LÝMONATA, Türk Malý!
“Düþünmekten korktum buzdolabýna girdim her þeyden soðudum”
Mavi Sakal
Her birimiz baþka dünyalarýz þüphem yok. 6 milyar dünyayýz dünyada. Ve kökleri bu dünyanýn ta derinlerinde. Bizden önce gelmiþ ve geçmiþlerde. Bir de böyle bakýnca dünya kurulalý kaç insan yaþamýþsa, onlardan kalan dünyalarla iç içe daha da kalabalýðýz. Ýþte insan hayatýnýn deðeri bundandýr bence.
Ýþte fikrim böyle olunca þaþýyorum kendime ve çevreme. Yaþanacak tek hayat var bu gezegende, o da müstakil bir þey gerçekte. Ama nasýl oluyor da milyonlarcamýz Türkiye’mizde kendimizi apartman dairesi sanýp yöneticiliðini üstlenmiyoruz hayatýmýzýn.
“Ben solurum yer içer yatarým ama yönetmem bu cüsseyi. Aidatý da vereyim sana sen yönet beni. Korkacaklarýmý sen anlat, tüketeceklerimi de. Seveceklerimi sen seç, nefret edeceklerimi de...” diyoruz adeta. Türk milletinin geleneksel yapýsýna çamur atýyoruz bir de. Yok, feodalmiþ de, cemaat ve birincil iliþkiler iliðimize iþlemiþ de vesaire. Hitit Kralý I. Hattuþili’den, Lagari Hasan Çelebi’ye, Yirmisekiz Çelebizâde Sait Paþa’dan Orhan Veli’ye bu topraklarda o kadar çok kendine inanarak özgür kalmýþ insan var ki, bilmek isteyene.
Ýnanýn usandým her ambalajda made in china yâ da desinig by italy görmekten, kendi dilimde rakýdan baþka bir içecek söyleyememekten, kolalarý batsýn.
Limonata yapacaðým satacaðým. Fenikeden getirteceðim limonu, Hamidiye’den isteyeceðim suyu, Eskiþehir Þeker Fabrikasýnda da þekeri. %100 YERLÝ MALI, %100 saðlýklý doðru DÜRÜST, %100 hür TEÞEBBÜS!
Bora Serhat Çelik