýzca ölü karýncalarda salgýlanan bir asidi, canlý karýncanýn üzerine döktüklerinde, karýncalarýn canlý olan hayvaný da dýþarý taþýdýklarýný görmüþler. Bu gibi davranýþlardan yola çýkan davranýþ biçimcisi Conwy Lloyd-Morgan, bugün bile geçerliliðini koruyan bir ilkeyi formüle etmiþti: Refleks ya da içgüdü gibi daha "kolay" açýklamalar dururken, hayvansal davranýþlar zeka olarak yorumlanmamalý. Akýllý bir davranýþýn mutlaka bilinçli olarak yerine getirilmesi gerekmiyor.

    Münster Üniversitesi’nden Norbert Sachser de mesela sincaplarýn kýþa hazýrlýk olsun diye yiyecek depolamalarýný, genetik bir programa baðlýyor. Kimi bilim adamlarý bunu "ekolojik zeka" olarak açýklayarak, Wolfgang Wickler gibi þu iddialý soruyu soruyorlar:

    Zeki olmak için gerçekten beyne ihtiyaç var mý? Ve buna yanýt olarak da arýlarýn dansýndan, böceklerdeki alet kullanýmýna kadar minik beyinlerle ne kadar zor davranýþlarýn yerine getirildiðini gösteriyorlar. Ancak "ekolojik zeka" tezini destekleyenler yine de bunlarýn planlý ya da refleksle gerçekleþtiðini iddia etmek yerine, evrimsel süreçlerin, bilinci gerektirmeyen çözümler getirdiðini kanýtlamaya çalýþýyorlar.

    Neresi içgüdüsel?!

    Tabii bireysel zihinsel yetiler ve zeka programý arasýndaki farký görmenin kolay olmadýðý istisnalar da var. Mesela bilimsel adý Ýndicatoridae olan bal kuþu, arý larvalarýyla beslenir. Kuþ, arýlar tarafýndan korunan yuvaya ulaþamadýðý için buraya girmenin yollarýný arar.

    Çözüm þudur: Kanatlarýný çýrparak ve tiz bir þekilde öterek balla beslenen bir porsuk türünü baþtan çýkarak yuvaya gitmesini saðlar. Porsuk kovanlarý parçalayarak balý yer ve artaný da kuþa býrakýr. Bunun içgüdüsel bir davranýþ olduðunu söylemek zor diyor uzmanlar. Kaldý ki kuþ bu stratejisini insan da uygulayabiliyor. Örneðin bir arýcý, çalý býçaðýyla aðaca vurduðunda da kuþ uçup geliyor.

    Ve benzer davranýþlarý bilim adamlarý þebeklerde de gözlemlemiþler. Yavru þebek, yetiþkin bir þebeðin çýkardýðý kökleri elde etmek için sanki caný yanýyormuþ gibi avazý çýktýðý gibi baðýrýr.

    Yavrusunun sesini duyan anne þebek koþa koþa gelir ve sözde yavrusuna zarar veren þebeði kovalar. Böylece yavru þebek lezzetli köklere kavuþur. Bunun bir rastlantý olduðunu söylemek imkansýz çünkü, uyanýk maymun bu davranýþý sürekli tekrarlýyordu diyor bilim adamlarý. Burada ilginç bir þekilde maymunun yalana baþvurduðu görülmekte. Maymun yalan söylemesini biliyorsa, düþünebilir de.

    Peki fark ne?

    Peki bu durumda insan ve hayvan arasýnda ne gibi fark kalýyor geriye? Mizah olabilir mi? Fakat Hediger bazý hayvanlarýn mizah anlayýþý ya da en azýndan baþkalarýna gelen zararlara gülmek gibi davranýþlar sergilediklerini görmüþ.

    Bilim adamý Kenya’daki Milli Parký’nda bir step þebeðinin vahþi köpeklerle nasýl dalga geçtiðini anlatýyor. Köpek sürüsü bir akasya aðacýnýn gölgesinde uyumaya çalýþýrken, þebek aðacýn tepesinden atlayarak köpekleri rahatsýz ediyordu. Þebeðin her atlayýþýnda köpekler, maymunu yakalamak için yerlerinden kalkýyor ama maymun yeniden aðaca çýkýveriyordu.

    Maymun ayný þeyi beþ altý kez tekrarladýktan sonra yabani köpekler, hayvanýn peþinden gitmekten vazgeçmiþler. Burada þebeðin amacýnýn sadece köpekleri kýzdýrmak olduðunu anlamak için bilim adamý olmak gerekmiyor. Baþkalarýný kýzdýrabilmek için hayvanýn, kendisini baþkasýnýn yerine koyma yetisine sahip olmasý gerekiyor.

    Bir ekonomi anlayýþýyla ilgili gözlemler de bilinçli davranýþ için kanýt olabilir aslýnda. Jersey hayvanat bahçesindeki orangutanlar ilginç bir þekilde bakýcýlarla bir tür alýþveriþ sistemi geliþtirmiþler.

    Eþyaya deðer biçme

    Ziyaretçiler kafese, þemsiye, anahtar, kamera ve vb gibi eþyalar düþürdüklerinde, maymunlar bunlarý yakýndan incelemek için topluyorlar. Bakýcý bu eþyalarý geri alabilmek için onlarý yiyeceklerle ödüllendirince, maymunlar kýsa bir süre sonra eþyalar için belli bir deðer biçmeye baþlamýþlar.

    Mesela bir çocuk eldiveninin karþýlýðý iki tane kuru üzüm, anahtar ise bir muz deðerinde olmuþ. Bu davranýþý sergileyen maymunlar, kendilerini bit pazarýnda alýþveriþ yapan insanlar gibi mi hissettiklerini anlatabilseydiler ne iyi olurdu.

    Bazý zoologlar ve filozoflar bu yetinin yokluðunu insan ve geliþkin hayvanlar arasýndaki fark olarak açýklýyorlar. Konuþamayan canlýlar belli bir zeka seviyesini asla ulaþamazlar.

    Bu tezin en ateþli savunucularýndan biri de Noam Chomsky. Dilbilimci, evrensel gramerin tüm insanlarda doðuþtan var olduðunu ve insanlarýn bu sayede konuþmayý hýzlý bir þekilde öðrendiklerini ve yaratýcý bir dil geliþtirdiklerin söylüyor.

    Chomsky aslýnda bu iddiasýyla haksýz da sayýlmaz. Bilim adamlarý maymunlara konuþmayý öðretmek için on yýllar boyu uðraþsalar da hiçbir zaman düþünce alýþveriþini yansýtan bir diyalog ortaya çýkmamýþtýr. Yani Chomsky’nin dediði gibi maymunlar yaratýcý bir dil geliþtirememiþti.

    Yetenek tek yönlü ve deðiþmez mi


    Sorun sadece dil de deðil. Guido Dehnhardt, yunuslara üçgen, daire ve dörtgen arasýndaki farký öðretmek için üç ay boþu boþuna çabaladýðýný anlatýrken, nörobiyolog Andreas Kreiter de Rhesus maymunlarýna optik sinyalin yer deðiþtirmesinden sonra öðrendikleri bir görevi yeniden öðretmesi gerektiðini söylüyor. Oysa insanlar bildikleri bir þeyi yeni bir düzenlemede tanýmakta hiç zorlanmazlar.

    Tüm doðanýn postlu ve tüylü Einsteinlarla dolu olduðuna dayanan ünlü bir kurgu, büyüleyici olabilir belki ama neredeyse hiç gerçek bir yaný yoktur.

    Tamam bazý kargalar yeme ulaþmak için alet yapabiliyorlar, bazý ahtapotlar ve fareler ise karmaþýk labirentlerde hayatta kalabilmek için belli baþlý görevleri yerine getirebiliyor, ama tüm hayvanlarýn yetenekleri yine de tek yönlü ve deðiþmezdir. Hem zaten doða gerçekten de dahilerle dolu ise niçin sadece insan bu kadar geliþebilmiþtir?

    Zeka ve öðrenme yetisi ayný þey deðil, diye açýklýyor Andreas Kreiter. Hayvanlarý doðru yerde yakaladýðýnýzda, arý bile inanýlmaz konumlamaya yetisiyle þaþýrtýcý davranýþlar sergileyebilir. Ama bu tür tek yönlü beceriler için reflekslerin baðlantýsý yeterlidir.

    Zihinsel duvar mý var

    Evrim dehasýnýn iþ baþýnda olduðu yerde, zekaya ve bilince gerek duyulmaz bile. O halde insan ve hayvan arasýnda zihinsel bir duvar mý söz konusu? Gerçi memelilerin duygulara sahip olduklarý kesin diyen Norbert Sachser da önemli farklýlýklarýn bulunduðuna inanýyor. Mesela þempanzeler sadece o anda kendisine yarayacaklarla uðraþýyorlar.

    Ancak Leipzig Max-Planck Evrimsel Antropoloji bilim adamlarýnýn bir süre önce Science dergisinde yayýmlanan araþtýrmalarý ilginç bir þekilde orangutanlarýn ve þempanzelerin bile plan yaptýklarýný gösteriyor. Hayvanlar, saatler sonra iþlerine yarayacak bir aleti 14 saat kadar önce yanlarýna almayý öðrenmiþler.

    Sachser, insan ve hayvan arasýndaki genel farkýn alýnan kararlardaki özgürlük derecesi olduðu kanýsýnda. Ýnsan, evrimsel liyakatine karar verebiliyor. Mesela çocuk yapmama, sarhoþ olma ya da uç sporlar yapma gibi seçimler yapabilmekte.

    Oysa bir hayvan her zaman evrimin üreme kuralýný yerine getirmek için çabalar hatta bu uðurda acý ve ölümü bile göze alýr. Baþka bir seçimi yoktur. Bilincin varlýðýyla ilgili soru sadece geliþkin omurgalý hayvanlar için geçerli olabilir. Solucanlar ya da salyangozlar için günümüzde de Descartes’in saat modeli pek hatalý sayýlmaz.

    Aslan konuþsaydý


    Ama kim bilir belki kendi kavrama yeteneðimiz yetersiz olduðu için omurgasýz hayvanlardaki kavrama yeteneðinin de yetersiz olduðunu düþünüyoruzdur.

    Z.Wissen’de yer alan araþtýrma yazýsýna göre (04/2006) "Hayvan olmak nasýl bir þey" sorusu daha uzun bir süre sadece hipotezler ve teorilerle yanýtlanabilecek. Ayrýca Ludwig Wittgenstein’ýn diðer canlýlarýn sübjektif deneyimlerini anlamamanýn imkansýz olduðu kanýsý da bir süre geçerliliðini koruyacaktýr. "Bir aslan konuþabilseydi, bizler onu zaten anlayamazdýk" demiþti Wittgenstein.

    Yoksa bilim adamlarý olaylara gereðinden çok daha karmaþýk mý yaklaþýyorlar? Norbert Sachser, çocuklara tavuklar ve köpeklerle ilgili bir film göstermiþ: Bakýcýlar çitin önüne yem koymuþlar. Tavuklar çitin arkasýndan yeme ulaþmak için boþu boþuna çabalarken, köpek bir iki metre ilerdeki açýklýktan çýkarak yeme ulaþýr. Çünkü köpekler, çocuklara göre düþünebiliyorlar. Kim bilir belki de olay bu kadar basittir? !

  2. #2
    Operasyoncu Misafir

    Exclamation Japonlar aðýr iþçi robot üretti

    Japonlar, çok zorlu þartlar altýnda çalýþabilen insanýmsý robot-iþçi üretti. 1,60 metre boyundaki "HRP-3" adlý robot, tornavidayý insan gibi kullanýyor, kumlu yamaçta yürüyor.



    Japonlar, çok zorlu þartlar altýnda çalýþabilen insanýmsý robot-iþçi üretti. Bilim-kurgu filminden çýkmýþa benzeyen 1,60 metre boyunda 68 kilo aðýrlýðýndaki "HRP-3" adlý robot, kumlu yamaçta hareket edebiliyor, bardaktan boþanýrcasýna yaðan yaðmur altýnda çalýþabiliyor.
    "HRP-3", aralýksýz 2 saat yürüyebiliyor, tornavidayý insan gibi hareket ederek gayet baþarýlý þekilde kullanabiliyor. Robot, 42 eklemi sayesinde insan vücudunun yapabileceði birçok hareketi yapýyor. Robotun 2010'a doðru satýþa çýkarýlmasý planlanýyor. Yaklaþýk 95 bin avroya satýþa sunulmasý beklenen robotun en büyük müþterisinin, inþaat firmalarý olacaðý sanýlýyor.

  3. #3
    Üyelik tarihi
    11.Mart.2007
    Mesajlar
    527
    Teþekkür / Beðeni

    Standart Depremi 20 Saniye Önceden Biliyorlar

    Japonya'da, önümüzdeki Ekim ayýndan itibaren depremi 20 saniye önceden haber veren bir sistem devreye girecek.

    Yeni teknoloji sayesinde cep telefonlarýndan, radyo ve televizyonlardan deprem alarmýný duyacak olan Japonlar, bu süre içerisinde önlemlerini alabilecek. Japon Meteoroloji Ajansý'nýn geliþtirdiði, dünyada ilk defa hayata geçirilen 'Erken Uyarý Sistemi', depremin ilk patlama dalgasýný tespit ediyor ve asýl sarsýntýya neden olan ikinci dalgaya kadar olan 10-20 saniye arasýnda insanlara kaçmalarý için süre veriyor.

    Hükümet, Aðustos ayýndan itibaren itibaren acil yardým personellerine, inþaat sektörü çalýþanlarýna ve tren operatörlerine yeni sistem ilgili bilgi saðlamayý planlýyor. Ýnsanlarýn alarmlarý duyduktan sonra paniðe kapýlmadan saðlýklý hareket edebilmeleri için, Japonya hükümeti bilgilendirme seminerleri gerçekleþtirecek. Meteoroloji Ajansý, insanlarýn alarmý duyduktan sonra sakin olmalarýný, binadan kaçmak yerine masalarýn altýna girmelerini ve asansörleri kullanmamalarýný tavsiye ediyor. Ajansýn yetkilileri, uyarýlarý alabilmesi için gerekli donanýmlarý yapýlmýþ yeni cep telefonlarýnýn da bu yýl bitmeden satýþa sunulacaðýný söyledi. Japonya'da meydana gelen depremleri yüzde 20'si richter ölçeðine göre 6 ve üstünde ölçülüyor.

    Japonya'nýn orta kesimini vuran 1995'deki Richter ölçeðine göre 7.3 büyüklüðündeki depremde, 6 bin 400'den fazla kiþi ölmüþ, yaklaþýk 100 milyar dolarlýk hasar meydana gelmiþti. Ülkenin kuzey kesiminde 2004'te meydana gelen Richter ölçeðine göre 6.8 büyüklüðündeki depremde de yaklaþýk 40 kiþi yaþamýný yitirmiþ, 300'den fazla kiþi yaralanmýþtý.

  4. #4
    Operasyoncu Misafir

    Standart Yüzyýlýn deneyi baþladý

    Yüzyýlýn deneyi baþladý


    Dünyanýn en büyük parçacýk hýzlandýrýcýsý "Büyük Hadron Çarpýþtýrýcýsý" (LHC), 13,7 milyar yýl önce meydana geldiði düþünülen Büyük Patlama'dan hemen sonraki baþlangýç þartlarýný oluþturarak maddenin sýr perdesini aralayabilmek amacýyla faaliyete geçirildi.


    Aralarýnda Türklerin de bulunduðu 5 binden fazla fizikçi ve mühendisin 10 yýlý aþkýn süredir üzerinde çalýþtýðý proje, son yýllarýn en büyük bilim projesi olarak gösteriliyor.

    LHC, Fransa-Ýsviçre sýnýrýnda, Cenevre yakýnlarýnda, yerin 100 metre altýnda 27 kilometrelik dairevi bir tünel olarak inþa edildi.

    Ne aranýyor?

    Deney baþladýktan sonra, tünel çevresinde bulunan 4 büyük algýlayýcýdan ikisi Atlas ve CMS, Higgs bozonunun izini sürecek. Bu parçacýðýn diðer bazý parçacýklara kütle kazandýrdýðý düþünülüyor. Bu deneyde Higgs bozonu tespit edilemezse teorik fizik "alt üst" olabilir.

    Bugün ilk ýþýn huzmesi için 100 milyar protonluk paketler hýzlandýrýcýya atýlacak. Birincisinin tersi istikamette olacak þekilde ikinci demetin devreye sokulmasýyla çarpýþma baþlayacak. Ancak çarpýþmanýn bugün gerçekleþtirilmeyeceði belirtiliyor.

    Ýlk safha baþarýlý

    "Büyük Hadron Çarpýþtýrýcýsý"yla yapýlan deneyin ilk aþamasý baþarýyla tamamlandý.

    Proje ekibinin lideri Lyn Evans, yer altýndaki 27 metrelik tünelde protonlar harekete geçirilerek yapýlan deneyin ilk safhasýnýn tamamlandýðýný açýklarken, projeye katkýda bulunan bilim adamlarý deneyin tamamlanýþýný þampanya
    patlatarak kutladý.

    CERN tarafýndan yapýlan deneyde ilk ýþýn huzmesi için 100 milyar protonluk paketler hýzlandýrýcýya atýldý. Saat yönünde yapýlan ilk deneyden sonra, saat yönünün tersi istikamette olacak þekilde ikinci demet devreye sokulacak ve nihayetinde iki ýþýn huzmesinin farklý yönlerde harekete geçirilmesiyle "büyük patlama"dan hemen sonraki koþullar yaratýlmaya çalýþýlacak.

    California Üniversitesi Fizik Bölümü Öðretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Ünel de, "Bugün CERN'de saat yönünde dönen proton demetini daha az enerjiyle ve daha az proton sayýsýyla baþarýyla attýrdýk. Protonlar detektörün içinden geçti ve detektörün içinde býraktýðý izleri gördük ve bu bizi çok heyecanlandýrdý" dedi.

    Bugün ilerleyen saatlerde diðer yöndeki proton demetinin halkada döndürüleceðini anlatan Ünel, bu demetlerin birbirinden baðýmsýz olduðunu dile getirerek, "Akþam saatlerinde bu iki demeti birbiriyle çarpýþtýrmayý deneyeceðiz. Bu, düþük enerji seviyelerinde olacak. Yani 0.450 Tera elektron volt ya da trilyon elektron volt (TeV) seviyelerinde" diye konuþtu.

    Enerjinin 7 TeV seviyesine çýkmasýnýn ardýndan ATLAS ve CMS deneylerinde yeni hýzlandýrýcý üzerinden 10-15 yýl veri toplamanýn planlandýðýný ifade eden Ünel, "Bu aþamadan sonra hýzlandýrýcý daha da güçlendirilecek ve deneyler daha da hassas hale getirilecek" dedi.

    Bugünkü aþamayla hemen sonuca ulaþmanýn beklenemeyeceðini vurgulayan Gökhan Ünel, "Düþük enerjide yani 1 TeV seviyesinde bugün baþlatýlan çarpýþtýrmalarýn Ekim ayý içinde 5 TeV seviyesine çýkmasý hedefleniyor. 5 5 TeV yani kademeli olarak 10 TeV seviyesine ulaþýncaya kadar, Aralýk ayýna kadar elimizden geldiðince veri toplayacaðýz. Aralýkta 2 ya da 3 hafta, yýlbaþý tatili nedeniyle deney durdurulacak. Ondan sonra istediðimiz enerjiye ulaþmak için çalýþmalara yeniden baþlayacaðýz" diye konuþtu.

    Hawking destek veriyor

    Bazý bilim adamlarýnýn, protonlarýn çarpýþmasýnýn dünyayý tehlikeye atacaðýný söylemelerine karþýn, Stephan Hawking gibi ünlü fizikçiler, bu endiþelerin yersiz ve deneylerin son derece güvenli olduðunu belirten CERN'e destek verdi.

    "Karanlýk madde"nin de anlaþýlmasýný saðlamasý düþünülen projeye 80 ülkeden 5 bin kadar fizikçi ve mühendis imza attý.

    "Kainata bakýþýmýzý deðiþtirebilecek"

    Kýsaca LHC olarak anýlan laboratuvarý inþa eden Avrupa Nükleer Araþtýrma Kurumu (CERN) Genel Müdürü Robert Aymar, Büyük Hadron Çarpýþtýrýcýsý'nýn "dünya görüþümüzü ve kainata bakýþýmýzý deðiþtirebilecek sonuçlar üreteceðinden emin olduðunu" belirtti.

    CERN Müdürü Aymar, Higgs'den baþka bilinenlerden çok daha aðýr, çok daha fazla sayýda parçacýk bulunacaðýný düþünüyor ve "Biz bu parçacýklara karanlýk madde diyoruz" dedi.

    Aymar'a göre, LHC kainatýn yüzde 23'ünü oluþturan bu karanlýk maddenin "ne menem birþey" olduðunun anlaþýlmasýný saðlayacak.

    Bilim adamlarýna göre, evrenin yüzde 4'ü bildiðimiz maddeden meydana geliyor, kalan bölüm ise karanlýk enerjiden ibaret.

    LHCb adý verilen üçüncü algýlayýcý ya da gözlem istasyonu, Büyük Patlama anýnda maddeyle eþit miktarda olduðu düþünülen antimaddenin nereye gittiðini bulmaya çalýþacak.

    Alice algýlayýcýsý da kurþun iyonlarýnýn çarpýþmasýyla ilgilenecek ve kainatýn ilk mikrosaniyeleri sýrasýnda, daha protonlar oluþmadan ortaya çýkan "kuark ve glüon çorbasýný" bir lahza için de olsa yeniden yaratmaya çalýþacak.

    Dört temel soru

    Türkiye'nin de aralarýnda bulunduðu Avrupa ülkelerinin yaný sýra ABD, Hindistan, Rusya ve Japonya'nýn da iþtirak ettiði 3,76 milyar Avro'luk proje, minik parçacýk fiziðinin yýllardýr kafa patlattýðý dört büyük soruya cevap bulmaya çalýþacak. Bu sorular þunlar: Higgs bozonunu bulmak, süpersimetrinin sýrrýný ortaya çýkarmak, madde ve antimaddeyi anlamak ve Büyük Patlamadan hemen sonra saniyenin binde birindeki sürede ortaya çýkan þartlarý yeniden yaratmak.

    -Higgs bozonu: Ýstikrarsýz karaktere sahip parçacýða, adeta "ilahi parçacýk" gözüyle bakýlýyor, zira birçok araþtýrmacý bu parçacýðý teorik olarak inceledi, ama þimdiye kadar hiç kimse onu göremedi. Bozon, onu 1964 yýlýnda "tümdengelim" (dedüksiyon) yöntemiyle ortaya çýkaran Ýngiliz fizikçisi Peter Higgs'in adýný taþýyor. Bozonun varlýðýný deneyle kanýtlamak, parçacýk fiziðinde bilinenleri özetleyen "standart modelin" eksik halkasýný bulmak anlamýna gelecek.

    Higgs bozonu, kütlenin nasýl kazanýldýðýnýn anlaþýlmasýný saðlayacak. Bazý parçacýklarýn niçin kütleden mahrum olduðu da böylelikle anlaþýlabilecek.

    -Süpersimetre: Bu kavram, son yýllarýn en esrarengiz keþiflerinden biriyle ilgili. Þöyle ki, görünen madde evrenin sadece yüzde 4'ünü oluþturuyor. Kainatýn yüzde 23'ü karanlýk madde, kalan yüzde 73'ü de karanlýk enerjiden teþekkül ediyor. Bu konunun aydýnlatýlmasý; karanlýk maddenin, "nötralino" adý verilen süpersimetrik parçacýklardan oluþtuðunu gösterebilecek.

    -Madde ve antimaddenin esrarý: Enerji maddeye dönüþürken, bir parçacýk ve zýt kutuplu elektrik yüküne sahip bir yansýmasý, bir baþka deyiþle antiparçacýðý oluþuyor. Parçacýk ve antiparçacýk bir araya gelecek olursa birbirlerini yok ediyor ve enerji ortaya çýkýyor. Mantýk, madde ve antimaddenin evrende eþit miktarda bulunmasý gerektiðini söylese de, antimadde nadir bulunuyor.

    -Büyük Patlamadan sonra saniyenin binde birindeki þartlarý yeniden oluþturmak: O sýrada madde, kuark ve glüonlardan oluþan bir çeþit "yoðun ve sýcak çorba" olarak ortaya çýktý. Çorba soðuyup yoðunlaþýrken, kuarklar; protonlar, nötronlar ve diðer kompozit parçacýklarý oluþturdu. LHC, aðýr iyonlarý birbirleriyle çarpýþtýrarak bir anlýk da olsa, Güneþ çekirdeðindekinden 100 bin kat daha yüksek sýcaklýk elde etmeye çalýþacak. Bu çarpýþmalar sýrasýnda kuarklar ortaya çýkacak. Araþtýrmacýlar, serbest kalan kuarklarýn maddeyi oluþturmak için ne þekilde ve nasýl birleþtiklerini gözlemleyebilecek.

    Sonssuz küçük ve sonsuz büyük


    -LHC çarpýþtýrýcýsý "hadron" ailesinden hidrojen protonlarýný, ýþýk hýzýnýn yüzde 99,999'uyla 27 kilometrelik tünele fýrlatacak.

    -Yerin 100 metre altýnda saniyede 1 milyar proton çarpýþmasý meydana gelirken, yer üstündeki 3 bin bilgisayar saniyede 100 kadar çarpýþmayý analiz edecek. Toplanacak veriler, deðiþik ülkelerde CERN'le baðlantýlý araþtýrma merkezlerine anýnda iletilecek.

    -Tünel dünyanýn en soðuk "buzdolabý" olacak, zira süper iletken mýknatýslarý eksi 271,3 dereceye kadar soðutuldu. Eksi 273,15 mutlak sýfýr kabul ediliyor.

    -Tünel boyunca sýralanan dört çarpýþtýrýcý devasa boyutlarda. En büyükleri Atlas, 25 metre çapýnda, 46 metre boyunda bir silindir. Aðýrlýðý 7 bin ton kadar. 3 bin kilometreyi bulan kablolarla sarmalanmýþ halde. Silindirin yerleþtirilebilmesi için, 300 bin ton taþ ve toprak kazýldý, 50 bin ton beton döküldü. Atlas, bir yýl içinde, dünyanýn en büyük kütüphanesi olan Kongre Kütüphanesindeki 3 milyar kitaptakinden 160 kat fazla veri toplayacak.

    -Proton huzmesi, 10 saatte tünel içinde 10 milyar kilometre kadar yol almýþ olacak ki, bu, Yer'den Neptün'e gidiþ geliþ mesafesine eþit. Tam yoðunluða erdiðinde, her proton huzmesi, saatte 1600 kilometre hýz yapabilen bir otomobil
    için gerekli enerjiyi üretir hal gelecek.

    -Çarpýþmalar 14 "tera elektron volt" enerji ortaya çýkaracak. Bu, çok yoðun enerji demek. Bu sayede bir an için de olsa, Güneþ'tekinden 100 bin kat fazla sýcaklýklar elde edilebilecek.

  5. #5
    Operasyoncu Misafir

    Standart Göz almayan uzun far - Türk Mucidi

    Göz almayan uzun far

    Eski Saadet Partisi milletvekilli ve göz doktoru Doç. Dr. Turhan Alçelik'in kazalarý önlemek için geliþtirdiði, 'karþýdan gelen sürücüyü rahatsýz etmeden 100 metre uzaðý aydýnlatan far', Ýsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenen 34'üncü Uluslararasý Buluþlar Fuarý'na sunulan 1000'e yakýn buluþ arasýndan teknik jurinin birincilik ödülüne layýk görüldü. Far, Romanya baþarý ödülünü de aldý.

    Cenevre'deki fuara Türkiye'den AGÝT Firmasý, biri otomobil farý ve diðeri genel aydýnlatma armatürü olmak üzere iki bölümden oluþan özel bir aydýnlatma sistemiyle katýldý. Normal otomobillerde farlar 35-50 metreyi gösterirken, 100 metre uzaðý aydýnlatan, enerji tasarrufu da saðlayan AGÝT'in farý teknik jüri tarafýndan birinci seçildi.


    Ýlham kaynaðý kaza Firma sahibi 21'inci dönem SP Giresun Milletvekili Doç. Dr. Turhan Alçelik, 12 yýldýr konu üzerinde çalýþtýðýný ve farýn patentini resmen aldýðýný söyledi. Göz hastalýklarý uzmaný olan Alçelik, hastanede acil serviste görev yaparken Sakarya ve Tunceli'de yaþanan iki kazanýn ardýndan, ýþýðýn göz alma etkisini yok etmek için bu sistemi geliþtirmeyi kafasýna koymuþ. Araþtýrmalarý 2002'de Birleþmiþ Milletler'in dikkatini çeken Alçelik, BM'nin otomobil aydýnlatmasý standartlarý belirlediði fotometri deðerlerine sadýk kalarak göz kamaþtýrmadan daha uzaðý aydýnlatan sistemi geliþtirmiþ.

    Farý ilk olarak Türkiye'de Tofaþ'ýn imal ettiði Fiat otomobillerde kullanacaðýný, yurtdýþýndan da devamlý teklif aldýklarýný belirten Alçelik, aydýnlatma armatürleri konusunda da Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi ile temasa geçtiklerini, metro ve tünellerde bu sistemin kullanýlmasýna yönelik projelerinin hazýr olduðunu söylüyor. Alçelik, "Çalýþmalarým sýrasýnda hükümet ve bakanlýklardan istekte bulunmama karþýn hiç yardým ve teþvik görmedim, üzüldüm" dedi.

    Son yýllarýn en önemli icatlarýndan birine eski bir milletvekili imza attý. 20. dönem Giresun milletvekili Turhan Alçelik’in göz kamaþtýrmayan far sisteminin ekonomik deðeri milyar dolarlarla ifade ediliyor. Türkiye’nin tarihinde ilk kez Birleþmiþ Milletler’e taþýdýðý teknik proje, Dr. Turhan Alçelik’in 11 yýllýk çalýþmasýnýn ürünü. BM’nin bütün dünyada ‘mecburi standart’ olmasýna karar verdiði buluþ, patent alýnabilmesi durumunda bütün motorlu araçlarda kullanýlacak. Kore Cumhurbaþkaný’nýn Türkiye’yi ziyareti sýrasýnda kendisine özel yapýlan sunumda hayranlýkla izlediði göz kamaþtýrmayan far sistemi Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn da gündeminde. Bu projeye BM’ye baðlý Uluslararasý Patent Enstitüsü tarafýndan ‘geçici koruma’ saðlandý.

  6. #6
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2008
    Mesajlar
    742
    Teþekkür / Beðeni

    Post

    çok güzel bir buluþ olmuþ.önemli bir etken gece kazalarýný etkileyen.
    tabi bu tür bilim adamlarýmýzla bizim devletimizin ilgilenmemesi her zaman bizi üzen bir durum.umarým bu konulara en yakýn zamanda bütçe ayýracak duruma gelebiliriz.

  7. #7
    Üyelik tarihi
    12.Haziran.2007
    Yaþ
    51
    Mesajlar
    1,375
    Teþekkür / Beðeni

    Standart

    Turhan Alçelik
    Helal olsun sana,inþallah bol para kazanýrsýn bu iþten...

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanýcýlar

Þu anda 1 kullanýcý bu konuyu görüntülüyor. (0 kayýtlý ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. Zookeeper (Hayvan Bakýcýsý)
    Konu Sahibi stockbroker Forum Vizyondaki Filmler
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 22.Eylül.2011, 18:48
  2. Mortgage ile konut kredisi aralarýndaki fark nedir?
    Konu Sahibi cicisler Forum Gayri Menkul Borsasý
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 17.Eylül.2011, 22:49
  3. Mutfakta erkek var!
    Konu Sahibi JAKO Forum Hayatýn Ýçinden...
    Cevap: 4
    Son Mesaj : 04.Kasým.2009, 22:55
  4. Cevap: 0
    Son Mesaj : 31.Mart.2009, 11:25

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajýnýzý Deðiþtirme Yetkiniz Yok
  •  
YASAL UYARI
Ekonomi, Borsa ve Para piyasalarý" bölümünde yer alan yatýrým bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatýrým danýþmanlýðý kapsamýnda deðildir. Yatýrým danýþmanlýðý hizmeti Sermaye Piyasasý Kurulu tarafýndan yayýmlanan Seri:V, No:52 Sayýlý "Yatýrým Danýþmanlýðý Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara Ýliþkin Esaslar Hakkýnda Teblið" çerçevesinde aracý kurumlar, portföy yönetim þirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müþteri arasýnda imzalanacak yatýrým danýþmanlýðý sözleþmesi çevresinde sunulmaktadýr. Burada ulaþýlan sonuçlar tercih edilen hesaplama yöntemi ve/veya yorum ve tavsiyede bulunanlarýn kiþisel görüþlerine dayanmakta olup, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabileceðinden sadece burada yer alan bilgilere dayanýlarak yatýrým kararý verilmesi saðlýklý sonuçlar doðurmayabilir.Yatýrýmcýlarýn verecekleri yatýrým kararlarý ile bu sitede bulunan veriler, görüþ ve bilgi arasýnda bir baðlantý kurulamayacaðý gibi, söz konusu yorum/görüþ/bilgilere dayanýlarak alýnacak kararlarýn neticesinde oluþabilecek yanlýþlýk veya zararlardan www.keyborsa.com web sitesi ve/veya yöneticileri sorumlu tutulmaz.
Google Privacy Policy
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193