Sayfa 1 Toplam 2 Sayfadan 12 SonuncuSonuncu
Toplam 13 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Turizm

  1. #1
    Üyelik tarihi
    10.Mart.2007
    Yaş
    47
    Mesajlar
    9,262
    Teşekkür / Beğeni

    Standart Turizm

    Kultur Ve Turizm Bakanligi'nin Son Verilerine Gore; Turkiye'yi Ziyaret Eden
    Yabanci Sayisi 2007 Yilinin Mayis Ayinda Gecen Yilin Ayni Ayina Gore % 19.22'lik
    Bir Artisla 2 Milyon 287 Bin 673 Olurken, Ilk Bes Ayda Turkiye'ye Gelen
    Yabancilarin Sayisi, Gecen Yilin Ayni Donemine Gore %16.39 Artisla 6 Milyon 411
    Bin Oldu.

  2. #2
    Üyelik tarihi
    10.Mart.2007
    Yaş
    47
    Mesajlar
    9,262
    Teşekkür / Beğeni

    Standart Dünya turizminin büyüklüğü 1 trilyon dolara çıkacak

    Dünya turizminin büyüklüğü 1 trilyon dolara çıkacak 06/07/2007 00:06:33
    ANKARA - Dünya turizm hareketine katılanların sayısının gün geçtikçe arttığı belirtilerek, dört ayda dünyayı 252 milyon kişinin dolaştığı belirtildi. Sektör uzmanları, sektörün hacminin 2010 yılında 1 trilyon dolara ulaşmasını bekliyor.
    Turizm Haber.eu'nun Dünya Turizm Örgütü'nün (UNWTO) "Dünya Turizm Barometresi" adlı araştırmasından derlediği bilgiye göre, 2007 yılının Ocak-Nisan aylarında dünyada dolaşan turist sayısı yüzde 6,3'lük büyüme ile 252 milyona ulaştı.
    UNWTO'nun "Dünya Turizm Barometresi" çalışmasına göre, bu yılın ilk dört aylık döneminde en fazla turist artışı yüzde 9 ile Asya-Pasifik bölgesinde yaşandı. Asya-Pasifik bölgesini yüzde 8 ile Afrika ve Ortadoğu'nun izlediği Avrupa'daki artış ise yüzde 6 seviyesinde kaldı. Asya-Pasifik bölgesindeki artış hızı UNWTO uzmanlarının öngördüğü artışın 2 puan üstünde gerçekleşti.
    691 milyon turist
    Dünya Turizm Örgütü uzmanları 2007 yılı için dünya turizminin yüzde 4 büyüyeceğini tahmin ediyor. Gelişmelerin olumlu olduğu ve bu artış hızının rahatlıkla yakalanacağı belirtiliyor. Uzmanlar, dünya turizminin son 40 yılda büyük bir gelişme gösterdiğini, dünyada bir yılda (2006 yılı verilerine göre) 691 milyon turist dolaştığını ve 523 milyar dolar turizm geliri elde edildiğini belirterek, 2010 yılı itibariyle dünya turizm ekonomisinin hacminin 1 trilyon dolar, 2020 yılında ise 2 trilyon dolar olacağı tahmininde bulunuyorlar. Uzmanlar, önümüzdeki yıllarda Çin'in ABD'yi geride bırakarak dünyanın üçüncü büyük turizm ülkesi olacağı, 2020 yılına kadar da dünyanın en büyük turizm hedef ülkesi haline geleceği tahmininde bulunuyorlar. Çin'in, Fransa, İspanya ve ABD'den sonra dünyanın dördüncü büyük turizm hedef ülkesi olduğu belirtilerek, Çin'i geçen yıl 49 milyon 600 bin turistin ziyaret ettiğine dikkat çekiliyor.

  3. #3
    Üyelik tarihi
    10.Mart.2007
    Yaş
    47
    Mesajlar
    9,262
    Teşekkür / Beğeni

    Standart

    Yorum

    Turizmde kritik viraj


    06.12.2007 | Faruk Şen | Yorum


    Alman Seyahat Birliği'nin (DRV) 57. Genel Kurulu uzun bir aradan sonra geçtiğimiz günlerde tekrar Türkiye’de gerçekleşti. Türkiye'deki en ...
    Alman Seyahat Birliği'nin (DRV) 57. Genel Kurulu uzun bir aradan sonra geçtiğimiz günlerde tekrar Türkiye’de gerçekleşti. Türkiye'deki en son genel kurulunu 1989 yılında İstanbul’da gerçekleştirmişti. Çok yağmurlu bir döneme denk gelen bu sempozyumda, kötü hava koşulları nedeniyle Alman Seyahat Birliği üyesi acenta temsilcileri İstanbul’u yeterince algılama şansına sahip olmamışlardı.

    Turizm için beklenenden daha iyi geçen 2007 yılının ilk 9 ayında Türkiye’ye 21 milyon 500 bin turist ziyaret etti. Ciddi bir patlamanın yaşandığı yıl içerisinde maalesef gelen turistlerin harcamaları beklenenin çok altında kaldı. Türkiye’ye gelen turistlarin ilk 9 ayda bıraktıkları para 14,6 milyar doları geçmedi. 2005 yılının ilk 9 ayı ile karşılaştırdığımız zaman gelen turistlerin geliri 18,2 milyar dolardı.

    Rusya bu sene turizmimizi kurtaran ülke oldu. Rus turistler başta Belek olmak üzere Antalya’yı ve bölgedeki tüm otelleri doldurdu ve Alman turistlerin çok üzerinde paralar ödediler, ancak bu konudaki beklentinin önümüzdeki yıl için geçerli olmayacağında hareket edebiliriz.


    Putin'in başarısı

    Putin çok başarılı bir şekilde G-8 zirvesinde ve son olarak Merkel ile yaptığı görüşmelerde Schengen vizesinde Ruslara öncelik verilmesi konusunda başarılı sonuçlar aldı. Böylece artık Rus turistler 1 Ocak 2008'den itibaren Avrupa Birliği ülkelerine çok rahat vize alıp, girecekler. Bu çerçevede Avrupa’daki Marbella, İbiza. İtalya kıyılarına Rus turist akını beklenebilir. Türkiye için bu yılı kurtaran Rus turistler, önümüzdeki yıllarda gerileyen İspanya, İtalya ve Fransa turizmine katkıda bulunacaklarmış gibi görünüyor.

    Almanlar yılın 9 ayında Antalya'ya 2 milyon turist yolladılar. Ruslar 1 milyon 800 bin turist ile ikinci sırayı aldılar. Türkiye’nin hedefi artık kaliteli ve yüksek harcama yapan turistleri çekmek. Bunun en iyi gerçekleştiği yer şüphesiz ki Belek. Pek çok golf sahası ve çok sayıda kaliteli otel yüksek gelir sahibi Almanları bu bölgeye getirmeyi sağlıyor. Belek’teki tesisler gerçekten birbirinden güzel başta, Kempinski, Sirene, Adam&Eve, Serenike gibi dört dörtlük oteller var. Bu otellerin isimlerini daha da arttırmak mümkün

    DRV'nin Antalya Belek'te düzenlediği sempozyuma yeni kültür ve turizm bakanı Ertuğrul Günay da büyük önem veriyor. Çalışma sahasındaki gelişmeleri hızla ele alan bakan Ertuğrul Günay, eğer ciddi bir aksilik olmaz ise, çok başarılı bir turizm bakanı olarak Türkiye'nin kültür ve turizm tarihinde anılacak.

    Tabii ki yalnız Antalya’ya değil İstanbul, Ege Bölgesi de önemle üzerinde durulması gereken konular. İzmir ağırlığını koyduğu takdirde Alman Seyahat Birliği 2011 kongresini Ege'nin incisi kentimizde gerçekleştirmeye hazır görünüyor.


    EXPO'nun kaderi

    Türkiye'yi önümüzdeki günlerde önemli sınavlar bekliyor. İlk olarak 2010 yılında Avrupa'nın kültür başkenti olan İstanbul'u tüm Avrupalılara ciddi bir şekilde sunmak zorundayız. İkinci sınav ise Türkiye için EXPO 2015 olacak Milano ile birlikte 2015 yılı Exposu için adaylığını koyan İzmir için karar, Paris’te 30 Mart 2008 tarihinde karar verilecek. 108 EXPO üyesi ülkenin üyeleri Milano veya İzmir için karar verecekler. İzmir’in şansı oldukça yüksek. Dışışleri Bakanlığı bu konuda ciddi bir gövde gösterisi yapmış, 15-20 Ekim tarihlerinde Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) delegeleri İzmir’e ve İstanbul’a getirilmişti.

    Dışişleri Bakanlığı şimdi ikinci büyük gövde gösterisini, Essen Turizm Fuarı'nda 6-10 Şubat 2008 tarihleri arasında yapacak. Almanya’nın ikinci büyük turizim fuarında gerçekleştirilecek etkinlikler ile çevre ülkelerin delegeleri ve kamuoyları etkilenecek. Antalya, İstanbul, İzmir ve buna ilave edeceğimiz bir çok bölge Türkiye’nin turist gelirlerini atıracak. 2008 yılında Türkiye’ye gelecek turist sayısı büyük ihtimalle 25 milyon sınırını aşacak, ancak sayıdan ziyade ülkeye bırakılan döviz miktarına dikkat etmek gerekiyor. Zira bir taraftan Türkiye’ye gelen turist sayısı artarken maalesef getirileride azalıyor. Hedef bundan sonra kaliteli çok uzun süre kalmasa da, çok para harcayacak turisti Türkiye’ye çekmek olmalı. Yeni turizm ve kültür bakanının etkisi ile bunun kısa zamanda gerçekleşmesini bekleyebiliriz.

  4. #4
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2008
    Mesajlar
    742
    Teşekkür / Beğeni

    Post turizm sekteründen son gelişmeler.

    Almanya'nın en önemli turizm dergilerinden FVW'nin Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) ve SunExpress Havayolları işbirliğiyle düzenlediği FVW Ege Çalıştay'ında, değişen trendler ve Ege'nin sorunları tartışıldı. Çalıştayda, Ege ve İzmir'in turizmde geleceğine yönelik yol haritası üzerinde çalışmalar da gerçekleştirildi.

    Expo 2015'e yönelik çalışmalardan sonra İzmir'de gerçekleştirilen en büyük aktivite olarak değerlendirilen ve 9-13 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan FVW Ege Çalıştayı çerçevesinde ilk 3 gün, Almanya'daki turizm acentesi temsilcilerinden oluşan 50 kişilik heyet İzmir ve çevresinde incelemelerde bulundu. Dün İzmir Crowne Plaza'da gerçekleştirilen etkinlikte ise heyet, yaptığı incelemeler sonrası bölge turizminin gelişimi konusundaki önerilerini katılımcılarla paylaştı. Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Derneği (ETİK) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Nişlioğlu, TÜROFED Başkanı Ahmet Barut, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü Özgür Özaslan, SunExpress Genel Müdürü Paul Schwaiger, FVW Medya Grubu Matthias Schuiz'un da konuşmacıların arasında olduğu çalıştay, çok sayıda sektör temsilcisi, yatırımcı, işletmeci, akademisyen ve medya temsilcisi tarafından ilgiyle izlendi.

    TÜROFED Başkanı Barut, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, İzmir ve çevresinin turizmden aldığı düşük paydan, özellikle de Alman pazarından aldığı paydan hiç memnun olmadıklarını belirterek, "Almanya, Türkiye'nin en büyük pazarı. Her yıl yaklaşık 4 milyon Alman turisti Türkiye'de ağırlıyoruz. Ama bu 4 milyon Alman turistten İzmir'in yüzdesel olarak aldığı pay sadece 5.6, Muğla'nın da 4.8. Bu oranlar İzmir ve Ege'nin potansiyeli göz önüne alındığında son derece küçüktür. Hedefimiz bu oranları yükseltmek olmalı" dedi.

    Daha önce FVW Dergisi ile birlikte düzenlenen ilk iki çalıştayın Antalya ve İstanbul'da gerçekleştirildiğini hatırlatan Barut, bu yıl bilinçli olarak Ege'yi, İzmir'i seçtiklerini, yapılan bu çalıştayın Ege ve İzmir için yeni bir başlangıç olmasını dilediklerini vurguladı.

    Bu konuda hedefin Türkiye'ye gelen 4 milyon Alman turistten bölgeler olarak alınan payı artırmak olmaması gerektiğini vurgulayan Barut, "Bilakis, ülkemize gelen Alman turist sayısını artırarak İzmir'in, Ege'nin payını artırmanın yollarını bulmalıyız. Bunun yolu, Ege'nin, İzmir'in, Antalya, İstanbul veya başka bir bölgeyle rekabet etmesi olmamalıdır. Çünkü Ege, kendine özgü zenginlikleri, farklılıkları olan bir ürün. Burada hem kitle, hem butik turizm yapılabilecek olanaklar bulunuyor. Önemli olan bu farklılığın farkına vararak bunu turizm piyasalarına sunabilmektir" diye konuştu.

    Barut, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Antalya ve İstanbul son yıllarda en hızlı büyümeyi başarmış destinasyonlar. Ve Ege için çok güzel örneklerdir. Örneğin 'İstanbul'da ne oldu da son 3 yılda patlama yaparak performansını iki misline çıkardı?' sorusunun yanıtları Ege ve İzmir için bir veri oluşturabilir. Antalya da Ege'nin resort bölgeleri için örnektir. Ama burada özellikle altını çizmek isterim ki ben taklit etmekten değil, önümüzdeki örneklerin iyi analiz edilmesi ve bunun paralelinde bir yol çizilmesi gereğinden söz ediyorum." Türkiye'nin gelecekteki yıllara yönelik olarak 50 milyon turist, 50 milyar dolar gelir hedefi olduğunu söyleyen Barut, Ege ve İzmir'in devreye girmemesi durumunda bu rakamlara ulaşmanın hayal olacağını belirtti. Ahmet Barut, "Ben bu 50 milyonluk turist sayısı içerisinde 10 milyonunu Ege'ye ayırıyorum. Bunun 4 milyonunu da İzmir sağlar beklentisindeyim. Çünkü İzmir, Aydın, Muğla, Türkiye'de turizmin başladığı yerler. Ege, ülkemizin nadide ve büyük potansiyele sahip bir bölgesi" diye kaydetti.

    İstatistiki verilerin İzmir ve Ege'nin son yıllarda Almanların biraz ilgi alanının dışına çıktığını gösterdiğini vurgulayan Barut, "Tabii ki bu arada bize, hepimize büyük sorumluluk düşüyor. Buralarda Alman turistin beklentilerine yanıt verecek ürünleri yaratmalı ve tanıtmalıyız. Gastronomi, termal kaynaklar, Ege yaşam tarzı ve benzeri ürünlerle pazarlama avantajları kullanılmalıyız. Ben bu workshopun bölgenin tanıtımına da, Ege bölgesinin hak ettiği noktaya ulaşması için nelerin yapılması gerektiğinin belirlenmesine de büyük katkı yapacağına inanıyorum. Alman dostlarımızdan da Ege ve İzmir'i daha çok gündemlerinde tutmalarını, Ege ve İzmir'i daha çok programlarına almalarını, özetle Ege ve İzmir'i yeniden keşfetmelerini istiyorum" şeklinde konuştu.

    Moderatörlüğünü FVW Dergisi Yönetmeni Klaus Hildebrandt'ın yaptığı toplantıda, aralarında Öger Temsilcisi Wybcke Meier, TUI Temsilcisi Melih Yetiş, FTI Temsilcisi Hicabi Ayhan, GTI Temsilcisi Tunç Özler, Alltours Temsilcisi Peter Wennel'in de bulunduğu Türk ve Alman turizm profesyonelleri, öncelikle İzmir'in turizmde ne yapmak istediğine karar vermesi gerektiğinin altını çizerek, Ege'nin Alman pazarında az tanındığına dikkat çekti.

  5. #5
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2008
    Mesajlar
    742
    Teşekkür / Beğeni

    Post fetiyede otellerin doluluk oranı şimdiden %50

    2008 turizm sezonunu açan Fethiye'de erken rezervasyonlarla birlikte otellerin doluluk oranları nisan ayı itibariyle yüzde 50'ye ulaştı. Mayıs ayında yüzde 50 oranının üzerine çıkmayı hedefleyen turizmciler, haziran rezervasyonlarını yüzde 75'e fırlayacağını açıkladı.

    Döviz kurlarının yükselmesinden olumlu etkilenen turizmciler, tüm bu olumlu verilere rağmen, rakiplerin de baskısı ile ülkedeki siyasi ve ekonomik krizle ilgili dış basında çıkabilecek haberler nedeniyle endişeli.

    Muğla Valiliği'nce bu yıl ilk defa uygulanan turizm önlemler paketi ve yoğunlaştırılan yurt dışı fuarları turizmde meyvelerini başladı. 15 Nisan'da turizm sezonu açan Fethiye'de bu yıl turist sayısında geçtiğimiz yıla oranla yüzde 15 artış hedefleniyor. Fethiye Otelciler Birliği (FETOB) Başkanı Yavuz Torunoğulları, sezon başı olmasına rağmen rezervasyonlarda yaşanan hareketliliğe dikkat çekti. Nisan ayında otellerdeki doluluk oranının yüzde 45'ler seviyesinde olduğunu söyleyen Torunoğulları, "Kıyı kesimindeki otellerde yüzde 40-50'lik doluluk oranına ulaşıldı. Arka kısımlardaki otellerde yüzde 25 ile sezon açılışı yapıldı. Mayıs ayının ikinci yarısından itibaren yüzde 50, Haziran ayında yüzde 75 doluluk var." dedi.

    Bütün veriler göz önünde tutulduğunda geçen yıllara oranla çok iyi bir sezon yaşanacağının işaretlerini aldıklarını kaydeden FETOB Başkanı Torunoğulları, özellikle İngiliz ve Hollanda piyasasının çok iyi olduğuna dikkat çekti. Türkiye turizminin 2007-2008 sezonu karşılaştırmasında yüzde 15 total artış olduğunu tekrarlayan Torunoğulları, sezon açılışının nisan ayına kadar geciktirilmesinden duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi. Nisan ayının ortalarına kadar yaşanan bu gecikmenin turizmcilerin moral motivasyonunu bozduğunu kaydeden Torunoğulları, "Turizm sezonu başlangıcı önümüzdeki yıllarda Mart ayı sonuna çekilir ve rezervasyonlarda yüzde 40-50'lere ulaşırsak işte o zaman hakikaten turizm yapıyoruz diyebileceğiz." şeklinde konuştu.

    Dalaman bölgesine gelen uçak sayısının sınırlı ve fiyatların da yüksek olmasından dolayı yeterince turist gelmediğinin altını çizen Torunoğulları, uçak seferlerinin arttırılmasını ve fiyatlarda da ayarlama yapılmasını istedi. Türk turizminin asıl sorununun Türkiye'ye gelen uçak sayısındaki kısıtlama ve pahalı bilet fiyatları olduğuna vurgu yapan Yavuz Torunoğulları, bu etkenin de rakiplerin eline koz verdiğini söyledi. "İngiltere'den doğru zamanı ayarlayamazsanız çok ciddi uçak masrafları çıkar. Ama rakiplerimizde bu sorun yok. Bu da toplam tatil paketinin fiyatını yükseltiyor." diyen Torunoğulları, yabancı basın yayın organlarında Türkiye aleyhine çıkan haberlere değindi.

    'YABANCI BASINDA ÇIKAN HABERLER TURİSTİ KAÇIRIR'

    Ülkede baş gösteren ekonomik ve siyasi krizin şimdilik turizme bir zararının olmadığını kaydeden FETOB Başkanı, şunları söyledi: "Ülkedeki son siyasi gelişmelerin turizme etkilerini söylemek şuan yanlış olur. Ama bu siyasi belirsizlik hızla devam ederse önümüzdeki kısa dönemde olumsuz etkileri olacaktır. Çünkü siyasi krizle ilgili dış basında çıkan haberler rakiplerimizin de desteklemesi ile bizi yıpratacaktır. Ama turizmciler olarak biz çok ciddi bir siyasi kriz beklenmiyor. Hatta şuanda döviz kurlarındaki yükselişin turizmcilerin karlılık oranını arttırdı. Döviz kurlarındaki artış, KDV'nin düşürülmesi ve yüzde 15 oranındaki kişisel artış turizmcilerin elindeki bu yıl bir şans oldu

  6. #6
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2008
    Mesajlar
    742
    Teşekkür / Beğeni

    Post turizme yeni imkanlar

    Turizmi Teşvik Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Kanuna göre sağlık, termal, golf, deniz ve yayla turizmine uygun şartlar taşıyan orman alanları yatırım için tahsis edilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Ormanı, yeşili, kıyıyı korumak temel derdimizdir. Ama burada insanımızın daha fazla yararlanabileceği yatırımlar, üretim alanları yapmak, istihdam alanlarını çoğaltmak da temel gayretlerimizden birisidir. Burada üstün kamu yararı mantığı yatıyor" dedi.

    TBMM Genel Kurulu, Turizmi Teşvik Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmelerini tamamladı. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, görüşmeler sırasında yaptığı konuşmada düzenlemede, orman alanlarının tahsisi için kamu yararı şartının öngörüldüğünü hatırlatarak, bir golf sahasının oluşturulmasında hangi kamu yararından bahsedilebileceğini sordu. Orman Kanunu'nda turizm amaçlı bir tahsisat yapılamayacağının öngörüldüğünü ifade eden Vural, "Orman düzenini bir takım kişilerin golf oynaması için bozuyoruz. Bu kanun ormanları turistlerin özel zevklerine tahsis etmeye yöneliktir. Bu kanunda kamu yararı da yoktur, zaruret de yoktur. Kamu yararının olmadığı bir yerde ormanın tahsis edilmesi doğru değildir" diye konuştu.

    GÜNAY: "MİLAS'TA DENİZİN DOLDURULMASI YÖNÜNDE VERİLEN İZİN YOK" Tasarının görüşmeleri sırasında milletvekillerinin soru ve eleştirilerini cevaplayan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, düzenlemeye göre orman arazisi içinde tesis yapılması halinde hiç ağaç kesilmese ya da az ağaç kesilse bile yatırımcının yeni ağaç dikeceğini ifade etti. Türkiye'de deniz, kum, güneş turizmi dışında da turizm potansiyeli bulunduğuna işaret eden Günay, bu potansiyeli harekete geçirmek için paraya ihtiyaç olduğunu söyledi. Muğla'nın Milas ilçesinde balık çiftlikleri için denizin doldurulduğu eleştirilerine de cevap veren Günay, Milas'ta denizin doldurulması yönünde verilmiş bir izin bulunmadığını vurguladı. Denizi doldurma işinin doğru olmadığını ifade ettiklerini hatırlatan Günay, denizi dolduran tesislerin bu yerleri temizlemesini beklediklerini söyledi. Günay, İstanbul'daki Four Seasons Oteli inşaatı ilgili sorulu cevaplarken ise bu konuda yargı kararını beklediklerini, herkesin yargının verdiği karara uymak zorunda olduğunu belirtti.

    Anayasa Mahkemesi'nin geçen yıl içinde verdiği ve turizm yatırımlarının önemli ölçüde durmasına neden olan iptal kararından dolayı ivedi bir yasal düzenleme getirmek durumunda kaldıklarını belirten Günay, düzenlemeyi hazırlarken iptalin gerekçesini ve mahkemenin önceki kararlarını dikkatlice inceleyerek yeni bir hukuk engeline takılmayacak bir düzenleme yapmaya çalıştıklarını ifade etti. Anayasa Mahkemesi'nin kararında turizm amacıyla ormanların tahsis edilebileceğini, böylece turizm amacının da bir kamu yararı olabileceğini söylediğine işaret eden Günay, şunları kaydetti:

    "Elbette ormanların varolduğu biçimiyle, hiç dokunulmaksızın korunmasında kamu yararı vardır. Ama siz orman arazisi içinden bir bölümünü daha fazla gelir elde edebileceğiniz bir biçimde, daha fazla istihdam sağlayabileceğiniz bir biçimde, ekonomik gelişme ve toplumsal bir dönüşüm yaratabileceğiniz bir biçimde, bir başka kullanımda değerlendirirseniz burada da üstün kamu yararı vardır. Kamu yararları arasında bir niteleme, ölçümleme, hangisinin üstün kamu yararı olduğunu ortaya çıkarır." Günay, uygulamada, getirilen kısıtlama ve limitlere uyulmaması halinde bunun Danıştay'ın önüne geçeceğini belirterek, uygulamanın yargı denetimine tabi olacağını belirtti. Durduk yerde Türkiye'nin güzelliklerini, tarihini, 'bizim insanlarımız bundan yararlanmayı bilmiyor' anlayışı içinde yabancıya açmak gayretinde olmadıklarını kaydeden Günay, yapılacak yatırımlardan, verilecek hizmetten Türk insanının, Türk insanı ile birlikte dünya insanlarının yararlanması derdinde olduklarını vurguladı. Günay, "Ormanı elbette korumak, yeşili elbette korumak, kıyıyı elbette korumak temel derdimizdir. Ama burada insanımızın daha fazla yararlanabileceği yatırımlar, üretim alanları yapmak, istihdam alanlarını çoğaltmak da temel gayretlerimizden birisidir. Burada üstün kamu yararı mantığı yatıyor" şeklinde konuştu.

    TAHSİS EDİLEN ALAN, TOPLAM ORMAN ALANININ BİNDE 5'İNİ GEÇEMEYECEK TBMM Genel Kurulu, görüşmelerin sonunda tasarıyı kabul etti. Kabul edilen kanuna göre Hazine'ye ait olan yerler Maliye Bakanlığı'nca, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tahsis edilecek. Hazine adına tescili yapılmamış, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler ile kapanan yollar ve yol fazlalarının resen tescili, talep tarihinden başlayarak en geç 1 ay içinde tamamlanacak. Hazine mülkiyetinde yeterli alanın bulunmadığı durumlarda Orman Kanunu'na göre orman sayılan yerlerden sağlık turizmine yönelik fizik tedavi tesisi veya rehabilitasyon merkezi tesislerini kapsayan konaklamalı tesisler yapılabilmesi için iklimsel ve çevresel zorunluluk bulunan, termal turizmine yönelik jeotermal kaynakları bulunan, kış turizmi kapsamında uygun yapı ve tesislerin yapılabileceği yeterli pist uzunluğunu ve gerekli rakımı sağlayan, eko-turizm kapsamında yer alan yayla turizmi, kırsal turizm ve benzeri turizm türlerine yönelik tesislerin yer alabileceği çevresel ve sosyal anlamda imkan sağlayan, golf turizmine yönelik olarak uygun iklim yapısı ve topografik özellikler dikkate alınarak uluslararası standartlara uygun tesisler gerçekleştirilmesine imkan sağlayan, kıyıların coğrafi ve fiziksel yapısı nedeniyle kumsallardan, doğal manzaradan, çevresel zenginlikten, biyolojik çeşitlilikten yararlanma bakımından altyapı ve üstyapı tesisi konusunda kolaylık sağlayan, kruvaziyer ve yat gibi deniz turizmine yönelik olarak kıyıdan başka bir yerde gerçekleştirilmesi mümkün olmayan, uluslararası yarışmaların yapılabileceği turizm amaçlı spor tesisleri yapılabilmesi için uygun iklim yapısı veya coğrafi özellikler sağlayan yerler, talep tarihinden başlayarak en geç bir ay için Çevre ve Orman Bakanlığı'nca Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tahsis edilecek. Bu kanuna göre tahsis edilecek orman sayılan yerlerde turizme tahsis edilecek alan, il genelindeki toplam orman sayılan yerlerin binde 5'ini geçemeyecek. Turizm yatırımı için tahsis edilen orman alanının 3 katı kadar alanın ağaçlandırma bedeli ve ağaçlandırılan bu alanın 3 yıllık bakım bedeli, yatırımcı tarafından Orman Genel Müdürlüğü hesabına yatırılacak. Bu paralar ağaçlandırma ve bakım giderlerinde kullanılacak. Belirtilen bedelin yatırılmadığının tespiti durumunda yatırımcıya turizm yatırımı veya işletme belgesi verilmeyecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın tasarrufuna geçen taşınmazların yatırımcılara tahsisi, kiralanması ve bunlar üzerinde irtifak hakkı tesisine ilişkin esaslar ile süreler, bedeller, hakların sona ermesi ve diğer şartlar, Maliye, Çevre ve Kültür Bakanlıkları tarafından müştereken tespit edilecek. Kültür Bakanlığı'nın tasarrufuna geçen taşınmazları, tespit edilmiş olan şartlarla Türk ve yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişilere tahsis etmeye Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkili olacak.

    Kanuna göre ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı, gerekli gördüğü hallerde ilan edeceği pilot bölgelerdeki turizm işletmesi belgesi olmayan konaklama tesislerinden, verilen süre içerisinde turizm işletmesi belgeli tesis şartlarına uymasını talep edebilecek. Verilen süre içerisinde bu şartları yerine getiren konaklama tesisleri belgelendirilecek, bu şartları yerine getirmeyen konaklama tesislerinin faaliyetlerine son verilecek.

  7. #7
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2008
    Mesajlar
    742
    Teşekkür / Beğeni

    Post

    Elektriğe yapılan zam, otelcilerin sezon öncesi hesaplarını alt üstü etti. KDV'nin yüzde 8'e indirilmesine rağmen elektriğe yapılan zamdan dolayı otelcilerin çıkmaza girdiği belirtildi. Elektrik zammının tesis başına aylık 40 ile 60 bin YTL arasında değişik ek maliyetler getireceği belirtildi. Otellerde toplam giderin yüzde 10'una yakın paya sahip olan elektrik fiyatlarının yüzde 21 oranında artırılmasının, tesislerin toplam giderlerinin yüzde 2-3 oranında yükselmesine neden olacağı ifade edildi. Turizmciler, KDV oranının yüzde 18'den yüzde 8'e indirmesinin sağladığı avantajların bu zamla birlikte ortadan kalktığını belirtiyor.

    Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Ahmet Barut, yılbaşından itibaren elektriğe yapılan toplam yüzde 39'luk zammın otelcileri çıkmaza sürüklediğini söyledi. Teşvik yasasına göre otellerin bulunduğu bölgelerdeki turistik tesislerde en düşük elektrik tarifesi uygulanması gerektiğini hatırlatan Barut, bu indirimin uygulanmadığını hatırlattı. Barut, turizmcilere indirimli elektrik verilmesi konusunda hükümetle görüşeceklerini aktardı.

    Elektrik tüketiminin fazla olduğu temmuz ayında zam yapılmasının turizmcilerin hesaplarını alt üst ettiğini aktaran Side-Manavgat Turizm İşletmecileri Derneği (Side-TUDER) Başkanı Cengiz Haydar Barut, "Zam yapılacağını önceden bilseydik ona göre planlar yapardık. Acentelerle yaptığımız görüşmelerde fiyatlarımızı ona göre belirlerdik." dedi. Yapılan bu zammın özellikle turizm kentlerine elektrik yatırımı olarak geri dönmesini dileyen Barut, "Çünkü yaz aylarında turizm kentlerinde çok fazla elektrik kesintileri oluyor." noktasında dikkat çekti.

    Güney Ege Turistik Otelciler Birliği Derneği (GETOB) Başkanı İlhan Açıkgöz de yapılan zamdan sonra elektriğin, yiyecek ve personel giderlerinin önüne geçtiğini işaret etti. 56 sektörü birden tetikleyen turizm sektörünün zamdan sonra gerileyeceğini anlatan Açıkgöz, yapılan zammın müşteriye verilen hizmet kalitesini düşürebileceğinin altını çizdi. Sanayici ve tekstilciye yapılan indirimlerin kendilerine uygulanmasını isteyen Açıkgöz, Türkiye'nin şu anda dünyanın en pahalı elektriğine sahip olduğunu dile getirdi.

    Yapılan zammın otelciye aylık 40 ile 60 bin YTL arasında ek maliyet getireceğini savunan Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Gülçin Güner, sezon öncesi yaptıkları anlaşmadan dolayı rezervasyon fiyatlarında oynama yapamadıklarını anlattı. Güner, şunları söyledi: "Elektriğe aylık binlerce YTL para ödüyoruz. Bu zamla birlikte ödenen miktar katlandı. Zaten giderlerimizi karşılayabilecek durumda değildik. Sanayi sektörü direkt olarak elektriği indirimli kullanıyor. Turizmciler için de böyle bir ayarlama yapılmıştı ancak Hazine'den para dönüşleri hızlı olamıyor. İndirimlerimizi zamanında alamıyoruz. 2006-2007 yıllarından indirim farkını alamayanlar var hala."

  8. #8
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2008
    Mesajlar
    742
    Teşekkür / Beğeni

    Post turizm tarım paslaşması

    Antalya'nın Alanya ilçesinde otellerdeki doluluğun yüzde 90'lara ulaşması, tarım sektörüne de olumlu yansıdı. Alanya Hali'nde satılan ürünlerin kış mevsiminde göre yaklaşık 10 kat arttığı bildirildi. Turist sayısıyla birlikte tüketim de arttığı, bunun doğal olarak tarım sektöründe hareketlilik sağladığın bildirildi. Sektör temsilcileri, kışın ihracatla yaşanan hareketliliğin yazın da turizm sayesinde kendini gösterdiğini belirtiyor.

    Alanya Toptancı Hali Müdürü Halit Parlayüksel, otellerde uygulanan Her Şey Dahil (HD) Sistemi'nin de ürün satışlarının artmasında rol oynadığını ifade etti. Turist sayısının artmasına turizmciler kadar sebze ve meyve üreticilerinin de sevindiğini anlatan Parlayüksel, otellerin doluluklarına göre alışveriş yaptıklarını, bu durumun üreticileri kazanç açısından mutlu ettiğini belirtti. Otellerde doluluk oranıyla birlikte artan tüketimin Alanya gibi turistik kentlerdeki üreticileri daha fazla ürün üretmeye teşvik ettiğine işaret eden Parlayüksel, turizmin birçok alanda çalışanların kalkınmasını sağlayan lokomotif bir sektör olduğunun altını çizdi. Kışın ihracat sayesinde yaşanan hareketliliğin yazın da turizm sayesinde yaşandığına aktaran Parlayüksel, "Turizm özellikle yaz aylarında bölgede gözle görülür bir hareketliliğin yaşanmasını sağlıyor. Hal'e giren çıkan araç sayısı neredeyse 10 kat artıyor. Bu araç sayılarıyla birlikte içeri giren çıkan ürün miktarı da neredeyse 10 kat artıyor. Otellerin çoğu meyve sebzelerini halden günlük alıyor. Üreticilerimiz ise bu ihtiyacı karşılayabilmek için canla başla çalışıyor." diye konuştu.

    Rusya'nın uyguladığı ihracat yasağınada değinen Alanya Hal Müdürü Parlayüksel, Rusya'ya ihracat yasağının bitmesine rağmen ürün fiyatlarında bir değişme olmadığını kaydetti. İhracat talebinin bu günlerde az olduğunu anlatan Parlayüksel, şöyle devam etti: "Üretim genel anlamda Antalya bölgesinde bitti. Şu anda sadece yaylalarda yapılıyor. Hale domatesler de dışarıdan geliyor. Üretim bitmesine rağmen yaz sezonu olduğu için tüketim arttı. Tüm çeşitlerde satışlarımız çok iyi durumda. Şu aralar karpuz diğer ürünlere göre biraz daha ön planda. Kiraz da karpuzun ardından ikinci sırada yer alıyor. Sebzeler arasında da domates, salatalık, fasulye ve patlıcan ön sıralarda yer alıyorlar."

    Alanya'da yaz kış açık olarak hizmet veren Kahya Otel Sahibi Mustafa Kahya da, yaz aylarında artan doluluk oranıyla birlikte tüketilen sebze ve meyvelerde de ciddi anlamda artış yaşandığını söyledi. Otelde uygulamış oldukları HD Sistemi'nden dolayı halden günlük sebze ve meyve aldıklarını ifade eden Kahya, "Kış aylarında haftada 50 kilo domates alıyorsak bu miktar yaz aylarında 500 kiloya kadar çıkıyor. Çünkü kış aylarında doluluk oranımız yüzde 25 - 30 seviyelerinde. Yaz aylarında ise doluluk oranımız yüzde 95'lere kadar çıkıyor." dedi.

  9. #9
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2008
    Mesajlar
    742
    Teşekkür / Beğeni

    Post

    Alanya Liman İşletmeleri Anonim Şirketi'nden (ALİDAŞ) alınan bilgiye göre, 2008'in ilk 6 ayında limana 37'si transit yolcu gemisi ve 17'si feribot olmak üzere toplam 54 gemi demir attı. Bu gemilerle ilçeye toplam 22 bin 982 turist geldi. 2007 yılının aynı döneminde ise, Alanya Limanı'na 54'ü transit, 18'i feribot olmak üzere toplam 72 yolcu gemisi demir atmıştı. Bu gemilerle ilçeye 36 bin yolcu gelmişti. Böylece Alanya'ya denizyoluyla gelen turist sayısı geçen yıla göre yüzde 40 azaldı.

    Oba Otelciler Birliği Başkanı Hızır Bozdoğan, denizyolu ile gelen turist sayındaki düşüşü tatilcilerin kara ve havayolunu tercih etmesine bağladı. Havayolu ile gelen turistlerin hem zamandan tasarruf ettiklerini hem de yol yorgunu olmadıklarını kaydeden Bozdoğan, "Genel olarak baktığımız zaman Alanya'ya gelen turist sayısında ciddi anlamda artış yaşanıyor. Bu nedenle denizyoluyla gelen turist sayısını baz almamız lazım. Örnek olarak geçen yıl bölgemizde haziran ayında doluluk yüzde 75 seviyelerindeydi. Bu yıl ise yüzde 90'lara ulaştı. Ayrıca bölgemizdeki otellere gelen tatilcilerin çoğu havayolunu tercih ediyor. Havayoluna olan talebin çok fazla olduğunu acente yetkilileri de bizlere belirtiyor. Tek temennimiz sezonun kazasız ve olaysız geçmesidir." diye konuştu.

    Kleopatra Otelciler Birliği Başkanı Mustafa Kahya, tatilcilerin artık havayolunu tercih ettiğini söyledi. Önceki yıllarda özellikle Kıbrıs'tan deniz yoluyla çok sayıda yolcunun Alanya'ya geldiğini hatırlatan Kahya, zamandan tasarruf sağladığı için havayolunun tercih edildiğini anlattı. Bazı havayolu şirketlerinin havaalanından Alanya - Antalya arasında ücretsiz servis hizmeti yaptığını da hatırlatan Kahya, denizyolu ile yolculuğun artık ikinci plana geçtiğini aktardı. Özellikle yükseklik korkusu olanların havayolu yerine karayoluyla seyahat ettiğini anlatan Kahya, "Denizyolu ile Alanya'ya gelen turist sayısı da gemi sayısı da geçen yıla göre baya düştü. Ancak bunlar ALİDAŞ'la ilgili. her şeye rağmen otellerimizdeki doluluk oranlarımız çok iyi seviyelerde. Böyle bir turist patlaması beklemiyorduk. İnşallah bu doluluk böyle devam eder." dedi.

  10. #10
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2008
    Mesajlar
    742
    Teşekkür / Beğeni

    Post antalya expo ya talip oldu

    Daha önce İzmir'in aday olup da alamadığı EXPO'ya bu sefer de Antalya talip oldu.

    Antalya, dünyanın en büyük fuar organizasyonlarından biri olan EXPO'ya ev sahipliği yapmak için çalışmalara başladı. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kemal Özgen, turizmin gelişmesini EXPO ile taçlandırmak istediklerini belirterek "Hedefimiz 2017 veya 2023 EXPO'larından birisine ev sahipliği yapmaktır" dedi.

    AK Parti Antalya Milletvekili Sadık Badak, Antalya Valisi Alâaddin Yüksel, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile birlikte İspanya'nın Zaragoza kentinde gerçekleştirilen EXPO 2008'e katılan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (ATSO) Kemal Özgen, temasları hakkında bilgi verdi.

    Özgen, düzenlediği basın toplantısında Antalya'nın böyle bir organizasyona ev sahipliği yapabilecek en avantajlı şehir olduğunu söyledi. Özgen, "Antalya'nın dünyadaki tanınmışlığı ve büyük turizm altyapısı başlangıçta önemli bir avantaj sağlamaktadır. Bu çerçevede Antalya olarak, Ticaret ve Sanayi Odası olarak turizm başkenti, turizmin amiral gemisi ünvanlarımızı EXPO ile taçlandırmak istiyoruz" dedi.

    EXPO'yu düzenleme konusunda gerekli çalışmaları başlattıklarını bildiren ATSO Başkanı, şöyle konuştu: "Bu konuda önümüzde iki seçenek bulunmaktadır. Birisi Zaragoza'daki EXPO organizasyonudur. Diğeri ise son olarak 2002 yılında Hollanda, 2003 yılında Almanya ve son olarak 2007 yılında Tayland'da yapılan bitki ve çevre temalı EXPO organizasyonudur." Özgen, hangi EXPO'nun Antalya için daha uygun olacağı üzerinde çalıştıklarını kaydederek Talyand'daki EXPO'yu da gördükten sonra tercih yapacaklarını aktardı.

    EXPO'nun Antalya'da yapılmasının hem Antalya turizmi hem de Türkiye'nin dünyadaki yeri ve imajı açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Özgen, "Bu organizasyonun temel amacını tanıtıma katkıda bulunmak, uluslararası ekonomik ve kültürel işbirliğini geliştirmek, bir küresel sorununun ele alınmasını ve çözümler geliştirilmesini sağlamaktır. Giyimden, hediyelik eşyaya kadar EXPO adeta başlı başına bir sektör olmuş durumda. Bu açıdan tanıtım dışında ticarete büyük katkı yapan, turizmi çeşitlendiren ve sezon dışına taşıyan bir organizasyon" değerlendirmesinde bulundu.

    İzmir'in EXPO 2015'e aday olduğunu fakat Milano'ya karşı kaybettiğini hatırlatan Özgen, şunları söyledi: "Antalya'nın bu organizasyona ev sahipliği yapması konusunda Uluslar arası Sergiler Bürosu (BIE) yetkilileri ile görüştük. Şunu özellikle belirteyim ki, bu konuda İzmir ile bir rekabet içinde değiliz. İzmir Büyük EXPO organizasyonuna aday olmuş ve Milano'ya karşı kaybetmiştir. Bundan sonra yeniden aday olup olunmayacağına da henüz karar verilmemiştir. Bu açıdan İzmir'in tecrübelerini, kaybetme nedenlerini dinleme fırsatını da bulduk" Özgen, EXPO konusunda hükümet ve tüm ilgili kurumlardan destek beklediklerini dile getirdi.

    ATSO Başkanı'nın verdiği bilgilere göre, en az 6 hafta en fazla 6 ay süren büyük EXPO'lar 5 yılda bir düzenleniyor. Küçük EXPO'lar ise en az 3 hafta en fazla 3 ay süreyle gerçekleştiriliyor. İki Büyük EXPO arasında düzenleniyor.

Sayfa 1 Toplam 2 Sayfadan 12 SonuncuSonuncu

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
YASAL UYARI
Ekonomi, Borsa ve Para piyasaları" bölümünde yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan Seri:V, No:52 Sayılı "Yatırım Danışmanlığı Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ" çerçevesinde aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çevresinde sunulmaktadır. Burada ulaşılan sonuçlar tercih edilen hesaplama yöntemi ve/veya yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmakta olup, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabileceğinden sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi sağlıklı sonuçlar doğurmayabilir.Yatırımcıların verecekleri yatırım kararları ile bu sitede bulunan veriler, görüş ve bilgi arasında bir bağlantı kurulamayacağı gibi, söz konusu yorum/görüş/bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan www.keyborsa.com web sitesi ve/veya yöneticileri sorumlu tutulmaz.
Google Privacy Policy
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193